• calkantili yasamiyla, tarihciler kadar yazarlari ve bestecileri de etkilemis olan iskocya kralicesi mary stuart, 1542-1587 yillari arasinda yasamistir. iskocya'nin en son katolik kralicesi ünvanina sahip mary stuart, soyu stuart hanedanligindan gelen babasi 5.james'in ölümü üzerine daha dokuz aylikken kralice tacini giymis. 8.henry, ingiliz ve iskoc kralliklarini birlestirme emeliyle oglu edward ile mary'nin besikkertmeleri olmalarini önermisse de, bu teklif dönemin glasgow yüksekrahibi (archbishop) david beaton tarafindan onaylanmamis. bu rahip, soylu bir fransiz aileden gelen mary'nin annesi marie d'guise'nin iliskileri ve yardimlari araciligiyla, mary'nin ileride fransa krali olacak francis valois ile evlenmesini planlamis. kücük prenses, egitimi icin alti yasinda fransa'ya gönderilmis.

    onalti yasinda (1558) francis ile evlenen mary stuart, iki yil sonra kocasinin tahta gecmesiyle fransa kralicesi olmus. buyukannesi margaret tudor sayesinde 8.henry'nin cocuklarindan sonra ingiltere tahti icin hak iddia edebilecek ilk kisi olan mary, kocasi bir av sirasinda yakalandigi kulak iltihabinin ardindan hastalanip hayatini kaybedince dul kalmis ve fransa'nin siyasi ortaminin iyice karismasi üzerine ülkesi iskocya'ya geri dönmüs.

    geri dönüsünde, protestanlar'in siyasi nüfuzlarini iyice arttirdigi, latince mass okumanin yasaklandigi ve iskocya'daki fransiz askerlerinin artik istenmedigi bir ortamla karsilasan mary stuart, duruma ayak uydurmak zorunda kalmis ve protestanlar'in (yari öz kardesi james stuart) liderligindeki bir hükümetle calismayi kabul etmis. 1565 yilinda kuzeni katolik henry stuart (lord darnley) ile evlenince, moray dükü james stuart ve diger protestan soylularin düpedüz isyaniyla karsilasan mary, bunu zar zor bastirmayi basarabilmis. ancak kocasi (ve kuzeni) lord darnley, cok gecmeden kendi iktidar istekleriyle mary'nin karsisina dikilmis. tahta ortak olmak isteyen lord darnley, ayrica mary kendisine cocuk veremeyip ölürse taht varislerinin kendi varisleri olmasinda israr etmis ve mary'i böylece kendinden iyice sogutmaya baslamis.

    mary'nin sekreteri ve danismani, italyan diplomat david rizzio'dan pek hoslanmayan lord darnley, daha bir sene önce kraliceye karsi ayaklanan protestan lordlar ve moray düküyle isbirligi yaparak, rizzio'ya mary'nin malikhanesi holyrood satosunda suikast duzenlenmesine ön ayak olmus. mary stuart, rizzio'nin katlinden (bkz: mendelssohn senfoni no 3) sonra lord darnley ile birlikte, bothwell dükü james hepburn'ün yanina yerlesmis ve bu olaydan iki ay sonra, ileride 1.elizabeth'in ardindan ingiltere krali olacak olan oglu 6.james'i (lord darnley'den) dogurmus. bu sirada james hepburn ile yasak bir ask yasamaya baslayan mary stuart, kocasini, 1567 yili baslarinda, bir hastalik tedavisi bahanesiyle edinburgh'a götürmüs. o ne tesadüf ki, lord darnley, kaldigi evde gerceklesen bir bomba patlamasinda hayatini kaybetmis. rivayete göre bu aslinda, gizli asiklar bothwell dükü james hepburn ve mary stuart'in birlikte planladiklari bir cinayetmis. (mary'nin bothwell'e yazdigi mektup ve soneler sonralari cinayet delili olarak ortaya cikarilmis) bothwell dükü, usul icabi yargilanmis ve beraat etmis. bu olaydan üc ay sonra, bothwell dükü karisini bosamis ve mary stuart ile evlenmis. mary'nin bu evliligini onaylamayan iskoc soylulari tekrar ayaklanmislar. kraliyet ordusu, kralice ve bothwell dükü icin savasmayi reddedince, bothwell dükü iskocya'yi kacarak terketmis ve geride kalan mary stuart, soylularin zoruyla tahtini oglu 6.james'e birakmis. bir yila yakin bir süre lochleven adasinda hapse mahkum olan mary, sonunda kacmayi basarmis (1568) ve altibine yakin adam toparlayarak tekrar savasmis. ancak kralice, rakiplerini gene alt edememis ve kuzeni ingiltere kralicesi 1.elizabeth'den siginma talep etmis.

