maske

• ey gunumuz insani, kendi suratinizdan baska maske giymeye ne hacet! sizi bu halinizle kim taniyabilir ki?^{* *}
• şimdi herkes takıyor diye kimse birbirini garipsemiyor ama normal zamanda takmak zorunda olanlara otobüste, metroda, toplu alanlarda insanların öcü gibi bakması inanılmaz rahatsız edicidir.
  
  buna paralel olarak pandemi sürecinden çıkarmamız gereken bir diğer ders, maske takan insanlara canlı cenaze gibi bakmamak gerektiği ve bunun sadece hastalıklardan korunmak için bir tedbir olduğudur.
• yakut kakmalı altın maske: görsel
  orta asya, 5.- 6. yüzyıl
• "arzuları olan bir insan olarak, maskeyle yol alırım: larvams prodeo [büyülü yol alış]."
  (paul ricoeur, "yoruma dair - freud ve felsefe")
• insanları korkutmak amaçlı kullandırılan nesne.
  
  yüzyılın yalanının ortaya çıkmaması için zorla insanlara taktırılıyor.
  
  eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. insanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin.
• her ilişkide bir süre takılır.
  - bak şu anda buradasın.
• dido'dan nefret ettirdi bana maske, şimdi yiyorum ama anısını unutmak güç. yalvar yakar aldığım parayla bir koşu bakkala koşmuş mikelanjelo^* maskesi almıştım. kavuniçi gözbandı olanlardan, mınçıkacı^*kullanan, pizzaya bayılan kaplenti. sevinçli sevinçli mahalleye dönmemle annemle karşılaşmam bir oldu, önce 2 tane asıldı, sonra bakkala götürdü, maskeyi verip dido aldı, ağlaya ağlaya yedim gofreti. ondan sonra neden türkiye'de v for vendetta yok, bu yaklaşımla değil v for vendetta sado mazo maskesi bile takamam.
• ruh hastası faşist orospu çocuklarının insafına kalsak bunu sonsuza kadar takmamız gerekiyor.
  
  şu tweet tam 140 bin like almış.
  
  çevirisi:
  
  "insanlar: sonsuza kadar maske mi takacaksınız?
  
  ben: hâlâ emniyet kemeri ve kask takıyorum, güneş kremi kullanıyorum, aşı oluyorum, ellerimi yıkıyorum, pastörize süt içiyorum, yemeden önce tavuğu pişiriyorum ve direkt gölden su içmiyorum. öyleyse..."
• bir kulağımızın arkası kalmıştı onu da maskenin lastikleri harcadı. artık kaybedecek bir şeyimiz yok.
• sesiniz çıkmasın diye ağzınıza takılandır. soran olursa virüsten koruyor dersiniz, kim nereden bilecek?