mitsubishi

• yönetimsel hataları yüzünden türkiyede binek araç pazarında rakipleriyle rekabet edemeyen ve edemeyecek olan firmadır.
  
  bugün istanbul autoshowa gittim. giriş yaptığım kapı seat'ın bulunduğu kısımdı. girer girmez seat'ın galiba yarış için modifiye ettiği leonu gördüm. direkt göze çarpıyor insanları kendisine çekip tam anlamıyla şov yapıyordu. zaten bulunduğu salonda skoda, vw ve porsche de olduğu için muazzam bir kalabalık var idi. seat da getirdiği araçlarla bu kalabalığa çok güzel hizmet ediyordu. orada sadece 3-4 farklı koyduğu leon ile 2-3 farklı ibiza ile ne var ne yoksa gösteriyor, modifiye ettiği ve konsept olarak tasarladığı araçlarla, sattığı seat aksesuar ve ıvır zıvırla kendi ve diğer müşterilerin ilgisini bir hayli çekiyordu.
  
  gezerken gördüğüm tüm firmalar bu tarz satış ve şov stratejilerle fuara oldukça güzel hazırlandığını anlaşılıyor. neyse bir lancer sahibi olarak dedim en son mitsubishi'ye gideyim hem bişeyler de alırım ıvır zıvır. mitsubishi'ye vardığımda türkiyede satışta olan araçları vardı. işte lancer, outlander, pajero, atragge. bunun dışında ne şov için, prestij için bir araç koymuşlar ne de insanları bu markaya özendirecek ıvır zıvır. yani ''nasıl bu kadar satabiliyor'' diye merak ettiğimiz audi tee 30 yıl önce üretimden kalkan audi bilmem kaç modelinin ralli versiyonunu vitrinde sergilerken, o kıçı kırık hyundai konsept modelini sergilerken mitsubishi kardeş satış rakamlarını da kendine hiç dert etmemiş clio symbol'den bozma attrage modeli ile kendine müşteri çekmeye çalışıyor. sanki mitsubishi fuar reyonu değil de bağcılar cadde üzerinde bir oto galeride gibiler... haliyle kimse siklemiyor, fiat punto gibi bir aracın başında bile 3 kişi bekler iken hiç şaşırtıcı olmayacak şekilde mitsubishi reyonu sinek avlıyor.
  
  neyse dert ettim kendime. bir lancer sahibi ve japoncu olarak dert ettim kendime. reyondan çıkarken iki laf edeyim dedim. şimdi asıl bomba burada:) büyük ihtimal şova gelirken ''abi ben de geleyim mi?'' diye soran servis elemanını kıramayıp getirmişler bilgi alalım diye koymuşlar oraya. otopark değnekçisi ağzı ve halleriyle şirketin gülen yüzü görevini verdikleri bu tıknaz kardeşimizi oturtmuşlar reyonun en başına. çıkarken dedim ki buna:
  ben: yok mu sizde ıvır zıvır anahtarlık falan, satın alalım?
  tıknaz arkadaş: yoh, ne eşantiyon var ne de satılık.
  b: e ondan sonra da niye satmıyor mitsubishi. marka kültürü olmaya çalışmıyor ki
  t.a: heee evet, zaten bir anahtarlık yüzünden satmıyor mitsubishi haklısın. hahahaha :) (gülüşmeler)
  b: evet bir anahtarlık yüzünden. gelene kadar onlarca firma gezdim bu kadar kötü organizasyon ne yazık ki bir sizde var.
  t.a.: ne olmalı sence?
  
  işte cahil ilen girmem polemiğe ama üzülüyorum mitsu ve mazdaya, konuşayım dedim...
  
  b: ne bileyim insan bir kaç model getirir şuraya, hani evo'yu göremedim. insan getirir şov yapar.
  t.a: biz evo'yu satmıyoruz ki, bitti o. ne satıyorsak o var. hepsi burada.
  b: iyi de diğer firmalar da satmadıkları araçları getirmişler. ayrıca lancer evo hala satılıyor. sadece türkiyede yok.
  t.a: hadi ispat et bana (manasız bir iddia, sidik yarışı)
  
  açtım yabancı siteden gösterdim. fiyatına kadar yazıyor sitede. al dedim burada satılıyor. hala devam ediyordu konuşmaya ben arkamı dönüp gider iken...
  
  araç istediği kadar müthiş olsun. dünyanın en iyi teknolojisini üretin ama arada insan faktörü vardır. sevmek için sadece aracın müthiş özellikleri olması yetmez. fuardayken ford reyonundan birden elvis presley çalmaya başladı. bi baktım mustang'a özel şov var. adam elvis ile özdeşleştirmiş mustang'ı. amerikan kültürünün bir parçasıdır demiş. kimse motor özellikleri konuşmuyor, kimse tasarımından bahsetmiyor. o bir marka çünkü. belki tüm dünyada mitsubishi'nin sattığı tüm araçlardan daha fazla olabilir. ama işte bir marka olmayı başarabildiği için bu şaşırtıcı değil. bmw pahalı deniyor. ama sadece 1 serisinin satış rakamı mitsubishinin tüm satış rakamından fazla. ne bahanesi uydurulacak şimdi? bmw ayrı kulvarda mı diyeceğiz? hadi hyundaidan bahsedelim. sırf 2015 de sattığı i20 nin sayısı senin 5 senede sattığın lancer'dan daha fazla. ne diyeceğiz şimdi bu yerli diye mi? peki audi nin a3'ü? peki fiat'ın 500'ü? nissan'ın qashqai'si?
  
  mitsubishi güzel araçlar üretiyor eyvallah. ama bunu türkiyede satmaya çalışan grup bu firmaya yazık ediyor.
  
