• neden okuduğumuzu düzgün anlamıyoruz? neden sorgulamıyoruz anlamıyorum. esp'yi her markada aynı adla adlandırılmasını gerektiğini sanmak nedir? mazdanın bütün donanımlarında esp vardır. ama mazda buna dinamik stabilite kontrolü (dsc) demektedir.

    esp harflerini göremeyince vurun abalıya.
  • c sınıfı, sportif görünüşlü, hatchback araba arayan bir yakınıma audi a3 ile birlikte önerdim bu aracı. artısını eksisini de anlattım. yakınım arabaya aşık oldu, zaten bir arabayı 10 yıl kullanacak tipte birisi. gelgelelim, yurdumun otomotiv sektörünün nabzını tutan uzmanları, "piyasası yok, satamazsın" diyerek vazgeçirmişler.

    lan olm yıl oldu 2015 biraz kendinizi aşın artık yav, siz herkesi bu şekilde vazgeçirirseniz tabi piyasası olmaz aracın. adamlar kıçını yırtıp yılın otomobilini falan yapıyor, her boku bilen türk otomotiv gurusu "piyasası yok" diyor. ondan sonra "mazda türkiye'yi siklemiyor". siklemez tabi!

    edit: burada bahsettiğim araç mazda3 skyactiv'dir tabi ki. benden sonra bir sürü entry girilmiş ama gördüğüm kadarıyla daha böyle bir modelden bile habersiz olan insanlar entry girmişler.
  • sen kalk teknolojinin, donanımın dibine vur. aynı segment içerisindeki rakiplerin opsiyon olarak dahi sunmadığı güvenlik donanımlarını standart olarak sun. benzinli motorda çığır açar gibi 14:1 sıkıştırma oranı yakala. şehir içi 6-7 lt/100 km yakıt sarfiyatı olsun. her sokakta kızılay dağıtmış gibi olmasın. aynı segment araçlar içinde periyodik bakıma daha az para öde. sorun/arıza nedir bilme ama gelip tutulan bir araç değil, parçası pahalı, teknoloji yok falan desinler.

    bu kafadaki insanların almaya başladığı gün satacağım arabamdır kendisi. lütfen almayın.
  • golf'cülerin vizyonunu bir kere daha görmemize vesile olmuş araç. hacı mercedes'te de yokmuş ya baktım yazmıyor sitesinde :(
  • "x mi yoksa mazda 3 mü?" bir soru değil cevaptır. tartışmayı sonlandırır çünkü mazda 3 zirvedir. "verse sikmez misin?" gibi düşünün. ki bu sorunun cevabı bile mazda 3'tür.

    not: beyler biraz daha övelim lütfen. benim arabayı satacağım da, piyasayı biraz yükseltebilirsek sevinirim.

    tanrıların arabasıdır.
  • inanılır gibi değil ama az önce baktım, direksiyonunda volkswagen logosu yok!!
  • amma goygoy dönmüş ya altında. almayın oğlum bu arabayı. ciddiyim. herkesin eline düşmesin. piyasası da olmasın mümkünse. çevrede az olsun ki şimdiki gördüğüm ilgiyi göreyim. bir gören bi daha baksın.

    golf falan alın en güzel araç o. tok kapı sesi. turbo motor, dsg şanzuman ufff harika ya !

    size ufak bir anımı anlatayım;

    bu yaz gittiğim tatil köyünde araçları park için valeye veriyorsunuz. resepsiyonun önünde 20 araçlık falan yer var. diğer otopark da arka taraflarda bi yerlerde. resepsiyon parkına sadece üst segment arabaları park ediyorlar. şekil olsun, prestij olsun diye sanırım. mercedes, bmw, audi'den başka araç yok. valeye anahtarı verdim otele girdim. ertesi gün arabadan bişey alacaktım arkadaki otoparka gittim, valeyi buldum "anahtarı ver hacı araçtan bişey lazım oldu" dedim. "abi seni araç resepsiyon parkında" dedi. lan bi gittim benim veledi ilk sıraya koymuşlar, yıkamışlar, paklamışlar kıpkırmızı nasıl da parlıyor eşek sıpası. resmen mutlu oldum lan. hoşuma gitti.

    bu araca resmen aşık olarak aldım. hala da park edince şöyle bir dönüp bakarım. gerisi faso fiso.
    keyif adamları kullanır bu aracı. sınıfının en gösterişlisi.

    anadolu çomarlarına düşmesin arkasına basarlar osmanlı tuğrasını rezil ederler canım aracı.
  • 2014 modelini bugün test etme fırsatı bulduğum otomobil.

    test sürüşüne çıktığım araç power sense sedan otomatik, yani mazda 3 isteyip alabileceğiniz en dolu araçtı.

    arabanın dış tasarımına diyecek çok fazla söz yok. hem sedan’ı hem hatchback’i gayet spor ve akıcı bir tasarıma sahip. genel olarak internette gördüğüm resimlerden sonra aracı bire bir gördüğüm zaman hayal kırıklığına uğrarım ki yeni mazda 3’te bu duyguya hiç kapılmadım.

    kapıların açılış ve kapanışta verdiği tokluk hissi tatminkâr. ancak aynı şeyi bagaj kapağı için söylemek zor. açılışta yarattığı tını ve eski tip yaylı sistem kimse kusura bakmasın ki renault symbol hissiyatı uyandırdı bende. alt komşunun 2005 borası bile hidrolik amortisörlü iken 2014 model bir araçta yay kullanıldığını görmek beni üzdü. belki bu nedenle bagaj kapağı açılış ve kapanışta teneke hissiyatı uyandırıyor.

    iç mekân sınıfına göre basık. dar değilse de ferah da değil. kullanıcıda belki boyutları ile belki tasarımı ile bir spor otomobil havası yaratıyor (anladınız siz onu). biraz basık olmakla birlikte öndeki yolcu ve sürücü için sorun teşkil eden bir durum yok. dışarıdaki sportif çizgiler içeride de devam ediyor ki biraz basık olmasının yarattığı dezavantajı bu sportiflik unutturuyor. arka diz mesafesi ne çok ne az. sanıyorum 1.80-185 cm’lik yolculara kadar rahat bir kullanım sunacaktır. sonrası için hem diz hem de baş mesafesi sıkıntı yaratacaktır. zira araba dışarıdan sportif ve akıcı çizgiler ile bol bol bonus kazanırken, bu sportif görünüş arkada baş mesafesinde sorun olarak karşınıza çıkıyor. bagaj hacmi bence yeterli değil, yükleme eşiği biraz daha aşağıda olabilirmiş demeden geçemiyorum.

    iç mekân ile ilgili en büyük problemlerden biri eşya koyacak gözlerin azlığı. elbette bir gardırop eşyayı içine koyacak kadar yer olsun demiyorum ancak kapı kollarında sadece bir su şişesini içine yerleştirebileceğiniz yuvarlak bir yuvadan fazlası yok mesela. torpido gözü çok geniş sayılmamakla birlikte orta kısımda iki bardaklık mevcut. geri kalan her şey için kolçağın altıdaki göze mahkûmsunuz. arabada sizi en fazla rahatsız edecek detaylardan biri herhalde el freni olacaktır. ayrı iki parça deri ile kaplanmış frenin bir parçası diğerinin içine serbest şekilde girip çıkıyor ki bu görüntü beni mutlu etmedi. malzeme kalitesi yer yer iyi yer yer ortalama güzelliğine yakışmayacak kadar kötü. kapı kolları ve multimedya ünitesini kontrol ettiğiniz kısımda size şov yapan araba, sinyal ve silecek kollarında sınıfının çok altında kalıyor. havalandırma ızgaraları geçer not alırken konsolun bütününde kullanılan malzeme dokusu ile aracın ortalama havasını baya bir yükseltiyor. araba ile ilgili gözüme takılan en büyük handikap 7 inçlik dokunmatik ekranın sabit olması. şimdi aracı görmeyenler için bu söylediğim biraz havada kalıyor olabilir ancak araçtaki mevcut ekran bu hali ile sonradan takılmış hissiyatı yaratıyor. rakiplerinde gördüğümüz şekilde konsola gömülü değil. bu ekranın konsola girip çıkıyor olması ne kadar güzel bir ayrıntı olacaksa da en azından manuel olarak açılıp kapatılamayacak olması da bir o kadar büyük bir eksi. muhtemelen bu kasanın geçireceği makyaj sonrası bu ünitenin açılıp kapanan versiyonuna sahip olma şansına sahip olacağız ki bunu da mazda’nın çakallığı olarak kenara not etmek lazım. en üst donanım seviyesinde sunulan head-up display ekran gayet kullanışlı. koltuklarını gayet rahat buldum ki belki benim oturuş alışkanlıklarıma bağlı olarak baş kısımları çok büyük rahatlık sağladı.

    motor kaputunun altındaki 1.5 litre hacimli, 120 beygir güç, 150 nm tork üreten, her açıdan ben japonum diye bağıran benzinli atmosferik motor, standart olarak sunulan start/stop düğmesine bastığınız zaman size hoş geldiniz deyip mazda türkiye’nin kendi içindeki tezadı gözler önüne seriyor. zira mazda size 1.5 litrelik atmosferik motordan başka bir seçenek sunmamış ki bu aracın sportif dış çizgileri 20’li yaşlara hitap ederken, motor performansı ile ancak 40’lı yaşları kendisine çağırıyor. hal böyle iken sanıyorum artık genç olmadığını kabul eden ancak gençlik dinamizmini kaybetmemiş biz otuzlulara daha fazla hitap edecek bir araç bu.

