• yüzbaşı albırttan sonra (belki de önce) cildinin çıkmasını en çok istediğim çizgi dizi.

    tespih böceğinden top kullanarak hile ile maç kazandıkları bir bölümleri olsun;
    aşık olduğu kelebek at şeyine konunca cinnet geçirip atı malum yerinden sokan arının acı dramının anlatıldığı bölüm olsun;
    çaycısının sümüklü böcek olduğu için çayların hep soğuk olduğu kahvehane olsun;
    kahramanların yarısını bölüm sonunda yiyen örümcek osman olsun, insanın her bölümünü onlarca kez okuyabileceği bir yapıttır.
  • lombak'ta göxel'in çizdiği, okurken insanın gülmekten altına kaçırdığı efsane köşe. bunların kurbağa bir arkadaşı vardı. gece uyurken, gizli gizli yalıyorlardı hayvanı kafa bulmak için. sürekli bir gerginlik vardı örümceğin kendilerini yiyeceği endişesinden kaynaklanan. çok tatlı, kafa tiplerdi be.
  • bir nazim hikmet ran siiri;
    " gözüme altın bir damla gibi akan yıldızın ışığı
    ilk önce boşlukta deldiği zaman karanlığı
    toprakta göğe bakan
    bir tek göz bile yoktu
    yıldızlar ihtiyardılar
    toprak çocuktu...

    yıldızlar bizden uzaktır
    ama ne kadar uzak, ne kadar uzak
    yildızların arasında toprağımız ufaktır
    ama ne kadar ufak, ne kadar ufak..

    ve asya ki toprakta beşte birdir
    ve asya'da bir memlekettir hindistan
    kalküta hindistan'da bir şehirdir
    benerci kalküta'da bir insan..

    ve ben,
    haber veriyorum ki size
    hindistan'in kalküta şehrinde
    bir insanın yolu üstünde durdular
    yürüyen bir insani zincire vurdular...

    ve ben,
    tenezzül edip
    başımı ışıklı boşluklara kaldırmıyorum
    yıldızlar uzakmış
    toprak ufakmış
    umurumda değil
    aldırmıyorum...

    bilmiş olun ki benim için
    daha hayret verici, daha kudretli
    daha esrarlı ve kocamandır
    yolu üstünde durulan
    zincire vurulan
    insan."
  • 2 aydır mahrum kaldığımız keyif. dergide ne açıklama ne bişi yapılmıştır. dergiden elimize tatlı niyetine bir tek tübitak kalmıştır . müfit'i istiyoruz, osman'ı istiyoruz! devlet buna bir sey yapmasi lazim
  • başlı başına lombak alma sebebi. *
  • hayvanların bıyık bıraktığı, salyangozların pala remzi gibi gezdiği, pis insan ortamlarının börtü böcek alemine uyarlandığı göxel eseriydi. hala var mı bilmiyorum. çoğu kez gülmekten gözlerini yaşartırdı insanın.
    (bkz: lombak)
  • bu ayki sayısında kasım oburu böceğinin ottan kafayı bulup bir cengiz kurtoğlu parçası patlatmasıyla yarılmama neden olmuş göxel ürünü.ardından bok böceği müfit parçadan gaza gelip sevdiceğinin düğününü basmaya koşmuş, bal arısı baki buna kamikaze dalışı yapmıştır.olaylar bu şekilde vuku bulur.
  • insani tum evrenin bir yansimasi olarak kabul tanimlayan felsefe terimi
  • güzel karikatür köşesi.
    buradaki böceklerden biri, mastırşefteki bıyıklı adama inanılmaz benziyor. müfit miydi, osman mıydı? elinde resmi olan atsın yalvarırım.
  • küçük parçalar birbirine bağlanarak bir bütün oluştururlar, bütünler daha büyük bir sisteme bağlanır ve bu da büyük bir resmi doğurur. bu bağlamda mikrokozmos aslında makrokozmosun yapı taşı olarak değerlendirilebilir.

    var olmuş her maddenin birbiri ile bağlantılı olması ve en küçük oluşumun içinde en büyük parçaların izlerinin bulunması evrendeki görünür ve görünmez bütün parçaları arasında simgesel ve reel bir benzerlik olduğu gösterir. bir başka deyişle aşağıda olan yukarıda olanın aynısıdır, yukarda olan da aşağıda olanın. şiirsel bir evren...
hesabın var mı? giriş yap