  çok yazık.
• 1993 yılında ümraniye'de bir bilgisayarcıya gidip bilgisayar öğretmeninin yazdırdığı notu dükkandaki zâta okudum:
  
  - maxell marka 5 adet floppy disk, ds-dd 720 kb.
  - maxell var elimde ama mitsubishi vereyim, şu ana kadar hiç bozulan çıkmadı...
  - biz bir soralım da..
  - illâ bu marka olsun dediyse vereyim ama tavsiye etmiyorum ben.
  - peki abi mitsubishi olsun...
  
  mitsubishi'nin disket de ürettiğini o diyalog sonunda anlamıştım. 5 yıl yoğun bir şekilde kullandığım bu disketlerden sadece birisinde 32 kb. bozuk sektör oluştu. 1998'den sonra ise pek kullanmadım bu disketleri.
  
  bunlardan bir diğeri ile yıldız teknik üniversitesi'ne ödev vermek zorunda kalmıştım, zîrâ yeni disket almayı ihmâl etmiş idim ve elimde sağlam disket çok az vardı. daha sonra bir kutu disket almış, yüzsüzlük edip asistanın odasına gitmiş ve disketleri değiştirmeyi teklif etmiştim (adam güldü tabi doğal olarak).
  
  yıllardır o bilgisayarcıdan başka bir yerde mitsubishi marka diskete rastlayamadım ve o 4 disketi hâlâ saklıyorum. birinde windmill software'in digger'ı var, diğerinde ms-dos 5-0 açılış disketi ve bazı komut programları, diğer bir tanesinde norton disk doctor, pctools, öbüründe de ibm dos 5.0. o zamanlar piyasa acayip virüs kaynadığından bu disketlerdeki programların byte cinsinden uzunluklarının pek çoğu da aklımdadır. ibm-dos 5.0 command.com 47987, ms-dos 5.0 command.com 47845 byte idi, bu işletim sistemlerinden birinin io.sys'si 33430 byte, turbo basic v1.0'ınki 204320 byte, pctools.exe 171077 byte, format.com şu kadar, sys.com bu kadar, fdisk.exe şu kadar... sonra dos 6, dos 6.22, windows 95 derken ipin ucu kaçtı. bence kaçtığı da iyi olmuş. geçenlerde telefon numarasını hatırlayamadığım arkadaş bu entryi benim yazdığımı bilse oyar beni meselâ.
• sümerbank tarzı firma. her bok var. ama bok atamıyorum her bi şeyi de ii yapıyo pezevenkler.
• 1990 model galant model aracını geçen seneye kadar çatır çatır kullandığım markadır. aracın yılı itibariyle otomatik camlar, far yıkama, otomatik ayna kontrollerine sahip olması en önemlisi de tüy gibi hidroliğe sahip direksiyonu etkileyiciydi..unutmadan 90 model aracın kliması bugünkü arabalara taş çıkarıcak kadar iyiydi, demek ki adamlar boşuna klimada iyi değiller..kullanmamakla birlikte sonraki avrupa üretimi araçlarında artık aynı tat kalmadığı belirtilmektedir. araba sektöründe gerilediği gerçek olmakla birlikte sabancının toyotaya pazarda verdiği önemden dolayı ona üvey evlat muamelesi yaptığı yadsınamaz..belirtildiği üzere nükleer santralden, pilot kaleme kadar her sektöre el atması da takdire şayandır.
• çok dayanıklı arabalar üretmesine rağmen tutulmayan otomobil markası. adamların 1990 yılında ürettiği arabada klima var lan! arıza çıkarma düşüklüğü bakımından ilk 5'tedir bu marka.
• jp. üç elmas.
  
  mitsu (üç) bishi (elmas) .
• anlamı üç (mitsu) elmas (hishi) olan marka. kelimeler bir araya gelince japoncadaki sessiz değişimi vuku buluyor haliyle ve mitsubishi halini alıyor.
• 1870'de kurulmus bu dev holdingin dunya capinda 350.000 calisani vardir. saksi degil adamlar, ciddi firma.
• japon muhendisligi harikasidir. subaru ile beraber kalitesi ve amaca uygun urettikleri araclari kolay kolay rakip tanimaz. bugun lancer evo sevmeyen otomobil hayrani insana pek rastlanmaz mesela. 9 nesildir almanci olsun, allah bir bmw iki desin yine de unutmadan ekler, ama hocam bir lancer evo gercegi var ki, her jenerasyonu ile gonlumuzde yeri ayridir diye.
  
  ben de bugun para acisindan sikintim olmasa isterim bir lancer evoya bineyim impreza wrx sti ile kapisayim (trafige acik alanda degil, kasap degilim ben) ama iste fakirligin gozu kor olsun^*
• dünya orkinos piyasasının yüzde 50 sini elinde tutan firmadır. halen satılan bütün orkinosların yüzde 50 sini alıp stoklamaktadır. orkinoslar tükendiği zaman fiyatı belirleyecek olandır.