• john cooper works türkiye paketi sadece ve sadece 322.809 türk lirası olan araç.

    tabi, tabi...

    edit: 04.07.2018 itibarıyla (1 yıl geçmeden) türkiye paketi 452.525 türk lirası olmuştur. premium paket ise sadece ve sadece 466.602.
    edit2: 26.01.2019 itibarıyla türkiye paketi 557.661 tl, premium paket ise 575.044 tl olmuştur.
    edit3: 09.03.2020 itibarıyla john cooper works iconic paketi 632.689 tl olmuştur.
    edit4: 18.09.2020 itibarıyla john cooper works iconic paketi 887.758 tl olmuştur.
    edit5: 27.06.2021 itibarıyla john cooper works iconic paketi 1.175.170 tl olmuştur.
    edit6: 17.06.2023 itibarıyla john cooper works iconic paketi 3.304.071 tl olmuştur.
    edit7: 27.04.2024 itibarıyla john cooper works all4 paketi 4.343.900 tl olmuştur.

    not: ingiltere'de yaşayan bir tanıdığımın john cooper works'ü ile ülkemizdekinin neredeyse uzaktan yakından bir alakası yoktur. bu bilgiyi de eklemeden geçemeyeceğim.
  • yaklasik 3 haftadir kullaniyorum. bir yandan honda cr-v kullanan birisi olarak, rahatlik bakimindan attan inip esege biner gibi hissederken; performans acisindan ise tam tersini hissediyorum. icine beygir kacmis ici dolu tursucuk gibi masallah.

    bu araci almak isteyen insanin birincil istegi performans olabilir sanirim. zira onca para verilmesine ragmen arac icinde konfor mahiyetinde hicbir sey yok.

    icten disa, performansindan yakit tuketimine tecrube ettigimden cok memnun kalmiyorum. genelde ben kullanmayacagim icin cok dert etmiyorum.

    icinde yukarida da degindigim uzere konfor namina hicbir sey yok. muzik sisteminden, gostergelerine kadar her sey cagin cok gerisinde. tarzi bu diyor bazi kisiler ama ben oyle goremiyorum. cok ufak bazi degisikliklerle cok daha fonksiyonel hale getirilebilecekken oldukca "duz" birakilmis her sey.
    koltuklarda ornegin renk secenegi cok kisitli. deri koltuk almak isterseniz 3 renk (aslen 2) tercih sansiniz var. renkleri de cok kotu, oyle boyle degil. kumas koltuklarda da renkler cok koyu ve koltuklar rahatsiz. ustelik koltuklar 2012 modellerde bile mekanik. saka gibi. 80 bin liralik arac aliyorsun, koltuklar mekanik, sadece koltuklar degil zaten aracin her seyi mekanik.
    mekanik olan baska ne var? yan dikiz aynalari. ayarlamasi elektrikli ama katlanmalari degil. ustelik cok alcakta kaliyorlar ve iceriden ayarlamasi olum halini alabiliyor (ters mantikla hareket ediyor joystik).
    joystik demisken arac ici dugmelerden soz etmek gerek. hepsi her an kirilacakmis gibi duruyor. iki kademeli calisma sistemi adamin kafasini karistiriyor biraz. orta panelde bulunan cam acma dugmeleri bariz ters kaliyor sofor icin. her seferinde kolda ariyorum (bu aliskanliklarla alakali aslinda). iki kademeli calisma nasil kafami karistiriyor ondan da bahsedeyim. ornegin sun-roof'u tamamen acacaksiniz o zaman iki kademeli ittiriyorsunuz tamamen aciliyor ama cam acacaksaniz ters dusunmeniz gerekiyor. iki kademe yok burada. basili tutarsaniz istediginiz kadar aciliyor, bir kere basar cekerseniz sonuna kadar aciliyor veya kapaniyor. tam anlatamadim ama bir kez daha okursaniz anlarsiniz asagi yukari.
    acilir tavan gayet guzel calisiyor, ac kapa artema yapiyorum. eglenceli.
    aracin anahtari biraz can sikici. kocaman ve cepte iki tane arac anahtari tasiyan birisi icin ekstra kulfet olusturuyor. uzaktan kumandasi cok hassas degil. bazen kapilari acmiyor veya kapamiyor. dikkatli olmakta fayda var. start-stop guzel.
    s all modelinde xenon farlar var ama normalinde yok. ekstralari icinde belki vardir (emin degilim ama sanki yoktu). sari isik xenon'dan sonra sanki yokmus ve yolu aydinlatmiyormus gibi geliyor.

    park sensoru ayri bir mallik. en cok kadinlarin tercih ettigi bir aracta on ve arka park sensoru seceneginin bir arada olmamasini mantikla aciklayamiyorum. aracta yalnizca arkada park sensoru mevcut. onun da calismasi bir garip (honda cr-v ile karsilastiriyorum).
    aracin en sevmedigim seylerinden birisi arac ici sesleri. park sensoru sesleri cok rahatsiz edici bir tonda otuyor. sirf sussun diye bir gun duvara vuracagim, o derece.
    on yolcu koltuguna oturan kemer takmayinca uyari vermemesi hosuma gitmeyen ayrintilardan birisi. her daim yanimda oturanin kemer takmasini isteyenlerdenim ve uyarsa guzel olurdu.

    vites kolunun ve el freninin dibinde bulunan rayli sistemdeki gozluk vs olayi cok sacma. kullanisli olmaktan cok uzak. bi defa el freni altinda kaliyor. acmasi, icine bir sey koyup kapatabilmesi ve sonra tekrar acabilmesi... oeh yani. insani strese sokuyor.
    aaa, dur dur. asil bomba seylerden birisi muzik sistemi. arkadas cd mi kaldi bu devirde? adam cd mp3 calar koymus ya! hadi dvd koymadin, anlarim ama hic yoktan koysana oraya usb girisi veya olmadi bir harici hafiza karti olayi. aux girisi disinda baska giris de yok. cok garip yemin ederim.
    ses kalitesinden cok memnun kalmadim.

    gostergelere gelecek olursak. ortadaki hiz gostergesi cok seksi ama asagisi sagi solu cok bos. direksiyon simidinin arkasinda kaybolan, tek satirlik elektronik gosterge bu ortadaki kocaman alanin icine rahatlikla daha genis olarak sigdirilabilirdi. her bir ayrintiyi gormek icin koldan ileri geri yapmak gerekiyor. dis sicakligi, yakit tuketimini vs tek seferde gormeye alismis bunyeye cok sacma geliyor bu duzen ve hatta duzensizlik.
    direksiyon simidi ustundeki ses artirma/azaltma ve ileri/geri tuslari butunlesik yapilarak buyuk hata edilmis. ses artiracagim derken ileri yapiyorum surekli. bunun el aliskanligiyla da alakasi yok. biraz saga cekerek basarsan ileri yapiyor mal. tam gaz sarkiya denk gelmissin, pisss oluyor.
    benzer sey sag taraftaki cruise kontrol icinde gecerli. ben calisma mantigina henuz alisamadim.

    aracin en cok elestirilen kismi maxi olmasi ama benim acimdan cok buyuk bir problem olmadi. cok kisa sureli mini cooper s kullanmis birisi olarak aralarinda buyuk fark oldugunu soylemek mumkun. ozellikle benim gibi uzun boylu adamlar icin bu aletten asagisi bir mini almak mantik disi (195+ cm). arka koltuk araligi oldukca genis. 3 kisi arkaya rahatlikla oturabiliyor.
    bagaj oldukca genis ve kullanisli. koltuklari yatirinca daha da genis olabiliyor. buraya hicbir itirazim yok, olmasi gerektigi gibi.

    motor kismina gelindiginde icinizdeki canavar ortaya cikiyor. o ne bicim bir motor sesidir yarabbim. insanin icini eritiyor resmen. ben ki oldukca sakin arac kullanirim bunun direksiyonuna oturdugumda bi acayip oluyorum! megerse icimde disari cikmak isteyen bir canavar varmis diyorum her seferinde. bos yolda biraz zorladim gecen gun, daha dogrusu zorlamak istedim de arac zorlanmiyor ki, basiyorsun horrrlayarak gidiyor. mis.
    yol tutusu super. direksiyona cevaplar cok kisa surede veriliyor. icimdeki canavari durtukleyen sebeplerden birisi de bu. akmayan trafikte bile araclarin arasina dalasi geliyor insanin (yapmadim tabii oyle bir sey).

