• recep ivedik ve türevlerinin 1000 sinemada 500 hafta vizyonda kaldığı ülkemde nowhere boy ise festival kapsamında gelir, bir iki sinemada misafir olur ve gider, işte benim ülkem!
  • --- spoiler ---

    liverpool görüntüleri, gözlüğün hayatında bir takıntı olarak işlenmesi (gözlükle ilgili bir şey mutlaka bekliyordum) küçük john’un ergenlik hikayeleri, psikolojik flashbackler, teyzesini oynayan kristin scott-thomas'ın heykelimsi yüzü, paul mccartney ile george harrison’ın ergen halleri ve beklenmedik anlarda perdede belirerek john’un hayatına girişleriyle seyirci arasında dalgalanmalara sebep olmaları (zira ben de arkadaşımı dürterek geçirdim filmi, bak şu, bak bu diye) sonra annesiyle ilgili tokat gibi sahneler var.. müziğin hayatına girişi ve gelişmesi.. dönemin ingiliz aksanı! örneğin; annem derken fonetik olarak “may mağm” yerine “mi mom”! beatles isminin (yeri gelmesine rağmen) hiç telaffuz edilmemesi ama edilsin diye beklemenin heyecanı...umarım devamı çekilir.

    --- spoiler ---
  • sigarayı bırakanların izlememesi gereken film. ben bu kadar sigara sahnesi içeren film görmedim arkadaş. bir de güzel çekmişler ki sıtma tutuyor insanı.

    hele pazar günü kesinlikle izlenmemeli, pazartesi sendoromuyla birleşince voltranı oluşturuyorlar çünkü. sigaraouuu.

    (bkz: voltran'ı oluşturmak)
  • film standartlara göre normal uzunluktaydı, 98 dakika, ama biz izleyicilere gerçekten çok kısa geldi.

    --- spoiler ---

    bazı duygusal sahnelerin fazla uzatılmiş, örneğin artık çarpma şu çitin kapısını john kardeşim, kırılmıyor işte diyesim geldi, biraz daha fazla müzik olsun isterdi bünyeler, ama o zaman da belki filmin bu kadar içine giremezdik, içten yaşayamazdık. sinemada herkes irkildi annenin önüne araba çıkınca bir anda, ya da cenazedeki yumruk sahnesinde.
    sam taylor wood yönetmen olmanın da ötesinde bir fotoğraf sanatçısı, bu da bize fotograf karesi gibi gorunen bazı sahnelerin tesadüfi olmadığını gösteriyor.
    en guzel sahneler john lennon'un elvis presley ozentisi oldugu sahneler, banjo çalmayı öğrendiği sahneler, ve grubu ilk defa kurdugu sahnelerdi..

    --- spoiler ---

    filmin bir kitap uyarlaması olduğunu sonradan öğrendim, ikincisi, üçüncüsü de çekilsin istiyoruz, duy bizi uncle sam..
  • film içinde müzik, müzik içinde film.

    rock'n'roll baştan sona kulakların pasını silerken, "ya ya, bir john lennon kolay yetişmiyor" diyoruz biz de.

    screamin' jay hawkins'in sesinden i put a spell on you çalmaya başladığı vakit ise; akla jim jarmusch ve stranger than paradise filmi geliyor, bu şarkıyı çok seven eva ile hiç sevmeyen willie bir an ete kemiğe bürünüyor. güzel müziklerin ve güzel bir hikayenin yanına böyle güzel bir de çağrışım ekliyor işte bu film, sağolsun.
  • güzel filmdir bu. harika değil, kesinlikle. çünkü harika demek filmin hissettirdiği o samimiyete uymaz, ağır gelir gibi geliyor bana. çok içten. aile söz konusu olduğu için belki de. insanın içini buruyor, kalbini acıtıyor, sonra da pat diye bitiveriyor.

    zaten ingiltere'nin o puslu havası falan.

    aman, ne diyorum be sözlük, öyle geveliyoruz işte.
  • "efsane nedir, nasıl olur"dan çok "neden efsane olunur"u anlatır filmdir. anne-baba çatışmalı ve sıkıntılı bir çocukluk geçiren serseri john içinde biriken her şeyi müziğe akıtır. elvis gibi büyük olmayı ister. gitara kanalize olmasa pek ala bir katil de olabilirmiş. olmamış. iyi ki de olmamış. long live johny.
  • en az bir saat erken biten pek güzel filmdir. biterken "duuur, bu hikayenin devamı olacaktı" diyorsunuz ama ne fayda.
  • in spite of all the danger şarkısıyla tanışmama vesile olmuş film. fakat filmde bildiğimiz o sevimli, imagine, dünya barışı diyen john lennon yerine kankasını döven, annesine bağıran bir piç vardır. bu filmi biraz itici yapsa da çok kaliteli film olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
  • sam taylor wood'un yöteceği, beatles'in efsane solisti john lennon'ın hayatını konu alacak olan film.
    2010 yılında gösterime gireceği soylenen film, john lennon'ın doğum yeri olan liverpool'da çekilecek. lennon'ın ergenlik dönemini konu alacak olan filmin oyuncu kadrosu henüz belli değil, arkadaşlar uğraşıyolar. sağlam kaynaklı olmamakla beraber kate winslet'in lennon'ın annesini oynacağı da riyavet ediliyor.
    filmin yapımcılığını ingiltere film konseyi ile birlikte ecosse films üstleniyor. bekliyoruz.
hesabın var mı? giriş yap