• karnı büyük obur dünyanın yediği bir başka değer. şiir yazdım rahatlamak için.

    tatlıdır içilir suyu
    kimseye benzemez huyu
    nice muhlis icq'yu
    yedin yine doymadın mı?

    karnı büyük obur dünya
    keder dolu acı dünya
    ne gül koydun ne de yonja
    yedin yine doymadın mı?

    seni okuyup yazanı
    mırc gibi bir ozanı
    koskocaman #zurnayı
    yedin yine doymadın mı?

    fani kurmuşsun temeli
    bilmem sana ne demeli
    koca mazisiyle msn'i
    yedin yine doymadın mı`?

    dünya dünya yalan dünya
    karnı büyük obur dünya
    yedin yine doymadın mı?
  • herkes bir gün msn’de son kez çevrimdışı oldu ve kimse bunun farkında değildi.
  • mevcut msn listemdeki kırk dört kişinin kırk dördünün de sürekli çevrimdışı olması sinirlerimi hoplatmaya başladı. her an çizgimi bozup insanları seri şekilde eklemeye başlayabilirim. hatta sürekli bir konuşma penceresi açık olsun diye küçük yeğenlerimi bile ekleyebilirim. siz sadece bir gülücük koyunca, onlar yedi gün aralıksız konuşma yeteneğine sahipler sonuçta. bu şekilde hayatımdaki boşlukları doldurmayı planlıyorum.
    msn bitmiş abi yea.
  • ne güzel sabahlara kadar sohbetler dönerdi lan. hey gidi günler. çok özledim. hiçbir platform msn kadar tutulmadı sarmadı beni. titreştirip heeyy uyumadın dimi demeyi özledim.
  • hoşlandığımız insanlarla sohbet etmek için fırsat kolladığımız bir platformdu.

    "piştt (: online olmalar felan kimle konuşuosun bakim :))"
  • toplumu emesen ve mesene olarak ikiye bölen yazışma aracı.
  • ben çok özlüyorum bu programı. hatta açtım şimdi baktım kimse yok, bi hüzünlendim. benim beklentim boş zamanlarımda arkadaşlarımla lak lak etmek kardeşim eski msn gibi. ama bitirdiler güzelim programı şimdi nalet olası facebookta bu laklakı yapmamız gerekiyor, ama bunun için bin türlü salak hayata dahil oluyosun, sınır falan kalmıyor insanların arasında. bi şekilde mecbur oluyorsun facebook denen siteye.. geri dönsün istiyorum.

    not: fenerbahçeliyim
  • beni akşam akşam şaşırtmış, güldürmüş biraz da hüzünlendirmiş olan program.

    bir zamanlar sürekli bunun başında otururduk, oturmasak da açık olurdu, hoşlandığımız kişinin yazmasını beklerdik filan. çoğu zaman da yazmazlardı ya da ben hep uyuz insanlardan hoşlanıyordum. uyuz olan ben de olabilirdim. öyle bir şeyler. ama mutlaka uyuz biri var bu hikayede.

    bir zamanlar-ki çok da uzak olmayan zamanlar- bu hedenin sayesinde arkadaşlarımızla -gün boyu konuşmamız yetmezmiş gibi- gecelere kadar sohbet ederdik. uzaklık artık biraz daha yakındı msn'le. gerçi heiddegger buna tam tersi olarak bakıyor ama, ben o zamanlar bu tür felsefi konulara bu kadar aşina değildim. teknoloji oldukça parlak ve güzel bir şey görünüyordu gözüme.

    birikmiş maillerimi sildikçe bu düşünceler geçiyor zihnimden, msnden bazı şeyleri zamanında yok etmek, zihinden de yok olmalarını sağlıyormuş ama bunu fark ettim. keşke silmeseydim şimdi nostalji olurdu dediğim çok şey var. onun dışında şuan görüşmediğim ama zamanında samimiyetine güvendiğim kişilerle olan mailleşmelerim, arkadaşlarıma gönderdiğim eski fotoğraflarım, lisede ve üniversite yaptığımız ödevlerin örnekleri, takıntılı halimin maillerime yansıması... bundan 8 yıl önce de arşivleme delisi olduğumu gülerek fark ediyorum. sırf kaybetmemek adına kendime yolladığım yazılar, dosyalar. insan hiç mi değişmez?
  • bazı ergenlerin elinde (yazar burada kendisine ve arkadaşlarına sesleniyor) salak saçma işler için de kullanılmıştır.

    salak bir msn tayfamız vardı bizim. hayatımızdaki en büyük eğlence 15-20 kişi bir konuşma grubu oluşturup sonra da birimiz listemizden bir kurban seçip bu gruba eklemekti. kişi eklendikten sonra 15-20 adam resmen küfür dağarcığımızı zorlarcasına 1-2 dakika küfredip konuşmadan kaçıyorduk....

    bir de yine başka bir tayfamız vardı, her cumartesi akşamı saat 11'den sonra msn'e girip "meyhane" adını verdiğimiz haftalık konuşma grubumuzu oluştururduk. bak bu çok güzel olurdu, kafa dağıtırdık geyik muhabbetine. hatta 2 sene boyunca bu konuşmada yer alıp da yüzünü görmediğim bir arkadaşla üniversiteye kayıt yaptırırken tanışmıştık.

    ama niye akşamları millete küfredip kaçardık onu bilemiyorum işte...
  • eski mesajlar ve yazismalar okundugunda, vay be ne öykü çıkar bunlardan, diye sasirilan, bir zamanlarin iletişim ortamı.
    öykü kahramanlarından kimini çöpe atmanın tuhaf, öfkeyle ve alayla karışık duygusuyla.
hesabın var mı? giriş yap