    kendisinden sonra ingiliz tahtina varis durumundaki kuzeni mary stuart'dan pek hazetmeyen 1.elizabeth, mary'i ondokuz yil sürecek bir hapse mahkum etmis. mary'nin usagi anthony babbington, elizabeth'e suikast girisimine karisinca, kraliceyi devirip tahta gecme emelleriyle süpheleri üzerine iyice ceken mary stuart, 25 ekim 1586 tarihinde idama mahkum edilmis ve idam, subat 1587'de infaz edilmis.

    mary stuart'in ilham kaynagi oldugu ve soprano leyla gencer'e de ün ve basari kazandiran gaetano donizetti operasinin adi maria stuarda'dir.
  • mary, queen of scots adıyla bilinen ve 1542-1587 yılları arasında yaşamış olan iskoçya kraliçesi.

    bu entry, mary stuart'ın hayatının ilk yirmi beş yılından ziyade ikinci yarısını, kuzeni birinci elizabeth'le arasındaki husumetle ilgili olacak. hakkında onlarca kitap yazılıp film çekilen mary ve elizabeth'in hikayesi hangi bakış açısından anlatıldığına göre değişir. her iki tarafı da haklı ve haksız bulmak mümkün.

    iskoçya kraliçesi mary ve ingiltere kraliçesi elizabeth'in on sekiz yıl süren kavgalarının arkasında iki temel neden vardır: elizabeth'in, kendi babası sekizinci henry tarafından gayrimeşru ilan edilmesinin ardından hem ingiltere'de hem ülke dışında geniş kitlelerce tahtın meşru varisi olarak kabul edilmemesi ve mezhep ayrılığı.

    mary'nin büyükannesi margaret tudor, elizabeth'in babası sekizinci henry'nin kardeşiydi ve elizabeth'ten sonraki resmi varis margaret tudor aracılığıyla mary stuart'tı. elizabeth'in annesi anne boleyn suçlu bulunup idam edildiğinde kızı da meşru prenseslik unvanını kaybetmişti. sonrasında sekizinci henry kızına bu unvanı geri verse bile elizabeth'in meşru varis olup olmadığı hükümdarlığı süresince tartışma konusu oldu ve elizabeth hayatı boyunca onu gerçek varis olarak kabul etmeyip yerine ingiltere tahtının sıradaki varisi mary stuart'ın geçmesini isteyenlerle mücadele etti. hükümdarlığının bir diğer büyük sorunu ise ingiltere'deki mezhep kavgalarıydı. tahtta protestan bir kraliçe istemeyen katolik kesim, katolik olmasıyla meşhur mary stuart'ı kraliçe olarak görmek istiyordu.

    iki kraliçenin de neler yaşadığını kronolojik olarak sıralamak gerekirse:

    1558: sekizinci henry'nin üçüncü varisi olarak elizabeth, ilk varis olan erkek kardeşi altıncı edward ve ikinci varis kız kardeşi mary tudor'ın ölümünden sonra, kardeşinin onu yasal olarak tanıması sonucunda 17 kasım 1558'de ingiltere tahtına çıktı.

