• yayınlandığı üçüncü bölümü itibari ile kalbimde ap ayrı bir yer edinmiş bir mahou shoujo türü animemsi bir seridir. animemsi dememdeki en büyük etken şimdi mahou shoujo denildiği zaman akıla ilk gelen pretty cure, sailor moon, card captor sakura veya magical girl lyrical nanoha gibi serilerdir. ama madoka'nın bu tür mahou shouju serilerinden en büyük farkı; anlattığı hikaye oldukça karanlık (geçtiği evren de) ve insanın psikolojisini siken bir yapısı vardır. psikolojiden kasıt zaten yazının başında da belirttiği gibi, üçüncü bölümü izleyince nasıl bir seri olduğunu insan anlıyor zaten. kısacası mahou shoujo türüne farklı bir bakış açısı getiren bu seriden asla böyle moe moe karakterler ve mutlu ve gülücükler saçan karakterler beklemeyin. ben bu seriye mahou shoujo türünün dark sideı diyorum, yani tam tersi. son olarak kyuube diye bir allahsız karakter vardır ki insanın içindeki küfür potansiyelini açığa çıkarır serinin sonuna kadar. ve finali ise tipik bir gainax finali gibidir. tengen toppa gurren lagannnın finali gibi bir final ile karşılaşınca insanın beyni allak bullak olmuyor değil hani. (bkz: mindfuck)

    dip not olarak serinin soundtrackleri kajiura yuki gibi bir üstadın ellerinden çıkmıştır ve insana kulak orgazmı yaşatır. favori soundtracklerimin başında ise "sis puella magica!" be "credens justitiam" gelir. bir gün bile dinlenmez ise bünyede nikotin eksikliğine yol açar bu iki soundtrack.
  • müziklerine 10 üzerinden 10, kendisine utanmasam 11 verebileceğim muhteşem anime. modern sabahlar'da bir ara masal anlatılırdı ya, hah, işte o masallar gibi, ama bir farkla: hiiiç komik değil. zerre kadar komedi yok, hattâ belki bir tek şaka bile yoktur anime boyunca; ama seyretmeye oturanı üçüncü bölümden itibaren oturduğu yere çiviler; bir daha da kalkamazsın ordan 12 bölüm bitmeden.

    müziklerinin hepsi birbirinden güzeldir, ama "magia" diye bir kapanış şarkısı var ki ne sen sor ne ben anlatayım. al seyret. yetmedi mi? al tam hâlinin klibini seyret. yine mi yetmedi? bir de canlı performansını gör o zaman.
    daha da yetmediyse bul indir canım kardeşim, her şeyi devletten bekleme. hattâ elin değmişken fictionjunction ve yan projelerinden her ne çıkmışsa bul dinle. hayat kısa.

    edit: linkler. vimeo da mı beleşçilere düşman!
  • 2011'in ortasında bile olmamamıza rağmen 2011'in en iyi animesi olduğunu söyleyebilirim. uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir anime izlememiştim.

    ilk bölümlerde sıradan, yumuşak tonda, rengarenk, cıvıl cıvıl genelde 13-14 yaşındaki kızlar için hazırlanan mahou shoujou animesiymiş gibi kendini kamufle ederek, türün genel yapısındaki özellikleri bir bir çöpe atar ve her geçen bölümde yaşanan twistlerle giderek daha da karanlık bir hale gelir. özellikle 10. bölümü izledikten sonra olayların aslını daha iyi anlarsınız ve "lan şu animeyi bir daha izleyeyim bakayım" diye düşünürsünüz bitirdikten sonra.
  • çok beğendiğim şu amvsini paylaşmassam götüme grief seed kaçar, vallaha bak o kadar güzel baştan söyliyeyim.
  • tv, bluray ve film versiyonu arasında çok büyük çizim ve animasyon farkı bulunan anime serisidir. özellikle yapımcı şirket shaft olunca bluray yani sonradan yayınlanan versiyonları animenin daha bir başka ve güzel oluyor. o yüzden eğer shaft animesi izliyorsanız bakemonogatari veya bu seri gibi bir anime o zaman tv versiyonu değil de bluray versiyonunu izlemenizi itina ve şiddetle tavsiye ederim.

    --- spoiler ---

    http://i.imgur.com/ppumvbd.jpg
    http://i.imgur.com/iqdjlyk.jpg
    http://i.imgur.com/b9sndtt.jpg
    http://i.imgur.com/for1a85.jpg
    http://i.imgur.com/1xdmjy6.jpg
    http://i.imgur.com/jhkqnqx.jpg

    bu da at-x, tv ve bluray versionlarıydı:

    http://i.imgur.com/8lalpc6.jpg
    http://i.imgur.com/nyhcwzy.jpg
    http://i.imgur.com/26cridt.jpg

    hot http://i.imgur.com/8cetngx.jpg

    --- spoiler ---
  • birinci bölümünde "pff bu ne ya" diyerek başlamıştım, üçüncü bölümle biraz ilgilenir oldum ve sonuna yaklaştıkça her bölümde ilgim biraz arttı. iyi senaryo düzenlemişler. yalnız fazla "konulu" olduğu için fazla soru üreten ve plothole bulduran bir yapıya sahip.

