• samanyolu'nda gösterilen "boşanmak istemiyorum" adlı program bu ders için çok yardımcı olur. ben denedim 25 aldım
  • sayesinde hukuk fakültesinde sınavların doğru yanlış şeklinde yapıldığını gördüğümüz hukuk dalı/derstir.

    vay benim diplomama, vay benim ülkemin geldiği duruma. oğuzman hocanın kitabını hatmedip sayfalarca yazar, yine geçemezdik. yanlışsam y şıkkını işaretleyin.
  • yarın vizesine gireceğim, zevkli mi değil mi anlayamadığım ders. bazen alıp bağrıma basasım geliyor, bazen anne terliğiyle kovalayasım. böyle de garip bir ilişki içerisindeyiz, hakkında bildiklerim serhat notuyla sınırlı olmasına rağmen. bi kanun alsam iyiydi mesela, biraz madde ezberleyip artistlik yapardım. zaten benden o filmlerdeki karizmatik avukatlardan da olmaz lan. boşa okuyoruz.

    peki, ben bunları niye anlatıyorum?

    (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)
  • hukuk dalları içinde adamı en çok boğan, en sıkıcı, en bayık, anlaşılması en zor, kavramları en çok çelişkilerle dolu olan hukuk dalıdır. bir defa, insanların günlük hayatı içindeki her aksiyonuna ve her hareketine bir takım hak kavramları yüklemeye çalışarak zaten dünyanın en dolaşık mevzusuna parmak atmıştır bu gariban hukuk dalı.

    şu kısacık yaşamınızda ancak ve ancak pratik olarak içine düştüğünüz zaman ilginizi cezbedebilecek ve fakat asla umrunuzda olmayacak bu kadar gereksiz konu bir araya nasıl gelir derseniz, medeni hukuka bakmak gerekir. bir insanın ne zaman boşanmayla, ne zaman miras davalarıyla ya da ne zaman ipotekli irat senediyle işi olur arkadaşım. hayatında kaç kere bunca detayda boğulacak kadar bu meselelerle karşı karşıya kalabilir. hayır yani çevrilen dolapların, dolanan kanunların hikayesini yapsan yalan rüzgarına yüz yıllık bölüm çıkar bundan.

    mesleğin icrasını bilemem ama, herhalde bütün hukuk dalları içinde oturup da çalışması en zor olanı budur diye düşünüyorum. ikinci sırayı ise icra-iflas hukuku gururla alır bence. cezaymış, anayasaymış, ticaretmiş, ohooo, hepsi çerez kalır medeni hukukun yanında. lan bu bildiğimiz basit eşyaların aldısı verdisi kadar daha kompleks bi olay var mı yer yüzünde ya?? moleküler biyoloji kasarım, roket uzay mühendisiliği kasarım da milletin ipotek rehin dolaplarının içine girdimmi hayatın kararır.. hayır yani mesleği icra edecek olsak gam yemicem de boş boş bu kadar bilgiyle bizi uğraştıranlara isyan ediyorum.

    medeni hukuk dedim bağrıma bastım, "aa ulan bu kektir nolcak rehin ipotek biliyoruz zaten" dedik, meğersem hukukun yaradılışına inmişiz haberimiz yokmuş.. hay ben o vesayetin de velayetin de.. bunlar basit şeyler değil miydi ya, ana baba velayeti filan basit yani. yok arkadaş ya, bu kadar basit kavramların bu kadar karmaşık hala gelmesini gelecek nesillere anlatamayız, bak gelin değiştirin bunları vallahi..
  • hukukun "h"si olarak kabul etmek gerekir, insanı ana rahmine düştüğünden, ölüp de mirası pay edilene kadar takip eder. bir nevi matrix'tir; ne yaparsanız yapın etki alanından kurtulamazsınız.
  • henüz birinci sınıftayken, 17-18 yaşlarınızda, liseden yeni çıkmış bir genç olarak "o ne lan" tepkisiyle karşılayabileceğiniz bir derstir. ancak kanımca 4 senelik hukuk fakültesi lisans eğitiminin en önemli dersidir. zira hukukçu olup olmayacağınız, hukuku sevip sevmeyeceğiniz, okulda zorlanacak ya da zorlanmayacak olacağınızın hemen hemen hepsi bu ders sayesinde cevap bulabilecektir.

    bir kere dört sene süresince göreceğiniz diğer ana derslerden çoğunun temeli medeni hukuktur. (bkz: borçlar hukuku)(bkz: ticaret hukuku)(bkz: eşya hukuku) (bkz: miras hukuku) çoğu profesörün ve hatta hatta avukatlık mesleğine uzun yıllarını vermiş kişilerin ortak kanısı medeni hukuk dersini yapamayan kişinin yolun başındayken kendisine başka bir bölüm seçmesi veya en azından ilerideki planlarını hukukçuluktan ziyade başka bir mesleğe yönlendirmesi konusundadır.

    benim sizlere* nacizane tavsiyem eğer bu dersi yaklaşık 3. ve hatta hatta 4. kez alıyorsanız bir kez daha düşünün. bazı şeyleri zorlamayın, daha bunun devamı gelecek yukarıdaki sınıflarda. gelin size başka bir bölüm bulalım, hem hukuk camiası zedelenmesin hem de başka bir camia genç bir birey kazansın.

    işbu entryi yazan kişi de zamanında medeni hukuktan bütünlemeye kalmış ancak tüm bir senenin bütünleme sınavından ( yaklaşık 26 haftalık medeni hukuk dersi, her biri ortalama 300 sayfa civarında 3 kitap, her birinde en az a ve b diye ayrılmış iki adet ek soru olan 10 adet soru) 100 üzerinden 95 puan alarak rekor kırmıştır. (bkz: övünmeyi sevmem)

    tüm bunların dışında işbu entry sabah sabah kira hakkına ayni hak diyen ( hukukçu olmayanlar için: bu kelam, kare yuvarlaktır gibi birşeye tekabül etmektedir.) bir avukata sinir olunması sonrasında yazılmıştır.
  • icinde sahsin hukuku (ne zaman hukuken bir birey olarak taniniyorsunuz, haklari kullanma ehliyeti neyin nesidir, tuzel kisi - gercek kisi ayrimi nasil oloor da oloor benzeri seyler), aile hukuku, esya hukuku, miras hukuku gibi konulari barindiran hukuk dalidir. borclar hukukuyla kardestir. hukuk fakultesinin birinci sinifinda okutulur, sansiniz varsa ve iyi bir hocaya duserseniz o senenin en rahat gecilen dersidir, digerlerine gore de nispeten zevkli bir ders oldugu soylenebilir...eh, hukuk ne kadar zevkli olabilirse tabi, kotunun iyisi iste...
  • hukuk bakımından eşit olan şahısların hukuken ehemmiyeti haiz türlü içtimai ve ve iktisadi münasebetlerini nizamlıyan hususi hukuk dalı... (bkz: medeni kanun) (bkz: hukuk)
  • hakimin takdir yetkisinin oldugu kafanızda isminiz kadar iyi kalıyor hukuk 1 de.
  • ben bu dersi 3 sene verememiştim.

    senede bir vize, bir final, bir bütünleme, bir de ek bütünleme vardı.

    ulan hep sabah saatlerindeydi sınav, hiçbirine giremedim. nerden baksan en az 10 tane (belki fazla) sınav kaçırdım. neyse ki son sene sınav saat 4'teydi de finaline girdim verdim.

    kıssadan hisse: gününde olmak önemli. gününde derkenki kastım, sınavın olduğu günde okulda olmak. yoksa şans falan değil.
hesabın var mı? giriş yap