mind the gap
-
alman metrolarında ise yüz yıl kadar "einsteigen! (binin lan!), zurückbleiben! (geri durun lan!)" şeklinde aynı işleve yönelik replikler kullanılmıştır, on yıl önce falan nazi rejimi altında yaşamadıklarını hatırlayıp sonuna bitte eklemişler.
-
ing: guneydogu anadolu projesine dikkat ediniz onu onemsiyiniz. bunun uzerine suleyman demirel'in beyanati icin (bkz: gapi gaptirmam)
-
tam olarak:
miyeaynd di giep pıliiiz...
öldürür. -
hayatla ölüm arasındaki o kucucuk bosluga surekli isaret eden, tekrarlandıkca da anlamsızlasan ve o boslugu insana unutturan anonstur.
-
bi' takim istasyonlarda donuk bir ses ve ayni vurgu ile hic durmayacakmis gibi "mind the gap, mind the gap, mind the gap, mind the gap" duyup "salah la bunlar! takilip dusuyorlar herhalde surekli.." dedikten sonra o istasyonlardan birinde inme firsati yakalarsaniz sayet bu soyleminizden oturu utanirsiniz: hakikaten tren ve platform arasinda:mind the gap between the train and the platform oyle ohaaaa bir bosluk vardir ki degil dusmek, yedi ceddinizle yuvarlanip gidebilirsiniz...
onla bunla dalga gecmeden once bir dusunmek gerektigini ogreten bu aciklayici entryimi editten onceki sona yakin bitirmek isterim:
ama hakikaten "please mind the gap between the train and the platform" guzel bir soylemdir; londra'dir, efil efil o cagnim aksandir, gaplere gelip mind etmek ister deli gonul!*** -
"tren ile istasyon arasındaki boşluğa dikkat ediniz" uyarısı olmasının yanısıra çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olan ve elime geçtikten bir saat sonra gandalf denilen leş yerde çalınan çok sevgili rahmetli beremin üzerinde yazan slogan. neyse bana bere mi yok...yok...
-
ankarada yerleşik maymunlara yönelik kumpaslarımda bunda sonra kullanacağım resmi çözüm ortağım, bir poker face sorma gitsin..
-
memleketimde ilk kez marmaray trenlerinde gördüğüm uyarıdır. devlet-i ali'miz bize konstantiniyye illerinde londra'yı yaşattı. hamdolsun.
-
şu aralar duymayı çok özlediğim cümle. yerde yazmasını görmeyi de özledim. ülkemdeki "lütfen sarı çizgiyi geçmeyiniz" muadili kesmiyor.
-
kusurlar guzeldir. dogada duz bir cizgiye veya tam bir sayiya rastlamak olanaksizdir. buyuk ressamlarin buyuk tablolarinda hep de amorf vucutlar vardir resmedilen. marilyn monroe alti parmaklidir. ihsan oktay anar’in suskunlar adli kitabinda galata mevlevihanesi'nin şeyhi neyzen ibrahim dede efendi, “kusur benim imzamdır. bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı”,der. ama yine de oylece kendi halinde birakilmaz kusurlar. ya saklanir, ya torpulenir, ya iyilestirmek icin ugrasilir.
ancak bunun tam tersi oldugu durumlar da yok degildir. ingilizlerin yaptigi gibi ornegin. bir muhendislik kusurunun, turistik ve reklamatik bir slogana donusturulerek pazarlama malzemesi yapilmis, bu sekilde ehlilestirilmis hali de bu cumledir. insani dusunmeye sevkeder. trenle platform arasindaki bosluktan ve olabilecek kazalardan ziyade, her turlu olasi bosluk dusunulur hayattaki, bu pek bir felsefik tren ici uyari duyuldugunda.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap