• eski yunan mitolojisinde, suyundan içenlere geçmişlerini unutturan, hades te bir nehir lethe... dark tranquillity de bunndan esinlenmiş yaptığı muhteşem şarkıda
  • $arki dark tranquillity'nin bunalimli a$k $arkilarindan birisi. giden sevgilinin arkasindan yazilmi$ oldugu cok acik. fakat kullanilan göndermelerin coklugu parcayi siradan bir a$k parcasi ya da ayrilik parcasi olmaktan cok daha uzaga ta$iyor. arti lethe'de bahsedilen; bir sevgiliden cok o sevgilinin ayrildigi andan sonraki hayati betimliyor.

    "lethe
    give me the drink of the fluid
    that disintegrates
    and lend me the sweet balm and blessing
    of forgetfulness, empty and strong"

    lethe, yunan mitolojisinde alegorik unutma tanricasidir. nefret, fesat, nifak, kin ve kavga tanricasi eris'in kizidir. unutmak, gecmi$in izlerini acilarini silmek anlamina gelir. ayni zamanda bu tanricayla simgele$tirilmi$ (yunan mitolojisinde tüm tanri ve tanricalar nesnele$tirlmi$tir ayni zamanda) ölüler ülkesi hades'teki unutma nehrinin adidir. lethe hakkinda pek cok sanat eseri yapilmi$ olsa da aslinda mitolojide adi pek gecmez. lethe, hades'e gelen ölülerin üzerinden gecerken gecmi$lerini unuttuklari ve buradaki sonsuz hayatlarina sifirdan ba$ladiklari nehirdir. dolayisiyla gecmi$ ya$amin aci tatli izlerini hatiralarini siler gecer lethe. bu kisa genel giri$ten sonra ilk paragrafi anlamka pek de zor degil. burada lethe'nin unutturucu özelligi vurgulaniyor.

    "hold me near, unravel the stars
    as i speed through the heavens
    speed through the night
    for you are my blade and my rope
    your are my
    lethe"

    parcadaki sözcükler o kadar farkli anlamlara cekilebilir ki. hold me near "yakin tut beni" ya da "icten saril bana" diye cevirilmesi mümkün bir kisim. ama aslinda her ikisi de yakin anlamli. burada lethe sevgiliyle özde$le$tirilmi$ durumda. belli ki ayriligi kabullenememi$ bir insan portresi parcadaki. yildizlari cözmekten aciga cikarmaktan kastedilen muhtemelen ayrilik sirasinda cevaplanmami$lari aydinlatmak. olasilikla ayrilan sevgili beraberinde bazi aciklamadigi sirlari da götürdü. ve geride kalan cevaplari merak ediyor. as.... kismindaki heavens cift anlam ta$iyor. (the mind's i'de bunlardan onlarca var) "heavens" hem cennet kelimesinin cogulu hem de (bu kelimenin ingilizcede cogul kullanimi gökyüzü demektir) gökyüzü anlaminda. parca buradan ba$layarak pek cok dt parcasinda oldugu gibi intihar egilimine giriyor. muhtemelen bu kisim cok büyük bir bunalimi anlatiyor. son misralar ise sevgiliye kar$i $u anki duygulari aktariyor. geride kalan ki$i acikca görülüyor ki tam bir zitlik ve bunalim icinde. ayrilan sevgiliyi hala daha sevdigi de cok acik. sen hem daragacimsin (ki acikca bunalimin boyutu görülüyor ayriligin ardindan) hem de kilicimsin (ipten kurtaran yani kurtaran). bu olasilikla ayrilan sevgiliden cok cevirinin ba$inda da söyledigim gibi ayriliktan sonraki zamani betimliyor. parca zaten bu andan sonra ayrilan sevgiliye bir yakariya da dönü$üyor. belki de dönecegi umudu ya da gecmi$te bir yerlerde acilari dindirdigi vurgulaniyor. ama sonucta cok acik olan $u ki, sevgiliye kar$i zit duygular beslenmekte. hem kurtarici hem de öldüren, süründüren ayni ki$i.

    "in currents of cobalt
    you storm through my heart
    to sever, to puncture
    the memories that burn
    let sweep through the arteries
    in sharp stabs of pain
    your talonlike fingers to kill me again"

    burada yukarida karanlikta kalan kisim aydinliga kavu$uyor. kobalt, agir elementler arasinda kanser ba$ta olmak üzere ileri hastaliklarda kullanilir. özellikle kanserli dokularin yok edilmesinde, ya da genel anlamda doku hastaliklarinin tedavisinde son derece etkilidir. yine acikca görülüyor ki ayriliga ragmen giden sevgili son bir hamle yapiyor ve anilari geri almak üzere harekete geciyor. yani belki tekrar kurtarici kiliginda bir kez daha aci vermek icin geri dönüyor belki de anilarda dahi bir iz birakmak istemiyor kendisi hakkinda.

    "steal me, invade me and charge me again
    for i burn and i shudder
    burn with each movement of"

    geride kalan ki$i kendisine dogrultulan silaha coktan boyun egmi$ durumda. belki de cektigi aciyi artik kabullenmi$

    "so, cleansed through a floodlight
    i appear; reforged and renewed
    caressed by the sweet balm and blessing
    of forgetfulness, empty and strong
    lethe,
    hold me near, my one friend and guide
    as i drown through your fingers
    drown through your love
    for you are the life i hate
    you are my
    lethe "

    bundan sonra, ayriliktan sonraki zaman lethe'yle özde$le$tirilmi$. yukaridaki paragraflarda ya$anan acinin ardindan sonra artik bir sükunet dinginlik durumu söz konusu. belli ki aradan zaman gecen zaman en azindan ki$inin kendisini yenilemesini ve unutmasini saglami$. anilarin bile zarar verdigi intihar egilimindeki o ruh hali yerini dinginlige birakmi$ gibiydi... ancak bunun cok kisa sürdügü de hemen dizelerin ikinci bölümünde beliriyor. tekrar özlem var yine. ve belki icten ice büyüyor depresyon. belki ki$i unuttugunu sandigi anilari eskisinden cok daha güclü hissettigini ve sahte huzurunun ardina gizledigi derin elem ve kederi hatirladi yine. kar$it duygularin ki$iye depresyona sürükledigi cok acik. hala daha geri dönmesini istiyor. tüm geride olanlar ve nefretine ragmen.

    "drag me down, in passionate sighs
    with the ocean above me
    and flames in my eyes
    and grant me a life i can live
    without...

    ...from the life that i hate.."

    gözlerimdeki alevlerle ve üstümdeki okyanusla tutkulu özlemlerde (ic gecirmelerde) sürükle beni. ve bana ...'siz (sensiz) ya$ayabilecegim bir hayat bagi$la. sözler cok acik. kesin bir dille, giden sevgiliyi unutmak parcadaki ki$inin en büyük istegi. ancak o da cok iyi biliyor ki bundan daha cok onun geri dönmesini istiyor.

    -

    buraya kadar olan kismi bir de genel olarak özetleyeyim; $arki aslinda cok basite indirgenirse bir ayrilik sonrasi zaman dilimini anlatiyor. ilk önce ayrilik sonucu unutma (hatta ba$ta gecen siviyi alkole bile benzetebilirsiniz ya da sonrasi bölümü uyu$turucuya uyarlayanlar bile vardi forumlarda.) daha dogrusu unutmaya cali$ma evresi var. e tabii ayrilmi$sin önce gece gündüz depresyon dolu bir anilarla bogu$ma evresi olacak. bu evre sirasinda muhtemelen ili$kinin biti$i kabullenememi$. daha sonra unutmak ve sonrasindaki dinginlik (projektörle temizlenmek) anlatiliyor. fakat hemen ardindan aslinda hicbir $eyin unutulmadigi tersine acinin devam ettigini kendi kendine itiraf ediyor ki$i. gercek hayatta da cogu zaman böyle olmaz mi? aslinda korkularimizi, bunalimlarimizi, a$klarimizi, hatalarimizi unutmuyoruz. sadece tüm geride kalan acilarimizi, yanli$larimizi ve pisligimizi bilincaltinda gömmeye cali$iyoruz bo$ yere. cogu ise ba$aramaz saklamayi. bir gün yine gelir o gömdükleri geri. ve sonrasinda aslinda hicbir$eyin unutulmasi kolay degildir. parca da "umarim bir gün unuturum, sensiz bir hayata da ali$irim" diyerek bitiyor.*
  • inanilmaz bir introya sahip inanilmaz bir dark tranquillity sarkisi. the gallery albumunden.
  • alın bide türkçesi:

    lethe,
    yok eden (dağıtan, eriten) sıvından ver içmek için bana
    ve boş ve güçlü unutkanlığın tatlı merhemini ve lütfunu ödünç ver bana;

    yakın tut beni. (içten-samimi sarıl bana)
    gökyüzünden (cennetlerden) hızla ayrılırken,
    gece boyunca hızla ayrılırken
    çöz (açığa çıkar) yıldızları.
    sen, kılıcım ve ipim (darağacım) olduğun için
    (sen) benim lethe'msin.

    kobalt akımlarında
    yanan anıları delmek, parçalamak için
    kalbime saldırdın sen.
    beni tekrar öldürmek için
    pençe gibi parmaklarınla
    acının keskin bıçak darbeleri içinde
    damarlarımı temizle.

