• yunanca mermer.

    (bkz: marmara mermeri)
  • bisiklet ile dereköy'den müthiş bir inişi vardır.fakat dikkat etmek gerekir, hızla inmenin şehvetine kapılıp yola düşmüş kaya parçalarına ve ağaç gövdelerine takılıp düşme ihtimali vadır.indiğinizde sizi terk edilmiş bir jandarma karakolu bekler.oradan sola dönüp 15-20 m. patikadan gidince müthiş bir kamp yeri bulusunuz. akşam yatarken rahat uyunmaz çünkü indiğiniz o uzun yokuşu sabahleyin götünden terler aka aka çıkacağını bilmek uykuyu adama zehir eder.denizin oraya vardığınızda cep telefonunuz 'cosmote' diye bi yunan şebekesi ile ilişkiye girmiştir , eğer hattınız uluslararasına açık ise telefon az çekse de mesaj atılabilir.
  • kumsalın ıssızlığından faydalanan genç ve güzel bayanların üstsüz olarak denize girip güneşlendiği cennet köşesi. her ne kadar buraya ulaşmak için kullanacağınız yolun durumu çok kötü olsa da gökçeada'ya gidildiyse kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir bölgedir. eğer kalabalık olmayan ortamları ve plajlar seviliyorsanız buraya bayılacaksınız.
  • ''marmaros şelalesi 7'' yazılı kahverengi bir tabelayı görüp sapmamıza vesile olan yerdir. lakin gittik gittik taa denize kadar indik ortada herhangi bir şelale göremedik. büyük ihtimalle yolun yarısında gördüğümüz kayalık yer marmaros şelalesi'nin kurumuş haliydi.
  • 2. gidişimizde anca bulduğumuz yer. marmaros 7 yazan tabeladan girince epeyce bir gittikten sonra orman yoluna giriyorsunuz. o yolun da sonlarına doğru dörtyol gibi bir şey çıkıyor karşınıza. arabanızı oralara bir yere ya da koyun oraya park edebilirsiniz. dörtyoldan sağ taraftaki yolu tercih edip yürüyün. biraz ilerlediğinizde suyun başlangıcını, belki şanslıysanız kaplumbağaları da görebilirsiniz.

    1 saat kadar yürüdükten sonra (güzel bir parkur bu arada, zıplamalı tırmanmalı) şelaleye ulaşıyorsunuz. şelale kurumuştur bu mevsimde diyorlardı, kurumamış. biz en tepeye çıkmaya çalışmadık ama şelale denilebilecek bir yapıya ulaştık. ufak havuz gibi bir şey vardı, ona da girdik. siz de girecekseniz, çıkınca üzerinize dikkatlice bakın. kımıl kımıl böcekler yapışmış olabilir :/

    gökçeada'nın içinde insan hiç böyle bir yer beklemiyor. mutlaka gidin görün. kimbilir baharda nasıldır.
  • şelale rotası trekking severler için mutlaka hedeflenmesi gereken rotalardan. gökçeada'da bulunan bu parkur biraz zor bulunan cinsten.

    gökçeada başlığında yazdığım entry'de de (bkz: #60412705) belirttiğim gibi;

    marmaros şelalesine ise koya gelmeden yürüyerek yaklaşık 20-25 dk'da ulaşabilirsiniz. şimdi marmaros tabelasından aşağıya yaklaşık 5 km kadar iniyorsunuz, hani bu ormanlarda yangınların önünü kesmek ve yangına müdahale etmek için yollar vardır ya bunlar orman yoludur. 1. orman yolunu geçin, 2. orman yolunu da geçtikten sonra 500 mt. kadar aşağıda sol tarafta bir menfez var. menfez'in 20-25 mt ilerisinde belli belirsiz ufak kayalar taşlar dizilmiş, hatta ağaca dikkatlice bakarsanız iplerle işaret koyulduğunu da göreceksiniz. zaten kafanızı dağ yönüne çevirdiğinizde şelaleyi akarken göreceksiniz tam da filmlerdeki gibi. arabanızı yol kenarına bırakıp işaretli yerden aşağıda dik bir yamaçtan aşağı yola ineceksiniz şelaleye kadar neredeyse parkurun %70i bu yol sayesinde rahat katediliyor. yol bittikten sonra zaten patika sizi dere kenarından şelaleye ulaştırıyor. trekking severler için muhteşem bir parkur.
  • romanya'da bir bölge. orijinal yazımı maramureş. ülkenin kuzeyinde, ukrayna ile sınırı var. en büyük şehri baia mare.
  • yaz aylarında yangın ihtimaline karşı girişin yasaklandıgı gokceadanın kuzey bolgesi
  • gökçeada'nın doğal olarak en güzel olduğu söylenen yeri. ben gidemedim. burada yaz-kış akan bir dere şelale oluşturup denize dökülürmüş. ayrıca bir rahibe manastırı varmış. dereköy'den (tam yeri dereköy'ün uğurlu çıkışı) başlayan 7 km'lik bir patika sonundadır (tabela vardır). bu toprak yola araba girmesini engellemek için dereköy'deki girişine bariyer konmuştur. patikanın ilk kısmı ormanlık alandan geçiyordu, sonrasını bilmiyorum. mekan adanın kuzey kıyılarındadır.
hesabın var mı? giriş yap