    --- spoiler ---

    homura madoka'ya kyubey'in neyi niye yaptığını başta niye açıklamıyor mesela anlamadım; yeni tanıştı diye inanmayacağını mı düşünüyor, yoksa geri döndüğü vakitlerden birisinde deniyor, işe yaramıyor ve sonuç olarak vaz mı geçiyor? (edit: buna şu yazıda da değinilmiş: http://myanimelist.net/blog.php?eid=746615 http://i.imgur.com/omxxbpj.png)

    ayrıca kyubey niye majo dönüşümlerinden elde ettikleri enerjinin "evreni kurtardığı"nı iddia ediyor anlamadım. napıyolar ki o enerjiyle?

    ayrıca kyubey nasıl bir yaratık lan, neden kendi istekleri doğrultusunda hareket etmek yerine madoka'nın uçuk ötesi dileğini gerçekleştiriyor? o dileği gerçekleştirme imkanına sahipse neden kızlardan enerji toplama gibi dandik bir işle uğraşıyor? bir tür ilahi kontrat falan mı kendisini bağlıyor? öyle galiba, zira dileklerin gerçekleşme sırasında olan şeyleri kendisi kontrol edemiyor gibi konuşuyor.

    kontrat vs. hakkında nerdeyse her şey işlenmişken "kızlar majolarla savaşmayı keserse ne oluyor?"un cevabının verilmemiş olması biraz kötü bir de. kızların savaşmaya bu kadar dünden hazır olması da çok garip yani, insan "amaan, sikerler cadıları" diyerek boşveren, kontratı bozan en azından bir karakter bekliyor; yani ben bekliyordum.

    --- spoiler ---

    bunlar dışında, her bir olay olduğunda şu frapan mahou shoujo kılıklarına bürünmeleri çok saçma değil mi? giysi değiştirmenin ne gibi bir faydası var savaşlarına cidden?
  • karakterlerinin bazı davranışlarındaki saçmalıklar yüzünden dertli hallerine bir türlü ciddi ciddi üzülemedim. şunlar ana olarak:

    --- spoiler ---

    homura'nın madoka'ya "seni umursayanları niye hiç düşünmüyosun", "mahou shoujo'ya dönüşürsen başına gelecekleri söylemedim mi, aile ve arkadaşlarına nolacak?" tarzı çıkışlarında bir "ayy canım" diyecek oluyorum; sonra hatırlıyorum ki kız hiçbir arkaplan vermeden "sevdiklerin senin için önemliyse başka biri olma" dışında anlamlı hiçbir şey söylemedi madoka'ya, e ne bok yemeye kızıyosun o zaman? sana inanması için zerre gerekçe vermemişsin, tam olarak neyi niye yapmamasını oturup anlatmamışsın, sonra da seni dinlemiyor diye üzülüyosun.

    sayaka'nın soul gem'inin parçalanmadan önceki acılı, dileği ve yaptıkları üzerine pişman olduğu haline üzülecek oluyorum; sonra hatırlıyorum ki şu an acılı olmasının tek sebebi saçmasapan bir gerekçeyle kamijou'ya açılmaması: "vücudum ruhumdan ayrı diye beni sevmez", ahaha peki—gerzekçe varsayımını geçtim, oğlanın bunu bilmesi bile gerekmiyor. mahou shoujo oluşundaki dileğinin getirdiği keder (o "bir miktar umut eşit miktar keder getirir" lafındaki keder) sadece bu aptalca varsayımından kaynaklanıyor.

    --- spoiler ---

    edit: şu vidyodaki analize kalırsa bu saçmalıkların sebebi karakterlerin çocuk yaşta kızlar olmaları (video bunun üzerine değil ama bana bunu fark ettirdi).
  • afişi dolayısıyla uzun bir süre izlemediğim şimdi ise yere göğe sığdıramadığım başyapıt. gurren lagann'dan beri bu kadar etkileyici bir anime izlememiştim. kız animesi böğğğ diyip izlememezlik etmeyiniz. ilk 2. bölümden sonrası süper.
  • seriye başlayacaklar için önerim, her bölümden sonra zamanında 4chan'da yapılan tartışmalara ( özellikle live threadlere) baksınlar.
    rune şeklindeki yazıların 900 postluk devasa threadler ile çözülmesi prodüksiyon ekibini şoka uğratmıştır. çünkü böyle bir manyaklığı 2ch'daki japonlardan beklerken 4chan'ın batılı manyakları sağ kulvardan gelmişlerdir.
    içinde bulunduğumuz 10 yılın en iyi animesidir.
  • mecha anime türü için neon genesis evangelion neyse, mahou shoujo türü için de madoka odur. türün klişelerini malzeme olarak alıp, yola öncüleri gibi başlayıp, bambaşka yönlere saparak daha önce o türde anlatılmayan şeyleri anlatmıştır. mahou shoujo türünü bir bakıma yapıbozuma uğratmıştır desek hata olmaz sanırım.

    ben de "amaan mahou shoujo mu izlenir, bu ne pembe pembe?" diyerek ve shaft'ın yeni bir sayonara zetsubou sensei animesi yapmak yerine böyle moe işler peşinde koşmasına içerleyerek ilk yayımlandığında izlememiştim. ama madoka bittiğinde insanların şimdi tanrımız lain* mi madoka mı diye tartıştıklarını görünce ortada çok acayip işler döndüğünü ve hataya düşmüş olduğumu anladım. aynı yıl içinde zamanda yolculuk/kaderi değiştirmek temalı ve yine oldukça başarılı birden fazla anime ** çıkmış olması enteresan bir rastlantı olsa da, madoka'nın başarısına kesinlikle gölge düşürmüyor. yine de bir sürü kız miyk miyk konuşunca insanın içine fenalık gelmiyor değil ama bunun shaft mimarisi ve shinbou-san'ın acid trip kafası ile yarattığı tezat, her şeyi çekilir kılıyor.

    kyubey içinse: (bkz: geldi yine tipini siktiğimin)
hesabın var mı? giriş yap