• arkasında doğuş grubu gibi türkiyenin en büyük ve karlı kurumlarından biri bulunan bir derginin maliyet sebebi ile kapanması trajikomiktir. bu dergi tüm maliyeti kadar zarar bile etse, doğuş grubu gibi bir kurumun bu işi kamu yararına, sosyal sorumluluk bilinci ile devam ettirmesi gerekir.

    90'lı yıllarda bilim diye scientific american dergisinin tıpkı çevrimi bir dergi çıkmıştı. o zamanki rakibi bilim ve teknikten de mevcut ntv bilim'den de daha yoğun içerikli bir dergiydi. dergi 6 sayı dayanabildi. arkasında büyük bir grup yoktu. ama ntv bilim'in atkasında doğuş grubu var ve bence bu derginin yayınının bitmesi doğuş grubu için utanç kaynağıdır. derginin kapanmasının sorumlusu cahil halk yığınları değil halkı cahil bırakan yığınlardır. doğuş grubu vogueu yayınlasın ntv bilimi kapatsın. halkına hizmete devam etsin.
  • aralık 2009 sayısında, aklınıza takılanlar bölümünde bir okuyucunun;

    " bir yazıda dünya'nin küp şeklinde olduğunu okudum; uzaydan küre şeklinde görünmesinin nedeni ise suların küresel görünüm kazandırmasıymış. araştırma yapmama rağmen bir şey bulamadım . açıklarsanız sevinirim."

    şeklindeki sorusunu prof. dr. i. ethem derman hocanın;

    "şüphesiz yer bir küredir ve okyanus tabanlarının da en ince ayrıntısına kadar haritaları çıkarılmıştır." diye cevaplamasıyla kutsal kitap olma yolunda emin adımlar atan popüler bilim dergisi.
  • eylül 2010 sayısında "10 rauntta kuantum mekaniği" adlı bölümü hazırlayan itü fizik bölümünden doç. dr. kerem cankoçak'ın ilgili çalışmasının 1. raunt başlığında yazdıklarıyla güldürmüş dergidir:

    1. raunt

    "kuantum mekaniği bilgi içermez; olasılıklardan bahseder: öyle de olur böyle de olur. o zaman , kuantum mekaniği olsa da olur olmasa da olur. özet : einstein haklı beyler"
  • genel olarak bilime biraz uzak biriyim. şöyle ki;
    birgün bir dişçideyim. sıramı bekliyorum. bilim teknik dergileri var masada. aldım bir tanesini, okumaya başladım. ''vayy bee, olaylara bak, vay anasını'' diye şaştım bazı yeniliklere, teknolojilere. sonra derginin kapağına bir baktım, 3 yıl öncesinin bilim teknik'i. işte bu kadar takipçisiyim bilimin.

    ntv bilim'in ilk sayısını almıştım. ''aman da ne güzel bilim dergisi çıkmış, koşayım alayım'' diye bir hissiyattan değil, tamamen ilk sayısı olmasından ötürü. bir derginin ilk sayısına sahip olmak bence çok önemli. derginin okuyucu mektupları köşesinden de bunun ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkün. herkes ilk sayıyı arıyor. her ne kadar devlet kredisi ile öğrencilik yaşamını sürdürmeye çalışan biri olsam da ntv bilim, ntv tarih, uykusuz dergilerinin ilk sayılarına sahip olmakla, kapatılan nokta dergisinin son sayısı, darwin kapağını sansür eder olaylı bilim teknik sayısı ile vb kendimi çok zengin hissediyorum.

    1 ve 2'den sonra şimdi 3.sayısına da sahip olduğum ntv bilim'i her ay daha fazla okuduğumu farkettim. ilk sayısında ilgimi çeken, anlayabildiğim birşey bulamamıştım. şimdi ise nispeten keyifle okudum. nanoteknoloji, androidler, yazılımlar, bakteriler falan.

    derginin sonuna geldiğimse tüylerimi diken diken eden bir şey öğrendim. korktum insan beyninden.

    ''arabanın ön koltuğunda otururken neden midemiz daha az bulanır?'' diye bir soru sormuş sanırım bir okuyucu. cevap enfes.

    ''... hareket halindeki bir aracın içindeyken, vücut hareket ettiğini hissediyor ama bu hareketi göremiyor. iç kulak , beyne ' hareket edildiği' sinyalini vermesine karşın gözler bu hareketi tam olarak algılayamadığında, beyin iç kulaktan ya da gözden gelen sinyallerden birinin bir sanrı olduğu sonucuna varıyor. bazı araştırmacılara göre, beyin bu durumun potansiyel bir zehirlenme olduğunu düşünüyor ve zehirlenmeye karşı vücudun en doğal tepki mekanizmasını harekete geçiriyor: mide bulantısı.
    arabanın ön koltuğuna geçtiğimizdeyse, gözler hareketi daha rahat algılayabildiği için, beyindeki bu karışıklık önleniyor...''

    vay anasını ya, dehşetengiz birşeysin sen beyin.

