• atom cekirdeklerine kadar sikismis olan olu yildizlardir. soyle ki:

    büyük kütleli (gunesin 15-30 kati kadar) olan bir yildiz yakiti olan hidrojeni bitirince helyum sentezine baslar. o da bitince helyum'un yanmasi sonucu olusan karbon'u yakarak oksijene donusturur. bu donusturme sureci fuzyon reaksiyonlari karsisinda endotermik olan demire kadar devam eder.

    bu nukleer reaksiyonlar meydana gelirken yildizin cekirdegindeki sicaklik 1.000.000.000 santigrati asmis durumdadir. icerisinde kutle cekimini dengeleyici hicbir nukleer reaksiyon meydana gelmeyen bu sicak cekirdek buyuk bir hizla cokmeye baslar. coken cekirdegin kutlesi 1.4 gunes kutlesini astiktan sonra dejenere elektron basinci denilen ve cokmeyi engelleyen kuvvet yeterli gelmez olur ve atomlar "cekirdekleri birbirine degecek" kadar sikisir.

    bu noktada atomlar icerisinde bulunan protonlar elektronlari yakalayarak birer notrona donusur. bu haliyle yildiz, elektronlari olmayan yaklasik 1 kilometre capinda dev bir atom cekirdegidir. yogunlugu ise santimetrekupte 1 milyar ton kadardir.

    buraya kadar anlattigim cokme sureci aslinda gorkemli bir gosteriyi de beraberinde getirir. cunku yildizin cok buyuk bir hizla coken cekirdegi cok kuvvetli bir sok dalgasi yaratir ve bu sok dalgasi yildizin cekirdek cevresinde bulunan kismini bir supernova patlamasiyla disari savurur.

    dis katmanlari atilmis ve ciplak bir halde kalan bu notron yildizlari cok sicak olup, manyetik kutuplarindan x isinlari yayarlar. genellikle buyuk bir hizla donen notron yildizlarinin x isini yayim ekseni eger bize donuk ise onu periyodik bir radyo kaynagi olarak algilariz.
  • "bir çay kaşığı maddesi 100 milyon ton çeker" geyiği tamamen varsayımdan ibarettir.
    bu maddeyi yıldızın çekirdeğinden almaya karar verdik diyelim(asıl yoğun madde çekirdektedir, kabuk demir gibi ağır metallerden oluşur); bu iş için kullanacağımız uzay gemisinin daha yıldıza yaklaşamadan, binlerce kilometre uzağa yayılan manyetik alan, radyoaktif parçacık ve manyetik akımlar tarafından paramparça edilmesi bir kaç saniye bile sürmez. hadi bu engelleri aşacak bir gemi yaptık ve yıldıza bir kaç kilometre kadar yaklaşmayı başardık, bu defa da yıldızın aşırı güçlü çekim alanı(10-15 milyon g) garip bir olaya yol açar, bu devasa çekim kuvveti geminin baş ve kıç tarafındaki milyon g ile ölçülecek derecede farklı olarak etki eder, sonuç: iki farklı noktasına bu kadar farklı çekim kuvvetleri etki eden bir madde saniyenin milyonda birinden kısa bir sürede atomlarına ayrılıp yok olur.
    bir şekilde bu fenomeni de aştık ve yıldızın yüzeyine inmeye karar verdik; kendi etrafında, dakikada 45.000 tur atan bir cismin yüzeyine. iyi şanslar.
    bunu da geçelim ve yıldızın çekirdeğinden maddeyi alıp gemimizin ambarına yüklediğimizi ve sonrasında uzaklaştığımızı varsayalım ama bir detayı unuttuk; maddeyi aralarında boşluk olmayan nötronlar şeklinde birarada tutan şey, yıldızın kendi merkezine uyguladığı o inanılmaz basıncın ta kendisiydi ve o basınç şu an yok.
    nötronun bozunma süresinin de yaklaşık 10 dakika olduğunu da düşünürsek, bundan sonra olacak şey e=mc^2 uyarınca bu milyonlarca tonluk kütlenin dakikalar içinde trilyonlarca atom bombasına eşdeğer bir enerjiyi ortama bırakması ve geri kalan kütlenin çok sıcak bir gaz bulutu olarak hayatına devam etmesidir.
  • büyük kütleli yıldızlar olup ana kol üzerinde göreceli olarak az zaman harcarlar.. kütlesi 15 m. kadar olan bir yıldız ana kol üzerinde 10 milyon yıl, kütlesi 30 m. kadar olan bir yıldız ise yalnızca bir milyon yıl geçirir. büyük kütleli yıldızların evrimleri hızlı olduğundan, helyum çekirdek çökerek yeniden nükleer reaksiyonları başlatıp yıldız kırmızı deve dönüşürken dış kabukta hidrojen yanması için çok az zaman kalır. helyum tüketildiğinde çekirdek yeniden çöker ve üç helyum çekirdeğinin kaynaşarak bir karbon çekirdeğine dönüştüğü üçlü alfa sürecini başlatır.
    sonunda çekirdek, karbonu da yakarak oksijene dönüştürecek kadar ısınır, bu arada çevrede helyum yakan bir kabuk da vardır ve yıldızın dış katmanarı genişleyerek bir kırmızı süperdev oluşturmuştur. çekirdek sıcaklığı 1 milyar derece kelvin'e ulaşıncaya kadar yanmaya devam eder.
    füzyon aksiyonları sonucunda gittikçe daha ağır elementler üretlir ve sonunda çekirdek tümüyle demire dönüşür. demir, füzyon reaksiyonlarının son halkasıdır. demirden daha ağır elementlerin sentezi sonucunda dışarıya enerji verilmez, tam tersine ortamdan enerji alınır. demir çekirdek tüm füzyon (kaynaşma) ve fisyon (parçalanma) reaksiyonlarında endotermiktir (dışarıdan enerji alır). bu noktadan sonra dışarıdan enerji sağlanmadıkça hiçbir nükleer süreç oluşamaz. ısı kaçarken çekirdek büzülür ve sıcaklık 1 milyar kelvin'i aşar.
    çekirdeğin kütlesi 1.4m. 'ni aştığı an artık dejenere elektron basıncı da çökmeyi önleyemez çekirdek çöker ve atomların ötesinde atom çekirdeklerinin sıkıştırıldığı maddenin çok daha yoğun olduğu bir duruma girer. bu durumda protonlar, elektron yakalayarak nötronlara dönüşürler. aynı zamanda maddeyle çok zayıf biçimde etkileşen ve bu nedenle de yıldızdan hemen hiç engellenmeden kaçabilen karşı nötrinolar biçiminde enerji yayınlanır.
    enerji kaybı , yalnızca nötronlardan meydanma gelen dev bir atom çekirdeğinin oluşumunu hızlandırır. nötron yıldızı çekirdek yoğunluğuna kadar sıkıştırılmış olup dejenere nötron basıncı tarafından daha fazla çökmesi önlenen bir gaz küresidir. dejenere nötron basıncı, nötronlar birbirine değecek kadar sıkıştırıldığında ortaya çıkan kuantum mekaniksel bir basınçtır. ortaya çıkan nötron yıldızının yarıçapı yaklaşık 1 kilometre ve yoğunluğu da yaklaşık santimetreküpte 1 milyar tondur.
    yıldız çekirdeğinin çökmesi kırmızı süperdev evresindeki yıldızın dış katmanlarını büyük bir hızla dışarıya fırlatan bir şok dalgası oluşturur. bu bir süpernovadır. kalıntı nötron yıldızı çok sıcak olup x-ışınları yayar. sıcaklığını koruyacak bir enerji kaynağı olmadığından yavaş yavaş soğur. birkaç milyon yıl sonra en azından termal enerji bakımından gözden kaybolur ve karanlık maddeye dönüşür.

