• f(x) notasyonunu ilk kullanan kişidir aynı zamanda... düşünsenize amcam patentini alsaydı bunun şimdi ooh ooh (bkz: türksün değil mi)
  • $uan* ya$ayan matematikcilerden herhangi birini tutup $imdiki akliyla 1700 yilina i$inlamaniz durumunda, hicbirinin euler kadar verimli olamayacagi du$unulmektedir. birakiniz eulerin buldugu okadar $eyi bulmak, hatirlamasi bile imkansiza yakin olacaktir. dahiligin en uc noktasindadir.
  • bir alman prensesine mektuplar isimli bir de populer bilim kitabı bulunan isviçreli dahi matematikçi. 1740larda st.petersburg siyasi çalkantılar ve kargaşa içerisindeydi. bir çok bilim adamı ve matematikçi sansür ve düşmanlıkla karşılaştıkları için ülkeyi terketmek zorunda kalıyordu. bu devrede prusya kralı büyük frederick'den euler'e gelen berlin akedemisinde bir pozisyon teklifi, euler'i harekete geçirdi ve 1741 haziraninın 19unda euler rusyadan ayrıldı ve berlin'e doğru yola koyuldu. berlin'de matematik çalışmalarını yürütebileceği rahat ortamı bulmuştu euler. kral büyük frederick euler'den aynı zamanda 16 yaşındaki yeğeni anhalt-dessau prensesine mektupla hocalık etmesini de istedi ve euler felsefe, bilim, matematik gibi değişik konular üzerine iki yıl boyunca haftada iki mektup yazıp prensese gönderdi. prensesden hiç bir zaman bir cevap gelmedi, ama bu dahi matemetikçi sıkılmadan bilgilerini bu onaltı yaşındaki prensesin anlayabileceği bir yalınlıkta ona sunmaya devam etti. 1768'de euler arkadaşlarının tavsiyesi üzerine bu mektupları lettres à une princesse d'allemagne adiyla üç cilt halinde yayınladı ve bu kitap 18.yy avrupasında en popüler bilim kitabı oldu. yine de bu kitaba populer bilim kitabı demek pek de doğru bir tanım olmaz. misal, euler mantığı ve syllogismleri bu 16 yasindaki prensese basitce anlatıcam derken bugün venn diyagrami olarak bildigimiz kümeleri çemberlerle gösteren notasyonu bu mektuplarda gelistirdi.
  • "doganin derin gizemlerini kavramamiza ve böylece fenomenlerin gerçek sebeplerini ögrenmemize izin verilmiyor olsa bile belirli bir kurgusal hipotezin bir çok fenomeni açiklamasi mümkün olabilir." - britney spears
  • isviçreli matematikçi..
    1707 yılında doğmuştur..
    basel ün.den 16 yaşında mezun olduktan sonra 1727 yılında rus çariçesi 1.katerina'nın st.petersburg'da kurduğu akademide çalışmaya başlamıştır. burada güneşi gözleyerek zamanın hassas bir biçimde saptanması üzerine çalışmalar yapmış ve güneşe uzun süre bakması sebebiyle sağ gözünü kaybetmiştir. 1741'de berlin'e gitmiş, 1766 yılına kadar bilimler akademisinde kalmıştır.1766 yılında ise diğer gözünü de kaybetmiştir.
    matematik tarihinin en önemli kişilerinden biridir, 800'den fazla makalesi bulunmaktadır.
    aynı zamanda pi sayısının da isim babasıdır.
    1783 yılında ölmüştür.
  • leonhard euler 15 mayis 1707 günü isvicre nin bale kentinde dogdu.bir papaz olan babasi paul euler de bir matematikcidir.babasinin gayesi onu rahip yapmakti fakat bir yandan da ona matematik ogretiyordu.
    euler babasinin arzusuna uyarak bale universitesinde girdi;teoloji ve ibranice ogrendi.bir süre sonra matematikte jean bernoulli nin dikkatini cekti.
    leonhard euler 1724 te ögretmenlik diplomasi aldi.babasi artik kendisini tamamiyle teolojiye vermesini istiyordu.fakat bernoulli onun papaz degil büyük bir matematikci olacagini soyleyince bu israrindan vazgecti.
    euler ilk eserini 17 yasinda verdi.paris ilimler akademisinin 1727 yilinda düzenledigi yarismaya girdi.tezi ödül alamadi ama dereceye girdi.euler daha sonralari bu yarismaya defalarca girmis ve 12 kez ödül almistir.
    euler in matematik hayati newton un oldugu yil basladi.1637 de ortaya cikan analitik geometri 90 yil,diferansiyel ve integral hesap 50 yil,newton yasalari 40 yil uygulanmis,matematikte cok ileri adimlar atilmisti.fakat descartes,newton ve leibniz uygulamali matematigi sistemli olarak incelememis,analitik yöntemleri geometri ve mekanikte uygun olduklari noktaya kadar ilerletememistir.diger taraftan cebir ve goemetri epey gelismis durumdaydi.
    fermat in calismalarini gözden geciren euler bu sahada oldukca ileri calismalar gerceklestirdi.
    euler in ilginc bir yani da algorist olusuydu.algorist,aklini ustalikla kullanarak bir yontem veya bir oyunla problemleri cözen kimselere verilen addir.
    euler sadece coz zeki degil ayni zaman da cok da caliskan biriydi.
    akil almaz bir hafizasi vardi.tüm hesaplari sanki beynine yazardi.uzun ve zor hesaplari kafasindan yapar ve uzun süre hafizasinda tutabilirdi.ölünceye kadar zekasi ayni hizla calisti.o devrenin en cok eser veren matematikcisidir.kesin olmamakla beraber 850-900 civarinda kitap ve yayini bulunmaktadir.cagdaslari ona "canli analiz" adini takmislardi.28 yasinda sol gözü görme özelligini kaybetti.50 yasinda her iki gözü de görmez oldu.son 17 yillik körlüğü bile onun azmini,bitmek tükenmek bilmeyen zekasini azaltmadi.gözlerinin kör olmasi onun ic alemindeki dusuncelerini daha cok bilinclendirdi ve aciga vurdu.
    euler,geometri,trigonometrinin analitik incelenmesi,degisimler hesabi ve sayilar teorisi üzerine ders kitaplari yazdi.tüm okullarda onun kitaplari okutuldu
    1727 yilinda bale üniversitesine profesör olmak icin basvurdu.olumsuz cevap alinca rusya nin saint petersburg sehrine gitti.burada 6 yil kaldi.daha sonra berlin e gitti.hayatinin son 20 yilini burada gecirdi.
    eulerin akli ve suuru öldügü gün 7 eylül 1783 gününe kadar dinc ve acik kaldi.
    bügün matematikte sikca kullandigimiz e sayisi euler tarafindan matematige sokulmustur.bu sayinin irrasyonel oldugu yillar sonra ispatlanmistir.
    kaynak :balci,m.genel matematik 1 - balci yayinlari 2000
  • çemberlerdeki çevre/çap sabiti için kullanılan pi sembolünün, doğal logaritma tabanı olarak kullanılan e ve karakök içinde -1 in imajineri olarak kullanılan i sabitlerin geçerlilik kazanmalarına aracı olmuştur bu güzide matematikçi.
  • fazla konu$mamasi ile de bilinen bu guzel insan kendisini huzuruna kabul eden prusya kralicesi bundan yakindigi zaman: "kusura kalmayin hanfendi, ben konu$tugu zaman asilan insanlarin memleketinden geliyorum, ali$kanlik i$te" demi$tir.
  • 1772'de meşhur x^2 + x + 41 asal sayı üretme formülünü bulmuştur (x < 41 için)

