• ilkel; ama bir o kadar da kullanışlı bir çeşit ısınma aracı.

    değişik yörelerde, değişik biçimlerde yapılmış; ancak temel teknik değişmemiştir. ankara'da sobacılar çarşısında yana yakıla bir usta bulmuştum yapabilen. o da anasının nikahını istemişti. o paraya kuzine olur be, diyecektim ki tuttum kendimi. felek üniversitesinden geçmiş adam tutup, kuzine al o zaman, diyebilirdi.

    efenim, 16 kiloluk teneke ya da onun büyüklüğünde daha kalın sacdan dış kısım hazırlanır. yüksekliği üçe bölünür. altta kalan 1/3'lük kısımdan dört delik açılır karşılıklı. beşlik demirler bunlara geçirilir. tenekenin içi soba tuğlası ile döşenir. oldu bitti. kömür korlaştıkça tuğlalar da ısınır. artık ısınır mısın, su mu kaynatırsın salça mı; patlıcan mı patlatırsın, et mi pişirirsin paşa gönlün bilir.

    yaşatmak lazım bunları.
  • maltalı kişilere verilen sıfat.
  • eskiden isinmak ve yemek pisirmek amaci ile kullanilan bir mangal turu
  • maltız
    istanbuldan tekirdağ istikametine yola çıkıp, beylikdüzünü geçip kumburgaza yönelince, güzelceden ve jandarma kampından önce -ki bunları gördüyseniz az sonra alt geçit var oradan geri dönün-
    süper bi et lokantasıydı.
    ortaya karışık söyleyin.. ufak ufak gelen şeylerle doyuluyor.
  • osmanlı zamanında "maltalı" ve maltaca anlamlarında kullanılmıştır.
  • kuzineli sobaya benzeyen alt bölümüne kömür veya odun yapılarak üst bölümde yemek pişirilir. eskiden insanların fırın gibi kullandığı ocak.
  • (bkz: maltız grill)
  • şimdilerde çay ve kahve keyfi için kullanılan pişirici. ısıyı uzun süre muhafaza etmesi ve ağır ağır pişirmesi sayesinde çayı da kahvesi de çok lezzetli olur.

    sanki çok başka bir şey, olm aynı çay işte ne bu kadar para demek isterseniz istanbul'da bazı mekanlarda modernize edilmiş şeklini de görmek mümkün.*
  • (bkz: mantız)
  • bir zamanlar aymerkezin icinde de bir tane bulunan lokanta
hesabın var mı? giriş yap