    (bkz: nötron ısıması)
    (bkz: nötron)
    (bkz: nötron bombası)
  • kütle çekimi o kadar güçlüdür ki yüzeye 1 metre mesafede bir cismi bıraktığınızda o cisim nötron yıldızının yüzeyine 7 milyon km/saat hızla çarpar.
  • evrenin zip dosyaları.
  • kabuğu çok yoğun olduğu için, görüntüsü kristal küreye benzeyen yıldız. tıpkı elmasın oluşması gibi, bu kristal yüzeyin oluşması için devasa bir basınç gereklidir. bu kristal yüzeyin içindeyse hayal edemeyeceğimiz kadar büyük bir enerji vardır. içerideki enerji dışarı çıkmak için büyük bir basınç yaparken, dışarıdaki kabuk da devasa çekim gücü sebebiyle aynı şekilde içerideki enerjinin dışarı çıkmasına engel olur. nötron yıldızlarında dünyadaki gibi depremler meydana gelir, yani kabuk bir insan elinin büyüklüğü kadar kırılır ve dışarıya algımızın algılamakta çaresiz kalacağı bir enerji çıkar. bu enerji de nötron yıldızında tahminen 32 büyüklüğünde bir depreme sebep olur. yani dünyada meydana gelmiş en büyük depremin milyonlarca katı büyüklüğünde bir deprem. bu deprem bize binlerce ışık yılı uzakta olsa bile etki eder.
  • 1 cm3 büyüklüğündeki mekanına everest dağının kütlesini sığdırabilen sitare.
  • kütlesi güneş'in 1,35 ile 2,1 katı arasında olan yıldızlar ömrünü tamamlayınca helyum atomlarının birleşerek karbon atomlarına dönüşmesiyle birlikte nötron yıldızı halini alır. kütlesi güneşin 3 katı ve daha fazlası olan yıldızlar ise ömrünün sonunda kara delik haline gelir. nötron yıldızı diğer nötron yıldızlarıyla ya da başka yıldızlarla birleşip kara delik haline dönüşebilirler. örneğin istanbul üzerinde bir nötron yıldızı ya da kara delik olsaydı bırakın istanbul'u hatta dünyayı, güneş sistemimiz bile yok olmuş olurdu. unutmadan; kara delik oluşturmanın bir diğer yolu da iki parçacığı yeterli enerjiyle çarpıştırmaktır. bazı bilim çevreleri işte bu yüzden cern'de yapılan deneye "oturun oturduğunuz yerde başımıza iş çıkarmayın" diye karşı çıkıyorlar.
  • bu mubarekler oyle yogun, oyle yogundur ki..

    bir konserve kutusu hacmindeki notron yildizinin kutlesi, bizim ay'imizin - evet dunyanin uydusu olan- kutlesine esdegerdir.
  • içinden nötrinoların geçemediği tek şeydir. nötron yıldızlarında boşluk yoktur. hepimiz ve etrafımızda gördüğümüz her şey aslında boşluktur fakat nötron yıldızlarında boşluk yoktur. işte bu nedenle nötrinolarla etkileşime girebilirler ve hatta bundan radyasyon yayarlar.

    zira en küçük kütleli partiküller bile nötron yıldızı gibi yoğun bir cismin çekim kuvvetine kapıldıklarında yıldızın yüzeyine ışık hızına yakın hızlarda çarparlar. yani bu yıldızlar doğal birer hadron çarpıştırıcısıdır.

    bu cisimlerin aşırı güçlü elektromanyetik alanları vardır bu nedenle çarpışmalar sadece manyetik kutuplardan gerçekleşir. çarpışma anında açığa çıkan enerji o kadar yüksektir ki kutuplardan x ışınları yayarlar, görünür ışığın ötesinde parlamalardır bunlar. bu nedenle hızla dönerken deniz feneri gibi pulslar yayarlar. işte bu nedenle pulsar denilir bunlara.

    eğer manyetik kutupları bizim gözlem noktamıza vurmuyorsa pulsları gözlemleyemeyiz.

    karadeliklere evrendeki en yakın en benzer cisimlerdir. karadelikleri gözlemlemek imkansız olduğundan, karadelik araştırmalarında önemli veriler sunarlar.

    ayrıca (bkz: #80884758)
hesabın var mı? giriş yap