• (bkz: emayarsi)
  • terbiye sınırlarını zorlayan suser. umarım kendisi sözlük dışında karşıma çıkmaz.
  • google+ davetiyesi aradığım şu dünya bataklığından beni çekip çıkarmış, minnet borcum olan yazar. kendisine herkesin önünde tekrar teşekkür ettiğim mükemmel adam.
  • (bkz: emense)
  • (bkz: yapma volkan)
  • bir polis oldugunu soyleyen ve gezi parki direnisine dair tecrubesini, duygularini, goruslerini paylasan bir yazar. eger ileride silmezse, entry surada: (bkz: #34635791)

    gercekten polis mi degil mi bilmiyorum. umuyorum oyledir, cunku cok icimden gelerek yaziyorum.emesen'in sahsi icraatlarini bilmiyorum, dolayisiyla bu entry'i onun sahsina bir ofke tasiyarak yazmiyorum.
    ailemde ya da yakin cevremde bir polis olmadigi gibi, bulundugum ulkede de turk polisi yok. dolayisiyla ben bu yazar uzerinden, kendisi ve meslektaslarina fazla uzatmadan bir turk vatandasi olarak yazmak istiyorum. onunla konusmak istiyorum. onlarla konusmak istiyorum.

    demis ki emesen:

    ----bundan sonrasi paragraf paragraf kendi entry'sinden alintilayarak yanitlar iceriyor-----

    "kardeş ben polisim. sen ne gördün?

    ben yakılan yıkılan araçlar gördüm arka arkaya kurulmuş üstlerine benzin dökülmüş barikatlar gördüm.üzerime yağan taşları, bilyeleri, molotofları gördüm.gezi parkına müdahalenin ardından kutu kutu yüzlerce hazırda bekletilen molotofları gördüm(ki biliyorsunuz kendisi 6136 sayılı ateşli silahlar kanunu'na göre işlem görür), çuval çuval bilye demir parçaları gördüm dayanlıklı imal edilmiş sapanlar gördüm."

    gormussundur emesen. molotoflar ve bilyeler haric, biz de gorduk barikatlari. sen, protestocularin kendilerini savunmasina mi icerledin? ne zaman basladi bu agresif karsilik verme emesen? direniscilerin kuzu kuzu cimlerde uyudugu bir gecenin sabahinda, ustlerine hurraaa diye gaz atan, olmadi sus sikan polis saldirisiyla basladi. bunu reddedecegini sanmiyorum.

    o ana kadar, polisle alakasi olmayan bu insanlarin uzerine boyle saldirma kararini sana isverenin verdi. isvereninin adi "devlet".

    sonra, bizim kusaktan olmayan kimsenin aklina gelmeyen su "internet" denilen alet sayesinde genis kitlelerin cabucak haberi oldu bu saldiridan.
    bu ne demekti biliyor musun? devlet, bizim paralarimizdan alinan vergilerle, bizim halkimizdan olan bir meslek grubunu (polis), bize karsi kullanarak bize saldiriyor.

    simdi sana soruyorum. hangi delikanli kuzu kuzu oturan bir grup insana oyle saldirir?

    saldiriya maruz kalan silahsiz halk, silahli ve korunakli olan polise karsi guvenini iste orada bitirir. biz siviliz emesen. biz, devletin seni gaza getirip, bana saldirtmasina ofkeliyiz. bizim silahlarimiz yok. olmayacak da. bizim siktiriboktan maskelerimiz ve belki dandik bir iki kaskimiz vardir. senin gibi donanimimiz yok. sen uzerimize geldikce biz, kuruyoruz barikatlari. sokaklarda olmak, eve gitmemek onemli bir hale geliyor. normalde siksen sokaga cikaramayacagin insani siz cikarttiniz disari. cunku bize "eve girmemiz" emrediliyor.

