• bu bir "kendimce" hamilton analizidir.

    perez o kadar kurallar içerisinde ama o kadar yavaşlatıcı bir savunma yaptı ki resmen ağzım açık izledim. bunun bir benzerini alonso yapmıştı yine hamilton'a karşı bir kaç yarış önce ama bu çok farklıydı.

    muhtemelen hamilton verstappen ikilisi kendine yaklaşsın diye sadece lastik koruyarak ve ers depolayarak hamiltonla gireceği battle'a hazırladı kendini. zaman geldi çattı. arkasında çok az tur atılmış hard lastiklerle, pistin açık ara en iyi aracıyla hamilton geliyor. perezde bitmeye yakın ve savunma yaparken kullanacağı haliyle en fazla 2-3 tur atabilecek softlar var.

    tekrar izlerseniz hamilton'a o kadar güzel yerlerde pozisyon veriyor ki tam ers bitiyor muhtemelen bu sefer drs alıyor kavruktan. pro bir sürücü amatör sürücü ile dalga geçiyor dersiniz tekrarını izlediğinizde. drs ile tekrar geçiyor ve geçtiği de yetmiyor pozisyonunu hamilton'un yarış çizgisine göre ayarlayıp normalin altında bir hızla dönüyor ve vakit kaybettiriyor adama. tekrar alıyor tekrar veriyor. verstappen arkadan gelene kadar bunu sürdürüyor. max'i drs zone'a almak için yavaşla demeseler tekrar geçecek bu arada. takım tarafından yavaşlatılıyor artık sonda.

    hamilton kazandı, verstappen kazandı, şu iyidir şu kötüdür işini geçiyorum:

    adam düzlükte köklüyor, tam drs çizgisine gelmeden pozisyonunu anlık hamilton'a veriyor ve drs ile arkadan gelip tekrar geçiyor. virajda yaklaşıyorsun ama iç tarafı tam kapatmadığın için senin önüne geçip yarış çizgine müdahil olmasına göz yumuyorsun. bunu bir kere iki kere de değil 2 tur boyunca yapıyorsun. biz bu tarz f1 oyununda yaparız ve iyi oyuncular hakikaten yemez bunu. bırak 7 kere dünya şampiyonu olmuş ben goat'ım diye ortalıkta gezen f1 pilotunu... perez kural ihlalinin yanına bile yaklaşmadan yaptı tüm bunları. ulan bir zig-zag yap. en azından kural dışına yeltenmeye yönelt rakibini değil mi? armut gibi yarış çizgisinden ayrılmadan gidiyor. perez-hamilton mücadelesinde kural dışına çıkılmaya yaklaşılan tek an perez'in drs ile hamilton'u tekrar geçtiği andı düşünün artık. tam geçerken sola yanaşarak perez'in neredeyse bariyerlere tost olmasını sağlayacaktı. oluşabilecek kural ihlaline perez yöneltti yani hamilton'u. neyse ki kaza olmadı da hem perez'e bir şey olmadı hem de o kazadan hamilton'un aracı da etkilenirdi burada bilerek kaza yaptırdı entrylerinden kafamızı kaldıramazdık.