    benzin tuketimini "dogru" sekilde gosterebilecek kadar kilometre yapmadim henuz. surekli sehir ici ve trafigin fazla oldugu (yagmur yagdiginda trafik ne zaman az olur zaten) saatlerde disaridaydim. ustelik sirf arabanin sesini duyabilmek icin ara ara gaza fazlasiyla yuklendigim oldu. su haliyle 10.9lt/100km'de (350 km yapmisim).
    yalniz bu ortalamanin minimum 10.5lt civarina dusecegini tahmin ediyorum, daha asagi dusmez. 11'in ustune de cikmaz ama bu haliyle bile cok asiri tuketim yapiyor diyebiliriz.
    ben koca ciple 10.1 lt/100km yakit tuketimine cok derken boyle bir tuketim gorunce dibim dustu.

    aracin bir diger gicik noktasi 30 liralik benzini begenmemesi. serefsiz ceyrek depodan fazla benzin var, basliyor o igrenc uyari sesiyle otmeye. duyan da benzinin dibi geldi sanir. daha 120 km'den fazla yol yapacak benzin var icinde ama begenmiyor, benzinin bitiyor diye uyariyor.

    sevmedigim bir diger yan genel cooper olayi; gorus acisi cok dar. isiklarda vs dururken isigi gormek icin egilip kalkmam gerekiyor. koltugu nasil ayarladigimin, isigin neresinde durdugumun cok onemi yok. kesinlikle o isigi goremiyorum. tavan cok erken basliyor.
    bir diger gicik oldugum nokta kol dayama. ortadaki kol dayama iyi guzel ama diger tarafta kol dayamak icin yumusaklik olmasina ragmen oraya kol dayanmiyor. nasil bir kol yapisi ongorulmus anlayamadim. 160'lik kadinda kol koyamiyor, 195+'lik bende. ne anladim bu isten ben?

    son soz olarak. kendime aliyor olsam bu arabayi almam. tamam, motor sesi, performansi pek ala. guvenlik sonuclari cok guzel ama bu parayi hak edecek bir sey yok aracta. benzer dusunceleri tasidigim araclarin hepsi gibi aslinda. sayacaklarimdan sonra bana katilmayacak binlerce adam vardir ama ben boyle hissediyorum.
    bmw 1 serisi, audi a3, mercedes b160 ve hatta bmw x3... abi tamam motorlariniz (ki 160'in motoru sikko) genelde iyi ve cok dayanikli araclarsiniz ama icinde hicbir sey olmayan bu araclara nasil bu kadar para isteyebiliyorlar? hadi istiyorlar, nasil verilir bunca para.

    benim bu incelemeden cikardigim bu arac bana gore degil. en iyisi honda cr-v ile devam.
  • 2018 model turkiye paketini 2 ay once 145 bin tlye aldigim arac. simdi baktim 170 bin olmus. ilk defa aldigim birseye kisa sure sonra kampanya yapilip fiyati dusmuyor.

    araba guzel. baslangicta 10 litre yakiyordu simdilerde 7.2 yakiyor istanbul trafiginde. en fazla 190 a ciktim sarsilma titreme yok. virajlarda da guven veriyor.

    eksigi var mi derseniz ses sistemi biraz yetersiz diyebilirim.

    edit : 184 bin tl olmuş salt paket. keşke 2 tane alsaydım.
  • 2011 modelini aldigim marka arac. (60000km)

