• billy bob thornton'un akademinin kararını beklemeden oscar heykelciğini halle berry'ye bizzat filmin içinde verdiği erotik drama.
  • bitince içindeki hırpani fuckış sahnesi hariç akılda bir b*k kalmayacak şekilde tasarlanmış film. parmak bastıkları noktalar, billybob'un bastığı noktalar kadar çarpıcı olamamış korkarım. yapmak istedikleri şeyi annadık da, o da olmamış. kısacası ne sanat ne manat, benim aklımda kaldı halle'nin götünün sağ kanat.

    ps: angelina'nın şekilsiz kardeşi james'i de ezik polis rolünde görmedik sanmasınlar. nah oyuncu olur kendisi.
  • aslında iyi başlayan iyi devam eden amma ve lakin sonunda aha şimdi bitti mi bu dediğim film. bir de beni ikinci cdsini harddiske kopyalamaya itti bu film nedendir bilinmez. ikinci cddeki oyunculuk daha iyiydi sanırım. *
  • bu film, kanımca holywoodun “sanatsal film yapalım” çabasının bir uzantısı. zaten cannes da ödül almış, oscarı da kapmış halle barry..helali hoş olsun. çekimlerdeki yer yer arka planın flulaşması sevişme sahnelerinde kameranın “dikkat sanat var” gibisinden olay mahalinden uzaklaşıvermesi, filmin giriş jeneriğindeki dönen muhtemel havalandırma pervanesi, başrol oyuncusunun dondurma yerken de,sevişirken de, oğlu ölürken de değişmeyen buz gibi surat ifadesi cannes kapısını açan unsurlardır heralde. konu 21 grama yakın olsa da ilginç bir noktaya parmak basmak isterim. filmdeki “sevmediğiniz bir oğlunuz mu var”, “onun ölümünü sikinize takmayın, “şişko çocuğunuz mu var, bırakın ölsün, bu size iyi gelir”, “diyaliz hastası babanız mı var,huzurevine yollayın” mesajları benim filmden psikopatik şekilde çıkarsadığım sonuçlar..özellikle halle barry nin “kader”ine razı olup belki de birlikte olmayacağı bir adamla birlikte olması sevi boylum al yazmalım ı hatırlattı bana, özellikle selvi boylum al yazmalım da çocuğa salıncak yapan adam, salıncağı boyarken türkan şoray “kaderimizi de çiziyordu sanki” diyordu. kesişen yollarda da adam evi boyayıp,zaten sokakta kalmış kadını eve getirdiğinde,ölen çocuğun eşyalarını depoya koyduğunda kadının “kader”ini de çizmiş oluyordu ve kadın adamla kocasının alakasını öğrendiğinde bile mevzuyu açmaya cesaret edemeyip çaresizce “plastik kaşık”tan dondurmasını yemeye koyuluyor.. yalnız memur adamın nasıl benzinci alabildiğini, airline cafenin neden sinek avladığını ve amerikan filmlerinde artık bolca görmeye başladığımız “obez çocuk-panik anne” kombinasyonunun nedenlerini ise çözemedim..
  • billy bob thornton bu filmde oynadığı rol için bir de para istemişse cidden ayıp etmiştir. o rolde oynamaya üstüne para vermek için kapıda kuyruk olurdu gazeteye ilan verseler.
  • basrollerini billy bob thornton ve halle berry'nin paylastigi, son yillarin belki de en iyi amerikan filmi. hank, irkci babasi ve kendini ispatlayamamis bunalimli ogluyla yasayan georgiali bir gardiyandir, idaminda gorev aldigi adamin zenci karisina asik olunca olaylar gelisir. erdogan sevgin bu filmi elestirmeye kalksa eminim mendillerinizi hazirlayin derdi.
  • oldu olucak şişman çocuğada hank'in babası çarpsaydı da trajik kurgu eşşeğinkine kaçmış olsaydı.
  • askerin dönüşü adlı 1974 yapımı zeki ökten filmiyle benzerlik gösteren bir film.
  • ayrıca ingiliz hukuk geleneğinde bir mahkumun idam cezasının infazı gerçekleştirilmeden 1 gece önce gardiyanlar arasında yapılan eğlenceyi(!) belirten bir terimdir. anglo-sakson kültürünün egemen olduğu birçok ülkede* halen uygulanmaktadır.
  • ters çevirirsek ne oluyor ? evet (bkz: top canavarı) oluyor
hesabın var mı? giriş yap