    1559: iskoç kralı beşinci james'in tek meşru varisi olarak doğan mary stuart, doğumundan altı gün sonra babasının ölümüyle iskoçya kraliçesi oldu. fransa'ya gönderilen ve çocukluğunu orada geçiren mary, fransa kralı ikinci henry'nin oğlu ikinci francis ile evlendi ve 1559'da kralın ölümünün ardından kocasıyla beraber tahta çıktı. fransa, elizabeth'i gayrimeşru sayıp mary'yi gerçek ingiltere kraliçesi olarak gördü. o dönemde 17 yaşında olan mary fransa tarafından iskoçya, ingiltere ve fransa kraliçesi olarak kabul edilmekteydi.

    1560: ingiltere'nin de desteğiyle iskoçya'da prostestan ve fransız karşıtları tarafından bir isyan başlatıldı. isyanı bastıramayan fransa, edinburg antlaşması'nı imzalamayı kabul etti. bu antlaşma sonucu fransa, birliklerini iskoçya'dan çekti ve elizabeth'in ingiltere'yi yönetme hakkını resmen kabul etti. mary bu anlaşmayı onaylamayı reddetse de anlaşma yürürlüğe girdi ve ikilinin ilk karşılaşmalarında galip çıkan elizabeth oldu. aralık 1560'ta ise bir yıllık evli olan mary kocasını kaybetti.

    1561: çocuğu olmadığı için tahtta hiçbir hak iddia edemeyen mary, kocasının annesi catherine de medici tarafından dışlanması sonucunda iskoçya'ya dönme kararı aldı. bu dönemde iskoçya protestan destekli bir koalisyon tarafından yönetilmekteydi.

    1562: artık komşu ülkelerin kraliçeleri olan elizabeth ve mary ilk kez yüz yüze görüşme kararı aldılar ama sonrasında iptal edildi.

    1562-1566: elizabeth bu dönemde aşığı robert dudley dahil birçok evlilik teklifi aldı ve reddetti. mary ise 1565'te kendisi gibi margaret tudor'ın torunlarından olan darnley lordu henry stuart ile evlendi ve 1566'da adına james koyduğu bir çocuk dünyaya getirdi. her iki taraftan da tudor kanı taşıyan bir erkek çocuğa sahip olması bekar ve çocuksuz elizabeth için hiç olmadığı kadar büyük bir tehditti ve ikilinin arasındaki tüm diplomatik ilişkiler paramparça oldu.

    1567-1568: mary'nin kocası henry stuart'ın bulunduğu ev havaya uçuruldu ve kocası katledildi. bir kez daha dul kalan mary, o dönemde aşığı olduğu iddia edilen james hepburn ile birlikte bu suikastı düzenleyen şüpheliler arasındaydı. bir mektupla ne kadar üzgün ve korkmuş olduğunu belirten elizabeth, mary'ye onu kızı olarak gördüğünü ve ününü koruması gerektiğini söyledi. kocasının ölümünden üç ay sonra mary, kocasını öldürmekle suçlanan james hepburn ile evlendi. hem halk hem sarayda çok büyük tepkiler alan evliliği, 26 iskoç lordunun ona karşı gelmesiyle sonuçlandı. lordlar mary'yi tahttan çekilerek oğlunu iskoçya kralı ilan etmesine ve moray kontunu da onun naibi olarak atamasına zorladılar, mary de kabul etmek zorunda kaldı. ardından da lordlar tarafından lochleven kalesi'ne hapsedildi. bütün bu süreci öfkeyle izleyen elizabeth tanrının önünde kraliçe olarak ilan edilmiş birine bu şekilde davranılmasını tiksindirici bulduğunu söyledi ve mary'nin hükümdarlığını savundu. buna güvenen mary, 1568'de lochleven kalesi'nden kaçmayı başararak ingiltere'ye sığındı ve tahtını geri almak için kuzeninden yardım istedi.

