• en çok italyadaki şehrinde tüm gün şişe temizleyip, kazandığı parayla akşam şarap ve balık alıp fakir evine gitmesini severdim. annesinin çalışmak için gittiği arjantininin bahia blanca şehrine gitmek için bir gemiye kaçak yolcu olarak binmişti. arjantin haritasına sürekli bakarak yolculuğunu takip ettiğim çocukluğumun en sevdiğim masal kişisi.. yıllar sonra bahia blanca'lı bir denizciyle tanışmış ve ona marco'yu sormuştum. lakin gafilin haberi bile yoktu. meğer arjantin televizyonlarında oynanamış marco. çav marco.
  • seyredilenin bilinç altını bir sanal reklam uygulamasından daha güçlü şekillendirdiğini pek ala anladığım çizgi film karakteridir. çünkü elime fırsat geçer geçmez görmek istediğim ilk iki yer marco'nun genova 'sı, heidi'nin frankfurt'u oldu. kötü halaya gönderilmişti ya heidi, grek istedim frankfurt'u. acaba şehir mi o kadar karanlıktı, yoksa heidi üzerindeki yarattığı yersizlik yurtsuzluk ait olamama duygusu mu bu şehri siyah beyaz kıldı bende? tabi asıl isviçre dağlarında yaşadığını biliyorum. onu da sıraya koymuştum. ama frankfurt köyünden büyük şehirlere göçen insan sıkıntısının bir sembolü olmuştur çocukluğumda bana. marco2yu duygu sömüren bir çizgi film gibi görmezdim ben. bana göre her defasında bir kararlılıkla yola çıkan ve bu kararlılığı deniz gibi gemi gibi insanı sonsuzlaştıran özgürleştiren bir yerden yapan bir çocuk hatırlıyorum.
  • omuzunda maymunu, gözünde bir damla yaşıyla arjantindeki annesini yılmadan usanmadan arayan çocuğun öyküsü. ablamla seyrederken biz, dünyanın en uzak köşesinin arjantin olduğuna karar vermiştik. soyle ki, ablamla evde hayır olamaz adlı bir oyun geliştirmiştik. oyunda, tabi ki ben, annesini arayan zavallı çocuk, ablamda hayııııır olamaaaaz diye diye dolaşan ve annemin nerde olduğu bilgisine sahip, gizemli ve korkunç karakter olur, evde hayıııır olaamaaaaz diye bağırarak gezer, bense peşinden koşarak, hayır olamaz kadını, hayır olamaz kadını annemi gördünüz mü diye ağlayarak sorardım. o ise bana eğilir (aramızda 2 yaş var, ben yeteri kadar kısa olabilmek için dizlerimin üzerinde geziyorum:) esrarlı bir şekilde, annen çok uzakta yavrum, arjantinde diye cevap verirdi. işte uzun süre oynadığımız bu şahene ! oyunun da ilham kaynağı olan marco, sanırım 80 lerde çocuk olan bizim gibi pek çok kişinin devamlı taze kalan çocukluk anılarından biridir.
  • çaaav marco çaav!
    çav marco*

    dizeleriyle başlayan jeneriğiyle hatıralarımıza kazınmış çizgi yapım. yine atv´de yayınlanan heidi´nin yapım ekibinin bi ürünüydü yanılmıyorsam. buz dolabı kalıplı büyükler, bodur tombalak çocuklar vardı.

    güzel bi çizgi film olmasının yanı sıra küçük dimağlarımızda oluşturduğu soru işaretleri de dikkate değerdir. bütün gün çalıştıktan sonra (sürekli koşarak ama) zevkle evin alışverişini yapan fevkalade şirin insan marco şaraba servet harcardı mesela.

    kerata öyle bir zevkle, öyle bi çoşkuyla yapardı ki alkol alışverişini o gün özenmeyi bırakın şimdi hatırlarken bile canım çekiyor.

    bi de arjantindeki et bolluğu meselesi vardı ki, o kısımlara hala akıl erdirebilmiş değilim.
  • kahramanımızın boynundan göğsüne doğru çaprazlama geçen askısıyla belleklere kazınan, mütevazı çantasını da vurgulamak gereklidir. çünkü yolculuk nitekim uzun bir yolculuktur ama çocukcağızın her şeyi o çantadadır.
  • marco'nun öyküsü edmondo de amicis'in (bkz: çocuk kalbi)adlı kitabında yer alır.kitabın en hüzünlü hikayelerinden biridir.
  • 79'da aynı adlı dergiyi alarak, marco'daki muhtelif karakterleri renkli görme imkanımız da olmuştu.
  • çocukken atv'de yayınlanan çok anım olmamasına rağmen unutmadığım bir çizgi film. komşumuz ayşe abla vardı, yeni evliydi. evlenip hiç bilmediği bir kasabaya ve kocasına bütün gün evden çıkmadan alışmaya çalışan bu genç kadın izliyordu esasında bu çizgi filmi.

    'bu yavruya da çok üzülüyorum annesini bulamıyor bir türlü' demişti. sanırım bu yüzden unutamıyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=60cabh3hvtw
    https://www.youtube.com/watch?v=aijxtwt0yeq

    çizimler çok tanıdık değil mi?

    heidi ile aynı yönetmene ait. *
  • heidi çizgi filmini çok seven biri olarak aynı yönetmenin başka bir çizgi filmini yeni keşfetmenin buruk bir sevincini yaşıyorum. bu çizgi filmin türkçe dublajı var mıdır? anlamasam da ispanyolcasını izliyorum ama pek işe yaramıyor. ingilizcesi de varsa olur.
hesabın var mı? giriş yap