• tam güzel bir gün geçirdim derken ölüm haberini alıp hüngür hüngür ağladığım komedyen. benim arkadaşım. kahramanım. güvenli alanım. çocukluktan beri her korktuğumda, her üzüldüğümde, her sakinleşmeye ihtiyaç duyduğumda sığındığım limanım.

    çocukken ilk bölümünü izlediğimde karar vermiştim en iyi arkadaşım olmasına. o gün bugün istisnasız her gün rastgele bir bölüm açıp izlerim. sanıyorum 15 sene evveldi arkadaşım torrentten tüm sezonu indirip vermişti bana. itinayla her telefonuma, her bilgisayarıma, usblere kopyaladım. şimdilerde youtubeda her bölümü var ama ben ulaşabileceğim her yere bir kopya bıraktım.

    ben geceleri uyumaya korkardım çocukken. bir dvd ve televizyon koymuşlardı odama. yatarken açardım lui'yi o bütün gece ekranda oynarken ben o'nun dünyasına kaçar huzurlu uykular uyurdum. büyüdüm anksiyetelerim oldu her seferinde lui ile avundum.
    şu an her gece uyumadan bir bölüm açar sesini dinleyerek uyurum.

    sonrasında instagram üzerinden konuşma fırsatı buldum. o'na alternatif bir dünyada en iyi arkadaşım olduğunu anlattım.

    sevgili lui, lufer, lunatik, lulu.. seni ve küçük hayatını çok sevdim. hayatım boyunca özlemini çektiğim çok şeyi simgeliyorsun benim için. keşke dünyama ne kadar dokunduğunu, dünyanın bir ucunda küçük bir çocuğun büyük korkularına merhem olduğunu uzun uzun anlatabilseydim sana. ama eminim biliyorsundur, sadece ben değil birçok kişinin kahramanısın sen. çok çok uzun yaşasaydın keşke. umarım güzel bir yerdesindir ve orada bol bol donut ve 7-24 adaletin köpeği night sniffer yayınlayan koca bir ekran vardır. umarım ora, andy ve tommy ile buluşabilirsin. umarım büyükkanene özür mektubunu okuyabilirsin. hoşçakal arkadaşım. hoşçakal benim şişko kahramanım.
  • 402 no'lu sınıf, çılgın korsan jack ve andy'nin nesi var ile beraber çocukluğumu oluşturan bir diğer çizgi filmin yaratıcısıdır. üzmüştür.

    tam takıy kuyu bakıy kaldık louie reis.
  • --- spoiler ---

    -hey evlat! bu araba için bin dolar veririm.
    -bu ayaba satılık değil.
    -iki bin!
    -hayıy bu ayaba satılık deyil.
    -üç bin dolar veririm.
    -üzgünüm bayım.
    -son teklif beş bin!
    -hayıy bu ayaba babamın en gözde ayabası. çünkü bu onun tek ayabası.
    -sen bilirsin evlat.(uzaklaşır)

    (andy anderson gelir)

    -louie! adam ne istiyormuş?
    -ayabayı satın almak istediğini söyledi. ben de satılık olmadığını söyledim ona.
    -aferin evlat. yine de merak ettim ne kadar önerdi bu bebek için?
    -beş bin dolay...
    -neee! beş bin dolar mı? sen ne dediiin?!
    -ama baba bu ayabayı seviyosun.
    -anneni de seviyorum ama beş bin dolar için...
    -baba öyle demek istemedin.

    --- spoiler ---
  • -payasızım çuysuzum tamam mı? yoksulum, seymayem yok, bittim. tam takıy kuyu bakıy. şans bana gülmüyoy hiç.
  • bi de balığı vardı bunun, biber diye, felaket makara bişeydi, bir gün sonunda akvaryuma sığmıyordu ve reçelli ekmek yiyordu. louie bu balığı her gün köpek gezdirir gibi sokaklarda gezdiriyordu çok makaraydı. çok çakaldır louie çok. çok yufka yüreği vardır yavrumun. annesi hamile kalır louie'nin. ve artık evden kovulacağını düşünür louie, evdeki diğer kardeşi ya da kendisinden birisinin gideceğini düşünür. annesi bunlara birer yumurta verir. bunu eğer kırmamayı öğrenirseniz bebeği size emanet edebilirim sevdirebilirim der. bunun üzerine 2 kardeş de yumurtayı kıranın evden gideceğini düşünmeye başlar. louie kardeşine fark atmak için yumurtayı okula götürür annesi sorduğunda ona yaşadığım hayatı öğrenciliği gösterecem diye göğüs kabartır. artık kardeşine göre bir adım öndedir. ufak kardeş "ona yemek yediriyorum" dedikçe, louie çakallık yapıp ben ona yemek yapmasını öğrettim", ufak kardeş "onun altını temizliyorum", louie:" ben ona çişini yapmasını öğrettim" diye koftilik yapıyordu derken ufak kardeş yumurtayı düşürür. o anda anne içeri girer, ufak kardeşin ağladığını gören louie hemen suçu üstüne alır. ama annesi gerçeği söylediğinde louie toplanmaktayken vaz geçer. o gün babası patrondan yeni bebek için zam istiyecektir. annesi de louie'den patronuymuş gibi zam isteme provası yapmasını ister babadan. baba ilk başta
    baba: ama louie benim patronum değil ondan zam istiyememki?
    anne: bi dene
    baba: pekii pekii, sayın mr taylor yeni doğacak bebeğim için maaşıma zam istiyorum
    louie: hayır
    baba: hayır mı? sadece hayır mı? hadiii odanaaa, cezalısın
    anne: biraz ısrarrr etmelisinn
    louie: kovulduuun!
    baba: neee!
    anne: biraz sakin olmalısınn anderson
    baba: ama baksana beni kovuyor!!
    anne: bak bence böyle istemelisin . (yumuşak bi sesle louie'ye döner) bay taylor yeni doğacak bebeğimiz için çok fazla paraya ihtiyacımız var. eğer zam yaparsanız çok sevinirim
    louie: peki yüzde yüz zam yapıyorum
    baba: neeeeeeeeeeeğ, ben çalışıyorum sana zam yapıyor. bu adalet değil.

    gibi çok makara diyaloglara sahip dizi. neden fox kids de yayınlanıyor hayret ediyorum. bazen çocukların anlayamayacağı espriler de yapılıyor.
  • vefat etmiş. ailesi ile olan anılarını içeren çizgi filmi çok güzeldi.
  • ho amca'nın bahsettiği bölümde (a dozen anderson) louie babasına (andy anderson) bebeklerin nereden geldiğini sormak istemektedir. ikisi birlikte packerların maçını izlerken aralarında şöyle bir diyalog geçer:

    andy anderson(aa)-şu packerlar'a bak
    louie(l)-evet şu peykıylaya bak. al sana enteyasan biy soyu: peykıylay neyden geliyor?
    aa-yeşil körfezden bunu herkes bilir.
    l-aha biy enteyasan soyu daha. ben neyden geldim?
    aa-bütün andersonlar gibi isveçten. büyük büyük baban gunter anderson...
    l- yani ben bilmek istiyorum bebekler neyden geliyor?

    baba şaşırır, asıl olay burdan sonra kopar:
    aa-şeyy aşk bir savaştır ve eeee savaş kötü birşeydir...
    babayı işgal ordusu olarak düşün, anneyi de fransa(normandiya). baba bütün kuvvetlerinin karaya yığar.tek
    bir asker bile hattı geçebilirse bir bebek meydana gelir.

    ii. dünya savaşında savaşmış olan babasına louie "the purple heart" diye amerikan askerlerine verilen bir nişanı kastederek şu soruyu sorar: "moy kalbini böyle mi aldın?"
    babanın cevabı daha da matraktır: evet 11'ini birden (burada andy anderson 11 tane çocuğunu kastediyor).

    bu kısımdan sonra louie'nin aynı hikayeyi başka öğelerle birleştirerek okuldaki arkadaşlarına anlatması da ayrı bir olaydır.
  • sadece çocukluk yıllarımın değil, arşivlediğim bölümlerini şimdi bile büyük bir keyifle izlediğim, en sevdiğim çizgi filmin yaratıcısı idi. (bkz: life with louie)
    huzur içinde uyu.

    bunu duydum ...
  • şükran günü piyesinde hindi kılığına girmesi ve akabinde kendisiyle dalga geçen çocukların dördünü gagalaması ile sabah sabah anırta anırta güldüren çizgi film kahramanı.
  • life without louie…
hesabın var mı? giriş yap