• bölümün birinde de skyler white'a çakmıştı..
  • başka dünyanın güzel insanı. to nate.
  • six feet underda şöyle efsane bi cümlesi olan adam.

    “aşk hissettiğin bir şey değil, bir davranış biçimi. eğer birlikte olduğun kişi bunu istemiyorsa kendine bir iyilik yap ve onu isteyen birine sakla. “

    "well, you know, love isn't something you feel, it's something you do. ıf the person you're with doesn't want it, you know, do yourself a favor and save it for someone who does. "
  • dizideki hayata karşı duruşu aşmış karakter. ne istediğini bilen, imkansızlıklar dahilinde dahi kendi seçimini yaşayan, mükemmel insan. etrafındaki kötü enerji bir şekilde absorbe eder, insanlara iyi şeyler aşılar. dizinin ilk sezonunda belirtildiği üzere gifted bir karakterdir nate. en zor durumlarda bile herkese karşı cool yaklaşır, kimseyi yargılamaz. kendi içinde bulunduğu güçlüklerde kendine döner, etrafına zarar vermez, kendini geliştirir, ne istediğini arar. sevgisinin bedelini bilecek kadar ama sevdiği kadından da vazgeçmeyecek kadar tutarlı bir kişilik.
    yeter bu kadar format uygunluğu, aşık olduğum adam. peter krause'a değil bu adama hastayım.
  • kurt cobain öldüğünde ağlamıştır.
  • tişörtü şortu çekip ebediyete koşan, tv ekranlarına gelmiş en "cool" karakterdir benim gözümde. yanlışıyla doğrusuyla gerçek bir insan yansımasıdır hem de, öyle robot gibi yapma bir havası yoktur. peter krause'ye saygı duyma, hatta hayran olma sebebidir.
  • dizinin başından beri kendisini nasıl ki ölüm/ilişkiler/aile konusunda eğittiyse, kendimi eğitmemi sağlayan six feet under insanı.

    --- spoiler ---

    s02x12'de brenda * ile yaptıkları o meşhuur yüzük fırlatmalı kavga sahnesinde dönüp brenda'ya "real love? what the fuck do you know about real love?!" diye soran, s05x08 itibariyle real love'dan anlayışının "hamile eşini kendi üvey kız kardeşiyle aldatmak" olduğunu göstermiştir. işte bu kadar insani bir karakter. tüm çelişkilerim kadar seviyorum kendisini.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    dilenci kılıklı maggie'yle yatarak allah'ından bulmuş ve beyin kanaması geçririp ölmüş bir karakterdir.

    her zamanki gibi aşkın zor tarafını görünce başkasına atlamayı tercih etmiştir, ancak yüce tanrı "artık dur!" deyip aradığı huzuru nate'e ölümle vermiştir.

    brenda'ya hastalığını söylemekten korkar, gider lisa'yla yatar, kadını hamile bırakır. brenda'dan feci bir şekilde ayrılır. ameliyattan sonra lisa'yla evlenir, ancak yine mutlu değildir, aklı hep brenda'dadır, sürekli fanteziler kurar, onu özler. "lisa ölse de kurtulsam." der. lisa kaybolur, kaybolduğunun gecesi brenda'yla yiyişir. birkaç hafta geçer geçmez daha cesedi bulunmadan önüne gelenle, hatta çocuklu şirret bir anne de dahil yatar kalkar, lisa'nın öldüğünü öğrenir, onu gömer.

    o da yetmez, aklı hala brenda'dır. brenda kendini toparlamaya, yeni bir hayat kurmaya çalışıyordur. rahat bırakmaz, kadın joe'yla çıkarken kanına girer, sevgilisinden ayırır. yetmez kızını da getirir, brenda'yı annesi yapar, evlenir.

    brenda hamile bir halde maya'ya da annelik yapmaya, bir yandan da üniversite eğitimini tamamlayıp meslek sahibi olmaya çalışırken beyimiz rahat rahat gezer, brenda'nın yükünü hafifleteceği yerde maggie'yle takılır, yok kuveykır oldum, yok huzur buldum diye hamile kadını da peşinde sürükler. brenda'nın sıkıntılı hamileliğinde ona yardımcı olacağına maggie'nin dibinden ayrılmaz. hatta brenda, "inanmıyorum, ama kocama destek olayım." diye kuveykır kilisesi'ne gidip beklerken gidip mıymıntı maggie'yle sevişir. buna da huzur buldum, artık kavga etmek istemiyorum diye bahane bulur.

    işte o an yüce yaradan nate'in bu nankörlüğünden, başta brenda olmak üzere ailesindeki üyeleri kendi sorunlarıyla yüzleşmemekle suçlarken kendisinin bağlanma problemleriyle ilgili hiçbir şey yapmayıp her halükarda kadından kadına uçmasından bıkar ve 3 yıldır sapasağlam gezen adamı beyin kanamasından öldürür. herif bunu bir işaret olarak görüp hatasını anlayacağı halde hayal dünyasında brenda'yı nasıl şutlayacağının planlarını yapmaktadır bu esnada.

    yaşasaydı muhtemelen maggie'ye maksimum 6 ay daha katlanır, sonra onu da bir sebepten terk ederdi. terk edince yine boşlukta kalmaya dayanamaz, "hata ettim, affet, çocuklarımızın hatrına barışalım." diye brenda'nın kafasını ütüler, kadına rahat huzur vermezdi.

    sürekli suçlayıp eleştirdiği brenda ise nate'in bencilliğine inat o yalnız haliyle hem üvey kızına hem öz kızına sahip çıktı, hem (wikiasında yazıyor) özel yetenekli çocuklarla çalışan bir akademisyen oldu, hem de yeniden aşık olup üçüncü çocuğunu dünyaya getirdi. 82 yaşına kadar da mutlu mesut yaşadı. nate'e de kapak olmuştur.

    --- spoiler ---
  • six feet under'ı izlememin üzerinden bir hayli zaman geçmesine ve çoğu bölümünü tekrar tekrar izlememe rağmen yeni anlamaya başladığım karakter. karakter değil adam demek istedim aslında. öyle gerçekti ki. neden bunca zaman anlamamıştım onu? ya da neden şimdi anlamaya başlamıştım? ne yapmak istediğimi bileceğim zamanlara gelmeme rağmen hala bir fikrim olmamasından mı? hayatın beni de hatalar yapmaya zorladığını iyiden iyiye hissetmemden mi?
    seni çok da umursamıyormuşum nedense nate. bana ve birçoğumuza benzediğini fark edene kadar. bunu george sibley'nin fark ettirmesi de en az anlamaya çalışıp durduğun hayat kadar tuhaf.

    --- spoiler ---

    this is a hard day, and we're all very upset. the loss of a young person is always a terrible blow. but in this case, it's even more cruel because nate was an idealist, and he struggled, all through his life, to be a good man. he wasn't perfect; but then, who among us is? and he never gave up on himself, the people he loved, or even love itself, in all its vexing, beautiful forms.

    --- spoiler ---
  • -spoiler içerir-

    gelmiş geçmiş bütün dizi karakterleri arasında en sevdiğim kahramandı. vicdanın ve aklın sesi, hakiki, dogal, açık ve huzursuz bir insandı rahmetli.

    six feet under ın bittiği yetmiyormuş gibi bir de onun ölümüyle bitmesini kabullenemiyorum.
    (bkz: tv karsisinda kahrolmak)
hesabın var mı? giriş yap