• çok kıymetli bir ibadet olmasının en önemli sebebi bence ne söylediğini bilerek, neden söylediğini bilerek secdede durmanın, tüm hayatını kökten etkiliyor oluşu. namaz sırasında ve sonrasında ettiğin dualar, okuduğun kuran elbette gün içindeki davranışlarını etkiliyor. bu sebepten zor bir ibadet. çünkü bir hata yaptığında vicdani yükü ağır oluyor. farkında olduğun hatanla beraber allah'a dua etmek utandırıyor. fakat namaz kendinle sürekli bir yüzleşme ve mücadele içerisinde olmanı sağladığı için, zamanla farkında olduğun hatalarını terk etmeye başlıyorsun. bu da beraberinde huzuru getiriyor. gün içerisinde namaz için ayırdığın on, on beş dakikalık zaman dilimleri seni allah'a yaklaştırıyor, hayata dair korkularını, endişelerini azaltıyor. iyinin de kötünün de tek sahibi olduğunu bilmek, o dilemedikçe ne mutluluğun ne de kederin sana yaklaşamayacağını tam olarak anlamak, bir an bile yalnız olmadığını hissetmek aldığın her nefesi güzelleştiriyor. namaz bir kapı, bir köprü gibi. geçtikten sonra tüm görüntüler değişip, netleşiyor.
  • "hayatımda bir boşluğu dolduran ibadettir" diyeceğim ama bu cümle yaşar alptekin kaynaklı bir beyanat gibi duruyor, lakin gerçektir.

    benim ailemdeki fertlerin dinle falan pek bir alakaları yoktur. zaten bir annem bir de ablam var. ben 5 yaşındayken ölen babamın dini alışkanlıkları hakkında da pek bir fikrim olmasa da tahminim en fazla bayram namazlarına gittiği yönünde. neden bilmiyorum ama küçükken babam hakkında soru sormamın annemi üzeceğini düşünmüştüm ve pek soru sormamıştım, şimdi de bu geleneği kendi kendime devam ettiriyorum anlamsızca.

    neyse, namaza dönelim. dedim ya, ailemdekilerin ibadetle pek arası yoktur diye. ben ortaokuldayken oruç tutmaya başladım. annem de "oğlum sen öğrencisin, tutma", "birisi senin beynini mi yıkıyor?" gibi telkinlerle tutmamı istemedi. muhtemelen birilerinin beynimi yıkıyor olmasından korktu ama ben onu pek sallamadım. nitekim o yaşlarımdan beri de orucumu tam tutmaya özen gösteririm. öyle ki çılgın üniversite yıllarında bile gece barda içip gündüz oruç tutmuşluğum çok olmuştur.

    biliyorum, sürekli ana hikayeden kopuyorum. neyse efendim kısa ve öz olarak ben 26 yaşına kadar oruç dışında pek ibadet yapmadım. camiye neredeyse hiç gitmedim, 2 rekat namaz kılmadım. ortaokul din derslerinde öğrendiğim namaz dua ve surelerini unutmamaya çalıştım ama. öğrenip unutmanın öğrenmemekten daha günah olduğu konusunda bir beyanatı olmuştu sanırım din hocalarımızdan birisinin.

    26 yaşındayken ramazanda, o zaman çalıştığım şirketteki müdürümle şöyle bir diyalog geçti aramızda:

    - kons sana bir soru soracağım ama özel.
    iç ses: dur bakalım ne yarak çıkacak altından.
    + buyrun hebel bey.
    - ama özel bak.
    + buyrun dinliyorum.
    - oruç tutuyorsun da bizimle niye cumaya gelmiyorsun?
    + özel bir sebebi yok. açıkçası ben hiç camiye gitmedim.
    - bu cuma bizimle gelir misin?
    + peki olur.
    iç ses: mnskym bir bu eksikti. şimdi işin gücün yoksa her hafta bunu atlatmaya çalış.

    ama atlatmaya gerek kalmadı. ben tabi ilk cuma namaza gideceğimi bildiğim için internetten namaz kılmayı öğrendim ve uyduruk bir köy camiinde cumaya gittik. çok ciddiyim, içimdeki eksik bir noktanın tamamlandığını hissettim. sanki yıllardır yapmak isteyip de yapamadığım bir şeyi başarmış gibiydim. sanki sırtımda bir yük varmış da onu atmışım. neyse efendim uzatmayayım ondan sonra cumalara kendi rızamla gitmeye başladım. 6 ay kadar sonra da vakit namazlarını kılmaya başladım.

    lakin ülkemizdeki namaz algısı biraz değişik. namaz kıldığınızı öğrenen insanlar sizin hakkınızda iki şey düşünüyor. birincisi "bu adam yobazdır", ikincisi de "bu adam bizdendir". bunun da müsebbibi belki de yıllarca cemaat dershanelerinde öğrencilerin beynini yıkayan zihniyettir, bilemem çünkü hiç gitmedim. defalarca sohbetlere, tekkelere davet edildim ama gitmedim. ben kendimi sadece müslüman olarak tanımlıyorum, herhangi bir cemaatin boyunduruğu altına girmek fikri de beni rahatsız ediyor. ama diyorum ya, namaz etiket gibi, nüfus cüzdanı gibi; maviyse erkeksin pembeyse kız. kılıyorsan akplisin, cemaatçisin, onlardansın. namaz kıldığınızı bilen bir akpli sizin de akpli olduğunuzu düşünerek nasıl bir sallıyor akp karşıtlarına belli değil. zira aksi, bu ülkede mümkün değil sanki.

    maalesef namaz çok dünyevileştirilmiş, kendisiyle alakasız şeylerle anlamsız bir şekilde bağlanmıştır. halbuki çok basittir. namaz bir ibadettir, kulun allah'a borcudur. ne bir kimliktir, ne bir tanımlama sıfatı. sadece vakti geldiği zaman teslim olursun ve kılarsın bu kadar basit.

    namaz kılmayı kılmayanlara önermek, her müslümanın görevidir, dolayısıyla ben de öneririm. psikolojik açıdan faydasını gördüğümü ve bunun her insanın allah'a olan borcu olduğunu hatırlatırım. ama televizyonlara çıkıp salya sümük ağlamak, 5 vakit nmz tişörtleri bastırmak da midemi bulandırmıştır. sapla samanı karıştırmayalım lütfen.
  • gonullerin sultaninin gozumun nuru dedigi rabbe yaklastiran en guzel ibadetlerden biri.

    allah'a her vakit dua etmenin disiplini namazdir aslinda. bence o sonundaki dua icin, kapandigimiz secdesi icin var namaz. mevla'ya en yakin olunan yer o secde. nasil kaldirirsin basini o secdeden?

    namaz, bedenin zekati. sukurler olsun, kildirana, kilmayi nasip edene.
  • putperest ibadetlerinden biri namazdır.namaz, güneş kültünün ritüellerinden biridir ve hint kökenli bir ibadettir.islam öncesi araplar da namaz kılarlardı. günümüzde hindular da namaz ritüellerini devam ettirirler. sansktitçe "surya" güneş namaskara" ise selamlama veya bağlantı demektir. böylece "surya namaskara" ‘güneşle bağlantı’ anlamına gelmektedir. surya namaskara, bedende akan güneş enerjisinin canlandırma tekniğidir. arap putperestlerinin namaz kıldığı kur'an'da yazılıdır.

    enfal-35. ve ma kane salatühüm ındel beyti illa mükaev ve tasdiyeh fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun.bilindiği üzere arapça'da salat namaz demektir.''onların kabedeki namazları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. küfrünüzden dolayı azabı tadın.namaz törenlerindeki ıslık ve alkışlar nedeniyle putperestlerin kıldığı namaz eleştiriliyor. putperestler de günde 5 vakit namaz kılarlardı.

