• hakkında sözlüğe bile 2005 yılında entry girilmiş olmasına rağmen hala başarılı olmamış deney. şimdi bütün alet edevatı yenileyerek advanced ligo yapıyorlar, kütleçekim dalgası göremediler hala.

    teorik olarak kütleçekim dalgalarının olmaması neredeyse imkansız, bir de çift yıldız sistemlerinin yavaşlaması nedeniyle varlıkları için gözlemsel bir destek de var, yani gözleyememiş olmaları böyle dalgaların yokluğuna dair bir veri taşımıyor "null result" değil.

    niye göremediler lan adam gibi yapsınlar deneyi demeden kimse adamların neyi gözlemeye çalıştığını anlatayım, bu kütleçekim dalgası bizim içimizden geçip giderken mesafeleri kısaltıp uzatıyor, aynen deprem dalgaları nasıl yeri sıkıştırıp-açıp ilerliyorsa bu dalgalar da uzaya aynı şeyi yapıyor. ligo deneyi de iki nokta arasındaki mesafeyi hassas ölçüp bu uzama kısalma hadisesini kaydetmeye çalışıyorlar. peki ne kadarlık bir mesafe farkını ölçmeye çalışıyorlar bu amcalar, deneyin yapıldığı alet 4 km uzunluğunda, en babasından kütleçekim dalgası geçse bu mesafe +- 1 femtometre değişiyor. femtometre metrenin milyarda birinin(nano) milyonda biri.

    neyse bu aralar çalışıyor bu alet harıl harıl, yine bir şey bulamazsa duymazsınız (sonuçta bu kadar yüksek hassasiyetli ölçümü yapamamış olma şansları yüksek), ama bulursa 21. yy en büyük deneysel olayı olur higgs hikaye kalır bunun yanında.
  • kütleçekim dalgası bulma dedektörü. 365 milyon dolara mal olmuş. şöyle çalışıyormuş; birbirlerine 90 derece ( büyük l şeklinde ) uzatılmış dörder km uzunluğunda iki kol var. merkezden bir lazer ışını yolluyorlar. ışın tam ortadan ikiye bölünüyor ve iki kola birden aynı zamanda, aynı miktarda taşınıyor. ışınların biri veya ikisi birden döndüğünde bozulmuşsa, zaman farkı varsa kütleçekimsel dalgalar bulunmuş oluyor. eğer bir süpernova ya da karadelik çarpışması filan olmaz ise ( ligo'nun şimdiki teknolojisiyle rahatlıkla tespit edebileceği en baba kütleçekim dalgayı bunlar ortaya çıkarıyor ) şimdiki teknolojimizin biraz daha gelişmesi bekleniyor. bilim insanları bulmanın tam kenarındayız diyorlar ama astrofizikçiler için kenar dedikleri zaman aralığı bile binlerce yıl olabilir.

    2014 yapımı bir belgeselde buradan sorumlu bilim insanı "5 yılımız var daha" dedi. yani dedektörü daha geliştiriyorlar. ölçüm aletlerinin gelişimi, aynaların atomaltı düzeyde pürüzsüzlüğe ulaştırılması filan gibi şeyler bekleniyor. peki çelik metreyle mi ölçüyorlar ki kütleçekim dalgalarını bulamıyorlar da bu aletlerin gelişimini bekliyorlar. hayır; adamlar dünyanın şu an verebildiği en hassas aletleri kullanıyorlar ama yetmiyor.
  • laser interferometer gravitational wave observatory'nin kisaltilmisi, kutlecekim dalgasi dedektoru. iki adet olan bu yapilar, herbiri 4'er km uzunlugunda |_ meydana getirecek sekilde iki tunelden olusur. bu tuneller icinde hareket eden laser isinlarinda olusan degisiklikten yararlanarak kutlecekim dalgalarinin belirlenmesi hedeflenir.

    http://www.ligo.caltech.edu/
  • einstein'in tam 100 yıl önce 1916'da dile getirdiği kütleçekim dalgasını uzun bir çalışma sonrası ilk defa kaydeden, nam-ı diğer laser interferometer gravitational-wave observatory.