    büyük hacimli yada yeni nesil turbo beslemeye sahip araçlar kullanmayıp, mevcut benzinli araçlarından yeni mazda 3’e terfi edecek kullanıcıları üzmeyecek bir motora sahip olduğunu söylemek mümkün. ben uzun süreden beri gayet yüksek torklu dizel araçlar kullandığım için motorun bana ilk başta yavan ve hissiyatsız geldiğini de söylemeden geçemeyeceğim. forumlarda ve teknik verilerde çok düşük yakıt sarfiyatına sahip olduğu iddia edilen aracın yol bilgisayarında benzinli bir araç için (üstelik test aracı olduğunu da atlamamak lazım) 7.6/100 km gibi gayet makul bir değer var idi.

    sportif sürüş mü konfor mu tercihinde konforu tercih eden kullanıcıları çok fazla tatmin etmeyecek (seleflerine uygun olarak) bir araba yeni mazda 3. mazda dinamiklerine uygun olarak sürüş zevki ön planda, tatlı sert süspansiyonları aracı ve yolu size hissettiriyor. tabi 120 bg tork 150 nm tork’a sahip motordan ne kadar sportif tepkiler beklenir o ayrı konu ancak aracın yüksek devirlerde gayet canlı olduğunu da söylemek gerek.

    otomatik vitesin 50 km içinde kullanıcı alışkanlıklarını öğrenerek buna uygun olarak tepki verdiği söylendi, otomatik vitesi kararsız bulmamdaki sebepte muhtemelen bu. otomatik şanzımanın iniş, çıkış, düz yolda isabetli vitesler seçip seçmediğini anlayacak kadar tecrübe edememiş olsam da vites geçişlerinin kemikli olmadığını söylemek mümkün.

    yol ve motor sesi konusunda çok titiz kullanıcıları maalesef hayal kırıklığına uğratacak bir mazda 3 bu. otomotiv endüstrisi şu an c sınıfı için hangi sessizliği vaat ediyorsa yeni mazda 3’te o kadarını size veriyor, fazlasını değil. sportif sürüşe uygun olarak motor sesi hissediliyor demek mümkün. daha sessiz rakipleri olduğu gibi daha şımarık ve daha gürültücü rakipleri de mevcut.

    mazda size 55.500 tl ile 76.200 tl fiyat aralığında değişen (metalik boya farkı hariç) sedan için 5 hatcback için 4 farkı donanım paketi seçme şansı sunuyor ki ben ne yapmaya çalıştıklarını anlayabilmiş değilim. en alt donanım paketi olan soul, sadece sedan 3’te ve sadece manuel vites ile satışa sunulmuş durumda ama ülkemizde 1 adet bile satılacağını düşünmüyorum. bir üst paket olan motion ile arasında 5’bin lira fiyat farkı var ki; siz yok ben 5 bin lira az ödeyeceğim derseniz size jant kapaklı, manuel klimalı, siyah yan aynaları ile cd çaları bile olmayan akıllara zarar bir araç teslim ediyorlar. mutimedya ekranı evlere şenlik.

    şimdiye kadar araç alırken ana desturum ne kadar çok elektronik o kadar çok problem, ne kadar çok mekanik o kadar az problem olmuştur ki benim bile teknolojinin nimet ve kolaylıklarına karşı koyamadığım durumlar var. bindiğim araçlarda birçok elektronik donanımı aramamakla birlikte 65 bin lira vererek alacağım araçta en azından arka park sensörü ve yağmur sensörü olsun isterim. ama maalesef mazda, aracım hem otomatik olsun hem de üzerinde bu iki donanımda standart olarak bulunsun derseniz metalik boya farkı ile sizden 68.500 tl’lik reflex (orta paket) paketi satın almanızı istiyor.

    ülkemizde henüz dizel motor seçeneği olmayan yeni mazda 3’ün, 1.5 litrelik dizel üniteye sahip modellerinin 2015 yılının ikinci yarısında satışa sunulmasının planlandığını buradan belirtelim.
    edit:150
  • hakkında bu kadar entry girilince fiyatına zam geldi zannettiğim güzel araba. bu başlık altında çok fazla yazıp da milletin dikkatini bu arabaya çekmeyin. bırakın gidip golf molf alsınlar.

    mazda 3 ün eksikliklerine gelirsek; ön yolcu koltuğu yok, dikiz aynası ve silecekler yok ama opsiyonel olarak takılabiliyor, yokuş aşağı vurdurarak çalıştırmayı idrive diye isimlendirmişler ama bence gereksiz ve son olarak direksiyonu yerine tam sabitleyememişler. arada kullanırken çıkabiliyor. benim gördüğüm eksiklikler şimdilik bunlar. alınmaz bu araba.
hesabın var mı? giriş yap