    universitedeyken hep minim olsun istemistim. simdi alma firsatim oldu. karli bir yerde yasagidim icin countryman s all4 aldim (usa - boston).
    almaz olaydim amk. aldigimdan beri 4 kere servise gitti araba. degismeyen parcasi bi ben kaldim amk.
    bu arabanin amk. yapanin amk. tasarlayanin amk.
    allahtan garantideydi de cebimden sadece 300 usd cikti, yoksa 3000 usd gitmisti.
    satanin amkdum zaten onu yazmiyorum. adam beni gorunce dukkani kapatiyo homeless pic.
    acayip hizlaniyo ama durmuyo, kac defa aha bu sefer kesin carptim diyip zar zor kenara kacarak kurtardim. her tarafindan ses geliyo, zangir zangir titriyo giderken. 30undan sonra kullanilmazmis bunu gordum. gelecek ay saticam bozulmazsa.
    milletinde zikledigi yok zaten giderim bmw mercedes alirim aklim rahat olur.
  • borusan'dan sıfır alırsanız size ilk servisinizin 30.000 km'de olduğunu söylerler. inanmayın... 10.000'i görünce yağ filtrenizi ve yağınızı mutlaka değiştirtin.
  • suv desen suv değil, araba desen araba değil. trafikte arkadan yaklaşan aracın ne olduğunu anlamaya çalışırken cisimler olması gerekenden daha küçük gözükeceğine bu mini hiç öyle küçük durmuyor. sonra yanınızdan geçerken bakışlarınız kilitleniyor ve bakıyorsunuz, anlıyorsunuz ki bu mini hiç te mini bir mini değil. çekirdek aile miniye sığamam derken artık sığabileceğim bir mini var.
  • mini diye ufak tefek bir şey zannedilmemeli. yolda gerçekten heybetli duruyor. dikkat çekici bir tasarımı var, o da ayrı.
  • benim vardı sattım. 2 yıllık evliyim ve evlendikten sonra eşime almıştım fakat kendisi bir türlü sevemedi, konforlu bulmadı.
    benim aracım mini cooper countryman 1.6s 4x4 184hp olandı. almayı düşünenler için tavsiyeler bırakacağım. biraz uzun olabilir ama almayı düşünenlere de faydalı olabilir diye düşünüyorum.

    1- konfor: öncelikle şunu belirtmeliyim ki araç kesinlikle ama kesinlikle şehir içi aracı değil. bu cümleyi cebe atın ilerde çok lazım olacak. yani istanbul trafiğinde öyle sakin sakin gideyim beklerseniz, öyle bir şey yok söyleyeyim. trafik mi var, o dur kalklarda gaza bastığınız an öndeki aracın tepesine çıkma ihtimaliniz var. kasislerden geçtiğinizde hoplayıp zıplamaya da hazır olun. o yüzden konfor açısından sınıfta kaldı.

    2- performans: trafikte birçok arabaya aynadan bakabilirsiniz. özellikle sport moda aldığınız zaman yanınızda oturan ve su içen eşinize, sevgilinize, arkadaşınıza minik şakalar yapabilirsiniz. şakanızı tamamlayacak ve gülümseyerek size kadrandan göz kırpacaktır. bu detayı sadece çocukluğunda cars izleyen araba tutkunu erkekler anlayabilir. spor bir araba olduğu için trafikte takılan çok oluyor. eskidendi o serseri zamanlarım, şimdi kendi aracımda 70'le kurallara uyarak sakin sakin giden bir adamım. fakat miniye bindiğimde duramıyordum, bas gaza diyor araç. bir de sağdan soldan bakan ışıkta yanınıza durup gaz veren cabası. sonuç olarak bu maddenin ilk cümlesine tekrar dönüyoruz.

    3- kalite: taş gibi arabanın görsel ve fiziksel vücut bulmuş hali. basit ve yalın bir örnekle de, clio marka bir aracın kaportasına yumruk attığınızda yüksek ihtimalle kaportayı yamultacaksınızdır. mininin kaportasına yumruk attığınızda ise muhtemelen onun bundan haberi bile olmayacak ve elinizi yamultacaksınızdır. iç mekan kalitesi de gerçekten iyi. bu maddeyi üç evetle uğurluyoruz.

    4- tüketim: eveeett geldik, hangi pompaya yanaşalım? ne yapsam 11 litrenin altına düşüremedim. uzun yol hariç. sport moda alıp gaza yüklendiğinizde anlık tüketimi 37 lt görünce şaşırmayın, şimdiden söylüyorum. zaten performans aracı, bunu bilerek almanızı tavsiye ederim. tüketimden okuldan atıldık.

