• aslında parayı bulan ilk kavim değildir.

    5bin yıldan daha eski tarihlerde para icat edilmemişken tarımla uğraşan topluluklar alıp satmak istedikleri ürünlerin net karşılığını belirlemek için ortak bir değer ölçütü arayışına girdiler. temeli güven ilkesine dayanan, haksızlığı önleyen, genel geçer ve kullanımı kolay bir değiş tokuş maddesi lazım oldu.

    böylece ilk para, "mal para" olarak mö 3000'li yıllarda mezopotamya'da ortaya çıktı. mal paranın değeri de altın veya gümüş gibi yapıldığı maddeden gelirdi.

    mesela en çok bilinen mal para yine mezopotamya'da kullanılan "şekel" idi. şekel belirli bir miktar arpa idi ve hem para hem de ağırlık birimi olarak kullanılırdı. ithalat ve ihracat da dahil olmak üzere ticarette uzun yıllar kullanıldı.
    hatta öyle ki mö 1700'lü yıllarda babil krali hammurabi'nin yasalarında bazı suçlara karşı ödenmesi gereken para cezaları ve faizler belirlenmişti.

    aradan geçen yüzlerce yıldan sonra mö 600lü yıllarda ise lidya kralı alyattes tarafından sardes'ta altın gümüş karışımı ilk sikke basılmıştır. mal para'nın madeni paraya dönüşümünün genel olarak sebebi ise paralı askerlerin alacaklarının güvenilirliğini teminat altına alma talebiydi.

    böylece devamında tüm ege uygarlıklarında mal para yerine madeni para kullanılmaya başlandı.
  • parayı bulunca, sahibine götürüp geri vermeyi hiç düşünmemişler. amınakoyım öyleyse ben böyle bi' medeniyetin.
  • bunlar parayi bulmuslar tamam da nasil bulduklarinin malumati yoktur tarih kitaplarinda. ortak bir degisim araci ustune kafa patlatan lidyali eleman margarin kulakcigi, citlembik tohumu, mandalina kabugu, efendime soyliyim, lades kemigi eline ne gecerse ogluna verip bakkala yollamis olabilir mesela. gun asiri yedigi bakkal dayagindan serseme donmus cocukcagiz nihayet elinde iki ekmek bir maltepe ile geri dondugunde paranin kivami tutturulmustur herhalde.
  • her ne kadar parayı bulmuş olsalar da paraya işlevsellik kazandırıp onu ciddi bir ticari değer haline getiren topluluk iyonlar'dır.

    akıbetleri konusundaki tartışmaya gelince. pek çok kavim ya da topluluk başka topluluklar içinde yitip gidebilir, ya da şanssız olanları soykırım neticesinde dna larını ileriki nesillere taşıyamayabilir. ancak anadolu kavimleri bunlardan biri değil. yani lidyalılar, yani frigler, yani bizanslılar yok olup bi yerlere gitmediler. yeni gelenlerle kaynaştılar. mete han'ın hsiung-nuları nasıl yok olmayıp dna'larını attila'nın hunları'na taşıdılarsa, lidyalılar da öyle yaptı. yani biz anadolu insanı, her birimiz zaten birer lidyalı, hititli, bizanslı, selçuklu ve osmanlı'yız. bu yüzden anadolu insanının dna'sında hep çok farklı izler bulunuyor zaten.

    zöge: yüzde yüz ötükenli olduğunu düşünen gerizekalı sayısı da fazla.
  • en önemli liderleri muammer kabbafi idi.
  • "lidyalilar parayi bulmus" denir lidya ismi anilinca hemen, ama lidyalilarin asil buldugu sey sikkedir. para, acik sekilde tanimlamak gerekirse standart hale getirilmeye calisilmis, belirli bir degeri olan degis-tokus birimleri lidyalilardan once cesitli uygarliklarca kullanilmistir. bunlar arasinda en yaygini da dogal olarak cesitli formlarda madenlerdir. degis tokus icin kullaniilan maden kulcelerini standartlastirmaya calisan medeniyetler arasinda asurlular ve yunanliar sayilabilir. asurlular bu maden parcalarini yuvarlak hale getirmis, uzerlerine krallarinin adini yazmislardir. yunanlilar ise oboloi adi verilen bakir cubuklarin bir avuca sigan 6 tanesine avuclamak kelimesinden tureyen drakhme adini vermis ve uzun sure para birimi olarak kullanmislardir.

    velhasil-i kelam, olay lidyalinin birinin durup dururken "abi aklima bi fikir geldi, para diye bi sey olsun biz bunu piayasa surup emisyon hacmi yaratalim, fazla surersek devalue olsun, enflasyon resesyon filigran" seklinde ortaya cikmasiyla tezahur etmemistir. lidyalilarin yaptigi, uzerinde belirli bir sekil* olan, standart sekil ve ebatta sikkelerin saray guvencesiyle dolasima surulmesidir. bu onemsiz bir gelisme midir, tabii ki degildir. peki iyi mi olmustur, o tartisilir.
  • parayı bulmamışlardır. kendilerinden önceki bir çok medeniyette para veya değerli maden kavramı vardır.
    parayı kullanmışlardır.
    para ile ordu tutmak.
    komşu devletlere borç vermek.
    çiftçileri maaşa bağlamak vs vs.
    adamlar bildiğiniz imf sistemi kurmuşlar.
    yapılan kazılarda bulunan para veya para şeklinde değerli madenler lidya öncesine bile rastlanıyor.
  • m.ö. 680 yılında bastığı bir düzine sahte parayla dünya tarihindeki ilk kalpazanı yetiştirmiş olan medeniyet.
    dansöze yapıştırdığı* madeni paranın yüzüne giges yerine kendi resmini bastığı farkedilen kalpazan kısa sürede yakalanmıştır.
  • herodotos un anlattıklarına gore antik yunanlılardan tek farkları genc kızları ceyızlerını elde edene kadar fahıselıge bırakmaları ımıs. buradan yola cıkarak daha oncekı bınlerce yıldır tıcaret yapılan bır bolgede paranın nasıl bulundugu hakkında yenı teorıler gelıstırmek mumkun gıbı gorunmektedır. nitekim ceyızin olusması icin belırlı ıhtıyaclar olacak ancak cinsellik karsılıgını herkes bu ıhtıyaclara uygun olarak odemekte gucluk cekecektır. aynı zamanda kadınlar evlenmeye karar verdıklerınde ıstedıklerı zaman mala cevrılebılecek bır ortama ya da arayuze gereksınım duymus olmalılar. bu baglamda daha onceden belırlenmıs kuralların dısında bır ticaret seklı ve ıhtıyac bıcımı varken paraya ıhtıyac duyulması ve bunun da kadınlar tarafından ıcat edılmıs olması kanaatımce en buyuk olasılıktır.
hesabın var mı? giriş yap