• tek eliyle trampetten brrrrrrrrrrrrrrrrrt sesi çıkartabilen eşşek..
  • (bkz: you sons of b)
  • yeni rekoru dakikada 1247 vuruş. allah belanı versin asşkdadas. yaşlandıkça hızlanıyo ibnenin pıskırttığı.
  • dream theater'a girmesi çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı.

    kendisini direk bağrıma bastım , heyecanla yeni albüm ve konserleri bekliyorum. kendisine bok atanların zerre kadar davulcudan anlamadığını düşünüyorum.

    grubun hiç bir üyesi , mike mangini çok iyi davulcu , diğerleri yaramaz demedi.

    çevrenizde bir sürü güzel , eğitimli , oturmasını kalkmasını bilen kadın olabilir , fakat evlenilecek kadını seçmek zordur değil mi? bu adamlar 2-3 sahne yapmalık davulcu aramıyorlar. biraz mantıklı düşünün ne olur.

    sonuç olarak prof mike mangini olarak dream theater'a girişmesini çok memnun gözlerle izledim. hayırlısı bakalım.
  • bugün canlı performansı kanıtlamıştır ki, mike portnoy'un sahnesi ve enerjisi bu adamda yoktur. tekniği daha üst düzey olabilir ama finally free'nin yardırullah kapanış kısmını öyle dümdüz etmeyecekti.
  • adını okuduğum anda dream theater için "olur bu adam" dediğim adamdır kendisi.

    her ne kadar müzisyenliğine hayran olsam da mike portnoy'da dream theater'a yakışmayan bir snobluk sezmeye başlamıştım son dönemde. sahneye çıktığında üzerindeki nba forması ile başlayan bu yakıştıramama/bağdaştıramama* durumu sahne arkasına girdiğimiz ve o dönem hayatta ve ayakta olan home'dan bazı dinleyicilerin hazırlamış olduğu ve yanlış hatırlamıyorsam "20 years is never enough" yazılı dev bir pankartı "evinde yer olmadığı için"(!) hediye olarak kabul etmemiş olması* bu snob görüntüsünü daha da güçlendirmişti gözümde. ulan al da sonra kaldır çöpe at istersen, ne insanları bok ediyorsun orada.

    bu tavırlarının dışında six degrees of inner turbulence'dan sonraki albümlerde hissettiğim görece yavanlığın sebebini de kendimce hep mika portnoy olarak gördüm. albümlerdeki muse ve metallica havasını, dream theater'ın özünden uzaklaşmasını petrucci'ye bağlayan çoğunluğun aksine ben bu durumun mike'tan kaynaklandığını düşündüm. pek çok dt seveninin aksine benim hayranı olduğum sdoit'te bulunan o kompleks müzikal yapının mimarı olarak gördüğüm jordan rudess kendi partilerinde kendine has komplike tarzını korumaya çalışırken grup gitgide sıradanlaşıyordu. oysa ki rudess gruba girdiğinde özellikle sdoit ile hayallerim gerçek olmuş, sanki dream theater ve liquid tension experiment birleşip voltron haline gelmiş ve rudess da başını oluşturmuştu.

    rudess'ın baskın karakterinin grup içinde daha etkili olmasını diliyordum ama belli ki portnoy'un topun sahibi çocuk benzeri üslubu bu durumla çelişiyordu. gruptan ayrılana kadar sürekli olarak grubun sözcüsü konumunda ve en ön planda bulunuyor olması, diğer elemanların üzerine bastığı izlenimini oluşturdu hep bende. durduk yerde "biz bir ara verelim yae" deyip dediğini yaptıramayınca gruptan ayrılması, ayrılık aşamasında grubun adındaki, amblemindeki etkisinden bahsetmesi falan da tam bir topunu alıp giden çocuk görüntüsü çiziyordu benim için. yani bakıyorum da, daha önce sesini duyana cennet kapılarının açıldığı myung bile davulcu seçmelerinin yer aldığı the spirit carries on videolarında bol bol konuşuyor. yani tamam, portnoy adamı susturuyordu demiyorum ama kuşkusuz portnoy'suz dream theater daha kolektif bir yapı, daha bir "grup" görüntüsü çiziyor.

    mangini'nin bu kolektif yapıya daha iyi adaptasyon göstereceğini düşünüyorum ve bu noktadan sonraki dream theater ürünlerinin six degrees ve metropolis part 1'dakine daha yakın havada olacağını umuyorum. cool tavırlardan çok enerjik ve neşeli tarzıyla da mangini'yi dream theater'la izlemenin son derece keyif verici olacağını umuyorum.
  • thomas lang'ın gruba dahil edilmemiş olmasına üzülmememi sağlamış davulcudur, neden mi üzülmüyorum, çünkü what happens in berklee, stays in dream theater.
  • alınabilecek en iyi davulcunun alındığını gayet net. adam fena bi davulcu. grup müziğinden bişeyler kaybetmeyecektir. hatta kazanabilebilir. ama artık görüldüğü gibi dream theater sadece bi müzik grubundan fazlası, bi imaj(en azından benim gibi muhafazakar dt'ciler için).... yani portnoy'un davul başındaki karizmatik hiperaktifliği bu herifte yok. bu daha ziyade maymun gibi. oh lan rahatladım.

    (bkz: iyi başlayıp kötü bitirmek)
  • dream theater'ın yeni davulcusu.

    stiliyle, yaşıyla, çevresiyle ve kariyeriyle dream theater'a en uygun aday kendisiydi sanırım. bu haberlerden sonra sanırım sıra artık kendini türkiye'de izlemeye geldi. hoş gelmiş sefa gelmiş.
hesabın var mı? giriş yap