• 99 gölcük depremi'nde gölcük'te ayakta kalan nadir binalar bu adamın yaptığı bazı binalardı, bir takdir olarak kayda geçmiş olsun.
  • michael jackson'un inönü stadında konser vermesini sağlayan ve doğal olarak da stadyum konserlerinin önünü açan kişi de kendisiydi.

    ahmet san, konser için gerekli bağlantıları kurmuş olsa da stad iznini sabri sadıklar isimli bir bürokrat vermiyordu. "bu kadar kalabalığı kaldırmaz" bahanesi ile konser izni bir önceki hükümet zamanında verilmemişti. hükümet değişince mehmet ali yılmaz da bakan olmuştu. ahmet san, komşusu süleyman demirel'e gitmiş ve konuyu takip etsin diye bakan yılmaz'a yönlendirmişti. mehmet ali yılmaz önce ahmet san'ı biraz korkutmuş ama şaka yollu olduğunu eşi açıklayınca bürokrat ile görüşme yapmıştı. yine aynı sebeple izni vermeyen bürokrata "sabri, seni oraya gelir bir güzel döverim. sen beni iş bilmez bursalı bakan mı sandın? ben mühendisim. ne çöküyor stadyum konserle" dedikten sonra bir temiz kalaylayarak konser iznini halletmişti. hatta izin kağıtlarını kendi evine kadar getirtmişti.

    allah rahmet eylesin. sayesinde bu ülkede michael jackson stadyum konseri vermiş oldu. bu ülke stadyum konserleri ile tanıştı.
  • siyasetle ugra$tıgı dönem cumhurba$kanı olmak ister misiniz sorusunu;

    ''boyum da, kilom da müsait. neden olmasın?'' diyerek savu$turmu$lugu vardır. bu cevaptan sonra bu soru rafa kalktı.
  • güne gülümseyerek baslayan insanlar basligini gordum de aklima geldi mehmet ali yılmaz. eğer böyle bir insan grubu varsa, bunlarin en ünlüsü mutlaka mehmet ali yılmaz' dır dedim içimden. yıllardır kendisini hangi ekranda görsem, hangi mikrofona hangi konuda aciklama yaparsa yapsin her cümlesinin sonuna nokta yerine koyduğu o tatlı(!), sempatik(!), babacan(!) gülümsemesiyle kazınmıştır beynime bu eski spordan sorumlu devlet bakanı ve yine eski trabzonspor başkanı. bu gülümsemenin etkisi o kadar büyüktür ki, şark kurnazı karadeniz mafyası konseptine ragmen zamanında "dayanamam ben bu son gidişine, alışamadım sensizliğe" şarkısıyla gönlümüzde taht kurmuş, bizi kendine hasta etmiş sanatkarımız sibel bilgiç' i bile tabiri caizse "bağlamıştır". yıllar önce ikisini tv de gördüğümde aklımdan geçen "ya bu kızcağız bu adamla nasıl öpüşüyor" düşüncesinin şimdi bu kadar komik ve anlamsız gelmesinin nedenini de o zamanlar bu gülümsemenin gücünü anlayamamış olmama bağlıyorum.
  • en kral aktörlerde bile olmayan bir yetenekle, gülerken milisaniyeler içinde ciddileşebilirdi. allah rahmet eylesin.
  • vefat etmiş. aslen trabzonlu ve trabzonspor başkanlığı yapmış, ancak kadıköy de büyümüş bir fenerbahçelidir. hem fenerbahçeli hem de trabzonsporlu olan dünyadaki tek insan sanıyorum ki kendisiydi. 68 kuşağına mensup renkli bir isimdi. allah rahmet eylesin.

    edit: gençliği kadıköy de geçmiştir. kendisinin de bu hususta beyanatı vardır. haydarpaşa lisesi mezunudur.

    görsel
  • 1991'de tbmm'ye milletvekili olarak girdiğinde malvarlığını soran meclis katiplerine "ne bileyim kardeşim saymadım, yaz oraya 10 trilyon*" demişliği vâkidir.

    ilaveten, yakası bağrı açık gömleğinin içine madalyalı kolye takınca nuri alço'ya benzemektedir.
  • enteresan birisidir mehmet ali yılmaz.. spordan sorumlu devlet bakanlıgı görevinde de bulunmu$tur ülkemizde. maclara gider protokol tribününde demli cay icerdi. mafya ile baglantıları var söylemleri hep dillendirildi. ba$kanlıgı döneminde hami, abdullah, ünal gibi isimlere silah zoruyla sözle$me imzalatıyo diyolardı. ilk parayla taraftar tutan ba$kanlardandır.
    bir de tatil köyü vardır. zigana tatil köyü. orada da ilk acıldıgı sene daha turizm sezonu acılmadan tüm trabzonspor takımını kamp icin otele almı$, takım öyle artık nasıl bir gaz aldıysa lige arslan gibi ba$lamı$tır. hami daha sonra bir kere daha gitti catır catır gecelik 75 milyon her $ey dahili aldı ayrı.

    bir de kendini hafif bilmezdir mehmet ali yılmaz. piontek'in artık cok ele$tirildigi dönemlerden birinde artık dayanamayıp ''ya$lı ba$lı adamı bana dövdüreceksiniz, 300.000 mark tazminatı var, verin gitsin'' acıklaması yapmı$tır. bunları spor bakanı iken söylemesi takdir-e $ayan bir olaydır. campbell'e de rengi bozuk demi$ti.

    neyse dozu kacırmayalım bize de dayar boruyu;
    ''dunyanın en sevimli gülen insanlarından'' oh be.
  • rivayete göre; trabzon'a gelen kalabalık konuk topluluğu otelde yer bulamayınca gecenin ikisinde oteli satın alıp sonra da boşaltan ve konuklarına yer açan şahıs. ilk bakışta ayılık gibi görünse de bu zevki herkes yaşayamaz arkadaşlar. "nee? yer mi yok? alıyorum ulan, kaç para? "
  • kim ne derse desin; malvarlığını düşününce devede kulak kalan bir miktar için; yani başkanlığa seçilemediği için; yani trabzonspor'dan intikam almak için kulübü mahkeme kapılarında süründürmüş; sonunda da havasını almış olan trabzonspor'un -maalesef hala- onursal başkanıdır!...
hesabın var mı? giriş yap