    şaharit namazı - sabah namazı
    musaf namazı - öğle namazı
    minha namazı - ikindi namazı
    neilat şerarim namazı - akşamüstü namazı
    maarib namazı - akşam namazı

    kaynak; hayrullah örs, musa ve yahudilik, s.399-405; doç.dr. ali osman ateş, asr-ı saadette islam; şaban kuzgun, hz. ibrahim ve hanifilik, s.117; epstein, judaism. kuran'da geçen namaz vakit sayısı 3 olmasına rağmen 5 vakit kılınıyor olması zamanla putperest döneme dönüldüğü şüphesi taşımaktadır.aynı şekilde abdest de putperestlerde vardı. cünup olunca boy abdesti alırlardı. (ibn-i habib, muhabber)

    not: alintidir. tamami ıcin

    yani bu bir eski arap gelenegidir. herkesin ayni yapmasina gerek yoktur allah'a ulastiktan sonrasi onemli degildir ister namaz kilsin ister sema donsun. onemli olan allah'a ulasmaktir. benim vermek istedigim nokta herkesin ayni sekilde namaz kilmasi cok sacmadir.
  • kuran'da bu ibadetin nasıl yapılacağının anlatılmadığı iddiası doğru değildir.

    namazın ön şartları:

    nisa suresi 43 ey iman edenler! sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken de -yolculuk hali müstesna- yıkanıncaya (gusül edinceye, boy abdesti alıncaya) kadar namaza yaklaşmayın. eğer hasta veya yolculuktaysanız, biriniz ayak yolundan gelmiş, yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi sıvazlayın. allah affedici, bağışlayıcıdır.

    maide suresi 6 ey iman edenler! namaza kalktığınızda; yıkayınız: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi. sıvazlayınız: başınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. eğer cünüp iseniz temizlenin. eğer hasta veya yolculukta iseniz, veya biriniz ayak yolundan geldi ise, ya da kadınlara dokunduysanız, ve de su bulamamışsanız: temiz bir toprakla yüzünüzü ve ellerinizi sıvazlayın. allah size zorluk çıkarmak istemez. allah sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. umulur ki; şükredersiniz.

    bakara 144 biz senin, yüzünün habire göğe doğru çevrildiğini elbette görüyoruz. hoşlanacağın bir kıbleye seni elbette döndüreceğiz. artık yüzünü mescid-i haram yönüne çevir. nerede olsanız yüzünüzü mescid-i haram yönüne döndürün. kendilerine kitap verilenler, onun, rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir.

    araf 31 ey âdemoğulları! tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. yiyin, için fakat israf etmeyin. allah israf edenleri sevmez.

    bakara 125 kabe'yi halk için bir odak noktası ve bir güven yeri kıldık. ibrahim'in makamını bir namaz yeri olarak kullanın. "ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler için ikiniz evimi temiz tutun," diye ibrahim ve ismail'i görevlendirmiştik.

    hac 26 ibrahim'i evin (kabe'nin) mekanına yerleştirmiştik: "bana hiç bir şeyi ortak etme. evimi de, ziyaretçiler, orada yerleşenler, rukü ve secde edenler için temizle."

    namaz (salat) vakitleri:

    nisa 103 namazı tamamlayınca, artık allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.

    hud 114 gündüzün iki tarafında, gecenin yakınlarında namaz kıl. güzellikler çirkinlikleri giderir.

    namazın içeriği- amacı:

    ta-ha 14 "hiç kuşkulanma ki ben allah'ım! ilah yoktur benden başka! o halde bana ibadet et ve namazını/duanı, beni hatırlayıp anmak için yerine getir."

    bakara 45 güçlüklere karşı direnerek sabır ve namazla yardım isteyiniz. elbette bu, halka ağır gelir; ancak saygılı olanlar hariç.