    sorarim sana, bir insana, ne zaman eve girecegini kimin soylemeye hakki vardir? o sokaklar kimin? gokyuzu ve gunes kimin? o taslar kimin? polis bizi puskurtmeye calistikca, iste biz de "direndik".

    ne yapacaktik emesen? sende sevdiklerini koruma durtusu hic mi yok? bizim vatanimizi sevdigimize, insanimizi sevdigimize ve hatta seni bile sevdigimize inanmiyorsun. oysa ki baksana, biz birbirimizi sevmesek, gunlerce bunca enerji verir miydik sokaklarda olmaya? birbirimizi kollamaya? gunlerce ucretsiz yemek, yardim, destek vermeye? sikimize sallar miydik? bizler, hani su akpnin "ayyas"lari, iki haftadir (ve daha belki de onumuzdeki gunlerde), sefa pezevengligi yapmadan nasil itisiyoruz sokaklarda polisin gazina, zehirli suyuna ragmen? her seyimizi biraktik, tek derdimiz senin isverenine bir seyi hatirlatmak oldu: bu vatan bizim de. biz de halkiz. biz de milletiz. ve sen, bizim icin varsin. biz senin icin degil.
    bunu, sevgisiz yapamazsin. sevgi de, koruma arzusunu beraberinde getirir.

    "11eylül amerika terörist saldırılarında bile bu kadar süreli yayın yapmayan dış basın gördüm.iç basının omurgasızlığını gördüm.sizin sayfalarınızdan takip ettim olayları ama o denli dezenformasyon var ki doğrulayıcı kaynaklar olmasa, ben dahi isyan edicektim.ama şu halktvyi az izleyin artık beyniniz sulanacak bu kadar acımasızca yorumları yapmak berbat bir ezilmişliğin dışa vurumu.bu halk ezik değil eziliyorsunuz psikolojisi veriliyor alttan alta.ilk günlerdeki gibi değil ana akım medya olayla ilgili asıl mevzular oralarda konuşuluyor.çözüm önerileri olayın dinamikleri anlık görüntüler vs.itibar etmeyin bu vasıfsız insanlara.ölücü gibi birden türedi. tamamen isyanı pohpohlayarak insanları gazlayarak gergin ortam oluşturuyor ve sırtınızda yükseliyor bu kanal."

    yabanci medya bu haberlerle cok ilgilendi cunku tayyib bugune kadar onlarin gozunu boyamayi beceriyordu. enteresan geldi. 11 eylul konusunda ise yaptigin sallamayi yapmamis ol bence.

    halk tv'yi takip etmemizin sebebi, halk tv ve ulusal tv'den baska, direnis hakkinda yayin yapan ana akim medyanin bulunmayisi. bunu sen de gayet iyi biliyorsun. izlemeyin diyorsun. bu soyledigine kendini inandirabiliyor musun? birileri cikip senin uzerine duzenli olarak gaz siksa, seni, sahibi oldugun tastan topraktan kiskislamaya calissa, sana nefretle baksa, yakaladiginda dovse ve bunu kitleler halinde yasasan, ustelik bunu yapanin adi "devlet" olsa, penguen belgesellerine hic mi kirilmazsin?

    eger buna delikanli gibi kirilmazdim diyebiliyorsan, bundan gerisini sen okuma bosver. ben kendi kendimi rahatlatmis olayim yazarak. biz kirginiz emesen. hem de oyle boyle kirgin degiliz; aldatilmisligin verdigi, kandirilmisligin verdigi, adam yerine konmama duygusunun verdigi irinli bir kirginlik bu. halk tv hala dogru duzgun yayin yapiyor. yanli diyorsun, halk tv olani biteni gosteriyor. zaten bu yuzden tutuluyor. diyorsun ki, ben de izledim baslarda ve hatta isyan edebilirdim ben de. sanki kucuk bi itirafta bulunuyorsun? ben bunu okudugumda, gunlerdir icten ice bir bilissel uyumsuzluk yasamis olabilecegini dusundum. ve sonunda, bu ikilemden cikabilmek icin, bir "karar" verdin. halk tv ve benzeri yayinlari karalayarak, icinde bulundugun izdirabi sonlandirmak istedin. ama degil be emesen. halk tv dezenformasyon falan yapmiyor, oldugu gibi gosteriyor. dezenformasyon sosyal medyada yasaniyor, bazen eski ve baska olaylardan alinmis fotograflar paylasiliyor mesela. buna uyanan hemen uyarilara basliyor; yeri geldiginde birbirimizi payliyoruz hatta, ne diye paylasiyorsun teyit etmedigin seyi diye. dogru; yalan yanlis seylerin dondugu oldu. ama benim tecrubemde, bunlari kisa surede kaldirdik biz.