    5- uzun yol: ,mininin en keyifli anıydı benim için. eşim ve iki kedimizle uzun yola çıktık, kediler hopluyor zıplıyor, eşim yanımda şarkı söyleyip dans ediyor, ben elimde kahvem yolu takip ediyorum ve içim rahat. çünkü araba hem sağlam hem de ayağımın altındaki gaz pedalı güven veriyor. 110'la gidiyor ve yokuş mu çıkıyorsun, kamyon sollaman gerekli, arabanın için şenlik yeri, arkadan süratli araç geliyor ama kamyonu da geçmen gerekli. hiç sorun yok, sadece gaza dokun, mini uzayıp gidiyor. ibreye bir bakmışsın 150 olmuş.
    hızı sabitledim 120'ye yokuşlarda 119'a düşmedi, zerre performans kaybetmedi. ben düz yolda sakin sakin giderken, yapıştırıp yanımdan geçen o megane'ler, opel'lerin çoğunu yokuşta yakaladım ve içten içe gülerek yoluma devam ettim. onları yakalamak için çaba da göstermedim yani aynı süratimde gittim sadece, bu durumda mini yakalamış oluyor hatta ben değil. ayrıca yakıt tüketimi de 7'lerde falandı uzun yolda, o araca göre çok iyi. yani uzun yol için üstten ders bile alıyor minimiz.

    5- arıza: ben öyle büyük bir arıza yaşamadım ama arıza yaşayan arkadaşlardan duyduğum, okuduğum kadarıyla bu gibi durumlarda ciddi bir bütçe ayırmanız gerekebilir. zira ben fren balatalarını değiştirdiğimde bütçe farkını iliklerime kadar hissettim çünkü.

    6- yol tutuş: bir anımı anlatacağım, kadıköy tarafından yola çıktık, sahil yolundan gidiyoruz, eşimi sabiha gökçen'e bırakacağım. ışıklarda durdum, yanıma bir off road aracı geldi. adamla göz göze geldik, sırıttı ve gaz vermeye başladı. hanıma çaktırmadan vitesin önünde duran s butonuna bastım. yeşil yanar yanmaz abandım gaza. tabii yanımdaki de. 10-15 sn sonra ben aynadan adama bakıyorum keyifliyim, eşim bana 4 numaralı bu ne şimdi bakışını atıyor. küçük not: 5 numara alarm seviyesi.
    yol tutuşla bu ne alaka diyorsunuz di mi. hikaye aslında buradan sonra başlıyor. ben tabii o adrenalin ile aracın ne kadar hızlandığının farkında değilim. bilenler bilir o yol üç şeritli. ve sola doğru viraja gireceğimi fark ediyorum. ibreye bakıyorum 160 olmuş, orta şeritte halk otobüsü var, sağından geçemem çünkü önüme ne çıkacağını bilmiyorum. mecbur o en dar ve keskin sol şeritten geçmeye çalışacağım. frene hafif hafif dokunarak sanıyorum ki hızımı 110'lara kadar düşürüyorum ve o an düşünüyorum, tamam otobüse vuracağım, sorun yok araba sağlam sanırım bize bir şey olmaz. ben arabadan iner otobüs şoförüyle kavgaya tutuşurum ama hanımın uçak var önemli de bir işi var o geç kalmasın. taksi çağırırız o gider ben kavgaya devam.
    tam viraja girerken ayağımı tamamen frenden çekiyorum ve düşünün böyle bir durumdayken o araba o virajı nasıl aldı ben hayretler içerisinde kaldım. resmen bana dedi ki, bak ben şimdi yola yapışıyorum bırakmıyorum ama sen de biraz yavaş amk sınırları zorlama.

    özet: şimdi yerdin mi övdün mü anlamadık diyeceksiniz değil mi. ben sadece kendimce artı eksilerini yazdım. ama şunu söylemek isterim, bu tecrübelere sahip olsam hiç almazdım aracı. tamam çok cool, sağlam, güzel ama işte, aslında her şey 1. maddenin ilk cümlesinde.

    satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu: kesinlikle motorun durumudur. yine kesinlikle araç bir ekspertize götürülmemeli, onun yerine sanayide bir bmw, mini motor ustasına götürülüp direkt şu sorulmalıdır. 'usta bu araç yağ yakıyor mu, ilerde yakar mı, motorun genel olarak durumu nedir?' bu soru cümlesi sizi 6 ay 1 sene sonra 15-20 bin lira maliyetten kurtarabilir. istanbul'da yaşayanlar için yetkili servise gidilmek istenmiyorsa mavi servis 'e götürülebilir.

