• bir türk yazarın aynı adla basılmış kitabı.
    ben polisiye gerilim severim. hatta hastasıyım. ve de bu türü aşağılayan bir camiayla beraber yaşıyorum senelerdir. onlar da taviz vermedi ben de. ben polisiyeciyim kardeşim. sen kuntellektüel ol, gerilimcilik bana kalsın he derim. çünkü benim kafam meşgul ve hep karışık, polisiyeden başkası beni kesmez.
    bir vesileyle tanıştım bu kitapla ve okudum. ve çok ciddi anlamda beğendim ki ben polisiyenin ustası gerilimin hastası olarak öyle lisa gardner, tess gerritsen falan da beğenmem hatta maxime chattam'ı bile terkettim. çünkü polisiye gerilimin kötüsü adam öldürür harbiden. ama bu kitap iyi.
    çok temkinli yaklaştım çünkü tanımadığım yazarı pek okumayı tercih etmem bu bir, bir türkün iyi bir polisiye yazabileceğine inanmam bu iki, içinde ruh şeytan bişey geçerse altıma ederim bu da üç.
    bu yüzden temkinliydim, ya dursun hele bi falan dedim ama okudum ve çok şaşırdım çünkü arkeolog olmadığı halde benim diyen arkeologu donunda sallayacak bilgiler var bu kitapta.
    korku var, gerilim var, birbirleriyle hiç umulmadık yerde kesişen yollar var, olayın örgüsü bilmemnesi gerçekten güzel.
    yani önümüz yaz. ne yapacaksınız şezlonglarda boş boş mu yatacaksınız? bence okumakta fayda var. adam meşhur olunca ilerde ilk biz okuduyduk haa diye hava atarız.
  • uykumun kaçtığı bir gece elime alıp, sabaha kadar bırakamadığım doruk ateş romanı. kitap o kadar güzel işlenmiş ki, olay örgüsü bunun yarısı derinlikte olsa yine de güzel bir kitap olurdu. (acaba anlatabildim mi demek istediğimi *)

    gerçekten bir solukta okunuyor, arkeoloji ve polisiye iki tutkum olduğu için ekstra beğendim. bu ikisini çok güzel harmanlamış. gobekli reyiz'in ülkenin en iyi polisiye yazarı olacağına dair inancım da tam.

    bir de henüz yazılmakta olan bir romanı var ki gümbür gümbür gelmekte.

    eline sağlık gobekli reyiz!
  • dün bitirdiğimden beri, bu toprakların mirasına sahip çıkmakla ilgili düşüncelere gark eden kitap.

    orta asya'dan geldik. yolda ve en son olarak anadolu'da bir sürü halkla karşılıklı etkileşime girdik. ama nedense hâlâ bu toprağın geçmiş kültürüne yabancıyız. köklerimiz de geride kaldığından bir bakıma arada derede bir yerdeyiz. islamiyet kültürü üzerinden bazı tanımlamalar getiriyor, hollywood filmleriyle gözümüze gözümüze sokulan popüler kültür öğelerini benimsiyoruz. o nedenle son zamanlarda komedimiz de, dramımız da, korkumuz da popüler kültür öğelerinden ibaret kalıyor, bazı bazı islamiyet ya da osmanlı tarihiyle harmanlanan bir şeyler yapılıyor.

    doruk ateş'in kitabı, genç bir yazarın polisiye-gerilim türünü ele alırken ege'nin binlerce yıllık mirası üzerinden ayrıntılandırması nedeniyle özellikli. üstelik binlerce yıl öncesinde kalmış bir inanış çevresinde geliştirdiği olayları, kendinden sonra gelen inanç sistemleriyle birlikte ele alma cesaretini de gösteriyor. şurası bir gerçek: yaşadığın topraklara sahip çıkmak, yalnızca sınırlarını askeri önlemlerle korumakla olmuyor. onun geçmişte ve şimdiki kültürel çeşitliliğine de sahip çıkmak gerekiyor. geçmişten öğeler ya da şimdi yaşamakta olanlar arasında seçici / torpilci davranılmasını, hele hele bazılarının kollanırken bazılarının yokedilmeye çalışılmasını tarih affetmiyor. toplum çözülmeye, birbirine düşman kutuplara ayrılmaya başlıyor.