    hamilton boş turda gerçekten mükemmele yakın sürüyor aracını. başka bir pilot ötesini geçebilir mi bilmem. izlediğim kadarıyla aracın hakkını veriyor yani. yarışmak yarış çizgisine olabilecek en yakın şekilde araç sürmekse hamilton cidden mükemmele yakın bir pilot. ama rekabetten o kadar uzak bir araç ile yarıştı ki yıllar boyunca savunma yapmayı, kafa kafaya mücadele etmeyi öğrenemedi resmen. aracın açısını iyi ayarlayıp geçtiği bir geçişi bile hatırlamıyorum doğru dürüst. geçen yarışta sonlardan gelip teker teker pistteki pilotların hepsini geçerek bitirdiği yarışı bir izleyin. geçişlerin tamamına yakını drs noktasında veya düzlükte. tamam risksiz geçiş ama hamilton başka türlü geçiş yapabilir mi onu da göremiyoruz. tamamına yakını aracın düzlükteki hızını kullanarak düzlüğe olabildiğince yakın girip uzun düzlükte hava koridorundan veya drs'den faydalanıp deyim yerindeyse "basıp geçme" üzerine. çünkü biliyor ki pistteki en hızlı ikinci araç honda ev ondan 10-15 km daha yüksek hıza ulaşıyor düzlükte bu alman harikası. tamam bu da bir geçiş tarzıdır ve diğerinden değersiz değildir ama başına gelenlerin nedenini açıklamak için yazıyorum tüm bunları. perez ve hamilton'un yaptığı 2 dakikalık mücadeleye bir de bu kafayla bakın. tam aksi durumda, güçlü tarafta perez'in olduğunu ve geçmeye çalıştığını varsayın. ben size olacakları söyleyeyim. ilk virajda perez geçip sonraki virajlara aracını hamilton gibi ideal yarış çizgisi yerine ortalayarak yerleştirerek geçiş imkanı vermezdi. hamilton karşı atak bile yapamazdı doğru dürüst. bırak 2 tur debelenmeyi. max olsaydıyı zaten saymıyorum. onu son turda gördük.

    perez karşısında düştüğü haller ayrı bir taraf, son turda verstappen'e yaptığı savunma da facia. yahu rakibinde sıfır set soft lastik var. sende 40 turdur döndüğün hard lastik var. önünde de sadece ama sadece 1 tur var. sen 20 tur önceki perezsin lan işte! kabul ediyorum şansın çok az ama o şansı standart yarış çizgisine saplanarak sıfıra indiriyorsun. verstappen'in elinde soft var. içeriden girip senden dışarıdan girdiğin halde senden daha geç fren yapma lüksü var bunu biliyorsun. sen ne yapıyorsun? dışı alıp içeriye onu atıyorsun ve yarış çizgisinin dışında kaldığı için virajı daha yavaş dönmesini veya lockup yapmasını umuyorsun. yapman gereken perez'in 20 tur önce sana yaptığını yapmak aga. arkandaki araca olabildiğince yarış çizgisi vermemek. ortalamak yani aracı amk. verstappen'e bir sonraki atakta verstappen'in aracını konumladığı yere bakın duruma ne kadar uygun. içe yakın ve ortalayarak tutuyor aracını. düzlükte geçildiği hamilton'dan virajda yine alıyor yerini. üstelik 2 tur götünde de tutmana gerek yok. 1 dakika 20 saniye arkanda tutman yeterli. deneyeceksin başka çaren yok. viraja gelirken pisti ortalayacaksın, dışarıyı veya içeriyi alsa bile normalden daha yavaş bir hızla dönmesini sağlayacaksın max'in. zaten düzlükte lastiklerin bir etkisi yok. hayvan gibi hızlı altındaki araç mavi araçtan. ha belki yine geçer tabi ki sıfır set soft lastik bu boru değil ama en azından ben pilotum denedim olmadı dersin.

    hamilton'un goat olduğunu düşünen sevgili kavruk severler. sadece şu perez vs hamilton, verstappen vs hamilton 2 dakikalık seansları bile aslında ne kadar sıradan bir pilot olduğunu gösteriyor hamilton'un.

    bakın tekrar tekrar söylüyorum. hamilton boş tur olsun, mücadelenin olmadığı turlar olsun yani yarış çizgisine aracı yerleştirip olabilecek maksimum hızı alma konusunda pistin üzerindeki en iyi pilotlardan biri. atıyorum 30 saniye fark yedi hamilton 30 tur kala. lastiklerini yenilediniz ve dediniz ki her tur 1 saniye alman lazım. önün boş öndeki araca yetiş. hamilton onu yapar. yapay zeka gibi aracı yarış çizgisine yerleştirir ve 30 tur boyunca milim dışarı çıkarmaz ama iş geçiş ve savunma işine gelince pistteki 3-5 pay driver'ı çıkarın gerisinin muhtemelen hepsi ondan iyi. bugün son turda alonso verstappen'e geçilmezdi, yemin ederim ama ispatlayamam. vettel keza öyle. sainz vermezdi, tsunoda bile vermezdi belki. o derece kötü bir mücadele yönetimi var bu adamın ve goat olduğuna inanan milyonlar var dünyada. gerçekten inanılmaz.

    ha bugün düştüğü duruma ben bile üzüldüm o ayrı. o kadar her şey üstüne gelmesine rağmen rakibini de tebrik etti. benden övgüyü aldı. aksi durumlarda sponsorlar vs. tehlikeye girerdi muhtemelen onun için yaptı ama yine de yaptı mı yaptı.

    edit: vaktim olamadığı için bu entry sonrasına pek bakamamıştım. herkes kendince bir eleştiri yapmış tabi ki tutup da ikili münakaşaya girmeyeceğim ama "kavruk" lafına takılanlara hak verdiğim için yapıyorum bu editi. yazının içinde geçen kavruk lafı belki çevrildiğinde globalde ırkçı bir terim olabilir ama türk kültüründe sempati amaçlı kullanılır. en azından ben öyle kullanıyorum yani yanlış anlaşılmasın. verstappen hakkında bir entry yazsaydım ona da muhtemelen sarı pipi falan yazardım geyik olsun diye. he yine ırkçı bir tabir falan derseniz söz konusu kelimeyi lewis olarak değiştirip paragrafı öyle okuyabilirsiniz. alttaki bu yönde eleştiriler boşa çıkmasın diye teker teker ben yapmayayım.
  • schumacher ile karşılaştırılıp durulduğuna göre iki pilot arasında karakter açısından bir farkı söyleyeyim.

    ferrari'de takım patronlarının da çalışanların da belirttiğine göre schumi 1996-2006 arasında adam hiçbir şekilde bana kötü araba verdiniz diye mızmızlanmadı. zaten arabanın kötü olduğunu bilip ilk 2-3 sene şampiyonluk beklentisine de girmedi. daha da önemlisi araba kötü olsa bile röportajlarda kesinlikle ben iyiyim ama araba kötü anlamına gelecek bir şey söylemedi, takımı ve arabayı suçlayıcı açıklamalar yapıp takımın moralini düşürmedi hatta konuyu buraya getirmeye çalışan sorulara karşı da takımını savundu. sadece medyaya karşı da böyle değil, takım içinde de sürekli insanları motive eden, moralleri yükselten biriydi. (brawn gp şampiyon olduktan sonra button'un hemen mclaren'a gitmesi mesela çalışanların moralini çok bozuyor, ardından takımı mercedes satın alıyor. ross brawn takımı hangarda toplayıp yeni pilot duyurusunu yapacağını söylüyor. millet hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ah ne güzeldi 2009 diye geçmişe bakarken karşılarında schumacher'i görünce çıldırıyorlar.)

    hamilton ise bulabildiği her fırsatta kendisinin iyi ancak arabanın kötü olduğunu dile getiren biri. mclaren'da 9 yıl kadar mekanikerlik yapmış marc priestley'in kitabını okuyorum. 2007'de ilk birkaç ay herşeye meraklı ve sevecen olan hamilton'ın kısa sürede gittiğini ve yerine tek başına olan, içten pazarlıklı ve bir hedef doğrultusunda takımı da zorda bırakabilen birinin geldiğini söylüyor, ima ediyor. o sezon mclaren içten kaynamaya başlıyor ve spygate gibi olaylar meydana geliyor. hamilton kasıtlı olarak alonso'nun üzerine oynuyor, ekranlarda takımı ve mekanikerleri övüp durmaya, pr yapmaya başlıyor. kendisini karışıklığın ortasında kalmış bir melek gibi lanse etmeye başlıyor. mclaren teknikerleri de hamilton'un bu tavrından oldukça rahatsız olmaya başlıyorlar adamı normalde de tanıdıkları için.

    ingilterede birkaç röportaj vakası var. röpörtajı yapanlar abi bu adam öyle şeyler söyledi ki bi bakar mısınız diye takıma gösteriyor ve verdiği sıkıntılı röportajları mclaren yayınlatmıyor. o röportajların yayınlatılması hamilton'un kariyerini çok kötü bir şekilde etkileyebilirdi demekte priestley. hamilton'un bu davranışlarının bazılarını yanında ilk senesinden itibaren onu yönlendirecek düzgün bir menajer olmamasına, hep babasının onun yanında olmasına (2010'a kadar menajeri babasıydı) bağlıyor.