    ntv bilim'den öğrenip hayret ve hayranlık içinde şaşakaldığım bir başka şey ise #15862123
  • bilim ve gelecek dergisinin haziran 2011 sayısı başyazısı ntv bilim dergisi hakkında ve "ntv bilim neden kapanıyor?" başlıklıdır.
    yazıyı özetleyecek olursak; ntv bilim dergisinin satışının bilim ve gelecek'in 4 katı olduğu, ntv bilim'in sayfalar dolusu ilan alabilmesine rağmen bilim ve gelecek'in, arkasında herhangi bir sermaye grubu olmaması nedeniyle yalnızca takas yoluyla ilan alabildiğinden bahsedilmektedir. arkasında doğuş grubu olmasına rağmen yeterli satış yapamaması nedeniyle ntv bilim kapanırken, bilim ve gelecek'in sermaye desteğinden yoksun olmasına rağmen yayınına devam edebilmesine dayanılarak şu sorular sorulmuştur:
    "ntv bilim sermaye gücü ile çıkmaktaydı, bilim ve gelecek ise emek gücü ile çıkmaktadır. bilim ve gelecek ilk sayısında yayınlanan çıkış bildirgesinde bu ilkesinin altını çizmişti: sıfır sermaye, sonsuz emek! şimdi görüldü mü hangisi üstünmüş? hangisi daha garantiliymiş? sermaye mi emek mi? hele hele konu bilimse..."
  • erkek moda dergisi gqyu ekonomik sıkıntılar nedeniyle çıkaramayan doğuş grubunun çok içerlediği ve ipini çektiği dergi. "yurdumun erkeğine modayı anlatamayacaksam sizi de gözüm görmesin küçük fareler" mottosuyla hareket edenlerin kurbanı olmuştur.
    ayrıca abonelik için arayanlara para iadesi yerine diğer dergilerin üyeliklerini teklif ettikleri duyulmuştur.
    değil mi ama, bilim okuyamıyorlarsa vogue okusunlar cicim.
    fikir babası ve eski yayın yönetmeni mustafa alp dağıstanlı 15000lik satışa rağmen reklam "alamayan" bilim dergisini ve makyaj masrafları nedeniyle kapatılan ntv yayınları'nı anlatıyor:
    http://www.habervesaire.com/haber/2206
  • okuduğunu anlamayanların da takip edebildiği bir dergiymiş efendim.

    şöyle ki ; öncelikle (bkz: #20156222)

    eylül 2010 sayısında doç. dr. kerem cankoçak'a sorulan "sorular" ve kendisinin verdiği "cevaplardan" oluşan "10 rauntta kuantum mekaniği" yazısının bir kısmı aynen aşağıdaki gibidir :

    1. kuantum mekaniği bilgi içermez. olasılıklardan bahseder; "öyle de olur, böyle de olur". o zaman, kuantum mekaniği olsa da olur, olmasa da olur. özet: einstein haklı beyler.

    cevap:

    kuantum mekaniği herşeyden önce bir bilimsel teoridir ve bütün bilimsel teoriler gibi gözlemleri açıklamak için geliştirilmiştir. günlük hayatta gözlediğimiz basit doğa olaylarından, kontrollü laboratuvar ortamlarında geliştirilen hassas deneylere kadar her türlü gözlemi kuantum kuramı açıklamaktadır. o nedenle “kuantum mekaniği bilgi içermez” cümlesi tamamen yanlış bir önermedir. kuantum kuramının hiçbir yerinde bir olay için iki açıklama yoktur, tek açıklama vardır. ama eğer "öyle de olur, böyle de olur" cümlesi ile kastedilen olasılık ise, evet kuantum mekaniği olasılık yasalarına dayanır. ama bu klasik fizik belirlenimcidir, kuantum fiziği olasılıkçıdır demek değildir. sigara dumanının yayılması da belli olasılık yasalarına dayanır ve üstelik bu bir dereceye kadar klasik fizik kavramlarıyla açıklanabilir. ama bu hiçbir zaman sigara dumanı yayılabilir de yayılamayabilir de anlamına gelmez. bu noktada klasik fizikteki olasılık yasaları ile kuantum fiziğindeki olasılık yasalarının birbirlerinden farklı olduğunu da belirtelim. bu farkın nedeni kuantum fiziğinin nesneleri olan atomların, atom altı parçacıkların birbirlerine özdeş olmasından ve bose-einstein istatistiğine veya fermi-dirac istatistiğine tabii olmasından kaynaklanır.
    evrendeki tüm temel parçacıklar iki türdür: bozonlar ve fermiyonlar. aynı kuantum özelliklerine sahip iki fermiyon (örneğin iki elektron) bir araya gelemezler (pauli dışlama ilkesi). bu nedenle de nesneler birbirleri içinden geçmezler. öte yandan bozonlar (örneğin foton), aynı durumda bir arada bulunabildikleri için elektromanyetik dalgalar meydana gelirler.
    özet olarak, klasik fizik ile kuantum fiziğinin nesneleri farklıdır ama ikisi de aynı kesinlikte bilimsel yasalar tarafından şekillenir. hatta kuantum fiziğindeki kesinlik şimdiye kadar insanlık tarihindeki bilimsel kuramlar arasında en yüksek kesinlik düzeyindedir.
  • bilim ve teknik dergisinden şu an hatırlayabildiğim raşit gürdilek,gökhan tok ve gülgün akbabayı transfer eden dergi.verdiği hediye bbc insan beyni belgeseli de şahanedir ve önsözde böyle belgesellerin devamının geleceği söyleniyor.okunması küçük olmasından dolayı kolay geldi sanki bana.
  • imanın eleştirel düşünceye, sezginin sistematik bilgiye, sıkıcılığın çokkültürlülüğe, kârlılığın kaliteye yeğ tutulduğu bir zaman ve mekânda azınlığın eline vurulup elinden alınmıştır.

    bir gün başka bir isimle, belki başka bir şekilde geri dönecektir.
  • pahalı.
hesabın var mı? giriş yap