    (düzeltme için @erincsiz'e teşekkürler.)
  • on sekizinci yüzyılın en iyi belleklerinden birine sahip olmakla övünmeye hakkı olan biri varsa o da leonard euler'dir. matematik alanındaki dehaların çoğu gibi o da çocukluğunda harika çocuk tabir edilen çocuklardandı. rivayete göre euler, uyuyamadığı bir gece yüzün altındaki bütün sayıların ilk altı kuvvetlerini toplamış, elde ettiği altı yüz sonucu zihninde oluşturduğu tabloya yerleştirmiş ve bu tabloyu günler sonra bile ezberden okuyabilmiş. yazılı sözcükler konusunda da hafızası çok güçlüymüş. euler ilyada destanını ezbere biliyormuş, ölünceye dek metni ezberden okuyabilmiş. ilyada'nın ilkokulda kullandığı baskısının ilk ve son cümlesini hatırlayabiliyormuş. euler'in gördüğü, okuduğu veya duyduğu her şeyi anında belleğine yerleştirdiği, sonra da istediği şeyi buradan çekip çıkarabildiği anlaşılıyor.
    euler bu muhteşem hatırlama yeteneğini bir hayat gailesi haline getirmiş olmalı; belleğini var olan en iyi bilimsel ve sanatsal bilgilerle doldurmak için çok gayret sarf etmişti. allameliği efsaneviydi, bilgi alanları anatomi, fizyoloji, botanik, teoloji, kimya, felsefe ve doğu dillerini kapsıyordu. bu çokyönlülük özelliğini kendi çalışma alanında, kendi adıyla anılan birçok teorem ve yöntemin bulunduğu sayı teorisinde, cebirde ve geometride de sergilemişti. euler'in, uygulamalı bilimler alanında denizcilik ve müzik, mikroskoplar ve teleskoplar, astronomi ve jeodezi, istatistik, sihirli kareler ve lotarya hakkında da yazıları yayımlanmıştır. öldüğünde, çoğu académie des sciences ve berlin ile st. petersburg akademileri gibi kurumların yayımladığı dergilerde basılmış 530 makalesi vardı. ölümünden sonra yayımlanmamış tezlerini içeren tomarlarca kâğıt bulunmuştu.
    euler görme kuvvetinin iyice azalmasını takiben 1768'de tamamen kör oldu. o efsanevi belleği ve görsel hayalgücü sayesinde, içinde bulunduğu bu müşkül durumun çalışmalarının niteliği ve kapsamı üzerinde hiçbir etkisi olmadı. 1783'teki ölümüne dek geçen on beş yıl içinde 355 makale daha yazdı. o dönem içinde euler çalışmalarını oğulları ve birkaç öğrencisiyle birlikte yürütmüştü. yıllar içinde çalışma yöntemlerinde sabit bir model geliştirmişlerdi. euler'le ilgili biyografik bir notta şunları okuyoruz:

