• --- spoiler ---

    "kiddy has to go" kısmında elıme yuzume sumuk bulasmıs halde anıra anıra ağlayarak ızledıgım anımasyon. bız de cocuk olduk, boyle canavar gormedık yalnız.

    --- spoiler ---
  • izlemekten hic ama hic bikmadigim, eglenceli, surukleyici, komik bir animasyon. filmin basinda sokakta ip atlayan kiddo canavarlar, ve ip niyetine tuttuklari bir canavarin dili, canavarlar sirketi reklamlarini izlerken sullivan'in ve mike'in tipleriyle uyumlu koltuklari, evde ikisi icinde ayri boylarda kapi olmasi, mazgala dusen jole seklindeki canavar... bir suru guzel ayrinti ve espriyle dolu olan filmde beni en cok gulduren sey ise boo cop ogutuce makinesine girdiginde sullivan'in verdigi bayilma tepkileriydi. yuzlerce kere izlememe ragmen bu sahneye hala kahkahalar atmaktayim...
  • - deodorantın var mı?
    - çöp kokusu mu küf kokusu mu?
    - çürük balık var mı?
    - yok
    - ıslak köpek?
    - var
  • eğer ben de bir bozukluk yoksa -sanırsam 1 sene içinde 30 kez izledim- gerçekten de çok çok iyi bir animasyon bu. senaryosu çocuk filmi şeklinde nitelendirilebilecek bir animasyon filmi için fazlaca iyi. yüzlerce kere izleyesim, uğruna zirveler düzenleyesim var, deli miyim doktor bey?

    - hadi git, git de kus(vayk vazovski)
  • sadece seyrettiğim bütün dijital animasyonlar arasında değil, seyrettiğim bütün sinema filmleri arasında da en tepelere yerleştireceğim sanat eseri. hatta bunu ilk ona yerleştirebilmek için gerekirse çok sağlam filmlerimi yerinden edebilirim. etmişim belli ki. 37 yaşındaki babası 2 yaşındaki kızıyla aynı zevki alarak seyredebiliyorsa belli ki var bir sihiri... bu sihir de sinemada gerçekten zor yakalanan bir şeydir (seyirci için de, yaratıcı için de). ayrıca tekrar seyredilme katsayısı da (ben uydurdum oldu) kesinlikle çok yüksektir.

    (bkz: liste yapma hastalığı)
  • benim de ileride boo gibi bir kızım olsa keske diye icimde istek uyandırmıstı seyrederken. o ne tatlı konusma ne tatlı mimikler ne sevimli bakıstır.... yerim ben seniiii
  • dikkat! : işbu entari bir takım spoilerlar içerebilmektedir.

    aslında inanılmaz derin mesajlar tanıyan tarihin en başarılı animasyon filmlerinden birisidir. film boyunca korkutucu canavarlar ve onların yardımcıları üzerinden vurgulanmak istenen çok ince bir detay var. örneğin mike wazovski, yani korkutucu sullivan'ın yardımcısı, sürekli hor görülmektedir. daha doğrusu genel olarak yardımcılar canavarların içerisinde daha alt bir tabakada bulunmaktadırlar ve sully ile wazoski'nin sevgilisi aslında reklam ve dergi sahnesinde bunu yansıtmaktadırlar.

    özellikle ikinci film olan monsters university'de de böyle bir ayrım görmek mümkün. eğer bir canavar başarılı bir korkutma derecesiyle o okuldan mezun olmak istiyorsa hem fiziki korkunçluk gerektiren derslerde başarılı olmalı hem de teorik olanlarda. bu noktada fiziki olarak korkunç görünmeyen tüm canavarlar ilk filmde de gördüğümüz üzere tamamen yardımcılar olarak görev alıp ayak işlerini devam ettiriyorlar.

    ama o da ne! filmin sonunda sully korkutulan çocukların aslında güldürülerek enerji konusunda çok daha verimli olabileceğini keşfettikten sonra filmin sonunda tamamen yardımcılar güldürme işinin başını çekiyor. zaten son sekanslarda wazovski'nin ilk güldürmesinden çıktığını görebiliyoruz *.

    özetle toplum içerisinde "toplumun" belirli standartlarını yakalayamamış, hor görülmüş; aslında beklentilere ayak uyduramamış insanların yetenekleri doğru yönde kullanıldığı zaman ne derece verimli/başarılı olabildikleri gözler önüne serilmiş bence.

    bu noktada monsters inc. aslında hem çocuklar hem de büyüklerin bir çok mesaj yakalayabileceği gerçekten çok başarılı bir film.
  • "kitty!"

    ayrıca pixar'dakilerin ne tür psikopatlar olduklarını daha iyi anlamak için aşağıdaki sahnede sully'e dikkat edin derim.

    --- spoiler ---
    mike: schmoopsie-poo..
    celia: googley bear!
    m: happy birthday!
    c: oh, googley-woogley you remembered!
    --- spoiler ---
  • ufak göndermelerden biri de sanırım boo'nun sullivan'ın eline tutuşturduğu oyuncaklardan biri toy stroy'deki kovboydu*.
  • turkce dublajla seyredilse bile etkisi azalmıyor gibi. ba$tan sona zevkle seyredilen bir film. ozellikle boyle bir kız cocugu daha gelmedi cizgi diyara, acayip $irin. filmin sonundaki cekim hataları kısmını seyretmeden cıkmayın. ek olarak, kahramanlarımızdan tek gozlu olanın sevgilisinde genel gecer bir betimleme de var: zira bayanlarda olu$an sinir, sabırsızlık ve öfke cıngırak ile muthis sembolize edilmi$; super yakalanmıs bir ayrıntı kanımca.
hesabın var mı? giriş yap