    1569: mary ingiltere'ye geldiğinde, elizabeth çalkantılı bir dönemden geçiyordu. buna rağmen onu ve hükümdarlığını tanıdığını belirtti. ancak iskoçya'da kral naipliği yapan moray kontunun ingiliz protestan yönetimine ilgi duyduğunu ve mary'yi tekrar tahta çıkarmanın buna zarar vereceğinin de farkındaydı. elizabeth, mary'ye yöneltilen suçlamalarla ilgili soruşturma başlattı. mahkemede moray kontu, mary tarafından james hepburn'e yazıldığı iddia edilen sekiz imzasız mektubu onun ihaneti için kanıt olarak sundu. tarihte casket letters olarak bilinen bu mektupları parlamento üyelerinin çoğunluğu kanıt olarak kabul etse de elizabeth mektupların mary'nin ününü yok etmek için bir girişim olduğunu söylerken, bunun mary'nin durumunda olan tüm kadınlara bir saldırı olduğunu belirtti ve kanıt olarak kabul etmedi. soruşturma kararını her iki tarafın da haklılığını ispat edemediği yönünde verdi. lordlar iskoçya'ya geri dönerken mary'nin iskoçya'daki gözaltı durumu ingiltere'de devam etti.

    1569-1586: yardım bulma amacıyla ingiltere'ye gelen mary, kendini gözaltında buldu. elizabeth, mary'yi tutbury kalesi'ne shrewsbury kontu george talbot'ın gözetimi altında kalmaya gönderdi. mary gözaltında kaldığı yıllar boyunca elizabeth'ten daha iyi muamele görmesi ve tahtı konusunda ona yardım etmesi için ricalarda bulundu, onunla iletişim kurmaya çalıştı ama karşılığında doğru dürüst cevap bile alamadı. buna karşılık mary'nin adı birçok komplo girişimiyle anıldı. iskoçya'daki katolikler olsun, ingiltere'deki katolikler olsun her komplo planının arkasında kanıt olmasa bile onun adı geçiyordu. en sonunda elizabeth'i tahttan indirip mary'yi yerine geçirme planı içeren ridolfi komplosu'nun bir parçası olduğu ispatlanınca parlamento elizabeth'in mary'yi taht için önemli bir tehdit olarak kabul etmesi konusunda zorladı. ardından 1583'te mary'nin yine elizabeth'i tahttan indirme planları içeren throckmorton komplosu'na dahil olduğu ortaya çıkınca, elizabeth'in bir numaralı danışmanı william cecil artık somut önlemler alınması gerektiğini belirtti. son olarak elizabeth'in önemli adamlarından francis walsingham, antony babington isimli birinin çok büyük bir katolik isyanı girişiminde olduğunu ve mary'nin de bu isyanın bir parçası olduğunu ispat edince, mary fotheringhay kalesi'ne gönderildi ve ihanet suçundan yargılanması kararlaştırıldı. yaptıklarını itiraf edip af dilemesi beklenen mary, bunların hiçbirini yapmadı. tam tersine jürinin onu yargılama hakkı olmadığını, mahkemenin meşruluğunun tartışılması gerektiğini ve başka bir ülkenin meşru kraliçesi olarak ingiltere mahkemelerinde yargılanamayacağını söyledi. jüri mary'yi ingiliz kraliyet ailesine karşı komplo girişiminden dolayı suçlu buldu.

