• bu mükemmel albümün ismi garip bir şekilde anadolu topraklarına uzanan bir efsaneye dayanır. hatta günümüzde kullandığımız mendil kelimesi de bu kelimeden türemiştir. efsanenin değişik versiyonlar ve şekilleri var ama olayı kısaca isa'nın yüzünün bir resmi'nin hikayesi olarak özetleyebiliriz. bazılarınca bir mendil üzerinde tanrı tarafından yapılmış bir simge bazılarınca da bir pers kralının ressamının eseri mendil üzeirne. bu mendil'in urfa*'da bir kuyuya atıldığı'nı düşünen tarihçiler olduğu gibi istanbul'a bizans kralı birinc romanus'a getirildiği de söylenir.
    http://en.wikipedia.org/wiki/romanus_i
  • isa'nın yüz izinin çıktığına inanılan kutsal mendilin başka teşhirleri, tümüne verilen genel isim*

    mendilin kendisine ise hagion mandylion deniyor olması lazım..
  • hayatımı en çok etkileyen 4 5 albümden biri.
  • bende apayrı bir yeri olan 1995 çıkışlı the gathering albümü. lise yıllarımın ortasına kadar doom dinlerken youtube'da leaves şarkısıyla karşılaşınca beni bir hayli şaşırtmıştı. anneke'nin sesine, tarzına ve güzelliğine hayran kalmıştım. doom rock'ın bu hâlini ilk kez görüyordum. karanlık, sert fakat bir o kadar da hülyalı. hülyalı kısmı beni benden almıştı. o güne kadar metal ve türevi şarkılar benim için sertliği, karanlığı temsil ederken artık hülyalı olanları daha çok sevmeye başlamıştım. ve böylece shoegaze ile tanıştım. ne şanslıyım ki, o dönem post-black metal ve blackgaze patladı. üst üste birçok masterpiece yayımlandı. sanki her şey benim arzularım doğrultusunda yaşanıyordu. işte bu gecişi "mandylion" ile yaşadım. the gathering bana müzik ile olan ilişkimin kırılma noktasını yaşatmış az bilinen fevkalade bir gruptur.
  • 1995 yilinda cikmistir. in motion 2 ve eleanor gibi cok guzel iki sarkinin oldugu albumdur.
  • the gathering'in en guzel albumlerinden birisi...
    (bkz: the gathering)
  • grubun belki de en iyi albümlerinden bir tanesidir. in motion #2 ve eleanor tartışılmaz çok başarılı parçalardır. albümdeki parçalar sırasıyla...

    01 - strange machines
    02 - eleanor
    03 - in motion 1
    04 - leaves
    05 - fear the sea
    06 - mandylion
    07 - sand and mercury
    08 - in motion 2
  • the gathering'in şu ana dek yaptığı en iyi albüm. daha ötesini de yapamazlar zaten bu saatten sonra.

