• bu ulkede 2 cocuk dogrumus oldugu halde anne sefkatini vatandasina gostermeyen, devlet icin kursun atan da kursun yiyen de... soyleminin akillara kazinmasina yol acan bir kadin basbakanin ve onun yaninda, cesitli illerde valiliklerde, emniyet genel mudurlugunde, ic isleri bakanliginda hatta ve hatta adalet bakanliginda gorev yapmis yuce bir sahsiyetin burada ve baska yerlerde islenen cinayetlerden haberdar olmama luksu var mi?

    sivil ve asker burokratlarin ahenk icersinde olusturduklari olaganustu hal korku bolgesinin aciga cikmayan kimbilir kac tane daha toplu mezari var. siyah camli beyaz toros gordugunde kusan, altina kaciran koskoca insanlar... en bastakiler, en tepedekiler yaptiklarinin hesabini vermedikce rahat uyuyamayacaklar.

    toplum olma vasfini kaybedip boyle bir insanlar grubu haline geldik iste biz. turkluk ve kurtluk, alevilik ve sunnilik, batililik ve dogululuk, muhafazakarlik ve modernlik, evetcilik ve hayircilik soylemleri uzerinden iyice ayrimlasan bir guruhuz artik. birakin esi dostu, aile bireyleri bile birbirine yabancilasti. eskiden fakirlerle zenginler beraber oturur kimse kimseye azini cogunu hissettirmezdi. iyiligin normali gizlisiydi. zenginler artik sitelerde, fakirinse koy gotune. oyle bir ayristik ki, oyle bir kopuklastik ve yanlizlastik ki birakin anlik da olsa tadini cikartmayi, yasadigimizin hayat oldugunu dahi unuttuk. gunluk mesgalenin icersinde neyi, nicin yaptigimizi bilmedigimiz bir kosturmaca icerisinde basliyoruz haftaya. cogumuz ozgur oldugumuzu zannetigimiz cumartesi ve pazari ama artik cogu zaman sadece pazari beklemeye basliyoruz daha pazar ertesinden. acinacak haldeyiz, farkindaydik, artik kaniksadik. mutkiyi de, 25 haziran 2010 meriç katliamini da, artik bala gote, birinin rastgele acacagi herhangi bir cukurdan cikacak o herhangi insanlari da.

    kanli katillerin, katliam emirlerini gozlerini kirpmadan verebilenlerin adalet bakanligina getirildigi bir ulkenin evlatlariyiz biz. ya onlar icini kanla doldurup uzerinde yukseldikleri canaklarda bogulacaklar, ya da biz hepimiz bu sessizligimizin, tepkisizligimizin ve ruhsuzlugumuzun bedelini odeyecegiz. ya uyanip kendimize gelecegiz ya da parcalanip tamamen yok olup gidecegiz.
  • haydar dümen'in kirpilerinin genel adı. mutki 1,mutki 2 ve mutki 3 olmak üzere üç kirpisi varmış dümen'in. açılımı "mutlu kirpi"ymiş. bu gereksiz bilgiye neden sahibim bilmiyorum.
  • birçoğumuzun zaman zaman düştüğü internet üzerinden teknoloji determinizminin temelinin ne kadar boş olduğunu gösteren hadise. hani artık sosyal medyalar vardı, herkes her şeyi öğreniyordu, devrim dijitize falan olacaktı... dünyanın yıkılması lazım, kafası kopmuş cesetler var, tamam alışığız zaten ana akım medya susuyor, susacak, tüm kavgalarını unutacak bu uğurda, iş birliği edecek; ama noldu twitter, noldu facebook, hani mailler? noluyor yahu, nasıl bir uyku bu? nasıl görmüyoruz, nasıl konuşmuyoruz, nasıl becerebiliyoruz bu kadarını, çok acayip...
  • sayıları epeyce fazla olduğu düşünülen toplu mezarlardan bugün itibariyle ortaya çıkarılmışına ev sahipliği yapan ilçe.

    gerek ihd, gerek bölge baroları gerekse de kayıp yakınlarının benzer durumdaki pek çok alanla ilgili çalışmaları devam ediyor ve tabi ki bazı kamu görevlilerinin bunun önünde durması da. ''ben ergenekon savcısı mıyım ki kazayım?'' diyeni de ortaya çıkabiliyor ''mevsim şartları uygun değil'' diyeni de ama mücadeleden vazgeçmeyen kayıp yakınları, insan hakları aktivistleri ile bir kısım cesur avukat sayesinde ''kayıplar bulunsun, failler yargılansın'' çalışmaları sürüyor.

    bu tarz toplu mezarlar önümüzdeki tarihlerde ortaya çıkarılmaya devam edilcek muhtemelen ama asıl önemlisi bu ülkede yaşayan insanlar, yaşanılanların kanıtı olan bu durumu görmezden gelmeye ya da bunlara kılıf aramaya devam edecek mi? çünkü durum buysa, o dönem yaşananlardan bile daha vahim durumdayız demektir.
  • sinirlari dahilinde cikan toplu mezarlarin gorunuse gore bu memlekette pek de fazla kisinin ilgisini cekmedigi ilcedir. koru, sagiri oynayarak bir toplumun nereye kadar gidebileceginin bir baska ornegini seyrettiriyor turkiye bize.
  • mutki'de ortaya çıkanlara suskun kalan medyaya karşı, yıldırım türker yine bir bayrak gibi dalgalanmış bugün: "yaşarken diriye sayılmayanlar hassasiyet tacirleri tarafından ölürken de sayılmıyorlar."
  • 1936 yilinda ilce olmasina ragmen ilk kez uzman bir dokturun 2006 yilinda * atandigi tamamiyle unutulmu$ bir yer..
  • 255. dönem personel asteğmen öğrencilerin kurasına dahil olan, bu nedenle "tut ki mutki?" biçiminde soruya dönüşen ilçe. bir de "tutak'ı tuttuk!.." vardı ki o daha fena gibiydi.
  • isimsiz cesetler gibi üzeri örtülmüş bir mevzuu, mutki'deki toplu mezar. hesap veren yok, hesap soran yok. haber değeri bile yok demek ki.
hesabın var mı? giriş yap