    çalışma odasının ortasında üzeri tamamen yazı tahtasıyla kaplı büyük bir masa vardı, o yazı masası üzerine tebeşirle hesaplarının ayrıntılarını yazardı, tamamen kör olana dek bu şekilde çalıştı; ayrıca, masanın kenarına tutunarak etrafında saatlerce dolaşırdı, öyle ki sonunda masanın kenarları sürtünmeden dolayı parlar oldu. masanın üzeri dolunca, makalenin genel düzeni tartışılır, usta hesapları yapma ve örnek seçme işini bir oğluna veya öğrencisine bırakırdı; tez genellikle ertesi gün ona taslak halinde sunulurdu. usta onayladığında daha uygun hale getirilmiş bir nüsha hazırlanır ve akademi'ye sunulurdu.

    euler'in belleğini bir doğa tarihi müzesi, içleri, yoğun çalışmalarla geçirilmiş uzun bir ömür içinde toplanmış değerli şeylerle dolu bir teşhir kasaları koleksiyonu gibi görmemek mümkün değil. ama böyle bir belleği yâd ederken onun yok olup gitmesi, geçiciliği karşısında melankoli duygusuna kapılmamak da elde değil. belleği, içinde değerli şeyleri saklayan bir mahfaza olarak düşünürsek, bu değerli şeyler kişinin ölümünden sonraya kalmayan ve başkalarına aktarılamayan şeylerdir. o ezbere bilinen ilyada, o büyük kuvvetler tablosu, o muazzam bilgiler ve verimli geçen bir araştırma hayatında elde edilip özenle koleksiyon halinde düzenlenmiş bütün diğer şeyler yok olup gitmiştir. bir bellek ne kadar muazzam olsa da, içinde ne kadar muhteşem şeyler olsa da, ölüm hepsini anında siler.
    o an euler'i 18 eylül 1783'te buldu. öldüğü günün sabahı bile

    “oturup bir sıcak hava balonunu havaya kaldıran yasalar üzerinde çalışmıştı. bu konu ilgisini çekmişti (elbette), çünkü aynı yılın 15 haziranı'nda montgolfier kardeşler ilk defa bir balonu havalandırmayı başarmıştı; sonra öğrencisi ve sadık yardımcısı lexell'in de katıldığı öğle yemeğinde 13 mart 1781'de herschel'in keşfettiği uranüs gezegeninin yörünge hesapları üzerine konuşmuştu...; yemekten sonra içtiği bir fincan çayın ardından, en gözde, yani matematik konusunda en yetenekli torunuyla şakalaşırken birden piposu elinden düşmüş, yere yığılmış ve fısıltılı bir sesle, ‘ölüyorum,’ demiş ve ölmüş.”

    douwe draaisma'nın bellek metaforları adlı kitabından alıntıdır.
hesabın var mı? giriş yap