    ya bu adam formula 1'e geldiği ilk senede bile mclaren'da el üstünde tutulmuş biri. alonso kendisini 1.pilot olarak görürken mclaren ikisine eşit davranıyor ancak hamilton formula 1'de bana ırkçılık da yapılıyordu diye sjw'lik yapıyor. kendini bütün takımdan soyutlayan sensin be adam. bir kere ingilizsin, medya ilk seneden beri arkanda ve genç ingiliz yetenek diye parlatıyor seni, formula 1 içinde çok zor sana ırkçılık yapılması. kendisini diva olarak gördüğü için, canının istemediği, işine gelmeyen her olayda muhtemelen şartlanmış bir şekilde aha işte ben siyahi olduğum için böyle yapıyorlar diye düşünmekte.

    karun chandhok denen bugünün pit röportajcısı eskinin formula 1 pilotu sırf hintli diye tipinden dolayı monaco gp sırasında şehirde restorantlara alınmadı formula 1 pilotu olduğu dönemde. al sana ırkçılık. hamilton'un monaco'da siyahi diye restoranta alınmadığını düşünsenize ilk senelerinde. ulan ron dennis ve bütün ingiliz basını o restorant zincirini bitirirdi be, manşet olurdu her yerde yayınlanırdı.

    ayrıca ben şu kısma ayarım. yıllardır hamilton'un babasının çocuğunu yarış pilotu yapmak için iki işte çalıştığını duyuyoruz. açıkçası ben adamın hafta içi it gibi çalıştığını haftasonları da çöpçülük benzeri bir iş yaptığını, bunların varoşlarda yaşadıklarını ve bütün parayı hamilton'a akıttıkları için kıt kanaat geçindiklerini sanıyordum. resmen böyle bir imajı vardı bende hamilton ailesinin. yahu adamın babası müteahhitlik yapıyormuş bir ara. hamilton para kazanmaya başlamadan önce bile ingilterede orta-üst sınıf bir aile bunlar.

    geçen sene netflix'te schumacher belgeselini izledik. schumi'nin babası da karting'de falan tamircilik yapıyor. orta sınıf aile yani bunlar, button veya norris gibi zengin değiller. ben hiç böyle gariban edebiyatı görmedim schumi'den. adam yıllarca karting'de yerel bir şekilde takılıyor 1 sene formula 3'te falan yer bulabiliyor ve kendini gösterince eddie jordan bunu formula 1 için hemen kapıyor. hamilton ise 13 yaşında mclaren genç pilot programına katılıyor ama yerseniz adam gariban.
  • debe edt
    çirkin bir olaydan bahsettik. denge olsun bu da güzeller güzeli için
    (bkz: #125803522)
    ____________________

    yarış komiserlerinin raporu,

    " video ve telemetri kanıtlarını incelendi"

    araç 33 [verstappen] ve 44 [hamilton] 9. viraja araç 33 önde ve araç 44 biraz geride ve içerideyken girdi.

    "44 nolu araç, virajın zirvesine ulaşmayan bir çizgideydi ve içeride boş alan vardı.

    araç 33 viraja döndüğünde, araç 44 temastan kaçınmadı ve araç 44'ün sol önü araç 33'ün sağ arka tarafı ile temas etti. araç 44 ağırlıklı olarak hatalı olarak değerlendirilir."

    hamilton'un bu kazada suçlu olduğu su götürmez bir gerçek. hatalı mı değil mi tartışması boş bir tartışma

    net olarak hatalı

    bu kazada sorulması gereken soru bu kaza oyun içinde olabilecek bir kaza mı? komiserler kazayı normal oyun kodu içinde değerlendirildi. ve ceza ona göre verildi.

    bu ifadelerin f1 terminolojisine hakim olmayanlar için tercümesi hamilton faul yaptı ama sportmenlik dışı bir faul olmadığı için kırmızı kart görmedi.

    bazen futbol maçlarında olur ya! rakibin ayağı kırılır. ama ayağı kıran sadece sarı kart alır.

    bugün ingiltere de bu yaşandı.

