• next generation'da data ile aralarında şöyle bir konuşma geçer.

    spock: bu picard beni çok şaşırtıyor. şaşılır derecede analitik ve serinkanlı. bir insana göre yani. babam neden onla zihin birleştirme yapmış anlayabiliyorum. adamda nerdeyse bir vulcan kalitesi var.
    data: ilginç, bunu hiç düşünmemiştim... kaptan picard benim insana daha çok yaklaşabilme isteğimde etkin rol oynar.
    spock: etkileyici. çok büyük bir zekan var, çok daha üstün bir fiziğin var, hiç bir duygusal engelin yok. senin dizaynına ulaşmak için hayatlarını adayan vulcanlar var.
    data: siz yarı insansınız değil mi?
    spock: evet.
    data: ama siz vulcan yaşam tarzını seçtiniz.
    spock: evet öyle yaptım.
    data: hatta benim hayatım boyunca aradığıma sırt çevirdiniz.

    ...
    data: tüm hayatınızı düşünürsek insanlığı özlediğiniz oluyor mu?
    spock: pişman değilim.
    data: pişman değilim... bu bir insan deyimi.
    spock: evet.
  • ilginç bulduğu olaylar karşısında doğuştan kalkık kaşlarını bir şekilde daha da kaldırarak "fascinating" demesiyle meshur vulkanlı. evrendeki en cool adam.
  • sayesinde moda olan uçsuz kaşların tekrar yerine gelmemesinden dolayı anneannemin son derece kızgın olduğu ve "uzaylı pezevenk" olarak adlandırdığı şahsiyet.
  • sakin, yaninda nukleer füze patlasa kacmak yerine tutup incelemeyi tercih eder ve "ilginccc...." der...
  • bi de komik tekerleme vardı; kucukken soylerdik..
    adınııız: mistır sıpak
    soyadınız: kepcekulak
    mesleginiz: kiz tavlamak
    yemeginiz: ispanak
    (sonra hep beraber; kimi heceleri vurgulayarak ve tekerlemenin kendi gubidik melodisi esliginde) "hey, mis. tır. sıpak... kep.cee.kulak... kız. tav. lamak... ıs. paa. nak. hey"*
  • leonard nimoy tarafindan canlandirilan bu karakterin icra ettigi vulcan salute yine bizzat leonard nimoy tarafindan diziye sokulmustur.

    yine bakin ne tesaduftur ki bizzat leonard nimoy olayin nasil gelistigini anlatmistir.

    "that came from my jewish background"

    tabii tek bir karakteri komple bir kulture/dine baglayarak "peeah peaaeh" edebiyati yapmak dogru degildir. hepimiz, ailecek severiz spock agggbimizi.

    ozel not: bu adam 80 yasina girdi bu sene, nimoy'dan bahsediyorum. isbu hareketi cocuklugunda katildigi ayinlerde gormus. 70 yil once yahudilerin yaptigi ayinler diyelim. yani "yae o kadar yahudi taniyorum hicbirinde gormedim" demek basarili bir arguman degildir, zira 70 senede kendileri bile yabancilasmis olabilirler. ben de muslumanim diye geziyorum ama gidip de amerikalilara "selamunaleykum" diye bodoslama girmiyorum muhabbete. simdi benim boyle yapmamam, "selamunaleykum" lafinin gercek olmadigi anlamina gelmez, degil mi ?
  • dünyayı kaptan kirk gibi duygularına yenilenlerin değil, kirk'ün saçmasapan ve alelacele aldığı kararlara "mantıksız kaptan!" diyerek karşı duran mr. spock gibi rasyonel ve soğukkanlı kişilerin yönetmesini isterdim.

    vulcanlı selamıyla selamlıyorum bu büyük karakteri.

