• magneto'nun manyetik güçleri vardır. içinde metal elementleri bulunan herşeye istediğini yapabilir, manyetik koruma alanları yaratabilir, manyetizma gücü ile ağırlığı 100 ton gelen objeleri bile kaldırabilir. aynı zamanda az da olsa psişik güçleri de vardır, bu sayede psişik saldırılara karşı kendisini koruyabilir ve basit seviyede zeka okuyabilir. magneto gezegenin en güçlü mutantlarından biridir.

    erik daha güçlerini keşfetmeden çok zaman önce soykırımın ne demek olduğunu öğrendi. çocukluğu polonya'daki dehşet verici nazi ölüm kampı auschwitz'de geçti. burada yapılan katliamlarda ailesinin kurtulan tek üyesiydi. erik'in bu kampta yaşadıkları hayatı boyunca asla unutamayacağı şeylerdi. burada hoşgörüsüzlüğün ve katliamın korku verici yüzünü gördü. ikinci dünya savaşı'ndan sonra auschwitz'de yardım ettiği magda adlı bir çingene kızı ile evlendi. birkaç yıl sonra ilk çocukları anya doğdu. bir grup tarafından evleri ateşe verildiğinde erik küçük kızlarını yangından kurtarmaya çalışırken mutant güçleri açığa çıktı. müthiş bir öfkeyle onlara saldıranları öldürdü. korkuya kapılan karısı magda hemen erik'ten kaçtı. eric kaçan karısının ikiz çocuklarına hamile olduğundan habersizdi.

    israil'e giden erik burada bir hastanede gönüllü olarak çalışmaya başladı. burada telepatik yeteneklere sahip genç bir mutant olan charles xavier ile iyi bir dostluk kurdu. fakat xavier'ın homo sapienlar ve homo superiorların birarada barış içinde yaşayabilecekleri inancına erik katılmıyordu. bu konudaki tüm karamsarlığına rağmen xavier'ın düşüncelerine inanmak istedi, ama zamanla bunun imkansız olduğuna kanaat getirdi. insanların daha önce farklı inançlara ve milliyetlere sahip kişilere karşı uyguladığı soykırımı çocukluğunda çok net bir şekilde görmüş olan erik, insanların aynı soykırımı mutantlara karşı da uygulayacağını biliyordu. tarihin bir kere daha tekrarlanmamasını sağlamaya çalışacağına yemin etti. mutantların insan evriminin bir sonraki aşaması olduğuna ve dünyayı mutantların kontrol etmesi gerektiğine inanan erik tüm dünyanın mutant terorist olarak tanıyacağı magneto oldu. cape citadel'deki füze üssünü ele geçirmeye çalıştığında xavier'ın öğrencileri x-men ile ilk kez çarpıştı. x-men planlarının önüne bir engel olarak çıkınca magneto da kendi mutant birliğini kurdu. bu birlik brotherhood of evil mutants idi (sonraki yıllarda marvel comics yazarları yerinde bir kararla grubun adındaki 'evil' kelimesini çıkarınca brotherhood of mutants oldu). bu grubun üyeleri arasında wanda maximoff / scarlet witch (bakınız: avengers sitesi) ve pietro maximoff / quicksilver (bakınız: avengers sitesi) adlı iki genç kardeş de vardı. magneto yıllar sonra bunların kendi çocukları olduğunu öğrenecekti.

    magneto'nun fanatizmi zamanla amaçlarından sapmasına neden oldu. x-men ile savaşırken shadowcat'i ciddi olarak yaralaması onun için tam bir şok etkisi yarattı. gereksiz yere bir mutanta zarar verdiği için kendi davranışlarına şaşıran ve korkan magneto dünyanın yörüngesindeki m astroidi üzerinde kurduğu üsse çekildi. bir süre sonra işlediği suçlardan dolayı yargılanmak için kendini kanuna teslim etmeye karar verdi. magneto'yu insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılamak için özel olarak toplanan uluslararası adalet mahkemesi bir karara varamadan çıkan olaylar yüzünden dağıldı. xavier'ın yardımı ile magneto, x-men'e yardım etmesi için okula getirildi. xavier'ın kuzeni gibi davranan magneto yeni bir mutant birliği olan new mutants adlı grubu eğitmeye başladı. magneto ve ekip üyeleri arasındaki ilişkiler kötüye gitmeye başlayınca new mutants'takiler onun emirlerini dinlememeye başladılar. bu içlerinden birinin ölümüyle son buldu. öğrencilerinden birinin ölümü magneto'yu bunalıma sokarken yeni çıkan mutant kodlama yasası'na duyduğu tepki ve xavier'ın yöntemlerinden hoşnut olmaması ekibi terketmesine neden oldu.

