• "ben nazilerden daima nefret ettim. aralarına girmek istemedim. fakat herşey rağmen hitler'in metresi olmam için teklifini kabul edip eva braun'un yerinde olsaydım bu 'çılgın hayvan'a doğru yolu gösterebilirdim. böylelikle savaşı durdurabilir korkunç olaylara engel olabilirdim. 'ne diye yapmadım' diye zaman zaman hayıflanmaktan kendimi alamıyorum." demiş efsane.

    en büyük aşkı ernest hemingway imiş.
  • jean cocteau onun ismi için şöyle demiş:

    "isminiz bir okşamanın sesi gibi başlıyor, bir kamçının sesiyle devam ediyor."
  • "hitler’s women" belgeselinde "almanya’da hitler'in yanında kalsaydım, onun bu çılgınlığı yapmasına engel olurdum" dediği söyleniyor. hiçbir çekiciliği olmamasına rağmen çok etkileyici.
    bir de belgeselde "çok kadın ve erkek sevgilisi oldu" dedi ki anlayan anladı sanırım..

    "prusya gibi disiplinli..." sigara dumanları arasından iki göz süzmekle olunmuyormuş
    femme fatale dediğin böyle olacakmış......
    (bkz: öğle tatilinde discovery izleyen insan)*
  • ernest hemingway, john wayne, gary cooper, yul brynner gibi abilerle deli dolu maceralar yaşamış, mektuplar yazılmış bir bağan olduğunu da bil bu arada... vurgunmuş kendisine bir dolu şair, sırf fatale diye.
  • yumru burnu, şişkin yüzü, kilosu, sinik gözleriyle aslında fenomen olacak bir kadın değilmiş dietrich, fakat mavi melek'in yönetmeni amca, hayran kalınan görüntüsünün en büyük sebebi kurnaz ışıklandırmaymış.

    ayrıca; erotik olsun diye kaşları inceltilmiş, alt dudağı makyajla daha sarkık gösterilmiş, yine ışıklandırma, makyajla yumrulu burnu telafi edilmiş, elmacık kemikleri dışa çıkartılmış, dört tane azı dişi çektirilmiş böylece yüzünün tombulluğu gitmiş, elmacık kemikleri daha belirginleşmiş tabii, uzun süre sadece çorbayla beslenmiş, 15 kilo vermiş, sonra bu hallere gelmiş... erotik falan olmuş, senin hayran olduğun femme fatale olmuş.
  • 2. dünya savaşı sıralarında amerika'da film çekmiş, amerikan askerlerine moral turları düzenlemiş, hitler tarafından hain, abd tarafından nazi ajanı olmakla suçlanmıştır.
  • ''most women set out to try to change a man, and when they have changed him they do not like him.''
  • bir baladi almanca soyleyip de sanki fransizca soyluyormus havasi verebilen tek sanatci idi kendisi. ondan sonra da o dil bir daha kendine gelemedi, video kasetlerden ileri gidemedi. cani istediginde alman, istediginde amerikan, istediginde fransiz olabilen de tek kisi idi ayni zamanda muhtemelen.
  • extralar hariç, haftada 2000 $ dolar kazanıyormuş derler ki, bu da bugün 2 milyon $ demek oladır.
  • 2000 yılı 110 feniklik pullarda resmını gorebılecegımız mavi melek olarak da bılınen unlu sharkıcı
hesabın var mı? giriş yap