    ayrıca albümün en büyük artısı için:
    (bkz: anneke van giersbergen)
  • 2013 oldu hala dinletiyor ya kendini... çok acayip bir albüm.
  • ünlü hristiyan efsanesidir. edessa (günümüz şanlıurfa'sı) kralı beşinci abgar' ın veba veya cüzzama yakalanması ile başlar. döneminde tıbbın merkezi harran' da, bu illete çare bulacak bir ilaç yoktur. o' da son çare olarak galile' de mucizeler yapan ve hastaları iyileştiren birini duyar; hz. isa. hemen saray katibi ve aynı zamanda usta bir ressam olan hannan (bazı kaynaklar bunu hosar) isminde birini, yanına koruma olarak birkaç kişi daha vererek, hz. isa' yı bulmasını ve kendisini iyileştirmesi için urfa' ya getirmesini, eğer gelmez ise bir resmini yapması ile görevlendirir. kral resme bakarak iyileşeceği umudunu taşımaktadır. zira hz. isa' nın uzaktan iyileştirme gücünü duymuştur. hannan, hz. isa' yı çevresi çok kalabalık bir ortamda bulur ve teklifi söyler. ama hz. isa, urfa' ya gelmeyi kabul etmez. bu durumda ikinci emre uyarak resmini yapmaya başlar ama bir türlü benzetemez. zira hz. isa' nın yüzünde gözkamaştırıcı bir nur vardır ve çevresi o kadar kalabalıktır ki, tam olarak yüzünü seçemez. ressam hannan' nın uzaktan yüzünü çizmeye çalıştığını gören hz. isa, hannan' ı yanına çağırır ve yüzünü yıkamak için su ister. yüzünü yıkadıktan sonra boynundaki dua örtüsü ile yüzünü siler ve mucizevi olarak, yüzünün sureti örtüye çıkar. (buradan hikayenin geçtiği yerin havra olduğu, günlerden cumartesi ve ibadet anı olduğunu anlayabiliriz. hz. isa, çoğu vaazını havrada vermiş ve kendisine "rabbi-öğretmen-" olarak seslenilmiştir) saray katibi ve ressam hannan, örtüyü (mendili) alır ve kral abgar' a götürür. ayrıca urfa'yı kutsadığını içeren bir mektup da gönderir. hikayenin gelişimine göre; kral örtüdeki hz. isa suretini gördükten sonra iyileşmiş ve herkesin iyileşmesi için sarayın girişinde yaptırdığı özel bir bölmeye koydurmuştur. hannan ise, kral tarafından ödüllendirilmiş ve büyük ihtimalle bu suretin kopyası çoğaltarak diğer hasta soylulara yollanmıştır. (iran kralı hüsrev, kızının içine girmiş olan bir cin’den kurtulması için mendili elde etmek amacıyla edessa’ya adam göndermiştir. edessalılar bu resmin bir kopyasını iran’a göndermişlerdir.)

    hikayenin değişik versiyonları farklı farklı anlatılır. prof. j.b segal' a göre; ilk orjinal versiyonda, resmi hannan yapmış ve kral' a getirmiştir. 569 ylından sonra dini yaymak ve güçlendirmek için yapılan ekler ile yüzün yıkanması hikayesi eklenmiştir. (peygamberin yüzü suyu hürmetine deyimi buradan gelmektedir)

    isa'nın urfa kralına gönderdiği mektupta :

    "ne mutlu sana abgar ve edessa adındaki kentine! ne mutlu, beni görmeden bana inanmış olan sana! çünkü sana devamlı sağlık bahşedilecektir. senin yanına gelmem hususunda bana yazdıklarına gelince, bilesin ki, görevlendirilmiş olduğum her şeyi burada tamamlamak ve bu işi bitirdikten sonra beni göndermiş olana, baba'ya dönmem gereklidir. sana ızdıraplarını (hastalıklarını) iyileştirmek, sana ve seninle beraber olanlara ebedi yaşam ve barış bahşetmek, ayrıca senin kentine dünyanın sonuna kadar düşmanlar tarafından boyun eğdirilmemeyi sağlamak üzere havarilerimden birisini, thomas da denilen adday'ı göndereceğim. amin. efendimiz isa'nın mektubu."

    bu mektubun grekçe metni muhtemelen o sıralarda mevcut olan kalenin şehre bakan tarafında iki taş üzerine kazınmıştır. aradan 17-18 asır geçti. alman bilim adamı max von oppenheim 1899 yılında urfa’ya ilk gelişinde, bu metni gördü, fotoğrafını çekti ve transkriptini de kopyaladı. 1914 yılında meslektaşı ünlü alman yazıtbilimci friedrich h. von gaertringen ile birlikte urfa’da bulduğu birkaç mağara yazıtıyla birlikte bu mektubun metnini de yayınladı. makalesinde bu mektubun kırk mağara’da bir mağaranın girişi üzerinde bulunduğunu yazmış ve mektubun grekçe transkriptini de vermişti. ingiliz bilim adamı j.b.segal, 1970 yılında yayınladığı edessa the blessed city adlı eserinde von oppenheim’in makalesinden bahsetmiş ve grekçe mektubun transkriptini de vermiştir. zaman içinde kırk mağara civarında yapılan birçok araştırmada adı geçen mektubun metnine rastlanmamış; gecekonducular tarafından parçalanarak kaybolduğu tahmin edilmiştir. von oppenheim fotoğrafını çektikten sonra aslında urfa kalesi kale üzerindeki bu iki taşı yerinden sökmüş ve berlin’e götürmüştür.
hesabın var mı? giriş yap