    (bkz: fascinating)
  • şöyle de bir çalışmaya konu olmuş karakter. görsel by carlos lerma
  • yıldız gemisi enterprise'ın birinci subayı. ilk kontak ile başlayan ve bu sırada insanlığın aslında henüz mağara dönemlerini yaşadığını da düşünecek olursak genel bir küçümsenme halinin varolduğu bir ilişki vulcan'larla ilişkimiz. bizim elimizden tuttukları ve gelişmiş bir medeniyet olma yolunda, amaç, vizyon ve motivasyon oldukları da bir gerçek. bu gelişen ilişkinin ilerleyen safhalarında diplomatik bir evliliğin sonucu aslında spock. nüfusu az ve romulan, klingon ve daha nice savaşçı güçlü, psikopat ırkın cirit atttığı evrende kısmen savunmasız kalan bir tür vulcanlılar. insanlarla olan ilişkilerini bu seviyede evliliklerle ve onları motive ederek geliştirmelerinin sebebi güç-sayı eksiklilerini onların gelişmeye ve büyümeye aç doğasıyla kapatmak istemeleriyle birebir ilişkili. sonuçta da bu mantıklarını haklı görüyoruz. eğer insan ittifakıyla gelen genişleme olmasaydı vulcan türünün bildiğimiz düşmanlar olan klingonlar ve romulanlarla bile yok olması kaçınılmazdı.

    spock bu siyasi evliliklerden bildiğimiz en önemli örnek. belki de hiçbiri onun kadar sıradışı değildi. spock'un sıradışılığı tamamen insan davranışları ve anlık tepkileri göstermesinde değil. spock uzun vade tercihlerinde vulcanlılardan farklı kararlar veriyor. evet bir kaos yaşıyor ve evet açıkça yaşadığı kaosu itiraf ediyor ancak asla fevri davranmıyor, kızmıyor, bağırmıyor ve çağırmıyor. kısa vade ve görevle ilgili kararlarında aynı bir vulcan gibi davranıyor. ancak en temelde bir vulcan'ın yıldız donanmasını kariyer olarak seçmiş olması onun insan doğasının sonucu. buna her ne kadar mantıklı sebepler bulursa bulsun bu seçimin tek açıklaması bu. spock yaşamı ve kariyeriyle ilgili yaptığı tüm tercihlerinde, yaptıklarında ve hatta yapmadıklarında açık açık insan yanının etkisini hissediyor.

    örneğin kirk'in altında çalışmayı kabul etmesi. insanlara vulcanlı gibi bakmaması bile direk bu yanının bir etkisi. spock bir vulcan hatta bir insan bakış açısıyla bile kirk'ten kabiliyetli olduğu düşünülebilecekken dahi başka bir gemiye kaptan olarak geçmiyor ve kirk'in altında çalışmaya devam ediyor çünkü aynı bir insan gibi karşısındaki canlıyı sadece mantığı değil farklı özellikleriyle de takdir edebilmesini biliyor. ihtiyacı anlayabiliyor spock. federasyonun ve yıldız donanmasının doğasını "aynı bir insan gibi" kabullenip anlayabiliyor. onunla mücadele etmiyor. eleştirmiyor. çünkü spock da biliyor ki onun yıldız gemisi ve yıldız donanmasındaki uyumunun en büyük sebebi genomundaki garip bir şekilde çalışan insan parçacıkları.

    aslında tüm bunlara bakarak spock için kendisini belki de insan olarak tanımlamasını bekleyebiliriz ama o kendisini vulcan olarak tanımlıyor. orada büyümüş yetişmiş birisi olarak da bu normal. baskın bir kültürün tutucu çocuğu spock. yine de küçümsenen bir kültürün de parçası olduğu için bunun hep farkında. umurunda mı ? hayır. spock için en değerli değerlendirme kriteri kendisi ve mantığı. dolayısıyla o eğer kendisini bir vulcan olarak görüyorsa başkalarının değerlendirmelerini pek ciddiye almıyor.

    spock hikayesini bildiğimiz tüm yıldız gemileri mürettebatı arasında belki de en yetenekli subay. hiçbir subayın öyküye etkisi bu seviyede epik derecede değil. spock'ın bir yıldız gemisi hakkında teknik donanımdan bilgisayara, biyolojiden kimyaya, mühendislikten motorlara kadar neredeyse her konuda ustalık derecesinde bilgisi vardır. ayrıca insanların ilgilenmediği konularla ilgilenir ve bir çok sorunda onun bu bilgileri işe yarar, çözümlenmesi konusunda yol gösterir. ancak temelde spock'ı diğerlerinden farklı kılan özelliği düşünme şeklinin en mantıklı seçenekleri tıkanma ve engelleme olmaksızın üretecek şekilde dizayn edilmiş olmasıdır. yani bir sorun hakkında siz seçenekler ve engeller konusunda uzun uzadıya düşünüp duygusal tepkilerinizi bastırmaya çalışırken spock çok kısa süre içerisinde tüm olasılıkları -duyguları bastırıldığı için- hızla hesaplar ve önünüze sunar.