    1587: parlamento ve konseyin baskısına rağmen elizabeth, mary'yi idam ettirmekte kararsızdı, zira meşru bir hükümdarı idam ettirerek kötü bir örnek oluşturmaktan korkuyordu. ancak 1 şubat 1587'de mary'nin ölüm fermanını imzaladı. konsey üyeleri de ona danışma ihtiyacı duymadan mary'yi bir hafta sonra 8 şubat 1587'de idam ettirdiler. elizabeth bunu öğrendiğinde çok sinirlendi ve fermanı emanet ettiği kişiyi londra kulesi'ne kapattırdı. konsey üyeleri de elizabeth'ten af ve merhamet dilenmek zorunda kaldı. bu kararlarının ardında "elizabeth'i kuzeninin idam emrini verme acısından kurtarma" amaçlarının olduğunu söyleseler de elizabeth danışmanlarını ihanetle suçladı.

    mary, on sekiz yıl ingiltere'de hapis hayatı yaşadı ve idam edildi ancak elizabeth varisi olmadığı için tahtın varisi olarak mary'nin oğlu james'i atadı ve 1603'te elizabeth'in ölümünden sonra, ingiltere'de tudor hanedanlığı sona ererek stuart hanedanlığı başladı. mary'nin oğlu da ingiltere'nin birinci iskoçya'nın altıncı james'i olarak her iki ülkeye de krallık yaptı.

    yukarıda da belirttiğim gibi kimin haklı olduğu olayı kimin bakış açısından ele aldığınıza göre değişir. çoğu dizi ve kitap elizabeth'i haklı bulup mary'yi hain ve komplocu gösterirken bazıları da elizabeth'i fırsatçı ve acımasız olarak yansıtır.

    not: elizabeth'in mary konusunda yaklaşımı sahte olarak görülebilir ama o süreçte elizabeth'in aklında olan mary'nin durumu değil, kendi durumuydu. 16. yüzyılda ataerkil bir toplumda kadın hükümdar olarak mary'ye karşı hamlelerini çok dikkatli attı çünkü ileride bu hareketin kendisine geri dönebileceğini hesap etti. lordların isyanına karşı onun kraliçeliğinin meşruluğunu savundu, mektupları kanıt olarak kabul etmedi ki ileride de ona karşı böyle bir iddia ileri sürülemesin. mary'nin idamına yanaşmadı, zira kendisi de aynı duruma düşerse bunun önünü açmak istemedi.

    not 2: elizabeth protestan olarak yetiştirildi ve bu inancını hayatı boyunca korudu. ülkenin neredeyse yarısının katolik olması onun için ciddi bir sorundu. bu kesimin dışarıdan yardım almaması için iskoçya'nın protestanların yönetimine girmesine destek verdi. mary stuart ile hiç kan bağı olmasaydı bile iskoçya'da katolik kraliçenin indirilip protestanların başa geçmesini kendi ülkesinin iyiliği için gizlice desteklerdi.

    kaynak kaynak kaynak kaynak kaynak
  • johann christoph friedrich von schiller'in bir eseri. okuması en zevkli olan kitaplardan biri. ingiliz tarzı soap opera.

    iskoçya kraliçesi maria stuart, kocasını öldürmek ve vatan hainliği suçlarından (sırf suçlu bulunup idam edilmesi için kurulan bir mahkemede) suçlu bulunur ve yaşadığı fortheringhay şatosu'nda hapis hayatı yaşamaya başlar. 41 hakimin bulunduğu bu mahkemede, en yakın hizmetkarları bile yalancı şahitlik yaparlar. sütninesi hanna kennedy, muhafızının yeğeni mortimer ve leichester kontu dışındaki herkes, onun ingiltere'yi bölmek isteyen dış güçlerle işbirliği yaptığına ve ingiltere kraliçesi elisabeth'e büyük bir düşmanlık beslediğine inanmaktadırlar.