    ankebut 45 kitap'tan sana vahyedileni oku! namazı/duayı yerine getir! çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. elbette ki, allah'ın zikri/kur'an'ı daha büyüktür! allah, neler yaptığınızı biliyor.

    cin 18 hiç kuşkusuz, mescitler/secdeler allah içindir. o halde, allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın/allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın.

    hac 26 bir zamanlar ibrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû-secde edenler için temizle.

    nisa suresi 43 “... ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın”

    isra suresi 110 namazında sesini yükseltme, kısma da, ikisi ortası bir yol tut.

    müminun 1-2 hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler. namazlarında/dualarında huşû sahipleridir onlar.

    evet kuran'ın namazında namaz kitaplarında sıkça rastlanan ayakların arasının kaç santim olacağı, nerede ne dua okunacağı, kaç rekat olacağı, elin nereye konacağı, saçın örtülmesi gerektiği, takke takılması gerektiği, sonrasında tesbih çekilmesi gerektiği gibi bilgiler yok. çünkü allah insanlardan senkronize namaz gösterisinde bulunmalarını değil, kendisine yönelmelerini, anmalarını istemekte. içeriğini de insanın kendisine, o anki ruh haline, ihtiyacına vs. bırakmakta... oysa insanoğlu ayrıntılarla uğraşmaya, bunlara takılıp amaçtan sapmaya hatta kısıtlamalar getirmeye, özgürlük alanlarını daraltmaya gerçekten de çok müsait.
  • müslüman biri için kılınmamasına anlam veremediğim islami ibadet şekli. evet ben bir ateistim ama mecbur kalmadıkça bu tür konuları konuşmak istemememe rağmen namaz kılmayan , kuranı bir sefer açıp okumamış , gündelik müslümanlarla dini konuları tartışmıyorum. düşünün öyle bir sisteme inanıyorsunuz burada pek fazla vaktinizi almayacak sporvari bir ibadet sayesinde sonsuz mutluluk ve olanaklar vadediliyor size ve siz hem inanıp hem sallamıyorsunuz. eğer yüce yaratıcı diye bir kavrama inanıyor ve ufacık bir şeyi sallamıyorsanız bence ateistlerden daha çok inandığınız dine hakaret ediyorsunuz. üniversitede yine istemesem de böyle bir konu açılınca arkadaşlardan biri klasik dini savunmalardan birine geçti ve ben de ona " afedersiniz siz kuranı okudunuz mu ya da namaz gibi bir alışkanlığınız var mı " diye sorduğumda kılmıyorum ama ...... diye başlayan klasik açıklamalardan birini yaptı. bende inandığı şeye sahip çıkmayan gayri resmi biriyle bu konuları tartışmak istemediğimi söyledim. namaz sayesinde kiminle hangi konuyu tartışmanız gerektiğini anlıyorsunuz. eminim ki bir ateist gerçekten herhangi bir dine yürekten inansa şu an dindar diyeceğimiz kesimden çok daha fazla dinine bağlı olurdu. var olan dinlerin işine yarayan kısmını alıp ( dua etme , kötü durumdayken tanrıya sığınma , dilek dileme) geri kalan kısmını (namaz , oruç , hac , zekat) yerine getirmemek dini kendine yontmaktır ve ikiyüzlülüktür. yobaz diye hitap edilen kesimin çoğu müslümandan daha samimi olduğunu düşünüyorum. kitapta farz diye yazılmış mı yazılmış , ben bunu ateist olarak anlıyorum da siz hala ne diye yok insanın içindedir v.s. diye açıklama yapmaya çalışıyorsunuz.

