13 entry daha
  • bende apayrı bir yeri olan 1995 çıkışlı the gathering albümü. lise yıllarımın ortasına kadar doom dinlerken youtube'da leaves şarkısıyla karşılaşınca beni bir hayli şaşırtmıştı. anneke'nin sesine, tarzına ve güzelliğine hayran kalmıştım. doom rock'ın bu hâlini ilk kez görüyordum. karanlık, sert fakat bir o kadar da hülyalı. hülyalı kısmı beni benden almıştı. o güne kadar metal ve türevi şarkılar benim için sertliği, karanlığı temsil ederken artık hülyalı olanları daha çok sevmeye başlamıştım. ve böylece shoegaze ile tanıştım. ne şanslıyım ki, o dönem post-black metal ve blackgaze patladı. üst üste birçok masterpiece yayımlandı. sanki her şey benim arzularım doğrultusunda yaşanıyordu. işte bu gecişi "mandylion" ile yaşadım. the gathering bana müzik ile olan ilişkimin kırılma noktasını yaşatmış az bilinen fevkalade bir gruptur.
hesabın var mı? giriş yap