• milyonlarca fikri olan ama hiçbirinin sonunu getirmeyen bir adam, 9 yıl 36 gündür dünyayı bisikletiyle gezen kareli gömlekli koreli (kafiye olsun diye), yaratıcı yemin töreni ile evlilik tazeleyenler, kuzeyliler, güneyliler, doğulular, batılılar, büyükler, küçükler, zenginler, fakirler, kadınlar, erkekler, inançlılar, umutsuzlar dünyanın dört bir yanından onlarca farklı insanın bir günü. birbirlerine ne kadar benzediklerini ve ne kadar benzemediklerini gösteren bir antropolojik eser.

    tek bir gün içerisinde hayatla 70 defa kavga edip, 69 defa küsüp, 68 kere barışan biri olarak bu filmi izlerken insanlarla/hayatla barışasım geldi. aciz varlıklarız en nihayetinde. tavşan filan mı olsaydım lan yoksa keşke?
  • filimin bütünündeki aslında ne kadar büyük bir şeyin parçası olduğumuzu hatırlatma çabasının, filmin son sahnesindeki genç kızın konuşmasındaki yalnızlığı ile olan tezatı için bile bu filmi seyretmeye değerdi.boktan bir sıradanlıkta giden yaşamlarımızın aslında hiç de özel olmadığının harika bir resmiydi bu.güzel bir şey olmasını beklediğimiz ve olmadığı hergün güzel bir şey olacağına olan inancımızla devam ediyoruz yaşamaya.güzel bir şey olmasını bekliyoruz,umuyoruz,inanıyoruz...bu filmde biraz dünyadaki yaşamı bize göstererek dünyanın geri kalanının da bizden bir farkı olmadğı söylüyor.belki de en güzeli filmin açılışındaki gibi sarhoş olmak.başka türlü nasıl dayanılır ki bu boktan yaşamlarımıza.

    --- spoiler ---

    gece yarısı olmak üzere ve süre bitmeden bu videoyu çekmem lazım.bütün gün çalıştım.cumartesi olmasına rağmen! işin en kötü tarafı; bütün günü,şaşırtıcı bir şeyler olmasını bugünü telafi edecek,harika bir şeyler olmasını bekleyerek geçirdim.tek istediğim; herkese,sıradan bir günde bile olağanüstü şeyler olabileceğini göstermekti.doğrusu, böyle şeyler her zaman olmuyor.ve bugün bütün gün boyunca hiçbir şey olmadı.insanlar, benim burada olduğumu bilsinler istiyorum.unutulmak istemiyorum.burada oturup da, ne kadar harika biri olduğumu anlatacak değilim.çünkü, öyle değilim.ben sıradan bir hayatı olan,sıradan bir kızım.
    ilgi çekici hiçbir özelliğim yok.ama olmasını isterdim.ve bugün güzel bir şey güzel hiçbir şey olmamasına rağmen bu gece güzel bir şeyler olmuş gibi hissettim.

    --- spoiler ---

    edit:2010 temmuzunun yirmidördünde çekilen bir film için,sözlükte yirmidördüncü entryi yine bir başka ayın yirmidördünde girmenin bir anlamı olmalı mı
  • arka arkaya bu kadar farklı duyguyu (ve beraberinde karmaşasını) yaşatan pek az film olmuştur hayatımda.

    insan denen varlığın; bencil, egoist, kibirli var oluşuna sövdüm. insan- maymun- inek.. diye sıralanan yaşama önceliği mi var lan ?! hepimiz canlıyız dedim

    en sonunda bana kalan ne üzüntü, ne sevinç.. sadece kabul. çünkü hayat böyle bi şey. kendi bokumuzla kavga ediyoruz bazen. kendi acılarımızı büyütüyor; kendi sevinçlerimizi küçültüyoruz... ne büyük ihanet hayata karşı!

    bu film insanı şöyle bir silkeliyor, taşını toprağını döküyor ve tam manasıyla kendine getiriyor. ceza değil, ödül değil..sadece "olan"a kavuşturuyor.

    son not:

    pek dinle/tanrıyla kanki değilizdir fakat bana en çok şu söz kaldı bu filmden (sanıyorum dini içeriğinden ziyade adamın düşünce biçimi ve kabulüydü beni etkileyen) :

    "şu anki durum pek iyi değil ama bekliyoruz; düzelecektir elbet. tanrı bizi unutmak için yaratmadı.."
  • tek bir karesinde bile türkiyeyi göremediğim güzel bir film. biz o gün ülke olarak uyuyorduk zaten. herkesin saçmada olsa bir amac ugruna heba olduğunu anlayabildim. evet.
    (bkz: biz orada yoğuz)
  • doğu kültürlerine ayrıca bir vurgu yapmış, insanların kendi hayatlarından derleme; onca kültüre, ülkeye, insanların hayatlarına girme fırsatı bulduran, izlemesi akıcı bir patchwork belgesel.
  • bitirildikten sonra kayıtlarının uzaya yollanması lazım gelen proje. "katılsam ama nasıl" diye düşünmüyor değilim.
  • çok güzel bir fikir, çok güzel bir organizasyon. 24 temmuz 2010 tarihinde dünyanın her köşesinden insanların bir günlük yaşantılarını konu alan bir belgesel. öyle gerçek ki, içinde doğum, ölüm, sevinç, üzüntü, herşey var. insanların bazen kendisine sorduğu acaba şu anda falanca yerdeki insanlar ne yapıyordur sorusuna verilmiş cevap gibi ve tam da olması gereken gibi çok farklı ve tahmin edemeyeceğimiz şeyler yapıyorlar. ben çok beğendim hatta daha uzun da olabilirdi. kesinlikle tavsiye ederim izlemenizi..
  • güneşli bir sabahta izleyince gün boyu hayat neşesi sağlayan bir film olmuş.

    --- spoiler ---

    +ok, what do you fear?

    -well, i guess...i'm fearless now.

    -i guess my fear was that you'd get cancer and you did.
    that you'd get it again, i mean,and you did.
    but it's over with.
    so i'm fearless.

    http://www.youtube.com/watch?v=vzhimlt1dba

    --- spoiler ---
  • herhangi bir günü bitirmeden izlenmesi şart olan insan belgeseli. izledikten sonra bir günün ne kadar sonsuz büyüklükte olduğunu anlayacaksınız.
  • aslında herkes kendi dünyasının merkezi be yavrum. geceleyin o sesleri bi sigara yakıp gökyüzüne bakınca daha iyi duyuyorum. güneş burada batmaya hazırlanırken başka bir ülkede ilk ışıkları denize yansımaya başlıyor. sigaramın dumanı havaya karışırken, boğazdaki dalga seslerini duyuyorum, güneydoğuda bir karakolda keleş seslerini, terkedilen bir kadının tutkulu hıçkırıklarını, kendini boğaza bırakan bir intiharcının rüzgarı yarıp geçmesini, tarlabaşından yükselen hüzünlü bir türküyü, rakı bardaklarının birbirine çarpmasıyla havaya karışan o tok sesi, sigaramın cızırtısını, dumanının havaya karışmasını...hepsi kulaklarımda. hepsini işitiyorum. 7 milyar insan 7 milyar hayat.

    ''anlatılan senin hikayendir'' aç gözünü iyi izle bu filmi.

    ''nelerden korkarsın?'' sorusuna verilmiş cevaplardan bir kuple.

    +hiçbir şeyden korkmuyorum. sadece tanrıdan.
    +tanrıyı tanımayan insanlardan korkuyorum. kurtarılmayacak ve cehenneme gidecek insanlardan.(13-14 yaşlarında bir kız çocuğu)
    +ya tanrı gerçekten yoksa. ona inanıyorum, ama ya gerçek değilse. ölünce ne olacak yani, sonsuza kadar yok mu olacağız?(6-7 yaşlarında bir kız çocuğu)
    +eşcinsellikten korkuyorum. eşcinsellik... hastalık gibi bir şey. ve ben hastalıklardan korkarım.

    +sanırım beni en çok politikacılar korkutuyor. ülkenin başka bir savaşa daha girmesinden korkuyorum. (bir amerikalı)

    +sabah evden çıktığımda, akşam eve sağ salim dönüp dönmeyeceğimi bilmiyorum. afganlılar eve geri dönememekten korkuyorlar. (bir afgan)
hesabın var mı? giriş yap