    bunu satıp 2 hafta önce 1.0tsi vw polo aldık hanıma, mis gibi takılıyor. miniden sonra bunda gaza kökleyince bi 3 sn sonra falan, hı noluyor, diyor ama olsun hiç sorun değil. ralli yapmıyoruz hepimiz işimizde gücümüzdeyiz. az yakıyor, konforlu, tok kapı sesli.

    edit: madde ekleme, düzeltme.
  • mini nin ilk 4 kapılı ve 4 çeker modeli olan mini countryman mini ürün gamındaki 4. model olmakla beraber 4 metre uzunluğunda ve 1.57 metre yüksekliğindeymiş. eylül ayının sonlarına doğru 30 bin euro luk türkiye baz fiyatıyla piyasaya sürülecekmiş. araç 3ü benzinli 2 si dizel olmak üzere 5 farklı motor seçeneğine sahip olacakmış. bezinli motorlardan 122 ve 184 beygir olanlarının otomatik şanzıman seçeneği olacakmış. 4 tekerden çekiş ise sadece cooper s paketinde olacakmış. aracın en büyük artısı olarak vergisi düşük otomatik şanzımanlı 1.6 motor gösterilmiş.

    tüm bu bilgiler ışığında 60 bine satacakları mini countryman in taksim meydanındaki polislermize verdikleri minlerden tek farkının 4 kapılı olması olduğu görülmektedir. adam gibi 4 çeker düzgün motor, otomatik şanzıman için gene 90-100 bin tl fiyatı gözden çıkarmak gerekecek gibi.
  • karizmatik bir araç mini, inanılmaz güzel bir tasarımı var, ama türkiye koşullarında kesinlikle alınmaz. sorunları asla bitmez, kullanıcısını üzer…

    ne ustası, ne yetkili servisi ne de binicisi bu aracın kronik sorunlarını çozemiyor/anlamıyor…kargaya yavrusu kuzgun görünür misali herkes de aracını güzelleme sırasına giriyor.

    misal, kendi kullandığımız 2012 model countryman'den örnek vereyim (2. sahibiyiz ilk günden beri borusan bakımlı), yakın zamnda önce sigorta kutusu sıvı teması nedeniyle servise çekildi.
    tam 4.5 ay almanya'dan parça beklendi, ekstra bedelle genel bakım da yaptırmamıza ve uzun yol yapacagımızı israrla belirtmemize ragmen arac servisten çıktıktan sadece 30 dk sonra ilk marsta calismama hatası verdi, servise donduk, öfleyip püfleyip makinaya bagladılar ve sorun yok dediler…tedirgin şekilde 600km yol gittik, saatte 90km hızı geçmeden…va tahmin edin ne oldu;
    sadece 48 saat sonra termostat arızası nedeniyle bir dunya daha masraf yapmak durumunda kaldık…semptom aynı, arac calisir calismaz fan devreye giriyor ve motor asla ısınamıyormus - hep zengin karişim tüketiyor dolayısıyla ve aracı kapattıktan hemen sonra marş yapmaya çalışınca araç çalışmıyor.

    borusan yetkili servisi süreçte asla eksiği, kusuru, ihmali oldugunu kabul etmedi -sadece 30dk sonra aynı sorunla kendilerine geri gelmiş olmamıza ragmen. (bu arada countryman evin 2. aracı ve tüm bakımları düzenli yapılıyor ve arac sadece 50bin km de).

    bir kere aracın hata uyarı sistemi çok primatif, bir ariza işiği yaktığında servisi bile en az 5 tane kronik sorun deneme yanılma yoluyla “belki” çözüyor…(servisteki çalışanları ve personeli tenzih ediyorum, gayet kibar ve iyi niyetliler…ama bu ne yazık ki yeterli değil…)

    arkadaslar turkiye gibi kurun yerinde durmadığı ülkede alınacak bir araç değil…kimseye vesile olup, ahını almayın…almaya niyeti olanlar da uzak dursun.

    edit:
    mesaj atmayın artık olm, sattık aracı. satarken de aynen bunları soyledim alıcıya, abi bak alma üzer seni dedim…biniciyim, seviyorum abi dedi aldı.
hesabın var mı? giriş yap