locomotive
-
hadi çevirisi de şöyle olsun :
bu yalnızlığın hakkından bi şekilde gelicem
he valla bu acıyı dindiricem
desem ki arkadaşımsın
hiç bitmeyecek aşkımız
ne kadar sürecek güvenini tekrar kazanmam?
dışarısı soğukken açtım kapılarımı
döner gelirsin tekrar diye
ama nasıl koruyayım seni?
ya da nasıl ihmal etmeyeyim seni
sen aşkıma karşılık vermiyorken?
bi hayal kurdum kendimce
ve astım duvara
bıraktım doldursun dimağımı rüyalarla
ve hepsi benim olsun
ama ah işte beklediğin kadar da tatlı gelmiyor
ki yani bence gelmez de zaten
işte bu önyargılı hayaller tüm işi çekip çeviren
biliyosun bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim
biliyosun nası güçlü olunacağını hiç bilememiştim
hee, bıraktım ki şekillendir beni
ama sanki sen de bi yandan ziktin ebemi
çünkü dünyama girdin
ve de şarkılarıma
şimdi kapıyı kapadım dışarısı soğukken
sanki bi şekilde yaşama arzusu edindim
ama nasıl unutayım seni?
ya da nasıl reddetmeyeyim
zira biliyosun öyle pat diye affetmek diye bişey yok
tatlılık erdemdir
ve sende kalmamış hiç
hani bazen sana eziyet edesim gelir
ama vicdanım müsade etmez
satabilirsin vücudunu sokakta karşılaştığın insanlara..
gelip masumiyetini delik deşik etmeye can atan bissürü kişiye
sevgilim lokomotif edindi
sevgilim raylardan çıktı
sevgilim lokomotif edindi
kaltağı sırtımdan söküp atmam lazım
biliyorum sanki manyamış gibiyim
ama iyi bak, kabahat bende değil
oh hayır bebek değil
hüsranımın tadına varıcam
kafamdaki sinemayı izliycem
iyisimi bi kestirme bulayım
çünkü bu yoldan hayır gelmiyor
kafandaki tilkiler harcadı beni gene
bu oğlanı yola getir iyisi mi çünkü o biraz yabani
bu oğlanı yola getir iyisi mi çünkü o artık adam olmuş
yavrum güldürme beni
artık haddini aşmaya başladın
ve düşünüyorum da
sanki kısa kessen daha iyi olacak
sen de kullan hayalini
bırak götürsün seni nereye götürecekse
yaşayıp öğreniyoruz
ve bazen en iyisi yolları ayırmak
bense kendimce takılıyorum burada
en azından şimdilik olabileceğim tek yerde
hayallerim için çok uğraştım
savurup atamam yani
sessizce avunmaya çalışıyorum
ölmüş bu aşkı pas geçerek
biliyorum hiç kolay değil
o zaman niye inanasın ki bana
hep söyleyecek tonla şeyim varken
basit yolu seçip ateşkes ilan etik
çünkü neşeli kalpler de hiddetlenebilir
uyandırayım seni dedim
yani ne kadar sürecekti gözlerini açıp yoluna yürümen?
nezaket hazinedir
ama sen bana nadiren nazik olabildin
o yüzden ibret olsun diye diyorum
seni gibilerin hepsine
isterdim ki kafanı traşlıyım
ve arkadaşlarım da kırmızıya boyasınlar
çünkü aşk çift yönlü bi cadde
ve ben sadece huzur istiyorum
şefkat kutsaldır
aşağılık kalbinde yer var mı ona?
denedim ki yürüsün olayımız
ama sarsıntıdan heder oldum
he biliyom zordur kabul etmesi
tüm çabalarımızın boşa gitmesi
ama sen aptal hatunun tekisin
ve ben aptal herifin tekiyim
ama zaman gibi aşk da kendi yolunu çizer
eğer aşk körse ben de kendime bi değnek alırım
aşk çok garip.. öyle böyle değil.. -
gnr'nin yazdigi en iyi parcalardan biri.. welcome to the jungle (ya da mr brownstone) ile bunu playliste koyup butun gece sikilmadan dinleyebilirsiniz.. (evet evet yapabilirsiniz.. hadi ne duruyosunuz..)
-
8 dakika 42 saniyelik bir parçadır. son 2-3 dakikası benim en sevdiğim bölümdür. hep geri sarıp love's so strange ile başlayan kısmı dinlerim. (eskiden cd mi vardı heyhat) axl tekrar tekrar love's so strange derken slash müthiş sololar atar ve bir de dizzy reedin piyano soloları.. hiç bitmesin istenilen parçadır.
-
bir kadindan psikolojik savasla intikam alabilmenin en kolay yolunu 'you's gettin' too big for your pants and i's think maybe you should cut out while you can' dizeleriyle anlatmistir bu sarkida axl abimiz...
-
bitisi en guzel sarkilardan biri.. katisiksiz guns and roses muzigi..
-
hastası olunası guns'n fuckin' roses şarkısı. kaoslardan kaos beğendirecek bir ilişkiyi acayip doğrudan ve bir o kadar da kaliteli sözlerle açıklaması açısından da kulaklara şenliktir. erdemden girerler burada, " ah evet beni şekillendirmene izin verdim/ama hissediyorum ki tecavüz ediyorsun bana/çünkü dünyama ve şarkılarıma tırmandın/saldırdın/tırmaladın" gibi oturduğunuz yere mıhlayan betimlemelerden çıkarlar.. axl'ın değişik vokal renklerini bulabileceğimiz bir şarkıdır da bu öte yandan.
netekim love's so strange... -
sözlerini de yazalım, mad season..
no sleep, you’re counting those falling
turn white as a sheet in the face of the rain grown colder
the wild flower waltzing,
the locomotive crawling
but on the wheels where the rust don’t stain
your self-chosen cure is your self chosen pain
no time to ride on the back of a beast such as suicide.
join me, come meet me
black lights suit you baby
too sweet, it’s there for the killing
lie there at your feet, but the face in the mirror has grown older
a bell’s distant ringing, the scor?ion stinging
bells making noise, but your mind don’t care
words screaming in like you … there
ınside, inside
to the back of a train they call suicide
join me,
come meet me, you know the black light suits you baby
ınside, inside
to the back of a train they call suicide
join me,
come meet me, you know the black light suits you baby
no time to ride on the back of a beast such as suicide.
join me, come meet me
you know black lights suit you baby
ps. bu parçada vokalde mark lanegan abi yardırmaktadır. -
sözleri, paramparça olmuş, üstüne bi büyük rakı içilmiş ilişkiyi anlatır.
-
slash'in dehasını en net haliyle görebileceğimiz guns n' roses şarkısı. onların en herhalde mainstream dışı(my world'ü saymazsak, belki perfect crime da ama onu konserlerde çalıyorlardı hiç olmazsa.) şarkıları. primus gibi bazı yerlerde. sonlardaki love's so strange bölümü de çok şaşırtır insanı. zaten use your illusion ii o yüzden baş yapıtlarıdır.(bence) ha bir de bunun jeff beck'le yorumlanması projesi de olmuştur ama yarıda kalmıştır.
-
gnr'in en baba $arkılarından biri olmasına rağmen pek bilinmez. bilenler sever, periyodik olarak dinler, kulaklarının pasını aldırırlar, o ayrı..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap