• trt de gosterilmis bir dizi olup izleyen cocuklari ciyak ciyak bagirtan, iclerine korku asilayan bir dehset dizisinin adi. bir sahne hatirliyorum kadin deli kadinin evinin kapisini acip iceri giriyor, icerisi oyuncak bebeklerle dolu ve bebeklerin gozlerinden asagi yaslar suzuluyor..iste o noktada film kopmus. (bkz: cocuk psikolojisi) (bkz: travma)
  • suda sürüklenen bir porselen bebek görüntüsüyle başlayan bu dizi trt nin ruh sağlığı bozuk gelecek nesiller yetiştirelim kampanyasında önemli yer tutmuştur. aynı kuşaktan birkaç kişinin biraraya gelince gecenin tam üçünde hatırlaması akabinde tüylerin diken diken olmasının yakınlaştırıcı etkisi dışında bir faydası görülmemiştir.
  • norveç in fiyortlarında gel gitler sebebiyle muayyen olarak oluşan muazzam bir doğa harikası.
    5 millik bir alan da büyükçe bir girdap oluşur, balıkçı tekneleri söz konusu gel gitlerin saatlerini bilmez ise, fiyortların dibinde bir gece geçirmek durumunda kalırlar.
    edgar allen poe nun olağanüstü yaşantılarında bahsi geçer.
    adamın biri böyle bir kazadan kurtulur, ama nasıl kurtulur o anlatılırsa eşşeklik yapılmış olunur.
  • dizinin konusu norveçte geçerdi, dolayısıyla güzel manzaralar, fiyortlar falan olurdu fonda. bi başka kayda değer sahne ise, ölmüş olan adamın bi gün bi okul bahçesinde çekilen bi fotoğrafta arka plandaki okul binasının camında görülmesiydi. sonlara doğru bu tür manyak sahneler çoğalmış, en sonunda abarmıştı. içi su dolu küvetten fırlayan ve gözlerinin sadece akı görünen bi ceset ise o saatte hala yatmayıp tv seyreden küçük dimağlara iyi bi ders olmuştu. galiba zengin kadının mirasına konmak isteyen kocası ve sevgilisi* çeşitli alavereler ve kumpaslar yoluyla kadını delirtmek yahut kalpten götürtmek niyetindeydiler özetle. (bkz: gulyabani)

    ayrıca, öztürkçe karşılığı burgaçtır bu sözcüğün.
  • 30 lu yaşlarını süren, o dönemde tv seyrederken trt'den başka seçenek olmadığı için zap kavramından uzak yaşamış tüm insanların ruh sağlığına pürüzlü çentikler atmış olan dizidir. ama fena da olmamıştır. hafif dengesizlik iyidir. şimdi olsun yine izlerim, güzelce tırsarım.
  • başrolde güzeller güzeli marie-josee croze'nin olduğu 2000 yapımı bir denis villeneuve filmi,

    --- spoiler ---

    filmin başında kürtaj masasında gördüğümüz kahramanımız, bunun yarattığı suçluluk kompleksine ek olarak zengin ailesinin işyerinden işleri savsakladığı için ağabeyi tarafından kovulur. kafayı dağıtmak için gittiği bir bardan içkili olarak çıkıp yolda arabasıyla bir adama çarpar ve kaçar.

    ertesi gün gazeteden adamın öldüğünü öğrenince daha büyük bir suçluluk psikozuna girer ve sonunda "eğer sağ çıkarsam tanrı bana yaşama şansı bağışlamış demektir" diyerek arabasını rıhtımdan denize uçurur.

    tabii ki kurtulur ve filmin bundan sonraki bölümü günahların bağışlanması ile ilgili çok güzel gelişir.

    --- spoiler ---

    iki ilginç not daha :

    filmde bir anlatıcı vardır ve bu koca ve çirkin bir balıktır.

    soundtrack'te ise, bana yıllar sonra çok güzel bir nostalji yaşatan les deux guitares baş köşededir. nasıl bir şarkı o diyen için aha da link:

    http://www.youtube.com/watch?v=hbt0eyq5duo
  • ya da maelström; girdap ya da şiddetli burkaç diye bir karşılığı var. ayrıca, olayların kontrolden çıkar gibi olduğu ve mahvolmaya yol açabilecek durum olarak çevrilmiş bir dipnotta, kritik ve klinik'te. muhtemelen bu tanım, edgar allan poe'nun a descent into the maelstrom öyküsü ile ilintili olarak verilmiş.
    yine bu anlamla ilgili olarak:
    (bkz: maelström üslubu)
  • bişeylerin sağdan soldan fırladığı sahneler dışında böyle ilginç, insanın kanını donduran, kasvetli bi havası vardı dizinin. insan ister istemez ürperirdi. iç mekanlar çoğunlukla loştu diye hatırlıyorum. hele o adanın ortasındaki evin içinde çekilmiş sahneler. porselen bebeklerim vardı, annemi çağırıp hepsini dolaba kilitletmiştim. bi yerlerden bulsam da yeniden izlesem.
  • en az clementine cizgifilmi kadar 80li yillarda cocuklarin hayatini karartmis dizi.
  • dark archon'ların yaptığı faydalı bir spell
    (bkz: starcraft)
hesabın var mı? giriş yap