    önceleri ona çok kaba darandığı için kızgınlık duyduğu mortimer'ın ona dayısından getirdiği mektubu gizlice vermesiyle, mortimer'ın ona büyük hayranlık ve sadakatle bağlı olduğunu ama başta dayısı paulet'in bunu anlamaması için hep rol yaptığını öğrenir. leichester kontu'na verilmek üzere onunla bir mektup gönderir ve leichester'a güvenebileceğini söyler.

    bu arada fransız sefiri ve bellievre kontu elisabeth'le anjou dükü'nğn evlenme isteğini konuşmak üzere saraydadırlar. elisabeth buna hazır olmadığını belirtir. elisabeth maria'nın öldürülmesi konusunda da kararsızdır. talbot * onun affedilmesi taraftarı iken, burleigh baronu w. cecil buna şiddetle karşıdır.

    bütün bunlar olurken mortimer, elisabeth'i ona olan bağlılığı ve maria'ya olan nefreti konusunda kandırır ve onun güvenini kazanır. kraliçe bu konudaki kararsızlığı yüzünden mortimer'ı görevlendirir. leichester kontu, maria'nın idamı için oy vermiş olmasına karşın, mortimer'la yaptığı görüşmede maria'ya duyduğu büyük aşkı açıklar. ve elisabeth'e, maria ile görüşmesi için baskı yapar. çünkü yüzyüze gelirlerse maria'nın cezası infaz edilemeyecektir. leichester, kraliçeyi fortheringhay'deki bir av partisinde maria'yı sanki tesadüfmüş gibi görmeye ikna eder. bu görüşmede maria önce yalvaran ve pişmanmış gibi bir tavır takınır ama elisabeth'in hakaret dolu suçlamaları karşısında dayanamayarak içini döker. leichester kraliçeyi oradan uzaklaştırır, herkes şaşkınlık içinde kalır.

    mortimer, maria'ya artık hiç af ümidi kalmadığını, arkadaşlarıyla onu gün doğmadan kaçıracağını söyler ve ona aşık olduğunu itiraf eder. az sonra fortheringay şatosu'na kraliçeye bir suikast yapıldığı ama kurtulduğu haberi yayılır. sarayda bir panik yaşanır. burleigh baronu, aubespine kontu'na, kraliçenin bu suikastı fransızların düzenlediğini bildiğini ve fransa ile yapılan ittifakın bozulduğunu açıklar ve onu kovar.

    biraz sonra mortimer saraya gelerek leichester kontu'nu, burleigh baronu'nun herşeyi bildiği konusunda uyarır. ama leichtester kontu tüm suçu ona atarak onu hainlikle suçlar ve muhafızlara teslim eder. o sırada mortimer hançerini kalbine saplar ve kendini öldürür.

    bu sırada, burleigh baronu da elisabeth'e maria'nın leichester kontu'na yazdığı mektubu okutur. kraliçe uğradığı ihanet karşısında ikisinin de öldürülmesi kararını verir. ama leichester kontu onları kandırmayı başarır. onlara, mortimer'in hainliğini ortaya çıkarmak için, maria ile mektuplaşıp onun ağzından laf aldığını söyler. ce stuart'ın idam kararı imzalanır.

    maria, hanna ve diğerleriyle vedalaşır. leichester'a da, elisabeth'in önünde eğilerek onun büyük aşkını kaybettiğini söyler ve gider. leichester odada pişmanlıklarıyla başbaşa kalır.

    elisabeth, heyecanla beklemektedir. shrewsbury kontu gelir ve maria'nın hizmetkarının herşeyi itiraf etiğini söyler. kraliçe yeniden tahkikat yaptırmaya karar verir fakat çok geçtir. idamı gerçekleştirdikleri için davison'ı * hapse attırır. sonra leichester kontunu ve burleigh baronunu görmek ister ama ikisinin da fransa'ya kaçtığını öğrenir...
  • kendisine şiar olarak hayat felsefesi yapılabilecek en güzel sözlerden in my end is my beginning'i seçmiş, mağlup iskoç kraliçesi.

    bu şiar türkçe'ye "başlangıcım, bitişimde saklıdır." olarak çevrilmiş.

    ki mary stuart'ın politik kariyerinde 'bitti' denilen yerden kaç defa ayağa kalkabildiğini, idamdan kaç kez yırtabildiğini düşünürsek kendisine tam oturan bu sözü motto olarak kullandığını söyleyebiliriz.