    şimdi diyeceksiniz ki bunu bir çok vulcan yapabilir. evet yapabilir haklısınız. ancak her şeyden önce bir çoğu spock gibi uyumlu çalışamaz ve bir geminin bu derece sadık bir mürettebatı olamaz. ancak bundan da öte hiçbiri spock'ın davranışlarındaki ve kararlarındaki hafifçe hissedilen insani etkiyi yaratamayacağı için ne gezegen yiyen bir nebulanın içine uzay kıyafetiyle dalabilir ne de mürettebatı kurtarmak için kendisini warp çekirdeğinin içine kapatıp ölüme gidebilir. spock'ın hayatında bunun gibi bir vulcan'ın asla alamayacağı sayısız karar vardır ki onu gelmiş geçmiş en iyi subaylar listesinin tepesine yerleştiren de tam olarak budur. bu kararları onu unutulmaz yapmış ve farklı evrenlerde bile hikayeleri filmleştirilmiştir.

    spock'ın farklı karakter yapısını ve bağımsız karar alabilme yeteneğini en çok da geminin yönetimine geçtiği zamanlarda görürüz. gerçekten de her şeyi otomatikleşmiş bir gemide kaptanın etkisi ne kadar olabilir ki ? kirkle alıştığımız tarzdan spock'a geçince bu fark gerçekten de kendisini gösterir. spock herşeyden önce güven ve kararlılığın vücut bulmuş hali gibidir. kirk danışarak doğru kararı verirken spock danışır ancak zaten bildiklerinin teyidini olan bu işten sonra kararının doğruluğuna güvenle yoluna devam eder. mürettebat yönetimleri ve onlara verdikleri güven de bambaşkadır. kirk en olmayacak hamleyi en olmayacak zamanda tamamen seçeneksizlikten cesaretle yapabilecek biri olmasına rağmen spock tüm olasılıkları listeledikten sonra amacına en uygun olabilecek ya da onun arzuladığı amaca en uygun kararı -çok çok düşük olasılık da olsa- verebilecek bir kaptandır. sıradan bir vulcan bilimsel anomalilerin ve fenomenlerin peşinden bir karadeliğin içine asla dalmayacakken kirk oraya giren bir gemi gördüyse dalacak cesarette spock ise gereklilik karşısında karadelikten çıkma olasılığını hesaplayıp bilinmezliğe girebilme kararı verebilecek kararlılıkta bir subaydır. bu açılardan da aslında yıldız gemileri ve yıldız donanmasının dizaynı onlara bu çeşitliliği verecek şekilde düzenlenmiştir. bu yüzden de başarılıdır.

    spock işte tüm bu hengame ve kaos'un içerisinde en sevdiğim ve saygı duyduğum karakter. onun mantık ve insanlık karışımı karakteri beni gerçekten de derinden etkiledi. hayata böyle bakmaya başladım. baktıkça da daha huzurlu olduğumu fark ettim. spock gerçek bir kahraman aslında. yaşamıyor olsa da artık, aynı yaşıyormuş gibi hatırlanıyor ve bir çok insan tarafından örnek alınıyor. yaşayan bir çok insandan daha fazla da insanlığı etkilemeye devam ediyor.
  • efsanevi ve karizmatik bilimkurgu karakteri.. o kadar farklı uzay yolu serileri geldi geçti ama hiçbir uzaylı karakteri mr. spock'ın yanına yaklaşamadı. sanırım yeri hiçbir zaman doldurulamayacak bir karakter..
hesabın var mı? giriş yap