    ve fakat, kafasina aldigi hasarla olen ethem, gozleri kor olan yurttaslar, kalp krizi gecirenler dezenformasyon degil. dayak yiyen gazeteciler dezenformasyon degil. tomalarin icine koydugunuz zehir, dezenformasyon degil. kullandiginiz gazlarin kartusunu millerin kafasina gozune atmaniz dezenformasyon degil. "sen mi kurtarican vatani orospucocugu" diyerek dovdugunuz gencler dezenformasyon degil. su anda hesabi verilmeyen ve yaptiginiz tum yasadisi gozaltilar, dezenformasyon degil. milletin evlerine kadar, hastanelere kadar attiginiz gazlar dezenformasyon degil.

    belinde silah olan sivil polislerin, protestocuymus gibi aramiza karisarak sizinle sahneledigi piyes, dezenformasyon degil. bunlari hepimiz gorduk. cok sukur, kayit altina alinabiliyor bunlar.

    elinde sopalarla allahu ekberlerle protestoculara linc etmeye yuruyenleri ne hikmetse gazlamadiginiz, bilakis, yaninda, arkadasinda yurudugunuz dezenformasyon degil.

    bunlari yazarken daha cok kiriliyorum biliyor musun. icten ice kendime soruyorum, eksi sozluk'e gelip bizimle bu tecrubesini paylasabilecek kadar murekkep yalamis bir polis nasil olur da tum bunlara gozlerini yumar?

    sahi, nasil yapabiliyorsun?

    "1 komiserimizin şehid olduğunu,2 arkadaşımızın silahla yaralandığını ve onlarca arkadaşımın gözümün önünde yaralandığını,dizinin döndüğünü omzunun çıktığını kırığını çıkığını gördüm.kendi vatandaşımızın aralarında çatıştığını kavgaya tutuştuğunu gördüm.birbirlerini yaralayan göstericiler gördüm."

    evet, 1 komiserin olum haberini hepimiz aldik. bundan mutlu oldugumuzu mu saniyorsun? kim oldurdu o komiseri? bizim, o komiserin olumu icin de hesap sordugumuzu hala anlamadin mi? o komiseri devletin ihmalkarligi ve yontemleri oldurdu emesen. onu direnisciler oldurmedi. o polis memurunu saatlerce uykusuz calistirilip, guvenligi olmayan bir yerlerde yurumek zorunda birakan devlet oldurdu.

    iste biz bunun icin de ofkeliyiz.

    "yalan haber servis eden kaynaklar gördüm.sağdan soldan toplanan eski, olayla alakasız fotoğrafların olay esnasında yaşanmış gibi gösterilip halkı isyana teşvik edenleri gördüm.ki çoğunuz da bu asılsız bilgi kirliliğine inandınız daha sonra kendinizden utandınız."

    dogrudur. farkina vardigimizda ise hemen bunlara mudahale ettik. biz kendimizden utandik yanlis haber paylastigimizda, peki sen kendinden utandin mi meslektaslarin adina hic?
    utanabilen insandan umudumuzu yitirmeyiz cunku biz.

    "atatürk posteri veya türk bayrağı asılı olmayan akmde ülkedeki ne kadar kayıtlı terörist grup varsa flama veya bayraklarını gördüm.atatürk posteriyle yanyana konulmuş terörist elebaşı fotoğrafları gördüm!"

    simdi oyle bir seyi soyluyorsun ki, neresinden tutsak elinde kalacak bak. terorist elebasi dedigin, ocalan olsa gerek. akmde ocalan posteri ben gormedim, ama baska yerlerde acildigini gordum.

    peki eger "devlet" nezdinde boyle bir terorist var ise, devlet onunla bir "baris sureci" diyaloguna girmedi mi, biz hepimiz kafayi mi yedik topluca? genel olarak yazim tarzindan, devleti herseyin ustunde bir kurum gibi gordugun sonucunu cikariyorum. peki o halde, o devletin yedigi bokun uzerine bok olur mu emesen? senin devletinin mesru kabul ettigi bir orgut lideri ise abdullah ocalan, neye dayanarak protestoculari elestiriyorsun?
    ocalan disinda akm'deki tum posterler, "yasal orgut" posterleriydi. eger suphen var ise, internetten kucuk bir arastirma yapabilirsin kimdi neydi o posterler diye.

    "halkı tahrik eden, bu olaylara katılması için yazılar yazan sanatçılar gördüm."mesele sadece gezi parkı değil arkadaş. sen hala anlamadın mı? hadi gel" ne kadar net değil mi? direnerek bir şey elde edemezsiniz.anca devletin otoritesini hisseder dağılırsınız."

    mesele sadece gezi parki degil zaten emesen. bunu reddetmiyoruz ki. ama saniyorum sen ve diger polisler bizim bunu zaten soyleyebiliyor olusumuzu bi turlu kabullenemiyorsunuz. mesele, devletin kendini sasirmasi emesen. mesele, devletin seni bana karsi mafya olarak kullanmasi. mesele, devletin mi birey, bireyin mi devlet icin oldugunun ayrimina varilmasi. mesele, "halk" oldugumuzun hatirlanmasi.

    direnerek cok sey elde ettik biz emesen. mesela karsit goruslu oldugumuz yurttaslarin, sen bize nefretle girisirken elimizden tutup kaldirdigini gorduk. bedava yemek servislerinden yemek yiyebilen sokak cocuklarinin yuzlerindeki gulumsemeyi gorduk biz emesen. hic tanimadigimiz insanlarla, aramizda ust-ast, kul-padisah iliskisi olmadan, yas, irk, din, cinsiyet, cinsel yonelim, ideoloji farki olmadan "esitce" ve "insanca" yasayabilme denemesi yapmis olduk.
    paylastik. senelerce okuyup ogrendiklerimizi, yasayip gorduklerimizi, diger "insan"lar icin ortaya doktuk. uc kurusluk menfaatler olmadan, tek bir sey icin. "insanin kendine saygisi" icin.

    biz bunu yapabiliyoruz emesen. allaha inanmayanlarimiz, allaha inanan ve kandilini protestosu icinde kutlamak isteyenin o tecrubesini "korudu". cunku insan sevdigini korumak ister emesen. bir bdp'li, bir ulusalcinin elinden kaparak bombadan kacirdi. cunku insanini seviyor. insan sevdigini korur emesen. cunku her birimizin kendini ifade etme hakki, herseyden kutsaldir emesen.

    direnisten iste biz bunu kazandik.

    devletin otoritesini hissetmekten soz ediyorsun. otorite sahibi devlet, ortaligi duman etmez ki! izlemiyorsundur ama, game of thrones diye bir dizi var. cok sevdigim bir altinti yapacagim oradan: kral oldugunu hatirlatmak zorunda olan hicbir kral, sahici bir kral degildir.

    senin devletin, kucuk kizlarin evcilik oynamasi gibi, "otoritecilik" oynuyor. siddet uygulayan, benim vergimle maasini odedigi polisimi bana saldirtan devlet, bu olaylar neticesinde hakimiyetini yitirmistir, sayginligini yitirmistir, bir teroris gibi davranmistir (bkz: teror estirmek). halkin sokaklari bosaltmasi, silahli gerilla olmayisindandir. "halk" olusundandir. isinin gucunun, odenecek faturalarin, beslenecek cocuklarinin, verilecek finallerinin olusundandir.
    sahi, gerillayi da boyle yaratiyormus devlet, bunu da genis kitlelere gostermis oldu.