    kendisi iktidar oyunununu kazanıp şahsen ingiltere tahtına çıkamadıysa da; ölümünden sonra bile etkisini gösteren binbir türlü entrikayla oğlu james'i elizabeth'in ardından, sadece ingiltere'nin değil birleşik krallık'ın hükümdarı olarak tahta çıkarabilmeyi bilmiştir çünkü elizabeth'in mensubu olduğu tudor hanedanı'nın erkek nesli tükenmişti ve ailenin ana kökten son mensubu elizabeth'ti. uzaktan tahta geçebilcek kral adayı olarak da sadece mary'nin oğlu olan james vardı.

    yani kendisinin şahsi bitişi bile oğlunun başlangıcını hazırlamıştır; bu dominatrixin yılmaz hatırası birleşik krallık'ın temellerini biçimlendirmiştir.
  • söylenene göre elizabeth idam kararını imzalamış ancak hemen yerine getirilmesini istememiştir. daha çok "ecelini hızlandıracak" bir yol bulmaya çalışmış (büyük olasılıkla yavaş yavaş zehirleme gibi) ama fikrini açtığı paulet (o esnada mary stuart'tan sorumlu kimse, gardiyan) bunun "vicdanını yok edeceğini ve gelecek soyunun adını kirleteceğini" söyleyerek reddetmiştir.

    elizabeth, 1 şubat 1587 günü ölüm fermanını imzalar ve william davison'a teslim eder. kendisi 10 kişiden oluşan kraliyet danışma meclisi'nin üyesidir. rivayet odur ki, 3 şubat günü elizabeth'in bilgisi olmadan meclis toplanır ve infazı derhal gerçekleştirmeye karar verir. 8 şubat sabahı da gerçekleştirilir.

    idamın gerçekleştiği elizabeth'e iletildiğinde çok kızdığı, davison ve meclisi kendi bilgisi olmadan hareket etmekle suçladığı söylenir. tabii bu bir kraliçenin kanından kaçmak için küçük bir oyun mudur asla bilemeyeceğiz.

    davison tutuklanır, görevi kötüye kullanmaktan 19 ay mahkum olur ancak sonrasında serbest bırakılır.

    mary'nin fransa'da defnedilme isteği de reddedilmiştir. vücudu, defnedileceği temmuz ayının sonlarına kadar peterborough katedrali'nde mumyalanmış bir şekilde ve özel bir tabutta muhafaza edilmiştir. mumyalama işlemi nedeniyle iç organları çıkarılmış ve idam edildiği fotheringay kalesi'nde gizlice gömülmüştür. kral james (james vi and i) 1612'de annesinin naaşının yerini değiştirtmiş ve elizabeth'in mezarının karşısına gömülmesini emretmiştir.
  • 3 koca, 3 ülke, bir de kelle kaybeden iskoç kraliçesi.
  • hayatı ''reign'' isimli diziye de konu olan iskoç kraliçesi. dizide fransa sarayında geçen yılları anlatılan kraliçe'nin , 1895 yapımı '' the execution of mary '' isimli, idamını konu alan kısa bir filmi de bulunmaktadır.
  • iki gün önce bitirdiğim * ın uzun bir kitabı. ilk 350 sayfa akıcı ilerken son 150 sayfaya geldiğimde çok sıkılmıştım.

    --- spoiler ---

    neyseki idam sahnesinde kitap akmaya devam etti.
    --- spoiler ---

    bana iktidar hırsının ne kadar büyük olduğunu gösterdi. bu da neden günümüz iktidarının kalkmak istememesini bi nebze bana açıklattı. 500 yıl önce bile “sarayda” ne haltlar karıştırıldığını gösteriyor. zweig’in objektif olması da ayrı bir güzel. ayrıca üniversitelerde önerilen bir kitapmış. okuyun derim.
  • (bkz: maria stuart)
hesabın var mı? giriş yap