• transpoze ile aynı şey zannederseniz çok ayıp etmiş olacağınız şey. transpozisyon, melodinin veya armoninin* değiştirilmeden başka bir konuma alınmasıdır. ("not a not"***)
    modülasyon ise sadece tonun değişmesidir. yani en basitinden bi arızalarınız değişir o kadar.

    iki ton arasında ortak bir akor bulunması ve modülasyonda onun kullanılması vaciptir, geçişi yumuşatır kulağa hoş gelir.

    ayrıca kanımca cher'in strong enough şarkısında ve diğer çoğu pop şarkısında yapılan modülasyonlar çok öküzcedir. her hangi bir geçiş olmadan lönk diye ton değişiverir ve nakarat bir ses tizden tekrarlanır. ne anladım ben şimdi bundan? gereksiz atraksiyondan ibarettir bence.
  • "modülasyonsuz eurovison şarkısı balkonsuz eve benzer"
    bir avrupa atasözü
  • türk pop müziğinde en çok ve en iyi biçimiyle kullanan onno tunç'tur.
  • bilinen bir çok sezen aksu şarkısının olmazsa olmazıdır modülasyonlar. bu modülasyonlar genelde armonik açıdan hazırlık yapılmadan aranjmana dahil edildiklerinden, müzikte teorisinde direct modulation denen modülasyon türüne dahil edilirler.

    (bkz: beni unutma)
    (bkz: bir çocuk sevdim) *
    (bkz: hasret)
  • şarkının tonunu değiştirmeden (bu noktada transpoze'den ayrılır)belli bir bölümünü veya geri kalanını kapsayacak şekilde ara akorlar kullanarak veya direkt olarak farklı bir tona geçişi. bu şarkının değişmemesine karşılık bir coşku, farklılık, veya ilgi çekicilik katar. iyi yapılırsa çok güzel olur ama bazen dandik şarkıları içinde bir bok varmış gibi göstermek amaçlı da kullanılır
  • erovizyon yarismalarinda her cikisinda arkadaslarla
    bir fondip yaptigimiz 3 unsurdan biridir. diger ikisi de sahnede her alev gosterisi ve her etnik enstrüman ciktiginda olmak uzere uyguladigimiz bu fondip seremonileri gece sonunda küfelik olmayi garantiler tavsiye ederim, ya da etmem.
  • bu linkteki şarkının 4:30 sn. de güzel bir örneğini dinleyebileceğimiz olaydır.
  • eurovision'a katılan parçalarda kullanılması gerektiğine dair doğru olup olmadığını bilmediğim bir bilgiye sahibim. mfö'nün şarkılarında rastlamak mümkündür. (bkz: ali desidero)
    sealed with a kiss'e de güzellik katar.
  • komünikasyon sistemlerinde veri taşıyabilmek için, bir elektromanyetik dalganın modifiye edilme işlemi. bu işlem dalganın üç temel özelliği kullanılarak yapılır: genlik, frekans ve faz.

    modülasyon gerekiyor, çünkü frekansı düşük sinyalleri taşımak için onları güçlü bir şeylerle beraber işlemeye ihtiyacınız var, tabii koca koca antenlerle gezmek istemiyorsanız. bunu şöyle hayal edin: bir peçeteyi fırlatsanız çok uzağa gidemez, fakat taşa bağlar da atarsanız, gider. işte taş, sizin carrier'ınızdır. carrier sabit frekanslıdır ve kendi başına "bizim anladığımız mânâda" bir bilgi taşımaz. modülasyon ile periyodik bir dalga formu olan carrier tipik olarak iletilecek bir bilgiyi içeren bir hâle getirilmek için modifiye edilir. bildiğimiz gibi dijital modülasyonda ses dalgası binary sequence ile kodlanır. modülasyonu gerçekleştiren cihaz modülatördür, demodülatör de modülasyonun tersi olan demodülasyonu gerçekleştirir.

    am: amplitude modulation (genlik)
    fm: frequency modulation (frekans)
    pm: phase modulation (faz)
hesabın var mı? giriş yap