    kendi şahsi görüşüm. bu kaza normal değil. dünyanın en hızlı virajlarından birinde nasılsa rakibi geri adım atar diye bu şekilde riskli biçimde giremezsin.
    nasılsa rakip yavaşlar onu geçerim ve bir şey olmaz. adam yavaşlamadı. hakkı olan yolda sürüşüne devam etti. sonucunda da sen ön tekerinle adamın tekerini kırdın. 51g kuvveti ile bariyerlere çarptırdın.

    ve saha komiserlerinin raporuna göre sen önde değildin. yan yana bile değildin. gerideydin. bir kumar oynadın.

    kendi ve rakibinin hayatını tehlikeye atan bir kumar.

    bu etik değil. normal de değil. normal oyun kodu ile değerlendirilemez. ceza bu şekilde olmamalıydı.

    tüm bunlar yetmezmiş gibi rakibin hastanedeyken ve senin yüzünden oradayken bunu kabul etmesen bile seninle birlikte yaptığı bir kaza yüzünden hastanedeyken hiç birşey olmamış gibi galibiyeti kutladın.

    bir yazar arkadaşın belirttiği gibi

    https://youtu.be/rljbnzgmmrk
    https://youtu.be/ehbgqw5oeca
    https://youtu.be/oikel6jvd3q

    alışkanlığın olduğu şeyi yaptın. ön tekerin ile rakibinin arka tekerine temas edip rakibini yarış dışı bıraktın. hem de bunu bu sefer önünde şampiyonluğa giden rakibine dünyanın en hızlı f1 virajlarından birinde hızla gitmekte olan rakibine yaptın.
    adam 51g ile bariyere çarptı. ve sen sadece 10 sn cezası aldın. çünkü 7 şampiyonluğu olan sözde f1 pilotuna adam öldürmeye teşebbüs etme cezası vermeyeceklerini hele de 140 bin ingiliz taraftarının önünde vermeyeceğini biliyordun. şuan f1'in en güçlü takımı mercedes'in lobi gücünü, marka imajının zedelenmesine izin vermeyeceğini de.
    seni böylesine arsız yapan bunlar. evet haklı çıktın. kazandın. ama adam değilsin. çünkü

    galip geldikten sonra bugün ki yarışı kazandım. ama bu yarışta bir kazanan yok. hepimiz hastanedeki arkadaşımız için üzgünüz. sadece profesyonel olarak devam etmemiz gerektiği için devam ettim. bugün kimin birinci olduğunun bir önemi yok falan diyebilirdin. hiçbir şey söylemesen bile galibiyet sevincini ölçülü olarak yapabilirdin.

    ama yapmadın.

    şampiyonluk için çekiştiğin, senden önde olan rakibinin tekerini kırıp bariyerlere 51g kuvveti ile savur. sonra kazandım diye sevinç gösterileri yap

    hamilton hiç boşuna drama yaratma. seni zenci olduğu için değil, ten rengin siyah olduğu için değil, lgpt aktivisiti olduğu içinde değil, kalbinin içi siyah olduğu için sevmiyoruz.

    kötü kalplisin adamım. ve şunu unutma iyiler kaybedebilir ama kötüler kazanamaz.

    bugün iyi olan kaybetti.
    ama kötü olarak sen kazanmadın. şuan kazandın zannediyorsun. ama kazanmadın. f1 tarihine efsane şampiyon olarak değil kirli araç sürüşün kötü kalpliliğin ile yazıldın. rakibinin canına kast etmenle

    şampiyon olmak için real madrid messinin ayağını kırsa ne hissederdik. sen bugün bunu yaptın.

    aradaki 25 puanlık fark 8 e düştü.
    rakibinin arabası paramparça oldu. rakibin ölümden döndü. psikolojisi alt üst oldu. ona başa baş giden yarışlarda gözünün ne kadar dönebileceğini gösterdin. beni yenmeye kalkarsan ölebilirsin dedin. ve adama gaza basarken içinde en doğal iç güdü olan hayatta kalma güdüsü ile korkmasını, bu deli ve galibiyet için herşeyi yapar mesajı verdin. bu şekilde o bu sene kaybedebilir. ama sen kazanamazsın.

    hamilton eminim buraları okuyorsun biliyorum. o yüzden yazıyorum :)

    sana romantik gelecek ama ben eminim.

    iyiler kaybedebilir ama kötüler kazanamaz. neden biliyor musun?