    tekrar m astroidi'ne dönen magneto kendi yöntemlerini uygulamaya başlayınca dünya onu yeniden kötü bir adam olarak görmeye başladı. xavier ise hala eski dostunun bir gün kendi yanına katılacağı umudunu taşımaktaydı, ta ki magneto, wolverine'in adamantium iskeletini vücudundan sökene kadar. bunun üzerine xavier telepati güçlerini kullanarak magneto'nun beynine ciddi zararlar verdi. iyileştikten sonra magneto o güne kadar yaptığı en büyük planı gerçekleştirdi: dünyayı büyük bir manyetik alanın içine hapsetti ve bu alanı kaldırmanın karşılığında mutantların kendi kendilerini yönetebileceği bir ülke istedi. birleşmiş milletler bu isteği kabul etti. bm üyeleri eğer magneto'ya istediğini verirlerse onun bir daha dünyayı rahatsız etmeyeceğini düşünerek ona afrika'da bir ada olan genosha'nın yönetimini verdiler. ilginçtir ki magneto'nun yönetimini elde ettiği genosha bir zamanlar mutantları köle olarak kullanıp katletmesiyle tanınan bir ülkeydi.

    magneto iç savaşla harabeye dönmüş ülkeyi yeniden inşa etmeyi başardı. mutantları hükümetin üst kademelerine getirirken ülkedeki insanların haklarını da korudu. sivil savaş ve legacy virus hastalığıyla zayıflamış olan ülke legacy virus'un tedavisinin bulunup tüm hasta mutantların iyileşmesinin ardından iyice güçlenmeye başladı. ülkedeki insanlar burayı yavaş yavaş terkedince genosha bir mutant ülkesi oldu. magneto tekrar tüm dünyayı kontrolüne alma arzusunu duymaya başlayınca mutantlarla dolu bir ülke ile dünyaya meydan okudu. kendisine en büyük engel olarak gördüğü charles xavier'ı kaçırarak onun yaralı vücudunu genosha'nın kalbi olan magda square'de herkesin görebileceği bir yere bağladı. o sıralarda diğer ekip üyeleri ortalarda olmadığı için cyclops, wolverine ve jean'in toparladığı bir grup deneyimsiz mutanttan oluşan x-men, genosha'ya gizlice sızdı. herşeyin kendi aleyhlerine olmasına rağmen xavier'ı kurtarmayı başardılar. x-men ile savaşırken wolverine pençelerini gövdesine saplayınca magneto ciddi olarak yaralandı. x-men, xavier ile birlikte üslerine geri dönerken magneto iyileşmek için sessiz bir bekleyişe girdi.

    magneto, x-men'in ilk ve hiç kuşkusuz en büyük düşmanıdır. aslında onun için tam olarak bir kötü adam denilemez, ama uyguladığı yöntemler pek çok kez aşırıya kaçtığından dünyanın gözünde bir suçlu konumundadır. en önemli rakibi prof. x ile eski dost olmaları onların mücadelelerine ilginç bir boyut katar.
  • düşey durarak uçmayı akıl edebilmiş tek süperkahraman. bi de ellerini kavuşturur uçarken. ne o öle tek el önde yumruk falan?
  • ispanak yemi$ birinin bagirsaklarini aninda dugumleyebilecek kaabiliyete haiz ki$ilik.
  • netekim gorduk ki etrafda demir neyin olmayinca dassak oglani oluyormus beline beline coplari yiyormus
  • x-men de ironileri icinde barindiran karakterdir. soyle ki:

    magneto nazi toplama kampindan kurtuldu. toplama kampinin amaci untermenschleri yok edip ubermenschleri -yani ustun irki- muzaffer kilma cabasidir. ironik bir sekilde magneto mutantligini kesfettikten sonra insan irkini kucumser(untermensch) mutantlarin ustun irk oldugunu dusunerek insanliktan oc almak ister.

    aslinda israile baktigimizda da benzer bir durum goruluyor:

    yuzyillar boyunca hep boyunduruk altinda yasayan bir ulus simdi baska uluslari boyunduruk altina almaya calisiyor. filistin ornegine bakarsak aliyor da.
  • x men deki elektrik faturasi kabarik yildo kilikli super kahraman
  • mutantlık gururu ile yaşayan mutant.

    pyro'ya sorar:
    - adın ne?
    - john. (cek, canıtın hatırlamıyorum)
    - gerçek adın ne evlat?
    - ... pyro.

    3 yıl sonra gelen edit: karakterin adını bulup düzelteyim dedim entryimi, imdb'den baktım, karakterin adı john'mış hakkat, john allerdyce. hadi bakalım.
  • profesör xavier'i dimağından uzak tutabilmek için özel yapım bir kask giyer. (spoiler->) lakin profesör xavier öldükten sonra kaskı yine de çıkarmaz. alışmış herhalde. yaşlı başlı adam, atmışından sonra huy mu değiştirecek şimdi?
  • wolverine'nin agzina veren, mutantların insanlardan üstün olduklarını ve onlara hükmetmeleri gerektiğine inanan mutant.
  • çocukken wolverine ve captain america tarafından bir nazi kampından kurtarılanlar arasındadır.
hesabın var mı? giriş yap