neyzen

• gerçekten ney üfleyebilme olgunluğa ulaşabilmiş,yıllarca hiç yılmadan sadece aşkı ve doğru bildiği değerleri hala enstrümanında,bedeninin bir parçası olan neyinde arayan kişi.savunulanın aksine ne ünvandır ne de sıfat.
  asla istediği sese ulaşamaz bir neyzen ve yıllarca o ses için neyine sarılır,üfler,çevresindekileri aşık eder kendi tınılarına, kendi de aşıktır neyine ama bir türlü mutlu olamaz.bu bir aşktır,çiledir onun için.asla kavuşulamayan bir aşk,sürekli peşinden sürüklenilen.bu yüzden kaybolur kendi içinde,kendini keşfeder yeniden sonsuz vakitte.yeni dünyanın modaları,binbir çeşit meditasyon teknikleri...hangisi seçilirse seçilsin kanımca bir neyzenin hissettikleri anlaşılamaz,o doygunluğa ulaşmak imkansızdır zaten,çünkü o doygunluk saatlerle sınırlı değildir,bütün yaşamına yayılmıştır neyzenin.mercan dede nin sabancı üniversitesindeki söyleşisinde şöyle bir soru soruldu kendisine:"yaklaşık kırk yıldır ney üfleyip,hala doygunluğa ulaşamayan,kendini yetersiz bulan,usta neyzenler var. olgunluk olarak onların yanında kendinizi nasıl görüyorsunuz?".verdiği cevap çok güzeldi:"...neyzen tevfik süleymaniye camisi ise ben sadece o avludaki bir kum tanesiyim,ustaların yanında ben o kadar küçüğüm ki...".
  günümüz toplumununun sıfat takma,yüceltme ve yarışma merakı yüzünden hep bir sıfat gibi anlaşılır,halbuki ney üfleyen kişinin ancak kendine yakıştırabileceği hatta kimi zaman yakıştıramadığı bir benliktir işte,ulaşılması zor.
• (bkz: ud) calana udi dendigi gibi ney calana da neyzen denir.. (bkz: ney)
• neye ufleyen kisi..
  
  "ney calinmaz, uflenir"
  neyzen tevfik
• kızılayda guven park'ın karsısında mudafaa apartmanının en ust katında guzel bir meyhane. ´ziraatçiler lokali´ kadar olmasa da kocatepe camii manzarası vardır. elemanları fazla ayak altında dolasmayan guzel insanlardir. muziksiz takılan net ve kumsal lokantalarinin tersine emel sayın, ´zeki muren´ falan calarlar. fiyatı nispeten yuksek, servisi de biraz yavastır ama o kadar kusur kadı kızında da olur.
• odalara ayrilmis olmasi nedeniyle butun milleti ayni yerde birbirini keserken gormek zorunda olmadigin, kalabaligin canini cok sikmadigi guzel yer.
• (bkz: aka gunduz kutbay)
• 15 yil kadar once (vay ne kadar cok olmus ya), ortakoy ortakoy'ken ilk ickilerimizi ictigimiz, icmeyi ogrendigimiz barlardan biri. o zamanlar oyle yeek servisi filan yoktu. cerez bulursan iyidi. daracik merdivenleri vardi ust katlara cikan. kadeh trafigi arttikca inen cikanlar da artar, merdivenler iyice eglenceli bir hale gelirdi.
• sazını öpe öpe çalar, üfürüğü dere olur akar. derenin kenarlarına hava damlalarını süs eder. gözü açık yahut kapalı, nereye baktığı bilinmez; dudakları hareketli yahut durgun, ne söylediği duyulmaz. oksijen sarhoşu, musiki berduşudur neyzen.
• genelde 9 yılı aşkın olarak ney üfleyen kişilere hitaben bir lakap,ünvan,sıfattır.
• eskişehir'in kendine özgü meyhanesi.