    yüzlerce, binlerce yıllık yapıları ayağa kaldırmak, onları aslına uygun restore etmekten çok daha öte bir iş bu. eski el yazmalarını havasız stabil ortamlarda koruyabilirsiniz ama onları okumadıktan, paylaşmadıktan, onları tekrar yorumlamadıktan sonra bunun bir önemi yoktur. daha kendi destanlarımızın filmini çekememişken, doruk ateş'in mabet'i sırf bu yüzden bile benim için özellikli bir yerde. ege'nin binlerce yıl öncesinde yaşayan bir uygarlığını esas alarak kendi kurgusunu oluşturuyor, yeni bir yorum getiriyor, bu topraklara sahip çıkıyor.

    gerisini sabırsızlıkla bekliyorum.
  • (bkz: inonu stadi)
  • futbolmuzda yaşanan imparator çılgınlığından sıkılan manyak holiganlarımızın kendilerine buldukları yeni meşgale.
    sinan çetin'i, fatih terim'i, oğuz çetin'i ve her anadolu takımında yaratılan "imparator"luk makamından sonra her stada verilen yeni isimdir. önce fenerbahce sukru saracoglu stadyumu ile başlamış; yaratıcı beşiktaş taraftarı'nın besiktas inonu stadi'na da aynı ismi vermesiyle ipin ucu kaçmış ve her stad kendi çapında bir mabed olmuştur.
    hatta açacağım halı sahaya bile bu ismi vermeyi düşünmekteyim...
  • temmuzun sıcağında, güney ege'nin tipik kış havasına sokma gücü olan doruk ateş kitabı.

    çok sevdim. elbette eleştirilerim olacaktır ve ekşi sözlük sayesinde yazarına doğrudan iletebilmek gibi bir lüksüm de var. ben de özel mesaj yoluyla yapacağım bu ufak tefek şeyleri.

    ancak şunu belirtmeden geçemeyeceğim; bu kadar arkeolojik bilgiyi alıp da kitap boyunca işlemek, yetiş ya hz. google çağında bile her yiğidin harcı değil. hele hele 571 sayfa kitap yazmak, hiç değil.

    kısa kısa bölümler halinde ilerlemesi; yer, tarih ve saatlerle kurgulaması; saçmalarla delik deşik edilmiş tabela gibi ayrıntıları; cemaat göndermesi; oluşturduğu karakterlerin hoşlukları... bir de tabii ki konusu!.. hepsi çok hoşuma gitti. resmen sardı ve sonuna kadar okuttu. şimdilerde arkadaşlarıma armağan olarak almaya başladım (sipariş ettim demek daha doğru, kitapçılarda bulamıyorsunuz) ve ikinci kitap ne zaman biter acaba diye düşünüyorum. arkası gelsin, lütfen bununla kalmasın.

    bu arada, sinan'a bayıldım. umarım diğer kitaplarda da olur.
  • herkesin sığındığı ancak hiç kimsenin sahip olamadığı yerdir.
  • doruk ateş'in ilk kitabı. babasını, telefonuna hephaistos *diye kaydeden birinden bahsediyoruz, sıkıcı bir roman yazmış olamaz.*
  • gobekli reyiz tarafından kaleme alınan ve daha basılmadan okuma fırsatı bulduğum şahane kitap.

    hani polisiye-gerilim-macera türlerini okurken hep bi 'bu bölümü de okuyayım sonra ara veririm' dersiniz ya işte bu kitapta o "bu bölüm"ler hiç bitmiyor.

    eğer grange ve ahmet ümit hayranı iseniz sizi son derece mennun edecektir. sanırım şimdilik e-kitap olarak yayınlanmış. ister e-kitap olsun ister basılmış olsun alın okuyun ve hatta sevdiklerinize de hediye edin.

    edit:imla
  • kitabi bitirdiginizde simdiye kadar okudugunuz en iyi polisiye romanini elinizde tuttugunuzu göreceksiniz.
    tanim, olay kurgusu muthis otesi roman.
hesabın var mı? giriş yap