    çalışma prensibi şu şekilde;

    http://gfycat.com/agreeablebreakablecopepod

    http://media2.s-nbcnews.com/…4dcb5404a38a89b36d.jpg

    gözlemin yayınlandığı makale;

    http://journals.aps.org/…103/physrevlett.116.061102

    (bkz: genel görelilik teorisi)

    bilim adına müthiş bir gelişme, muazzam.
  • lıgo einstein'ın yerçekimi dalgalarını yani genel görelilik kuramını ispatlaması ne demektir? uzay-zaman'ın bükülebilirliği kuramını insanoğlu gözlem yoluyla ispatlayabilmiştir. dün zihninde yerçekimi kuramını kurgulayan insanın bugün gözlemleyerek bunu ispat etmiş olması yarın da uzay-zamanı bükebileceğini ve evreni şekillendirebileceği de öngörebiliriz. peki bu bizim ne işimize yarar? uzay-zaman'ın bükebilmek demek, dünyamız ısınırken bizi yeni dünyalara gidebilmek için çok yetersiz hatta imkansız olan roket teknolojisi yerine uzay-zamanı bükerek o potansiyel dünyalara gitmenin bir yolunu keşfedebileceğimizide göstermektedir. bu yolculuk sadece başka dünyalara giderken katedilen bir mesafenin dışında kavramda ifade edildiği üzere uzay-zaman'da yani zamanda da bir yolculuk demektir! bundan çok daha hayret verici olan ise baloncuk çoklu paralel evrenler, kapitone çoklu paralel evrenler gibi teorilerinin temellerinde de uzay-zaman bükülmesi üzerine kuruludur ve yakın bir gelecekte lıgo paralel evrenler teorilerini de kanıtlayacak gözlemler yaparsa eğer işte o zaman bugünden daha büyük bir şok yaşayacağım.
  • the laser ınterferometer gravitational-wave observatory'nin kısaltması.

    iki ayrı gözlemevinden oluşuyor. birisi washington'da diğeri louisiana'da. her iki mekan da kocaman bir l harfi şeklinde. iki gözlemevinin merkezinden birbirine 90 derece açıyla uzanan 4 km uzunluğunda iki kol mevcut.

    çalışma mekanizması şöyle: tesisin merkezinden l kolunun tabanına bir lazer tutuluyor. lazer bölünüyor ve kollardan ilerleyip bir aynadan yansıyarak geri dönüyor. lazer parlatma esnasında bir kütle çekim dalgası bu kollardan geçerse lazer ışınlarının geri dönüşünün zamanı değişiyor. bu farkın tespiti oradan bir kütle çekim dalgasının geçtiğinin de kanıtı oluyor.

    kütle çekim dalgalarını tespit için 2000'ler başında çalışmaya başladı. 2010'da hassasiyeti artırmak amacıyla geçici olarak kapatıldı. 2015'de tekrar çalışmaya başladı ve kendine ününü veren kütle çekim dalgalarını tespit etti. 2020'de bir kez daha yeni geliştirmeler için kapatıldı ve bugünlerde yeniden açılıyor.
  • bu dedektörlerin hassaslık seviyesi o kadar yüksektir ki bir protonun çapının 1/1000'i kadar mesafe değişimine bile duyarlıdır.

    eğer bu kadar duyarlıysalar çevresel titreşimleri de algılayacaklar haliyle. işte bu nedenle biri louisiana bir diğeri washington'da bulunur. bu iki mesafe arası ışık hızı ile 8 milisaniye sürer.

    bu 8 milisaniyelik senkronizasyonla bu iki dedektör birlikte çalışırlar. eğer eşzamanlı olarak beklenen düzeylerde lazer kaynakları arasında bir mesafe değişimi gerçekleşirse bunun dünyada gerçekleşmediği anlaşılır. böylece yerçekimsel dalgaları gözlemleyebilirler.

    günümüz insan zekasının ve bilgi düzeyinin zirvesi aletlerdir.
  • 11 şubat 2016 15:30 gmt itibariyle kütle çekimi dalgaalrı hakkında açıklama yapmaları bekleniyor.
    umarım bir şeyler bulmuşlardır da, bilim konuşuruz biraz da, turizm, ışid ve mülteci gündemlerinden içimiz daraldı.
  • kütleçekim dalga astronomisi için data analizi yapan, türkçesi lazer interferometre kütle çekim dalga gözlemevi. 1994'te, 395 milyon usd ile ulusal bilim vakfı tarihinin en büyük genel finanse projesi konumuna geldi. 2015 itibarıyla, "dünyanın en büyük kütleçekimi dalga tesisi " toplam 620.000.000 usd maliyetle tamamlandı ve 200er milyon usd ile 5 yıllık revizyon bütçesi için nsf'den fon sağladı.

    bu gözlemevinin başardığı şeyi temelden başlayarak yüzeysel şekilde açıklayacak olursak: dünya'dan baktığımızda güneş’te olan yeni bir patlamayı ışık hızından dolayı ancak 8 dakika sonra görebiliriz. yani bizim güneşe baktığımızda gördüğümüz, aslında güneşin 8 dakika önceki halidir. daha da ilerletirsek, yüz bin ışık yılı uzaktaki bir yıldızın biz gördüğümüz andaki hali, yüz bin ışık yılı öncesine aittir ve belki de artık yıldız orada olmadığı halde biz yıldızı henüz görmeye devam ederiz. böyle devam ederek aslında 13,7 milyar yıl önceki patlamadan doğan ilk elektronlar gibi fotonları da yakalamak mümkün olsa ilk patlamanın o anki halini görebilmek mümkündür. bu gözlemevi işte bunu başarmaya çalışıyor.

    bu ışık oyunlarının nasıl işlediğini şöyle özetleyebiliriz: ışık hızında zaman geçmez. bu demektir ki, büyük patlamada ortaya çıkmış olan bir foton, bugün hala o günkü yaşındadır. bir foton hep ışık hızında seyahat eder. dolayısıyla foton için zaman yoktur, hep aynı zamandadır. kozmik ışıma geçmişi olan bir foton, bizim gözlemimizle 13,7 milyar yıl önceki büyük patlamadan beri yolculuk ediyor olsa da, fotonun kendisi için, ilk patlama ile şu an arasında zaman aynıdır. bu bilgiden hareketle, ilk patlamada oluşan fotonlar evrende her yöne ilerliyor ve şu an bile her yerde bu ilk fotonlar bulunmakta. bilim insanları buna “kozmik mikrodalga fon ışınımı” diyor. 20. yüzyılın ortalarından başlayarak günümüzde hala üzerinde çalışılan projeler sayesinde, ilk patlamadan bu yana, bu muhteşem doğumun kozmik mirası olan ve evrenin her tarafını dolduran bir mikro dalga ışınım denizi bulunduğu keşfedildi.

    işte 1900lü yılların başında genişleyen evren modeliyle hayatımıza giren big bang teorisinin 100 yıl sonunda test edilebilir bir kozmik veriye bizi ulaştırdığı çalışmaları bu abd merkezli bilim merkezi 1700 personelle yürüttü ve 2015 yılında yaklaşık 30 tane güneş kütleli iki adet kara deliğin, dünya'dan yaklaşık 1,3 milyar ışık yılı uzaklıkta birleşmesine dair sinyaller algılamayı başardı. 2016 yılında ise kütle çekim dalgalarının algılandığı bildirisini yayınladı. iki karadeliğin çarpışması ile oluşan bu kütle çekimsel dalgaların, uzay zaman dokusunu eğip bükerek yani evreni dalgalandırarak ilerlediğini ve 1,3 milyar yılda dünyaya, ince dalgalar olarak ulaştığını tespit ettiklerini açıkladılar. projenin üyeleri, yerçekimsel dalgaların doğrudan saptanmasına olan katkılarından ötürü nobel fizik ödülü aldılar. inferferometrelerin prototipi ve temel fikir 1960lı yıllarda sovyet bilim insanları tarafından geliştirilmiştir.
  • birkaç saat önce bu hede ile ilk gravitational wave gözlemini yapmayı başarmalarından dolayı rainer weiss, barry barish ve kip thorne, nobel fizik ödülü'nü almaya hak kazanmışlardır. geçtiğimiz yıl hayatını yitirmese ronald drever'ın bu üçlüde bulunacağı* spekülasyonu ortalıkta gezinse de dört isim de fizik camiası için oldukça büyük işler başarmış ve bu onuru hak etmiş isimlerdir.

    kaynak
    ayrıca nobel ödülü almamış olan, ancak sonuç alınıp alınamayacağı belli olmayan bu çalışma üzerine yılmadan çalışmış, katıkıda bulunmuş ve başarıya ulaştırmış 1000'den fazla bilim insanını da unutmamak gerekir.

    edit: format
hesabın var mı? giriş yap