• eski yunancada "doğruluk", "gerçek", "hakikat". uğruna martin heidegger'le paul friedlaender'in 30 yıl didiştiği sözcük.

    30'ların başında heidegger ilk başta bu sözcüğün özneyle değil varolanlarla ilgili olduğunu, ancak platon'la birlikte özneyle ilişkilendirildiğini savundu; paul friedlaender'e göre ise bu sözcük ta homeros'ta bir öznenin sözlerinin doğruluğu anlamına gelir, dolayısıyla en başından beri özneyle ilişkilendirilmiştir.

    60'larda frieldlaender bu sözcüğün platon'da özneden bağımsız olduğunu kabul etti, heidegger de özne merkezli aletheia anlayışının homeros'la başladığını.
  • saklı olanın örtüsünü kaldırmak..

    (bkz: noesis)
    (bkz: platon)
  • yakışıklı bir editör. iyi şeyler bastığına inanıyorum. ben yazdıkça o bassın istiyorum. basıp basıp dursun istiyorum hatta durmadan bassın
  • monokl adlı yeni çıkacak olan felsefe-edebiyat dergisine imzasını çakmış editör.
    (bkz: labirentler/@aletheia)
  • bugün birkaç saat içerisinde nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde özellikle edebiyat alanında sözlüğe inanılmaz katkılarda bulunan enerjik yazar. ilgiyle takip edip devamını da bekliyorum. insanın kitapları filan bırakıp sadece sözlük okuyası geliyor böyle yazarlar sayesinde. önümüzdeki günlerde sözlük ziyaretlerimin önemli bir kısmı bunları okumakla geçecek. teşekkürler türkiye.
  • iyi ve faideli şeyler yazan, takip etmekten hoşnut kaldığımız aşmış sözlük yazarı.
  • kant avec sade şaheserini okuyanlar bilir.. sade daki effervescent durumlar kant ın ödev ahlakıyla nasıl uyumludur. aletheia için bir kompozisyon daha var: anonimdışılık.. inandığı bir ismi var. yazarken bu ismi takıyor.. bir büyücüye dönüşüyor... üzerinde keçi kılından abası ile yıldızlara bakan yunanlı bir çoban gibi kokusuz renksiz effervescent
  • çingene zaman ve mekana bağlılığı olmayan demek ise, aletheia da doğruculuk demektir bana göre. bir defteri bir açmak, bir kapatmak... (defter her açıldığında farklı bir sayfa çıkar, şaşırtır adama doğruyu) hüzne karşın en çılgın kahkahaları patlatmak, üzerine iki de göbek atmak... (kutsal kasenin peşine düşünce insan, kırılan kasenin ardından böyle duygulanımlar yaşar.) doğrucu bir kolaj, bir miktar da gerçeklikten doğruya kayış. doğru her nerede bulundu ve yaşanabilir ise... (horlamamak lazım)

    karışık, çok karmaşık. (demek ki çok basit)
  • monokl yelkenlisinin efsanevi kaptanı,hem yaratıcı hem çalışkan bir centrocampista. dünyevi zevkler peşinde koşanları disipline etmesiyle meşhurdur.
hesabın var mı? giriş yap