• film uyarlamalarını hesaba katmadan romana bakalım:

    nietzsche, böyle buyurdu zerdüşt'te, "insan, maymun ile üstinsan arasına gerilmiş bir iptir," diye yazıyordu. oryantalist bir ulis'in anlattığı bu romanda az önce katliam yapan gorillerin anlatıcı tarafından tıpkı nazi ss subayları gibi aristokratik betimi şaşırtıcıdır. hitler'in deri ceketli, çizmeli ss'lerinin yerini puro içen goriller almıştır da diyebiliriz. anlatıcı bunları hayranlığını gizleyemeden aktarır. belki de stockholm sendromu.

    goriller insanları kırıp geçirdikten sonra sömürgeci beyaz adam'ın tıpkı afrika'da siyahileri katledip fotoğraf çektirmesi gibi poz verir. bu, romanın bilimkurgudan ziyade politik alegori olduğunun ikinci kanıtıdır.

    anlatıcının nova ismini verdiği vahşi esasen havva'nın basit versiyonudur. tahta kafalı bir havva ama. anlatıcı onu rüyasında bir yılan olarak görür. yasak meyvenin anımsanışı. nitekim üç erkek nova yüzünden soror'da mahsur kalır. ve romanda zira dışında kadın-özne göremeyiz. romancı bunu insan soyundan esirger.

    zaius ise zeus'un muhafazakâr varyasyonudur. haristas ise christ'in gelecekteki versiyonu. roman bu açıdan dinsel bir alegoridir de.

    goriller liberal ordunun, orangutanlar muhafazakâr kilisenin, şempanzeler biliminsanlarının kaba görünümleridir. aslında maymun kılığında insan soyu ironize edilir. çünkü maymunlar bir taklit-uygarlık kurmuştur. özgün olan bir şey yoktur.

    hiciv amaçlı, kısmen kadın düşmanı bir romandır ama sadece bu değil. insan ile maymun arasındaki sınırı bulanıklaştırarak insan soyunu sarakaya alır. bununla birlikte beyaz adam'ın yakın tarihteki katliamlarını ve deneylerini esefle kınayan bir romandır.
  • fransız yazar pierre boulle'nün 1963 yılında kaleminden çıkan bir harika bilimkurgu romanı.

    okuması son derece kolay, sürükleyici, düşündürcü, sizi empati kurmaya zorlayan, sorgulatan, duygulandıran ve şaşırtan mükemmel bir kitap.

    günümüze yakın bir dönemde yazıldığı için günümüz endişelerine farklı bir yönden bakış açısı sunuyor. ayrıca yazarın ikinci dünya savaşı sırasında yaşadığı kötü deneyimlerinin yansımalarını maymunlar gezegeni'nde görebiliriz.

    uzun zamandır okuduğum en iyi bilimkurgu romanı olabilir. okumanızı tavsiye ederim. kitap okuma alışkanlığı olmayan biri için iyi bir başlangıç olabilir.
  • harikulade riffler ve sololarla, ilk dinleyişte kendine aşık eden son derece gaz bir makina elektrika şarkısı.
  • türkçe sözlü trail blazer parçası sanki.
  • yonlenmesi gereken baslik "planet of the apes" olmayan bir roman ismi.

    dogru yonlenme icin (bkz: la planete des singes)
  • pentagramın (bkz: mezarkabul) 09.09.2022 tarihinde çıkan makina elektrikaalbümünün 6 numaralı şarkısı. albümün en gaz şarkılarından bir tanesi. hem riffler hem de vokaller çok çok iyi olmuş.
  • pentagramın son albümünün en sağlam parçası.
  • riffleri sürekli aklımda olan ve içimden söylediğim yeni pentagram parçası. albümü ilk kez dinlerken garip gelmişti hatta vokal olarak ogün'ü artık pek yakıştıramıyordum ama melodisiyle geçişleriyle vokaliyle gerçekten olmuş. sonradan aklıma takılmasıyla kendini kanıtladı. sanıyorum bir tık progresif olduğu için sevdim. bazı parçalar çok düz trash çünkü.
  • şahsıma göre makina elektrika'nın en baba şarkısı. pentagram klasikleri arasında yerini alacaktır zannımca.
  • ithaki yayınlarının güzel çevirisiyle okuduğum, pierre boulle'in bir solukta bitirilen, finalindeki güzel bir twist ile kendine hayran bırakan mükemmel ötesi bir bilim kurgu kitabıdır.
hesabın var mı? giriş yap