    çünkü iyiler kazanmayı ister
    kötüler ise kaybetmekten korkar. ve başkalarının kazanmasından nefret eder.

    hiç kimse sonsuza kadar kazanamaz. korktuğun başına gelecek. ve kaybedeceksin.

    biz iyiler ise bazen kazanacak bazen kaybedeceğiz. kazandığımız da sevinecek kaybettiğimizde üzüleceğiz. ve yin ve yang gibi her ikisinin de gerçek her ikisininde kabul edilebilir olduğunu bileceğiz.
    her ikisini de kucaklayacağız.

    hamiltom efendi

    sen kaybedeceksin. sen kötüsün
  • muhteşem bir sürücü, iki yüzlü bir insan.

    mesela topluma küresel ısınma, iklim değişikliği gibi konularda nutuk çekerken, kendisi lüks hız yatında instagram'a post atmaktan çekinmez.

    attığı postta "sadece ben ve roscoe, telefon yok, antrenman yok" der. telefonu yanına almamıştır ama kendisini videoya alması için bir çekim ekibi tutmuştur.

    örneğin twitter'da şöyle bir yazı döşer:

    "okyanuslar ve ormanlar yok oluyor. 2020 zor bir yıl. ama insanların bir araya gelip adalet için savaştıklarını, gezegenimiz ve insanlar için daha fazlasını yaptıklarını görmek bana umut veriyor. hepinize positif dalgalar gönderiyorum, savaşmaya ve ilham olmaya devam edin."

    lewis hamilton, her yıl atmosfere 256.551 ton co2 yayan bir organizasyonun (formula 1) bir numaralı yüzü. buna taraftarların yarışlara gelmek için yaydıkları co2 dahil değil.

    kendisi mercedes markasının en tanınan yüzü ve formula 1 takımının da lider sürücüsü. üretilen her arabada atmosfere 16,4 ton co2 yayan mercedes markasının.

    söz konusu şirket (daimler ag) almanya'da emisyon skandalı nedeniyle 2019 yılında 700m dolarlık bir ceza yemişti. sebebi malum, emisyon değerleriyle alakalı açıkça yalan söyledikleri için. kendisinin o dönem twitter'dan yazı döşediğini görmedik.

    aynı zamanda bu nutukları çeken kişinin tek başına 15 adet süper lüks aracı (8'i hiper araç sınıfındadır) vardır. öyle ki, bu araçların yaklaşık yarısını tutmak için los angeles'ta koca bir garaj kiralamıştır.

    bunlar, sosyal medyada nutuk çekmese kimsenin dikkatini çekmez veya eleştirilmez. sonuçta adam dünya çapında bir sporcu ve zengin. ama kendisinin karbon ayak izi tek başına küçük bir ülke kadarken kalkıp da "gezegenimiz" derse bu iki yüzlülüktür ve herkes buna götüyle güler.

    mesela yine sosyal medyada herkesin veganlığı düşünmesi gerektiğini, çünkü gezegenin tükendiğini söyler. vegan diyetinin dünyayı kurtarmanın tek yolu olduğunu iddia eder.

    kendisi 25m pound'luk bir özel jetle dünyayı gezerken 3m pound değerinde lüks yatıyla da denizlerde takılmaktadır. üstelik bu özel jeti sadece işi için değil, canı istediğinde abd'ye canı istediğinde monaco'ya veya başka bir yere gitmek için kullanmaktadır. karbon ayak izi konusunda en kötü taşıtlar da uçaklardır malumunuz.

    aynı zamanda ana sponsorlarından biri de bir yağ ve fosil yakıt üreticisi olan petronas'tır.

    kendisi "black lives matter" hareketinin bir temsilcisidir ve yarışlardan önce bu t-shirt'ü giyerek diz çöker. çünkü siyahilerin çektiği çileler konusunda çok duyarlıdır. hatta, insanların kişisel seçimlerini destekleyip aynı zamanda diz çökmeyen pilotların kişisel seçimini da eleştirmeyi kendine hak görerek, bu kadar devasa tutarsızlıklar içinde irili ufaklı tutarsızlıklarını da sürdürmektedir.

    black lives matter marksist bir organizasyondur ve amaçları arasında emperyalizm ve kapitalizmi yok etmek vardır. tabi bu sırada, kendisi tamamen kapitalist bir organizasyon olan formula 1'in poster çocuğudur. evet formula 1; yıllık geliri 4 milyar usd olan bir organizasyon.

    mesela hamilton bir siyah olarak hep baskı altındadır, hep mağdurdur, çok çekmiştir. bu konuyu her zaman deşip kullanmaktan çekinmez. elbette mercedes kendisine 60m pound'luk bir kontrat verirken de mağdurdur. o kadar mağdurdur ki parada anlaşılamadığı için hamilton 2020 sezonu için kontratını kış testleri başlamadan hemen önce imzalayabilmiştir.

    yine 2020 sezonunun ilk yarışı olan avusturalya gp'de covid19 pandemisinden kaynaklı sıkıntıları aşıp yarışı düzenlemeye çalışan formula 1 için "her şey parayla alakalı" demesine rağmen, daha birkaç ay önce parada anlaşamadığı için mercedes'i zora sokmuş ve ancak son saniyede kontrat imzalamıştır. "para konuşur" dediği formula 1 sayesinde bir servet kazanmıştır.

    o kadar çok çekmektedir ki londra'da 6 yatak odalı bir malikane, new york'ta yaklaşık 600 metrekarelik bir penthouse, cenevre'de 3 yatak odalı lüks bir süit, ve vergi cenneti monako'da bir apartman sahibidir. bütün bu mülklerin değeriyse 90m doları aşmaktadır.

    o kadar hakkı yenmiş ve o kadar çok çekmiştir ki, kişisel servetinin neredeyse 300m dolar olduğu hesaplanmaktadır.

    yani arkadaşımız hem iki yüzlüdür, hem de sıfır kişisel farkındalık sahibidir. doğuştan yetenekli olduğu motorsporlarında ve formula 1'de yarışmak, servetini kişisel keyif, lüks ve tatmin için kullanmak gibi konulara kimsenin itirazı olamaz. hiçkimse bir şey diyemez. kendi seçimidir.

    fakat bunları yaparken gülünç ve bir o kadar sahte twitler ve instagram postları atmak, samimiyeti konusunda şüpheler yaratmaya devam edecektir.
  • formula 1'e gelmiş geçmiş en dallama pilottur (maldonado dahil). inanılmaz bir hazımsızlık, ağlamak, zırlamak. ya takımın sana kerblere girme gearbox'ı eline alırsın diyor, sen cevap olarak "valtteri benden çok giriyor ama" diyorsun. ya sana ne ondan amına koduğumun çocuğu, sana diyorlarsa sen girme işte.

    albon'a yaptığı ikinci ibnelik de gözlerden kaçmadı. virajda uzun savunma yaptı diye bu orospu çocuğunu haklı çıkarmaya çalışan şuursuzları kaale almayın. normalde hamilton ve mercedes'in göt yalayıcısı olan fia hakemleri bile 5 saniyelik ceza vermek durumunda kaldılar yaptığı harekete, ki normalde başka biri yapsa 10 saniye pit cezası verirlerdi. tv başında bile sinirden elim ayağım titredi, albon bu piçe pit duvarında iki tane çaksa hakkıdır, bir insanın podyum hakkını ikinci defa illegal yoldan çalmak ne çeşit bir şerefsizliktir.

    bu orospu çocuğu böyle hareketlere devam ettiği için sevilmiyor işte. siktirip gittiği gün formula 1 daha güzel bir organizasyon olacak.
  • kendisinde concorde rakiplerin altında da tayyare varken tur başına 8 defa geri bildirim yapıyordu; "araba çok sallanıyor, lastikler bitti, finişi görmem imkansıza yakın" vs vs diyerek. sonra da taşak geçer gibi en hızlı turları atıyordu..

    fanları da bu durumu; "mekanikerleri besliyor." "arabayı geliştiren aslında bu bildirimler, hamilton olmasa o araç o hızlara ulaşamaz" vs gibi saçma sapan şekillerle savunuyordu..

    10 sene sonra ilk kez ortalama bir araca sahip oldu, gel gör ki 2 aydır sesini soluğunu duyamadık. ulan asıl şimdi piti beslemesi gerekmiyor mu? aracın neden kötü olduğuna, nelerin yanlış gittiğine dair?

    işin asıl rezilliği; "geçen seneki çalınan şampiyonluğuna çok kızdı. bu sene her yarışı kazanıp 5 yarış önce şampiyon olacak!" gibi gazlanarak girdiği sezonda tur yemeye başlaması *
  • adama bak bir haftada akp'ye isyan eder oldu, biz napalım amcık?
  • adamlar 2014'ten beri f1 tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir üstünlük kurmuş, millet hala burada kerametin araçta olup olmadığını sorabiliyor.

    kerametin nerede olduğunu ben size hiç hamilton'dan bahsetmeden ifade edeyim.

    valtteri bottas adlı vasat pilot bu sezon sürücüler şampiyonasını 2. götürüyor. şaka gibi değil mi? adam tüm sezon ortada gözükmedi. ne acayip bir sürüşü, ne acayip bir geçiş hamlesi ne de ağzımızı açık bırakan bir hareketi oldu. kısacası start aldı, pit stop yaptı ve finişe geldi. bu onu şampiyonada 2. sıraya getirdi. üstelik bu adam şanssızlık yaşayıp 2 yarıştan da 0 çekti, toplamda da 3 yarıştan puansız ayrıldı.

    geçen sene de kendisi dümdüz sürüşüyle şampiyonayı 2. bitirdi. verstappen'e 48 puan fark atarak. ikisi de 2 kez yarış dışı kaldı geçen yıl. şartlar eşitti yani. araçlar hariç tabi :))

    şimdi size bir soru: 2014 yılından bu yana, lewis hamilton haricinde en çok hangi pilot yarış kazandı?

    cevap veriyorum; nico rosberg.

    2016 sezon sonunda formula 1'i bırakıp tek bir yarışa dahi çıkmayan rosberg, 2014'ten beri en çok yarış kazanan 2. pilot.

    tabi canım, araçta keramet yok, hamilton osurarak kazanıyor.

    george russell'ın hafta sonu ne yapacağı hiçbir şeyi değiştirmez. adam sıfır hazırlıkla koltuğa oturuyor. modern f1'de test yapmadan anında oturup yarışı kazanamazsın. şanslı olduğu kısım yarışın çok tuhaf ve çok kısa bir pist düzeninde koşulacak olması. bu sayede bottas'tan çok fark yemez. sıralama turlarında 2. olursa zaten büyük başarıdır. podyuma çıkarsa yine çok büyük başarı sayabiliriz.

    1,5 yıl sonra edit: russell yarışı kazanamaz demiştim ama, düşünün ki otomobilin üstünlüğü ne boyutta ki adam koltuğa oturur oturmaz galibiyete yürüdü. lastik problemi ve pit hatasından dolayı kazanamadı ya da kazandırtılmadı. yani şu entry'yi yazan ben bile aracın üstünlüğünü hafife almışım.
  • f1 tarihindeki tüm şampiyonlar, yalnızca taraftarları tarafından değil herkes tarafından sevgi ve saygı duyulan sürücülerdi. bunun istisnası bu kişidir. şampiyon olmasından ve başarılı bir pilot olmasından mütevellit çok sayıda seveni var doğal olarak, ama bu kadar nefret edilen bir şampiyon hiç olmamıştı. karaktersizin teki çünkü.
  • içine etti yarışın. 52 tur izleyecektik şu çekişmeyi. kaç yarıştır ezilmişliğin verdiği aşağılık kompleksiyle girdi yarışa, adamın canına kastetti resmen. etrafınızda da vardır muhakkak; çok olgun, "ben oldum" havalarında ancak leş gibi kibirli ve ezik insanlar olur ya, bu hırbo tam onlardan. özlü sözler, felsefi olgunluk paylaşımları filan ama kazanamayınca da full çirkeflik.

    evde ayna karşısında kendi kendine bağırıyordur bu.
hesabın var mı? giriş yap