• özellikle benim gibi uyuyamayan biri için narkoz uykusu ömre bedeldir. doktor size birkaç saniyeden fazla sürmeyeceğini bildiğiniz bir geyik muhabbeti yapar soru falan sorarken, siz daha ikinci cevaba geçmeden kaymaya başlarsınız, sesler uzaklaşır ve her yer bembeyaz olur. çok güzeldir narkozla uyumak, ama uyanmak bir sefalet...
  • insanın en savunmasız ve sevimli haline şahit olmanıza vesile olur. dün 20 yıllık arkadaşım bir ameliyata girdi. çok şükür kazasız belasız atlattı.

    ameliyata girmeden önce “ya ben heyecandan ishal oldum galiba, umarım ameliyatta saçma sapan birşey yapmam” dedi. “kaç saattir birşey yediğin yok ne olacak” dedim, güldük geçtik. sonra işte narkoz verdiler, ameliyata girdi çıktı.

    salak nasıl sevimli geldi anlatamam. gözünü açar açmaz ilk tepkisi “galiba altıma yaptım” oldu. öyle birşey yapmadığına ikna edene kadar göbeğim çatladı. ama ben bu halini çoluğuna çocuğuna anlatırım.
  • deriiinnn bir nefes aldıktan sonra gelen dünyanın en şahane uykusudur.
  • ameliyat sonrası bazı bünyelerde yan etkilere sebebiyet veren namussuz. şöyle ki pektus ameliyatı sonrası göğsümün ortasında 16 adet metal dikiş sağlı sollu drenler sağ göğüs kaburgasında 5 metal dikiş daha bulunan artı kafes içinde 17 cmlik bara sahip bendenizin o acılar içerisinde çenesini oynatamama ve durmak bilmeyen kusmalara sevk edişini hayatımın en trajik anısı olarak değerlendiriyorum.
  • kısmen yaşamın bitmesi, bir nevi ölüm.

    narkozdan sonra uyanmak, kendine gelmek çok uzun ve sıkıntılı oluyor. 5 gün geçmesine rağmen hala baş dönmesi, hala halsizlik var.

    etkisini azaltmak için bol bol kahve öneriliyor.
  • insana hiçliği deneyimlendiren efsane buluş. ölümün bir tık altı. narkozdan önceki ameliyatları düşünemiyorum. ne acılar çekilmiş şu günlere gelene kadar.
  • (bkz: anestezi)
  • fazla verildiğinde hastanın ameliyat masasında kalmasına* neden olabilen şey.
  • 2 sene önce ufak bir operasyon (15-20 dk) için narkoz vermişlerdi. 10’dan geriye sayarken 9’u bile söyleyebildiğimden emin değilim. böyle karanlık bir kuyuya yuvarlanmak ve karşı koyamamak gibi müthiş bir acizlik hali. sonrasında bir odada uyandım. daha doğrusu uyandığımı ilk odada hissettim. sonradan bana anlatılanlara göre beni tekerlekli sandalye ile gözlerim açık vaziyette ameliyathaneden çıkarmışlar. eşime anneme el sallamış, gülümsemişim! benim için en sarsıcı kısmı bu oldu. çünkü bende öyle bir resim yok. ben mi yapmışım, uyanıkmışım, el sallamışım, bakmışım, gülümsemişim! benim kendime gelişim epey sonra oldu. hasta yatağında uyanmaya çalıştığım anlar bile silik. tuhaf bir hal bu narkoz kafası. varsın ama yoksun, sen sende değilsin. sonra düşündüm, bilinç yoksa hiç bir şey yok aslında. ölüm gibi bir şey. ölen bilinçsizliğe sürükleniyorken, acı, geride kalanlara.
  • mutlak boşluğu tecrübe etmemi sağlayan madde. uykuda bile uykuya dalma ve uyanma arasındaki zaman hissedilebilir bir şey. akılda kalamasa da küçük rüyalar, amma da uyumuşum hissi ya da koltukta 5 dakika içim geçmiş yatağa geçeyim hissi. ama narkozun bendeki etkisi mutlak karanlık ve zaman boşluğu. şöyle ki uyandığımda ameliyatın iptal olup narkozdan hemen uyandırıldığımı sanmıştım ama 3 saate yakın bir süre narkoz altındaymışım. adeta hep sleep modda kapatılan bir bilgisayarın shut down ile kapatılması gibi.
hesabın var mı? giriş yap