    edit : yukarıda bahsi geçen üniversite arkadaşımla yıllar sonra karşılaştım ve bana benim söylediklerim nedeniyle namaza başladığını ve konusu geçince hep anlattığını söyledi. herhalde bir ateist olarak birçok insanı namaza başlatmanın verdiği garip duyguyu yaşıyorum.
  • inandıklarının hoşgörü, insan sevgisi, kul hakkı gibi en güzel taraflarını ayırıp; şekilciliğinin, dar kafalılığının dibine vuran kişilerce, modern gönünüşlü, kolay iletişim kurabilen insanlara yakışırılamayan ibadettir, önyargı turnusoludur.

    bu dünyaya dayanabiliyorsam sayesindedir.
  • çok garip bir şey lan bu. neler yaptırıyor bana aklım almıyor.
    slav ülkelerinden birindeyim bir haftadır. bu ibadeti sağlıklı bir şekilde yerine getirmek isteyen için şartlar çok zor.

    taharet musluğu yok. yanınızda her daim ihtiyacınızı giderdikten sonra temizliği sağlamak için bir şeyler bulundurmalısınız.

    koskoca ülkede 3 cami var. merkezde zaten hiç cami yok, en yakını 40 dakika otobüsle. mescid yok, varsa da ben bilmiyorum. yani anlayacağınız namaz kılacak bir yer yok.

    aldığım ders öğle vakti. yani dersten sonra hemen yurda koşup günün ikinci namazını kılmaya gidiyorum. azıcık daha bekleyip üçüncü namazı da hallettikten sonra dışarı çıkıyorum. eğer dördüncü namaz için geri dönemeyecek durumdaysam, yanımda seccadeyi alıyorum. çıkmadan da abdest alıyorum. her ihtimale karşı eğer abdestim bozulursa*soğuk memleket olum napayım havlu alıyorum. eğer boş bir yer bulamazsam mecbur, kafelerin tuvaletlerinde yapıyorum bu ibadeti. kanıma dokunuyor, niye seccadeyi sokakta uygun bir yere serip yapmıyorum bilmiyorum. aslında hiç kimseyi takmayan, yaptığım hareketlerden pişmanlık duyan birisi değilim. bunu da yapmam lazım, ama tabi bir sürü şey dönüyor aklımda. asıl şeye odaklanamıyorum.

    sabah ve yatsı namazı için bi sıkıntı yok zaten, onları halledebiliyorum.

    yeri geliyor, bu ibadet için kiliseye gidiyorum. evet.
    vakti zamanında, amerikada alışveriş çılgınlığından başımı kaldırdığımda vaktin geçmesine 20-25 dakka kaldığını farkediyorum. hemen starbucks'lardan birine gidip güzelce abdestimi aldıktan sonra-ki abdest aldığım yeri temiz alıp temiz bırakırım- namaz kılcak yer arıyorum. karşıma kilise çıkıyor. okumuştum bir yerde, eğer namaz kılcak yer yoksa, kiliseye gidip izin aldıktan sonra yapabilirsiniz. neyse, girdim kiliseye ve görevli adama durumu açıkladım. bana papaz odasında kılabileceğimi söyledi. hani günah çıkarttıkları yer varya. gariptir, bu odalar dikdörtgen. ve kıble de uzun kenarlara tam paralel gelcek şekildeydi. neyse lan tam namaza durucam, yanımda isa amca açmış kollarını, bana bakıyor.*

    bir kerede bildiğin 5th avenue'de, new york'un en işlek ve en ünlü caddesinde boş bulduğum bir apartman girişinde yaptıydım.

    e peki neden bütün bunları yapıyorum? bulmak için. bulamazsam çok üzüleceğim. ama tek söyleyebileceğim, inanç kavramının çok ama çok güçlü olduğudur.

    (bkz: allah kabul etsin)
    (bkz: riyakar suser)
  • o ki insana huzur veren, o ki aşkın ne olduğunu gösteren, o ki anlatılamayacak kadar dolu bir ibadet. allah herkese hakkıyla kılabilmeyi nasip etsin.
  • başımın tacı, kavuşma..
hesabın var mı? giriş yap