no pain no gain

• hiç 1 kazanç kayıpsız elde edilemez..
  
  en az kayıp ile elde edilen kazançta kaybedilen..
  zamandır..
• dennis rodman'ın vücudundaki dövmelerden yalnızca birisi
• bir nevi emeksiz ekmek olmaz.
• vücut geliştiren insanların benimsediği bir slogan.
• max payne' de no payne no gain olarak geçer.
• "emek olmadan yemek olmaz" gibi bir anlamı var bunun. son zamanlarda kafamı çok kurcalıyor.
  
  egzersiz programında crunch olmadan, o karın ağrısını çekmeden, bağımsızlığını ilan etmiş göbeği hale yola koymak imkansız. ya da ortalama üstü zekaya sahip değilsen çalışma masasının başında zaman geçirmeden istediğin kariyeri elde etmek mümkün değil. hepsini geçtim boş zamanlarında harcanacak parayı kazanmak için haftanın belli günlerinin belli saatlerini çalışarak geçirmek zorundayız^*. buraya kadar pek sorunum yok; bir yere kadar anlayabiliyorum da bunları. ama iş ikili ilişkilere gelip dayanınca ibre pusula şaşıyor benim.
  
  mutlaka bir sevgilinin olması adına ille de sana kötü davranan, ailene saygısızca tavırlar sergileyen, sivri dilli, kompleksli, annesinin eteği altından çıkamamış bir erkekle beraber olmaya devam etmek ne kadar mantıklı? beraber mutlu geçirilecek üç gün için haftanın geri kalan günlerini kırgınlıkları tamir etmeye çalışmakla geçirmek?..
  veya evlenmek ve bir yuva kurmak? dört dörtlük bir düğünle evlenmek, evinde bir tane eksik olmadan ev kurmak, her yerde mutlu aile pozları vermek ve bir de çocuk dünyaya getirmek?? evet, bir çocuk!.. aynı adamla... hemen her hafta "boşanıcam bu adamdan" diye albaştan edip sayıklarken onunla ortak bir yavru dünyaya getirmek?.. çocuk çok büyük bir mutluluk. ama ona ulaşabilmek için mutlaka böyle bir sınavdan geçmek mi gerekir? ya da ona sahip olabilmek için mutlu olmayı kendisi bile istemeyen bir erkekle ömür geçirmek biraz fazla bir "pain" değil midir?
  ya da o mutluluğa ulaşmak, sadece o yaşamı göze alabilenlerin elde edebileceği bir ödül mü acaba?
  eğer öyleyse, benim gibi, kavga etmeden iyi anlaştığı biriyle bir evlilik/ilişki yaşama hayali kuranlar, olmayınca "bu da olmadı, önümüzdeki maçlara bakalım" diyenler baştan mı kaybetmiş oluyor acaba?
  daha doğrusu, bir kadın, kendi mutluluğunun fayda/maliyet analizinin hangi noktasında "biz" olarak yaşadığı mutluluğun, "biz"in diğer yarısından gelen her türlü ezaya değeceğine karar veriyor?
• zerre gaz vermeyen vasat söz. anal sekse karşı duran ingiliz feministi kız arkadaşıma söylemiştim karşılığında “no money, no honey” ( aşkım bal kutusu varken bok kutusuyla ne işin olur) cevabını aldım, tadım kaçtı. sonra beni polise şikayet etti zaten paramı vermedi diye polis de onun tarafını tuttu insanın sevgilisine para vermesi gerektiğini ilk kez londrada duydum, velhasıl ingiliz kültürü çok acayip.
• hedonistlerce^* no pain no pain olarak kullanılan muhafazakar mottosu.
• (bkz: zahmetsiz rahmet olmaz)
• gregory house ise bu deyimi,ağzına başka bir vicodin atarken,no pain no painkiller olarak değiştirmiştir