    "bu, ülke dışı güçlerin, tıpkı arapbaharında olduğu gibi istikrarsızlaştırma,güçsüzleştirme ve zayıflatma politikasının ürünüdür.herhangi bir ülke-millete bağlılığı olmayan sermaye odaklarının ellerini güçlendirmek, türkiyeyi de kontrol edebilmek amacıyla pohpohladığı, desteklediği bir sivil direniştir. istikrarın olmadığı bir ortamda bu ülkenin anası sikilir ve gezi parkı olaylarını örgütleyen,destekleyen insanların çorbasına ekmek doğranır."

    ancak guclu ve istikrarli olan bir seyi yipratabilirsin. turkiye son 10 senede istikrar falan kazanmadi emesen, kulaktan dolma gazlarla yasamayi birak be birader. millet tepesinde hayatina ikide bir mudahale eden bir adamla yasamaktan bikti. ulke ekonomisi yabanci parayla donuyor yillardir ve kamu sektoru harap. istikrarsizlik diyorsun, bunu protestocular mi getirdi? senin yaptigin, evine hirsiz giren ev sahibini dovmek.
    hirsizin hic mi sucu yok?

    "eğer sen ülkenin cumhurbaşkanının, başbakanının, polisinin defalarca uyarılarını, sağduyusunu, iyi niyetini geri çevirip çözüm önerilerine istemezükçülük yaparsan(yahu bu adamlar referandum dedi sıçmaya da mı referandumla gidelim dediniz.o park halkın, kamu malı yani tabii ki çoğunluğun dediği olacak.)"

    "tabi ki cogunlugun dedigi olacak" dedigin yerde bitiyor her sey iste anlatamadik mi hala. demokrasi, cogunlugun sikini eline alip saga sola savurmasi degildir emesen. azinligin (ki, akp durumunda, secimlerdeki hukuksuzluklar dusunuldugunde aslinda kimin azinlik oldugu mechul), haklarinin, isteklerinin gozetilmesine demokrasi adi verilir. uzmanlarin, sivil toplum kuruluslarinin goruslerine kulak verip, "sosyolojiyi de biz biliriz" diyerek odadan ofkeyle firlamak degildir demokrasi.

    bunun boyle oldugunu biliyorsun degil mi?

    parka gelince. o parki en cok kullananlar, muhitin yesil alan ihtiyaci vb konularda eger sivil toplum orgutlerine (mimarlar odasi vs) basvurulup, gorusler ciddiye alinsaydi zamaninda, zaten oraya avm yapmak gibi bi sacmaliga girismezdi akp. medeni ulkelerde kamu alanlarinin imari bu sekilde yapiliyor, bunu da biliyorsun degil mi?

    "... ve tüm bu olaylar olurken ülkenin polisi insanlık dışı bir şekilde günlerce izinsiz çalıştırılırsa bırak müdahaleyi oradaki vatan haini teröristlerin anasını sikse vicdan azabı duymaz."

    kim calistiriyor seni emesen? kim seni beyni ve ruhu olmayan bir gladyator gibi uzerimize saliyor? kim seni insanliktan cikariyor? sen kimsenin masasi degilsin. sen kimsenin "tut oglum!" dedigi bir kurt kopegi degilsin. sen insansin. bu vatani kimin ne kadar cok sevdiginin takdirini yapmak ne sana, ne bana duser. dedik ya, sevgisiz kimse sokaklara cikmaz. bu insanlar niye bunu yapiyor diye kendine bir kez sormadikca, o insanlari, bizi, "vatan haini" olarak gordukce, birileri seni adam yerine asla koymayacak, sadece masasi olarak kullanacak.
    sen bunu yasamak zorunda degilsin. sen kafayi siyirmak zorunda degilsin. bu insanlar senin dusmanin degil. bu isyan, kopek gibi calistirilan insanlar icindi de. senin icindi de.

    "...taşlayan küfür eden sizi ve arkadaşlarınızı yaralayan bir grup var ve siz tamamen zayıf haldesiniz.kendinizi yerine koyun ve değerlendirin lütfen"

    neden kufur ediyor o insanlar? neden sana ve arkadaslarina geri atiyor o gaz bombalarini? sen olsan ne yapardin?

    "....tayyibin değil vatana bağlılık yemini etmiş, milletin polisiyim."

    emesen, bunu buraya 1000 kere de yazsan, tayybin mafyasi haline geldigini sen de ben de biliyoruz. yukarida polis okullarinda verilen egitimlerden bahsetmissin; eminim o okullarda, sivil vatandaslarin devlete nasil ofkelendiklerini ve ofkelendiklerinde kufur etmekten tut, kendilerine saldiran polise cesitli sekillerde tepki vermesinin de ne kadar normal oldugunu da anlatmislardir. o derse girmedin mi? o protestocularin hicbir tanesi bile senden daha az insan, senden daha az vatandas degil. ulkeni cok sevseydin, onun insanini da severdin. milletin polisi olsaydin, milletin devletinden hesap sormasini sevincle izlerdin. cunku o senin icin de hesap soruyor.

    sen tayyibin polisisin emesen. milletin degil.

    "...ülkemiz zarar görmesin insanlar telef olmasın sokaklarda kutuplaşmasın."

    daha hemen yukarida "vatan haini terorist" demedin mi bize? nasil olacak bu is?

    "ve son olarak unutmayın çoğunluk değilsiniz bu iş biraz daha uzarsa bu ülkenin sizin dışınızda kalan %80-90'ı sokağa döküldüğünde sizi biz bile kurtaramayız.rizeyi hepimiz gördük"

    tayyibin polisi degilim diyorsun, ama sen de "tehditler" savuruyorsun. iste biz bunun icin sokaklardaydik. teskilattan mi aliskanlik yoksa?

    bunu soyleyip de hala nasil milletin polisiyiz diyebiliyorsun?

    okursun ve yanit yazarsin umarim. yazmazsan da canin sagolsun. entel dantel muhabbetlerle kafa sikmek istemiyorum ama ozellikle su "cogunluk" ve "demokrasi" ve "devlet" kavramlari hakkinda sohbet etmek lazim. biz, protestocular, hicbirimiz senin dusmanin degiliz. burada kimse kimsenin padisahi, kulu, kopegi degil. burada sadece insansin, insan oldugun icin degerlisin. bu tarafa gel, burasi cok guzel.
  • içeriği konusunda katılmadığım çok, çok şey olsa (başka entry'lerde polise "orospu çocuğu" demiş biriym nihayetinde) da farklı bir ses oluşuyla, kendini adamakıllı ifade edebilmiş oluşuyla gayet takdir ettiğim bir entry yazmış kendisi. bunu, kendisini desteklediğimi buraya not düşmek istiyorum. buradaki koroya kulak verip otuzbir çeken çok fazla kişi var, haftada beş yüz tane entry'yi direniş hakkında çöp entry'ler yazarak geçiren yazarlardansa bu gibi paylaşımları daha değerli buluyorum.
  • istifa etmediğine göre korkak şeytanlardan biri. "zulme susan dilsiz şeytandır" demiyorlar mıydı?
hesabın var mı? giriş yap