    çal beni, al (işgal et) beni ve yükle (suçla) beni yine!
    yandığım ve (soğuktan) titrediğim için
    (...'nın her hareketiyle) her hareketinle yak beni.

    böylece temizlendim bir projektörle.
    boş ve güçlü unutkanlığın tatlı merhemi ve lütfuyla
    öpülmüş (okşanmış)
    yeniden işlenmiş ve yenilenmiş görünüyorum.

    lethe,
    benim tek arkadaşım ve rehberim!
    yakın tut beni (içten-samimi sarıl bana).
    senin parmaklarınla boğulurken,
    senin aşkınla boğulurken
    nefret ettiğim yaşam sen olduğun için
    (sen) benim lethe'msin.

    gözlerimdeki alevlerle ve üstümdeki okyanusla
    tutkulu özlemlerde (iç geçirme) sürükle ben!
    ve bana (...'sız) sensiz yaşayabileceğim bir hayat bağışla!
  • cehennemde akan nehirlerden biri. buna “unutturma irmağı” de derler. öteki dünyaya gidenler, bu ırmağın suyundan içmek zorundaydılar. çünkü ondan içenler, her şeyi unuturlardı. bu insanlar için bir lûtuftu. çünkü dünyadaki acılı günlerin, sefaletlerin, onların kafasında hiçbir izi, en ufak bir hatırası bile kalmıyordu. böylece onlar, geçmiş zamanlara ait hatıraların kemirici azabından kurtulmuş oluyorlardı.
  • lethe unutuş anlamına gelir. heidegger terminolojisi baz alındığında aletheia kavramı lethe'nin olumsuzlamasıdır. belirginleştirmek adına şöyle denebilir: a-letheia. alethia en yalın anlamıyla açıklık demek, yalnız bunu yalınkat açıklık olarak ifade etmek de yanlış olur. heidegger bu noktada hatırlama ve unutuş ilişkisine değinir. varlığın unutuşun karanlığından çıkartılması önemlidir. yani hakikat veya onun özü açık olan veya olmayan; hakikat olan veya olmayan ayrımına değil, bunların ilişkisi ekseninde saptanır.

    o zaman unutuş ile hakikat arasında nasıl bir ilişki var? kısaca şöyle izah edilebilir belki. heidegger varolan ile varlığı birbirinden ayırır. yani ağaç, masa, bardak birer varolandır. varlık ile varolanda açığa çıktığında geri çekilir. bu yüzden heidegger açısından varlık nedir, sorusu sorulamaz. asıl soru şu olmalıdır sanki: varlık ne anlama geliyor? bunun da yanıtını bulan yok henüz. burada derrida ile hasbihal edersek anlamın sürekli değişen bir anlamda hareket eden bir şey olduğunu hesaba katınca konu son derece dallanıp budaklanıyor. bu da varlık meselesini eğlenceli bir hâle getiriyor.

    aman canım neyse ya.. yıl olmuş 2024, geçim derdi, yoksulluk, işsizlik, enflasyon, yobazın şiddeti, faşistin düzeni, bir de varoluşun acısı derken benim neyime lethe, varlık ya da hakikat falan. babamla annemi dinleseydim böyle olmazdı halim, en azından lethe'yi dert etmezdim kendime sanırım. bu coğrafyada tek hakikat yoksulluk ve faşizm sanki. hadi iyiyiz yine, birini bulduk sayalım..

    bu arada varlığın anlamını bulan olursa bize de söylesin heee, kendine saklamasın böyle cici bir meseleyi, ucundan biz de tırtıklayalım azıcık n'olcak ki.

    edit: imlada kusur.
  • introsu ağlatacak kadar güzeldir.
  • mitolojide unutuş ırmağı.
  • introsunu meleklerin besteledigi parca.
  • (bkz: cem karaca)
    (bkz: tamirci çırağı)

    benziyo lan.
hesabın var mı? giriş yap