mutabakat

• uzla$ma, anla$ma .
• hep sağlanır; başka bir şey yapıldığı görülmemiştir... mütabakat edilmez, olunmaz, yapılmaz, kurulmaz, sağlanır... ne aksi kelimeymiş ulan, lorel&hardi olmuş sağlamak'la mübarek.
• evrak işiniz varsa elinizdeki evrak sayısını, bilgisayardaki sayı ile tuturma işi de sayılabilir.
  
  efendim elimde 24 adet mektup var ama muhaberat kayıtları 25 kayıt gösteriyorsa biri bir mektubu ne yapmıştır diye araştırılır.
• uyuşma, itilâf^*, uyum, uygunluk.
• çalıştığım müessese de muhasebe bölümünde yer alan tüm talukatın uğraştığı, ''ne bitmez şeymiş kardeşim'' dedirten mevzuuuu...
  
  bi de bole sanki dünyanın en önemli işiymiş havaları verip ''mutabakat yapıyorum ayanux bey'' demiyorlarmı.. çıldırıyorum ey ahalı.. aletı çıkartıp masaya tak tak vurmak istiyorum...
• bir ayda 8678641314361313143431 bin milyon kaydın girildiği bir caride aylık cari hesap mutabakatı 3 ay filan sürer.
  
  not: merak etmeyin vlookup yapmayı ben de biliyorum
• anlaşma sağlamak, görüş birliğine varmak anlamındaki güzel kelime. hoşuma gidiyor.
• akp hukumetinin butun uyelerinin sozlesmis gibi her aciklamalarinda kullandiklari, sahsen onlardan once bu kadar sik duymadigim sozcuk.
• uygunluk. muhalif ve mugayir olmayıp, uygun ve muvafık olmak.
• ödeme sistemi açısından; iki ya da daha fazla taraf arasındaki fon ya da menkul kıymet aktarımından kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesini ifade eder.
  
  ayrıca bkz: takas & #60117714