longing

• ing. ozlem, hasret anlamina gelen sozcuk. turkce'de olmayan bir sey var ama bu kelimede. kelime ozlemek, hasret, arzu gibi hisleri icinde barindiriyor da basina 'be' gelince bunlarin yoklugu oluyor. "to belong" ait olmak, bagli hissetmek oluyor. hasreti onceliyor ait olmak. hasret'i tanimadan ait olunmuyor ya da ait hissetmeyi bilmeden hasret cekilmiyor. bazen de bu durum longin for belonging e (ait olmayi ozlemek) donusuyor ki bu durumda kisi omur boyu ordan oraya savrulup arzu nesnesini, ozlemin yarattigi boslugu dolduracak seyi arayip duruyor. icin icin dolmasin isteyerek. ozlem yarattigi boslugu kendisi dolduruyor, yasam bitmeyen bir misafirlik oluyor.
• missing'in çok ama çok ötesinde bir şey. güzel bir ingilizce sözcük.
  "hasret" de karşılayamıyor böyle bir eksikliği... çok güzel bir sözcük.. craving de diil tam olarak... böyle kokusunun burnunda tütmesi anlamını taşıyor sanki birinin -missing'in ötesi- ama craving'in bu histen dolayı yerlerde sürünebilecek olmak çaresizliğindense daha hüzünlü bir havası var..
  hüzünlü bir kelime longing.
  "long"'un bir de "üzgün" anlamı vardır ya çünkü "uzuuuun" bir üzüntü sanki...çağrışımı. yoğun...
• michael kiske'nin rock camiasında neden ünlü olduğunun anlaşılabileceği güzel bir helloween parçası. chameleon albümünden. bu albümü kimse sevmez, daha doğrusu ekiler sevmez ama ben severim. günümüzde albüm dinleyen kalmadı diye düşünüyorum.
• (bkz: chameleon)
  adeta michael kiske'nin album sonunda herkese vedasidir,gitari da kendisi calmi$tir zaten bu parcada.superdir.
• feelings come and go - i've never known
  something longs to grow - won't let go
  spirits 'round my head - are whispering
  i turn inside instead - of wondering deep inside of me - i know there's got to be
  a different kind of truth - that sets the spirit free
  if i don't wanna know - what's written inside me
  how could i see anything - how could i be anything? restless minds have searched - long before
  the truth will be the same - for evermore
  the mightiness of trees - that you can feel
  can give you all you need - just listen still here is love and there is pain
  it's all around, it's all the same
  there's nothing new that i could tell to you but still there is the universe inside of us that never bursts
  we might not know the meaning yet, but i'm sure we can't reject
  the truth that is in everything - that is and has been and will be there is a long way to go - there is a high place to know
  there is a world to go through - but there's so much more to do
  until we're home! deep inside of me - i know there's... feelings come and go - i've never known
• nusrat fateh ali khan ve michael brook isbirligi night song albumunde bulunan bir sarki. nusrat'in album boyunca genelde michael brook'un gitarli ambient komposizyonlarina uygun olarak kontrollu giden emprovize vokalleri, bu sarkinin sonunda kontrolden cikar, adamin sesinin tum ekstatik ihtisami ortaya dokulur. nefistir..
  star rise adli nusrat fateh ali khan tribute albumunde de, fundamental frontman'i ajitasyon insani aki nawaz tarafindan yapilmis, gayet basarili bir remixi vardir, beat'leri ile dagitir insani o da.
• (bkz: magnus öström)'ün esbjörn svensson'ın kaybından sonra yaptığı en iyi iş/şarkı.. ballad for e'den kesinlikle daha çok esbjörn kokan, onun el izlerini en yakın mesafeden taşıyan çalışması
  
  http://www.youtube.com/watch?v=os_vn4_b6he
• çığlık çığlığa özlemek ama öylesine keskin bir özlem ki salt acıya bulanmış ve fakat nasıl da hoş
  ince ince kanatır
• çöllerde su gibi özlemeye ya da kutupta yaz gibi özlemeye tekabül eden özleyiş.
• galneryus'un sikerten enstrümantal şarkısı.
  
  x japan'ın longing'i için de ayrıca bir şey söylemeye gerek yok, bütün x japan şarkıları gibi enfes.