• nyt' ın popüler köşesi modern love. okurların yolladığı yaşanmış aşk hikayeleri yayınlanıyor her hafta. her pazar ilk okuduğum sayfa olduğundan dizisini de merakla bir solukta izledim.

    gazete köşesi zaten büyük bir başarı, ardından podcastle ortalığı dağıttılar, sonra kitap olarak çıktı ve şimdi de dizi. hepsi de başarılı.
  • 1. sezon 3. bölümden bildiriyorum, sen ne harika bi bölümdün. bipolar bozukluk bu kadar güzel anlatılabilirdi. ha tabi anne hathawayin oyunculuğu da bu bölümü çok farklı bi yere yerleştirmiş. yarım saatlik bir dizi insana en çok ne verebilirse onu veren bir bölüm.

    diziyi genel anlamda değerlendirmem gerekirse; her bölümde farklı kadro ve farklı hikayelerle karşımıza çıkıyor. insan ilişkilerine sıcak bir bakış. izleyin dostlarım.
  • izlemeye fırsat bulduğum iki bölümüyle, kendine hayran etmiş dizidir. aşkın, sevginin, yakınlığın, samimiyetin farklı katmanlarını güzel anlatmış, içe dokunan şekilde yansıtmış bir seri olmuş. her bölümü kısa film gibi izletiyor kendini, hem hepsini izlemek için sabırsızlanıyorum, hem de bitirivereceğim diye telaşlanıyorum. uzun zamandır en çok etkilendiğim dizilerden biri oldu. ilham alınmış hikayeleri bulsam da okusamın derdine düştüm. romantik olamayan duygusalların hoşuna gidecektir.

    imdb
  • love actually filminin dizi versiyonu gibi cok tatli, new york kokulu, andrew scott' li, ask ve sevgi kavramlarini farkli bakis acisiyla gosteren mini dizi.

    ustumuze boyle guzel diziler yagsin hep, amin.
  • zor zamanlar geçirirken kafa dağıtmak için, yormayan ve iyi gelen şeyler izlemeyi seviyorum. hızla akıp gidiyor. yine böyle bir zamanda keşfedip izlemeye başladığım için mutlu olduğum dizidir.

    diğerleri için (bkz: crashing)(bkz: fleabag)(bkz: good girls)(bkz: friends from college)
  • içimi ısıttı.
    kendim için hayalini kurduğum bir çok güzel anı, her bireyin ayrı ilişkisi ve deneyimlerinde gördüm. kaçmaya çalışıp ama şöyle ya da böyle çektiğim o kadar acıyı onların gözlerinde gördüm, kendi ruhumda hissettim. her şeye rağmen, incinmeye rağmen birini sevebilmek, buna cesaret etmek bile güzel.
    ahh onu aramayacaktım dediğimiz zamanları, beni olduğum gibi kabul eder mi diye korkup hayatlarından gitmeyi seçtiğimiz insanları, böyle yarım kalmasaydı ne olurdu diye sorarken dalıp gittiğimiz anları, bu kadar çok sevmek ne demek, bir sarılsa yeter, bir kokusunu duysam yeter diye ic gecirislerimizi, hepsini görüyoruz bu hikayelerde. kırılgan, hassas, cesur ve cok çeşitli hikayelerde kendimizden mutlaka bir parca var. bize ait ve sıcacık.
  • ne tatlı bir diziymiş. nasıl gözümden kaçmış.

    amazon prime bu işi yapıyorsun.
    bir diğeri için (bkz: the marvelous mrs. maisel)
  • 4. bölüme geçemiyorum, sonsuza kadar 3. bölümü izleyebilirim resmen.

    --- spoiler ---

    please come back (don't come back)
    please come back (don't come back)
    please.. come back

    --- spoiler ---
  • insanın içini ısıtan bir hissi var. hoşuma gitti. favorilerim ilk bölüm ve dev patel'in oynadığı bölüm.

    --- spoiler ---

    ayrıca senin gözlerine bakıyordum. guzmin'e selam
    --- spoiler ---
  • gerçek ve sıradan ilişkileri yüzünüzde çoğu zaman gülümseme bırakarak anlatan; birbirinden bağımsız ama bir noktada ortak farklı karakterlerin ve hikayelerin anlatıldığı, şu an için tek sezon 8 bölümlük bir dizi.

    özellikle karantinada delirmeye bir kala dondurmanız ile izlemek çok iyi gelebilir.

    --- spoiler ---

    ben özellikle 5. bölümü sevdim.

    birbiriyle tesadüf tanışıp 2. datelerinde ambulansla hastaneye gitmek zorunda kalan iki kişinin hastane çıkışı sabah güneşli bir günde parkta çörek yiyip kahve içmesi, orada biraz daha kalmak istemeleri ve o basit anın anlamlı görünmesi dolayısıyla sanıyorum.

    --- spoiler ---

    edit: sezon bilgisi düzeltisi.
hesabın var mı? giriş yap