melanie laurent
-
tanrı duyguları yaratırken aşkı ilk olarak bol bol yaratmış. fakat insanlara dağıtmadan önce karar değiştirmiş ve "aşkı bu kadar bol değil de, az vereyim insanlara ki birbirlerininkiyle tamamlasınlar" demiş. dolayısıyla bol bol yarattığı aşktan, az az dağıtınca elinde bol miktarda aşk kalmış. bunlar da ziyan olmasın bari diye düşünen tanrı, elinde kalan aşktan da komple bir insan yaratmış. işte o insan, melanie laurent.
-
inglourious basterds'da istediği kadar kötü olsun, biz onu je vais bien, ne t'en fais pas ile öyle bir sevdik, öyle bir bağrımıza bastık ki kralı gelse gönlümüzdeki yeri sarsılmaz.
hımm böyle çok beğendiğin şeyleri överken kendini kaybedip vurguya abanacam diye sokak ağzına kaçmak da bitsinmiş. kralı gelse nedir lan. -
inglorious basterdsda gördük kendisini ve çok beğendik. sigara ve kahve eşliğinde kitap okuduğu sahnede parise gidip muadilini bulma isteği uyandırdı.
imdb'den fotoğraflarına baktım da bazılarında marion cotillarda benziyor; sanırım ağzı ve gülüşü. -
-
kendisi damien rice'ın sevgilisidir.
-
sophie marceau ve marion cotillard ardından gelen yeni nesil zarif ve sade fransız güzel. (bkz: böyle bir yar bulsam ben hayır demem)
-
insanın başını döndüren güzelliğinin yanı sıra, bakışları ve mimikleriyle pek çok şey anlatabilme gibi muazzam bir yeteneğe sahip bu ab-ı hayat. hastasıyım.
-
hangi rolde izlediysem, hepsine de çok yakıştığını düşündüğüm güzel ve aynı zamanda çekici kadın. böyle umarsız bir havası var ya, bir de solgun teni ve dağınık saçları. gerçekten güzel..
-
abartısız 5 dakikadır falan ne yazarsam anlatabilirim, hangi kelimeyi seçmeliyim diye düşünüyorum. sadece gözleri ve burnuyla bile evlenebilirim.
-
güzel bakan gözlere ve gülümseyişe sahiptir.(bkz: fransız kadınların çekiciliği)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap