• zuhal olcay gibi tapılası bir kadının, kadir inanır gibi dönemin imrenilen bir adamıyla burun buruna geldiği leziz film.

    tam ama tam anlamıyla bir erkek filmidir. daha doğrusu ortalama bir erkeğin iç dünyasını yansıtır. hayalden ibaret arzuları ve erkekliğin zihnindeki hayâlî hayat tarzını, yaşanmışlığa döksek nasıl olurdu'nun cevâbını verir. psikolog sekansları haricindeki her şeyi ile ilgimi baştan çıkarmıştır. duygu bütünlüğüne aykırı bir biçimde hiçe yakın müzik kullanılmıştır. oysa ki arka plandan duyulup, beynimizi mest eden klasik bir cahit berkay müziği ile doruklara varan zevkler verebilirmiş bu film.

    kadir inanır'ın; "içinde bir şey var mı?" , "kırmızı bir elbisen var mı?" sözleri beni benden almış ve psikolog kız kankasının, "sen de bütün hastalarım gibi, asıl istediğin şeyi karşında görünce bir anda sırtını dönüverdin bana" sözleri içimi yaralamıştır.

    seksenler ve doksanların ilk yarısındaki bu tip travmatik türk filmlerinin hak ettikleri değeri asla görememiş olması ise bizler için büyük bir yaradır.
  • "kadın entel de olsa, kariyeri de olsa, oronspu gibi boyanıp gezse de vurdu mu oturtacaksın, direndi mi zorla bafileyeceksin, netcede karıdır, bundan hoşlanır" temalı film. bir de bu bizim "sosyal duyarlı" filmlerimizden. kadına zopayı erkek karizmasının unsuru yapan filmi evropalı aydınlar itin götüne sokup çıkarırdı tahminen.
  • zuhal olcay'ın en sevdiğim üç filminden biri.

    diğerleri :
    (bkz: dünden sonra yarından önce)
    (bkz: bir sonbahar hikayesi)

    --- spoiler ---

    zeynep'i ilk etapta güçlü bir karakter olarak görüyoruz. amerika'da okuyup gelmiş, yüksek bir pozisyonda işe başlıyor birilerinin referansıyla. işini, kumar oynarken öğrenmiş.
    hayatın sillesini yemesine rağmen yemeyip, içmeyip, çabalayıp uzun ve dikenli yolları aşıp, tahta oturan kadir abimizin dikkatini çekiyor zeynep. ot çekip kafayı buluyorlar bir gece, bir gece kadir abimiz zeynep'i tenhada kıstırıp, sokağın bir köşesinde sevişiyorlar, zeynep bir şekilde bu güçlü adamı yatağa atıyor ve her kadın gibi zeynep bunlardan aşırı etkileniyor. içten içe sanıyorum şiddet seviyor. çünkü diğer tarafta naif ve ona aşık, sonsuza kadar onu bekleyecek olan psikolog arkadaşı, sevdalısı ümit var. ümit ona sonsuz bir mutluluk vaad ederken zeynep elinin tersiyle itiyor onu her defasında. acı çekmeyi seviyor ama ümit'e yakınıyor sürekli kadir abimizin gelgitlerinden. kadir abimizin bu arada sevgilisi var. bunları bile bile, kartlarını açık oynuyor zeynep. çünkü istiyor. delicesine istiyor. sonunda da istemediği bir şey yapıyor.

    ve finito.
    --- spoiler ---

    bu film bir daha çekilse zinhar zuhal olcay'ın rolünü bir başkası oynayamaz, yakışmaz.
  • kadir inanır'ın aniden belirip piyasa ve para üzerine söylev çektiği sahneler barındıran film. şu mesela: http://alkislarlayasiyorum.com/…-manzaralari-1989-2

    "sen seksek oynadın mı hiç?" sahneyi her izlediğimde, tam da bu soruda kafatasım yarılıyor.
  • 80'li yillar turk sinemasinda entelektuel hayatinin vatkadan ibaret oldugunu bir kez daha ispatlayan gel git akilli film. bilhassa icine zenne kacmis private party sahnesi ile ilk gencligim harap olmustu.

    edit: zuhal olcay biyik sever...
  • "hadi saroş olalım" , "içinde bişi var mı" ve bunun gibi abuk repliklerle kopartması bir yana squash oynayan "başarılı, hırslı" broker tiplemeleri öbür yana savrulturken en ama en çok güldüğüm şey piskolog arkadaş * ümitin zeynepe "aşk da bitebiliyomuş bizimki bitmişti" demesiydi. ah be ümit o saçlarla uğraşana kadar çaksaydın 2 tokat, erola bak feyz al. (büyük komedi bu film, herkese tavsiye ederim)
    - erol manik depresif zeynep
    - çok kötü *
  • birbirine asik iki kisinin bunu yasamayi becerememesini anlatan zamaninin cok otesi bir film.
  • kadir inanır'ın hazine müdürü olarak döktürdüğü(!) sahneler bir bankanın hazine biriminde çekilmiştir.

    (bkz: finansbank)

    hatta filmde figuran olarak gözüken kişiler de dönemin finansbank'ındaki hazine traderlarıdır.
  • rahmetli yılmaz zafer' in de rol aldığı film.bunca yıl yazılmamış hayret!
  • bilekten nabız kontrolü ve kornea refleksi incelenerek kişinin kaç gündür bir şey yemediğinin tespit edilebildiğini öğrendim enteresan film. grinin elli tonuyla ıssız adama bu filmin ilham olmuş olabileceğini ciddi ciddi düşündüm izlerken. zuhal olcay o zamanlar çok hoşmuş. kadir inanır da vermiş küsküyü anca. hem severim hem döverim hem de s...im diyen bir rol erol karakteri.

    --- spoiler ---

    ote yandan gercekten pat diye bitiyor, cok garip bitiyor.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap